E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaGündemParis'te sürpriz buluşma---

Paris'te sürpriz buluşma

Paris'te sürpriz buluşma
01 Haziran 2018 - 10:29 borsaningundemi.com

Başbakan Yardımcısı Şimşek Paris'te ekonomiyle ilgili önemli açıklamalarda bulundu

Başbakan Yardımcısı Şimşek, Londra’nın ardından Paris’te OECD’de konuştu, “Reformlar hızlanacak” mesajı verdi. Şimşek, OECD Temsilcisi ve eski MB Başkanı Erdem Başçı’yla baş başa sohbet etti. Gazete Habertürk yazarı Umur Talu yazdı.

Uluslararası finansal züccaciye dükkânında kırılmış parçaları biraz toparlamak için Londra’da 100 bankacı, finansçı, analizciyle 13 saat aralıksız konuşan Başbakan Yardımcısı  Mehmet Şimşek, Paris’te OECD’de konuşma yaptı, lakin yorgunluk ve ses kısıklığından konuşamaz haldeydi.

Üstteki maddeler; fırtınayı en azından durdurma sevinciyle attığı bir dizi “tweet”ten birinde politika vaatleri.

O “tweet”in ardından İngilizce’si geldi. İlk 3 madde tamamen aynı. 5’inci madde, “Türkiye iş dünyasına (iş yapmaya) açık kalmaya devam ediyor” eklenmişti.

Ancak 4’üncü madde bire bir aynı değildi. Belki bir şey düşünerek, belki sadece unutkanlık.

4’üncü madde İngilizce “tweet”te, Türkçe söylenişiyle şöyle yer aldı:

“Yapısal reformları hızlandırmakta kararlılık (kararlıyız).”

Görüldüğü gibi, İngilizce’sinde “seçim sonrası” bir sebeple yoktu.

Aslında olmamış seçim açısından, “yabancılar” bakımından doğrusu oydu belki.

Ancak Paris’te, bu arada OECD çevrelerinde de kilit soru “seçim ve sonrası”.

Fransız Dışişleri’nden birisi, bir bakıma “yumurta tavuk” meselesi çiziverdi iki soruyla:

1. Ekonomide olup bitenler seçimi nasıl etkiler?

Türkiye epeydir “Terörle (esas DEAŞ’la) mücadele kalesi” ve “Mülteci akınına karşı sur” yani Bakan Ömer Çelik’in de deyişiyle “Güvenlik gücü ve toplama kampı” olarak algılanıyor ya... O yüzden de güçsüz, takatsiz düşmesi istenmiyor.

Mesele artık AB’den ziyade, Türkiye’nin DEAŞ’ı ve mültecileri engellemesi; elbet Suriye (ve İran, Rusya) açısından önemi.

Bence bu samimi bir duygu! Daha doğrusu, duygusuz gerçekçilik!

Ancak “güvenlik, toplama” kavramları başka manaya da geliyor: Aşırı güvenlikçi, OHAL’ci tutum; “terör” gerekçesiyle parlamenter, akademisyen, gazeteci, her kesimden “aşırı toplama”.

13 saatlik temaslar ve yolculuktan ziyade, “gerilim ve hassasiyetler”e, yani akıntıya karşı yüzme, biraz durdurma çabasıyla yorgun olmalıydı Şimşek.

Nitekim “kanamaya acil müdahalesi”, Londra’da bir süre önce en üst düzeyde patlayan gerilime karşı, “İngilizce’si” ve gülümseyen karakteriyle “para piyasasına arz ettiği” yumuşak üslup güven tesellisini, hatta sevincini taşırdı:

Nitekim “Nihayet dekuplaj” diyerek Lira’nın “uzaklaşarak” değer kazanışını (ya da kaybettiklerinden birazını geri alışını) kutladı; derken Financial Times’tan Adam Samson’un sözlerini sevinçle aktardı: “TL bu hafta yüzde 5’ten fazla değer kazandı. 2009’dan beri en güçlü yükseliş. İki ekonomi sorumlusu (Şimşek ve Merkez Bankası Başkanı) yabancı yatırımcıların güvenini (burada istediğiniz fiili kullanın: yükselttikten, çökmesini engelledikten, kuvvetlendirdikten, tahkim ettikten...) sonra.”

Tabii soru ortada kaldı: Bir Şimşek’le güven geliyorsa, hangi yıldırımla güven gidiyor?

Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Paris’te gerçekleştirilen OECD’nin Bakanlar Konseyi Toplantısı kapsamında, 2011-2016 yılları arasında Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası Başkanı olarak görev yapmasının ardından OECD daimi temsilcisi olarak atanan Erdem Başçı ile de bir araya gelip baş başa görüştü.

