CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Eskişehir Valisi Güngör Azim Tuna'yı gazeteci İsmail Saymaz'a gönderdiği elektronik posta nedeniyle eleştirerek, “Demokrasisi sağlıklı işleyen bir ülkede bu vali (Eskişehir Valisi) ertesi gün görevden alınır. Suçlamayı bir tarafa bırakın, kullandığı dil nedeniyle görevden alınır. Bir valinin ağzına 'adi şerefsiz' sözcüğü yakışmaz, olmamalıdır. Görevden alacak olan kim? Sayın Başbakan. Ne diyor Sayın Başbakan? 'Sayın vali iyi bir arkadaşımızdır.' Pes yani pes" dedi.
Sheraton Oteli’nde düzenlenen TÜRMOB'un 21. Olağan Genel Kurulu’na katılan CHP Lideri Kılıçdaroğlu, konuşmasına muhasebeci ve mali müşavirlere "merhaba üstadlar" sözü ile hitap ederek diyerek başladı. Kurulda kendisinden önceki konuşmacıların, Türkiye'deki demokrasi eksikliğine değindiklerine dikkat çeken Kılıçdaroğlu, "Demek ki demokraside sorun var. Eğer bir ülkede 7 milletvekili, yüzlerce yerel yönetici, 2 bin 776 öğrenci tutukluysa orada bir sorun var demektir" dedi.
Gezi Parkı eylemlerinden sonra 81 medya çalışanının işinden olduğunu anımsatan Kılıçdaroğlu, düşünce özgürlüğüne sınırlama getirilmesini eleştirerek, “Sadece milletvekilleri, akademisyenler, yerel yöneticiler değil, 27 Eylül 2013 itibariyle 5'i imtiyaz sahibi olmak üzere 66 gazeteci hapiste. Cunta yönetimlerinde bile bu kadar olmadı. Gazeteciyi beğenmeye bilirisiniz, ama siz demokratik bir ülkede düşünce özgürlüğüne sınırlama getiremezsiniz, o gazeteciyi hapse atamazsınız" değerlendirmesinde bulundu.
Kanun hükmünde kararname (KHK) uygulamasının 12 Eylül dönemi sonrası Türkiye'nin gündemine geldiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, KHK’larla parlamento yetkisinin gasp edildiğini savundu. Kılıçdaroğlu, "Elinizi vicdanınıza koyun; parlamento açık, 550 milletvekili var. Ama siz parlamento açıkken 35 adet KHK çıkarıyorsunuz. Yetki gasbetmişsiniz. Savaş mı var? Siz istediğinizi yapıyorsunuz, bu doğru değil" dedi.
BİZ VERGİ VERMEYENLERİ ÖDÜLLENDİRİYORUZ Son 11 yılda 7 kez mali af çıktığını anımsatarak, dünyada böyle başka bir örnek olmadığını belirten Kılıçdaroğlu, "Vergisini zamanında ödeyenleri ödüllendiren bir ülke olmak durumundayız. Biz vergi vermeyenleri ödüllendiriyoruz" dedi. Uzun yıllar vergi denetim elemanlığı yaptığını anımsatan Kılıçdaroğlu, mükellefler arasında ayrım yapılmamasına tepki göstermedikleri gerekçesiyle TÜRMOB üyelerini eleştirdi. Kılıçdaroğlu, “En büyük tepkiyi sizlerin göstermesi lazımdı. Ama kusura bakmayın yeterli tepkiyi göstermediniz. Bir eleştiri de ben yapayım. TOBB da ses çıkarmadı. Mükellefler arasında siyasi ayrım yapılabilir mi? Demokrasi aynı zamanda saydam bir rejimdir, demokrasi ödediğimiz vergilerinin hesabının sorulduğu rejimdir, bunu soramıyorsak orada demokrasi çağdaş değildir" dedi.
AKIL TUTULMASI YAŞADIK Sayıştay'ın TBMM adına kamu harcamalarını denetlemekte yükümlü olduğunu anımsatan Kılıçdaroğlu, Sayıştay Başkanı Recai Akyel'in de salonda bulunduğunu ifade ederek, sözlerine şöyle devam etti:
“Paralar doğru mu harcandı yanlış mı harcandı kim denetleyecek? Tabii ki Sayıştay. Sayıştay’a görev verilmiş, anayasal bir görev; rapor hazırlayıp TBMM' ye göndereceksin. İlk kez bu yıl kesin hesap kanunu geldi Sayıştay’dan. 132 rapor gelmedi. Niye gelmedi? Sayıştay denetim yapıyor, yolsuzlukları saptıyor, sonra bunu ilgili kurumlara soruyor, 'bu konuda nihai görüşünü ver' diyor. Kurullar bakıyor, durum felaket. Siyasi iktidara haber veriyorlar; iktidar apar topar parlamentodan bir yasa çıkarıyor, Sayıştay’ın yetkilerini, raporlarını buduyor, 'bu kanunla siz idare edin' diyorlar. Anayasa Mahkemesi'ne gittik, mahkeme 'böyle bir rezalet olmaz' dedi. 'Sayıştay'ın denetim yetkisini kısıtlayamazsınız' dedi ve iptal etti. Ama ilk kez bir kesin hesap kanunu, Sayıştay'ın mali raporları TBMM'ye gelmeden kabul edildi. Yani parlamento el kaldırma indirme makinesi haline geldi. Akıl tutulması yaşadık."
