Tarihi 1852 yılına dayanan Alman Hastanesi bugün öğle saatlerinden itibaren 1 ay boyunca faaliyetlerini durduruyor. Polikliniklerinin büyük çoğunluğu bir süredir kapalı olan Alman Hastanesi'nin bağlı olduğu Universal Grup yaklaşık iki yıldır ödenmeyen maaşlar ve çalışan eylemleri ile gündeme geliyordu.
Universal Grup'ta kurucu ortak Azmi Ofluoğlu ve yabancı ortaklar arasında yaşanan sahiplik kavgası ve maddi sıkıntılar sonunda grubun amiral gemisi olan Alman Hastanesi'ni de vurdu. Daha önce de bazı hastanelerini kapatmak ve bazılarını da elden çıkarmak zorunda kalan grup, 'geçici bir süreyle' Alman Hastanesi'nin de kapısına kilit vurdu. Son aylarda sadece acil ve çocuk gibi birkaç poliklinikte hizmet verilen hastanenin 1 aylığına 'mücbir bir sebepten ötürü' kapatılması için gerekli başvuru resmi makamlara iletildi. Böylece hastane hastane yetkililerinin verdiği bilgilere göre bugün öğle saatlerinden itibaren 1 ay süreyle kapalı kalacak.
Hastanenin eski hareketli günleri oldukça geride kalmış gibi... Hastanenin kapanmasıyla ilgili olarak görüşüne başvurmak istediğimiz Universal Group CEO’su Esat Erkuş telefonlarımıza cevap vermedi. 289 yataklı Universal Taksim Alman Hastanesi'nde 7 ameliyathane, 5 cerrahi yoğun bakım odası, 4 koroner anjiyo yoğun bakım odası, 5 açık kalp yoğun bakım odası ve 13 yeni doğan ve çocuk yoğun bakım odası bulunuyor.
İş dünyası önceki gece ani bir operasyonla Ekonomi Bakanlığı’na bağlanan Dış Ekonomik İlişkiler Konseyi’nin (DEİK) şokunu yaşıyor. Yasaya son dakika eklenen bir madde ile DEİK’in yanı sıra bu kuruluşta gönüllülük esasına göre görev alan özel sektör temsilcileri de bu şapkaları ile Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi’ye bağlanmış oldu. Öyle ki bu özel sektör temsilcileri arasında çok önemli isimler var.
Aynı zamanda DEİK Başkanı da olan TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Türk Rus İş Konseyi Başkanı Tuncay Özilhan, Türk ABD İş Konseyi Haluk Dinçer, DEİK Başkan Yardımcısı Zeynel Abidin Erdem, Türk Çin İş Konseyi Hüsnü Özyeğin, Türk İngiliz İş Konseyi Başkanı Suzan Sabancı Dinçer, Türk İtalyan İş Konseyi Başkanı Zeynep Bodur Okyar, Türk Kore İş Konseyi Başkanı Ali Kibar, Türk Alman İş Konseyi Başkanı Ferit Şahenk, Dünya Türk İş Konseyi (DTİK) Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Muhtar Kent, DTİK Yönetim Kurulu üyeleri Rahmi Koç, Güler Sabancı, Ahmet Çalık, Mehmet Öz ve Atıl Kutoğlu bu isimlerden bazıları.
KRİTİK YÖNETMELİK Yeni düzenlemede çok kritik bir cümle var: “DEİK ile İş Konseylerinin görev ve yetkileri, teşkilatlanma ve işleyişleri, organları, bütçeleri, yönetim ve denetimleri ile üyeliğe ilişkin usul ve esaslar Bakanlık tarafından çıkarılacak yönetmelik ile düzenlenir.” Yani yasa yürürlüğe girer girmez yukarıda saydığımız isimler tartışmalı hale gelecek. Bakanlık sözkonusu yönetmelikle isterse bu isimleri görevden alabilecek. Düzenlemede ayrıca “DEİK, T0BB, TİM ve bunun gibi diğer sivil toplum kuruluşları ve işadamı örgütleriyle temas ve faaliyetleri öncesinde ve sonrasında ilgili tüm kurumsal yapılar ile faaliyet gerekçelerini ve sonuçlarını daha etkin paylaşacak ve tüm paydaşlar DEİK’in plan ve programlarının yönetim ve denetiminde daha aktif yer alabilecektir” deniliyor. Böylece yukarıda saydığımız özel sektör temsilcileri eğer göreve devam ederlerse yapacakları tüm faaliyetlerin öncesinde ve sonrasında bakanlığı bilgilendirecekler.