Dün de Ekonomi Bakanı Zeybekci OECD’ydi: 40’a yakın üyeli Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı İstanbul Temsilciliği imzası için. Önünde de son OECD raporu:

(İşsizliğin hâlâ yüzde 10 olmasına rağmen) 1.6 milyon yeni iş; (düşmesine rağmen) yine de yüzde 5 büyüme hızı; ihracat, makine ve taşıt aracı yatırımlarının milli gelire oranında OECD’nin en yüksek rakamlarından biri, seçim gerilimle bitmezse büyüme hızının yükselme ihtimali gibi “iyi şeyler”.

Merkez Bankası’nın bağımsızlık sorunu, cari açığın hali, faiz artışına rağmen çok değer kaybetmiş TL, iç talebe aşırı bağımlılık, dış finansmanın milli gelirin dörtte birini bulması ve riskleri, yapılmamış yapısal reformlar, mali ve parasal politikada güçlü kurumsal itibar sorunu, şeffaflık meselesi, harcama baskısı, çift haneyle yüzde 5 enflasyon hedefinin epey kuşkulu oluşu, seçim ve benzeri gerilimlerle büyümenin daha da düşme riski gibi “kötü şeyler”.

Yanlış anlamadıysam, hepsinin odağında “kuramların bağımsızlık, özerklik” meselesi var. Biraz “özgürlük ve haklar” meseleleri gibi!

Tabii tek tek insanların ne kazanıp kaybettiği, hayatlarından ne gidip gitmediği sorusu da var, “makro ekonomi”nin mikro dalgalarında!

OECD, İSTANBUL’U MERKEZ YAPACAK

Fransa’nın başkenti Paris’te bir araya gelen Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci ve OECD Genel Sekreteri Angel Gurria, OECD İstanbul Merkezi’nin açılmasına ilişkin mutabakat zaptını imzaladı. OECD’nin Paris’teki merkezi gibi bütün konularda politika üretecek olan İstanbul’daki merkez, Türkiye’yi OECD’nin Balkanlar, Ortadoğu ve Kuzey Afrika odaklı bölgesel bir üssü haline getirmeyi amaçlıyor. Merkez hem Türkiye hem de yakın coğrafyası için politika önerileri geliştirecek.

2. Seçim, ekonomide olup bitenleri nasıl etkiler?

Paris’teki temasları kapsamında OECD’nin genel merkezinde yapılan Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) Gayriresmi Bakanlar Toplantısı’na da Türkiye’yi temsilen katılan Bakan Zeybekci, “Korumacılık, küresel çapta resesyon riskini artırıyor” dedi. Tüm ülkelerin adil ve serbest ticaretin korunmasında hassas olması gerektiğini ve korumacı önlemlerin ekonomik çıkarlara hizmet etmediğini ifade eden Zeybekci, “Sırça köşkte yaşayanlar, komşusuna taş atmamalıdır. Hepimize DTÖ’nün kural, yönetmelik ve ilkelerinden ayrılmama hususunda sorumluluk düşüyor” diye konuştu.

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

YORUMLAR (6)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
  • AHMET01 Haziran 2018 21:12

    FAİZ İLE KUR AYNI SEPETİN URUNLERİ.FAİZ KURDAN DAHA BUYUK TAHRİBAT VERİR VE BUNU BİLMEYEN BİR SURU EKONOMİST APTAL VAR ULKEMİZDE.KUR SADECE BİR KESİMİ AMA FAİZ TUM ULKE İNSANIN CEBİNDEKİ PARAYI ALIR.

  • Alp kara01 Haziran 2018 16:10

    Durum kısa ve öz kasa boş dolar 7tl olacak. Ey. Eyyy yy. Eyyy yy. Dıye konuşursan surekli IMF kapısını calarız onlarada artık. Bodrumun tapusunu ister. Çeşmenin ı bilinmez unutmayın bir yabancı 50 futbol sahası buyuklugundeki bir arazıyı tek basına almaya hakkı var. Eskiden bu bir futbol sahasıydı.yanlış bilmiyormuş umarım

  • Kibirliye01 Haziran 2018 11:05

    Her canli olumu tadacaktir

  • emekci01 Haziran 2018 10:56

    Atalarımız doğru demiş "Bir delinin kuyuya attığı taşı, kırk akıllı çıkaramaz". Tayyibin İngilterede kırdığı potları tamir için Şimşek'in günlerce aralıksız ülke ülke gezip uğraşması gerekiyor. Atalar ne iyi demiş "Akılsız başın cezasını ayaklar çeker"

  • Yatırımcı01 Haziran 2018 10:43

    Naparsanız yapın Erdoğan bu ülkenin başında oldukça krizi çözemezsiniz. Yatırımcının güvenini kaybetmek kolay, kazanmak ise çok zordur. Erdoğan'ın Londra'da çok acemice konuşması sonrasında yabancı yatırımcı her fırsatta Türkiye'den çıkıyor. Tek çare Erdoğan'ın seçimi kaybetmesi ve yeni bir iktidar ile Türkiye'nin içinde bulunuduğu kriz ortamını çözmesidir.

  • % yüz doğru 01 Haziran 2018 14:56

    Iç piyasayı/yandaşları aldatabilirsiniz yabancı yatırımcıları ise aldatamazsınız