Son on yılda hükümetlerin 133 milyar dolar iç borç yaptığını ifade eden Kılıçdaroğlu, 238 milyar dolar dış borç, 46 milyar dolar özelleştirme yapıldığını ifade etti. 1 trilyon 200 milyar dolar vergi toplandığını kaydeden Kılıçdaroğlu, “Toplam para 1 trilyon 617 milyar dolar. Son on yılda harcandı bu. Şimdi elinize vicdanınıza koyun, bu para karşılığında ülke de ne yapıldı? Diyeceksiniz ki 'çok şey yapıldı.' Doğrudur, ama ben size başka bir rakam daha vermek istiyorum. 1946-2002 arası yani 56 yılda 775 milyar dolar harcandı. On yılda ise 1 trilyon 617 milyar dolar. Şu soruyu soracaksınız: 'Bu paralar nereye gitti ve bu Sayıştay raporları niye gelmiyor?' İşte yanıtı verdiğim bu rakamlarda. Bu rakamlar Türkiye Cumhuriyeti’nin rakamları. Siyasi iktidarın görevi halkına hesap vermektir. Halkına hesap vermeyen siyaset saygın değildir" diye konuştu.
Belediyelere de farklı uygulama yapıldığını belirten Kılıçdaroğlu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne 4 denetim elemanı görevlendirilmesine karşın, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde 102 denetim elemanı olduğunu kaydetti ve "insaf, insaf" dedi.
PES YANİ PES Eskişehir Valisi Güngör Azim Tuna'yı da eleştiren Kılıçdaroğlu, demokrasilerde kamu kurumlarının yasalarla verilen görevleri eksiksiz yerine getirmesi gerektiğini belirtti. Tuna’ya vali demeye dilinin varmadığını ancak unvanın bu olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, sözlerine şöyle devam etti:
“Acı bir olay oldu, bir genç öldürüldü sopalarla. Vali kalktı açıklama yaptı, 'Bunu arkadaşları öldürmüştür ama polisin üstüne atacaklar' diye. Daha ortada bir şey yok ama ilk demeci bu. Sonra yürekli bir savcı çıktı, bütün ayrıntıları buldu; temiz bir gazeteci çıktı bütün detayları anlattı ve gerçeği ortaya çıkardı. Olayın üzerine gazeteci kararlılıkla gitti aydınlatılması için. Bu Eskişehir Valisi bu gazeteciye İsmail Saymaz'a e-posta gönderiyor ve 'Oğlum İsmail yine rahat durmuyorsun. Bir daha aynı şekilde yorum yaparak bu konuyu işlersen sen adi ve şerefsizsin' diyor. Kusura bakmayın bu lafları kullandığım için bu sözde valinin kullandığı deyimler. Demokrasisi sağlıklı işleyen bir ülkede bu vali ertesi gün görevden alınır. Suçlamayı bir tarafa bırakın kullandığı dil nedeniyle görevden alınır. Bir valinin ağzına 'adi şerefsiz' sözcüğü yakışmaz, olmamalıdır. Görevden alacak olan kim? Sayın Başbakan. Ne diyor Sayın Başbakan? 'Sayın vali iyi bir arkadaşımızdır.' Pes yani pes."
Yeni anayasa çalışmalarına da değinen Kılıçdaroğlu, iktidar partisinin Anayasa Uzlaşma Komisyonu'nun çalışmaları sırasında samimi olmadığını savunarak, “12 Eylül yasalarının arkasına saklanan bir iktidar demokrasiyi getiremez" dedi. Her ortamda demokrasiyi savunmaya devam edeceklerini vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Demokrasi bize altın tepside sunulan bir şey değil, 90 yıllık mücadele sonucu kazanılmıştır. Biz bedel ödemeye hazırız, hiçbir zaman bedel ödemekten korkmadık" sözleriyle konuşmasını tamamladı.
Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.