KARARIN GEREKÇESİ NE? Peki ama Ekonomi Bakanlığı neden böyle bir hamle yaptı. Ekonomi çevrelerinde konuyla ilgili senaryolar dolaşıyor. Hükümetin yurtdışı temaslarında DEİK’in rolünün son yıllarda iyice azaltılıp ibre daha çok cemaate yakınlığı ile bilinen TUSKON’a kırılmıştı. Ancak cemaat ile aranın açılmasıyla dış ilişkiler de ‘mecburen’ DEİK tekrar önem kazanmıştı. Hükümetin son adımının bu ‘mecburiyet’i kendi lehine çevirme hamlesi olarak yorumlanıyor. Kontrolü hükümetin elinde olan bir DEİK’in yurtdışı örgütlenmesi nedeniyle önümüzdeki dönemde daha aktif olarak ön plana çıkarılacağı ifade ediliyor.
Hükümet resmi olarak DEİK’in Ekonomi Bakanlığı’na bağlanma gerekçesini ise şöyle özetledi: “DEİK’in, Dışişleri Bakanlığı ve Ekonomi Bakanlığı’nın yurtdışı teşkilatları, TOBB ve DEİK kurucu kuruluşları ile organik bir bütünlük içinde daha etkin işleyecek bir yapıya kavuşturulması gerekmektedir. DEİK’in mevcut yapı ve işleyişinin Ekonomi Bakanlığı ile doğrudan bir organik bağının olmaması, dış ticaret, yurt dışı yatırımlar ve hizmetler ile yabancı sermaye konularında Bakanlığa verilen görevlerin yerine getirilmesinde ikili, kopuk ve etkinliği azaltan bir durum yaşanmaslna sebep olmaktadır.” DEİK’in Ekonomi Bakanlığı’ndan da kaynak alarak güçlendirileceği de ifade edildi.
İş dünyasınıın zor kararı Ekonomi Bakanlığı’na geçen DEİK’te görev yapan iş dünyasının önemli isimlerin Ekonomi Bakanlığı yani kamu ile böylesine bir hesap/talimat çerçevesinde çalışıp çalışmayacağı önümüzdeki günlerde netleşecek. Ancak DEİK bünyesindeki Dünya Türk İş Konseyi (DTİK) yurtdışındaki 4000’e yakın Türk iş insanını örgütlemiş durumda. Bunlar Türk diasporasının lobi gücünü artırmak için çalışıyorlar. Buradaki 4 bin üyenin çok farklı siyasi görüşü var. Yapı sivil bir organizasyon olduğu için hepsi bir arada faaliyet yürütebiliyordu. Ancak şimdi hükümetle bire bir örtüşen bir yapı altında bu çok sesliliğin nasıl bir hale dönüşeceği merak ediliyor.
TOBB yönetimi olağanüstü toplandı DEİK’in Ekonomi Bakanlığı’na bağlanması ve ticaret-sanayi odası gelirlerine ihracatçı birliklerinin de ortak edilmesi üzerine TOBB Yönetim Kurulu dün toplandı. Kurulun gündeminde sürpriz değişiklikler vardı.
Bugüne kadar ticaret ve sanayi odası tarafından verilen bazı belgeler için ihracatçı birliklerine de yetki verilmesi tartışma yarattı. Böylece odalar için önemli bir gelir kalemine ortak çıkmış oluyor. Ancak söz konusu düzenlemenin bu kadarla sınırlı kalmayabileceği de belirtiliyor. Uluslararası ticaret için geçerli olan birçok belgenin odalar tarafından verildiğini belirten iş dünyası temsilcileri, “Bu yapılan düzenleme bir başlangıç olabilir. Bundan sonraki aşamada başka hangi belgeler için de böyle bir yetki verileceğine bakmak lazım. Eğer başka gelirlerde de benzer yol izlenirse, bazı odaların gelirlerinde kısmi düşüşler olur” bilgisini verdi.
Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.