İşte Selim Işıklar'ın "Demokrasi açığı cari açıktan daha tehlikeli" başlıklı o yazısı: 

Petrol fiyatlarındaki şok düşüşler 1998 yılındaki krizin bir benzerini tetikleyebilir veya demokrasideki açıklar cari açıktan tehlikelidir.
1983 yılında 35 dolara yaklaşan petrol fiyatları sonraki 14 yıl boyunca sakin bir seyir izlemiş ve 15 dolar ile 23 dolar bandında kalmıştı. 1997 yılında başlayan Asya krizi ekonomik durgunluğa yol açınca petrol fiyatları aniden 23 dolarlar seviyesinden 10 dolara kadar bir düşüş yaşatmış ve Rusya’da ekonomik bir krize yol açmıştı. Türkiye petrol fiyatındaki bu ani gerilemelerden olumlu etkilenmek bir yana oldukça kötü bir şekilde etkilenerek 2001 krizine yol açan gelişmeler yaşamıştı. Bu defa 2014 yılına başlarken 115 dolar civarında seyreden petrol fiyatı (Türkiye için oldukça yüksek bir fiyat) söz konusu iken haziran ayından bu yana oldukça sert düşüşler yaşanmaya başladı. Petrol fiyatları neredeyse 2008-2009 yılları içinde yaşanan küresel krizde gördüğü dip seviyelere yaklaştı. Gelişmeler fiyatların daha da aşağılara gitmesini zorlarsa o zaman Türkiye’ye olan avantajı ortadan kaybolabilir. Yükselen döviz kurları ve petrol zengini olan ülkelerde yaşanabilecek türbülans ve krizler Türkiye’yi etkisi altına alabilir. Petrol fiyatı 2008-2009 yıllarında 147 dolardan 33 dolara kadar gerilediğinde Türkiye bu durumdan en az üretenler kadar olumsuz etkilenen bir durumdaydı.
Sonuç olarak bu şok petrol fiyatı düşüşü ilk anda Türkiye’yi cari açık bakımından olumlu etkilese de bütçe açısından ciddi vergi kayıpları söz konusu olacağından, 2015 yılında sert önlemlere iterek ekonomi çarklarının yavaşlamasına neden olabilir. Petrol fiyatlarının düşmesi elbette iyi bir haber olmalı, ancak küresel piyasalar bu fiyat düşüşlerinden olumlu değil olumsuz etkilenebiliyorlar, vurgulamak istediğim konu budur.
Gelelim 17 Aralık’taki FED toplantısı öncesi piyasalardaki son duruma. Biliyorsunuz ABD istihdam verileri geçen hafta sonu beklentilerin çok üstünde gelerek faiz artışlarının yakın bir zamanda gündeme geleceği sinyalini vermişti. FED’in çarşamba günü yapacağı toplantıda bakalım hangi görüşler ortaya atılacak? Genelde FED toplantısı öncesi kırılan piyasalar toplantı sonrası toparlanma yaşıyor. Bu defa nasıl açıklamalar gelecek bekleyip göreceğiz.
Geçen haftalarda 87 bin puanı zorlayan borsa 83 bin sınırına kadar gerilemiş durumda. FED kararlarına kadar baskı altında kalmaya devam edebilir. Toplantı sonrası açıklamalar güvercin duruşun devam ettiği algısı oluşturursa alımlar gelecektir. Öte yandan Türkiye piyasaları için risk teşkil eden ve demokrasi açığı olarak gördüğümüz birtakım gelişmeler piyasalar üzerinde olumsuz etkiler oluşturuyor. Cuma günü dolardaki ani sıçramanın arkasında ekonomi dünyasına yönelik tehditler ve Merkez Bankası’na yönelik devam eden baskılar olduğu açık. Bir zamanlar 27 Nisan 2007’de hükümete yönelik e-muhtırayı verenler için söylediğimiz “demokrasideki açıklar cari açıktan tehlikelidir” sözünü, bu kez o gün muhtıra verilenlere söylemek inanın hiç aklımdan geçmezdi. Dönüp dolaşıp geldiğimiz son durumda maalesef yeni krizlere zemin hazırlayan bir süreci gösteriyor.

---

Dolar daha çok rekor kırar!

Petrol fiyatlarının 61 dolara düşmesine rağmen geçen hafta piyasalar oldukça gergin ve sıkıntılı bir seyir izledi. Özellikle cuma günü 2,30 lirayı aşan dolar yıl içindeki rekor seviyelerine bir adım daha yaklaştı. Son haftalarda uluslararası piyasalarda petrol fiyatlarının yüzde 40’a yaklaşan ucuzlaması, cari açık kırılganlığı olan Türkiye’yi bir adım öne çıkarmış ve olumlu etkilemişti. Ancak fiyatlardaki hızlı düşüşün 2009 yılında olduğu gibi piyasalarda oluşturabileceği bazı olumsuz yan etkiler endişe oluşturuyor. 17 Aralık’taki FED toplantısı döviz piyasası için oldukça kritik. Gelişmiş ülke borsaları rekor seviyelerden çok ciddi kayıplara başladı. Bu gelişmeler 2015’teki fırtınaların öncü habercileri üstelik petrol fiyatlarındaki sert düşüşler ilk andaki pozitif etkinin dışında çok önemli katkılar sağlamadı. Dolar şimdiden 2,30 lirayı aştı ve Merkez Bankası’nın (TCMB) ocak ayı sonunda yaptığı sert faiz artışı öncesi zirve noktasını test etmeye yakın duruyor. Özetle bu yüksek enflasyon ve ekonomi anlayışı devam ettiği sürece doların yeni rekorlar kırması zor engellenir. Tekrar söylüyorum: Eğer faizler üzerinde daha fazla baskı yaparak ekonominizi düzelteceğini sanıyorsanız  yanılırsınız. 1994 ve 2001 yıllarında yaşandığı gibi yeni bir krize çanak tutmuş olursunuz.

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.