E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.
BORSAGUNDEM.NET - DIŞ HABERLER SERVİSİ
Fed, yüksek faiz oranlarının neden ekonomiyi daha fazla etkilemediği konusunda kafa yorarken bu sefer durumun gerçekten farklı olabileceği düşünülüyor.
Borsagundem.net’in derlediği bilgilere göre, uzmanlar, sarkastik bir bakışla, Fed’in son kırk yıldaki en agresif parasal sıkılaştırmasına karşı iki yılı aşkın süredir devam eden büyük sürprizin dünyanın hala yıkılmamış olması olduğunu söylüyor.
Bu sefer farklı mı?
Bloomberg’den Craig Torres ve Alez Tanzi’nin haberine göre, ABD'de 23 yılın en yüksek seviyesinde seyreden faiz oranları bazı sıkıntılara neden olurken geçmişte genişlemeleri sık sık bozan sistemik sorunların hala iş başında olduğu görülüyor. Fed'in yaklaşık bir yıldır yüzde 5,25 ila 5,5 arasında tuttuğu politika faizini, bu haftaki iki günlük politika toplantısında da değiştirmemesi bekleniyor.
Cuma günü gelen istikrarlı ekonomik verilerle birlikte yatırımcılar faiz indirimi beklentilerini bir kez daha geri çekti. Yıl sonuna kadar yalnızca bir veya belki iki faiz indirimi bekleniyor.
Finansal piyasalar, Başkan Jerome Powell'ın 'kısıtlayıcı' politika dediği şeyi fazlasıyla sindirmeye devam ediyor. 2023 baharındaki üç ABD bölgesel banka iflası, ekonomiyi ne kadar az etkiledikleri ve düzenleyicilerin herhangi bir bulaşmayı ne kadar hızlı durdurabildikleri açısından en dikkat çekici gelişme olarak öne çıkıyor. Kredi spreadleri daha riskli tahviller arasında bile sıkı seyrediyor ve oynaklık ise hala düşük.
Başka bir deyişle, bu sefer farklı bir şeyler oluyor ve bu, Federal Açık Piyasa Komitesi'nin dikkatini çekiyor ve komitenin muhtemelen bu hafta gevşek finansal koşullar konusunu tekrar ele alması bekleniyor. Politikanın neden daha az etkili olabileceğini açıklamaya yardımcı olan alışılmadık üçlü özelliğe ise daha yakından bakmak gerekiyor.
Riskin özelleştirilmesi
2000 yılında teknoloji hisseleri düşmeye başladığında ve 2007 yılında yüksek faizli mortgage ile ilgili varlıklar düşüşe geçtiğinde, bu herkes tarafından öngörülebiliyordu. Kayıp korkusu yayıldıkça, panik satışları giderek daha fazla varlığı etkileyerek daha geniş bir yayılmaya neden oldu ve sonuçta ekonomiyi çökertti.
Bugün farklı olan şey, finansmanın artan payının kamu piyasalarından değil, özel piyasalardan gelmesi. Bunun bir kısmı halka açık finansal kuruluşların daha sıkı düzenlenmesinden kaynaklanıyor. Emeklilik fonları, bağışlar, aile ofisleri, ultra zengin bireyler ve diğerleri artık geçmişe kıyasla banka dışı kuruluşlar aracılığıyla kredi verme sürecine daha doğrudan dahil oluyor.
Banka dışı kredi verenler özellikle orta ölçekli firmalarda aktif oluyorlar ancak aynı zamanda büyük şirketlerle de ilgileniyorlar. Özel kredilerin toplamının 1,7 trilyon dolara ulaştığına dair sık sık alıntı yapılan bir tahmin olsa da şeffaflığın olmayışı kesin bir resmi hesaplamanın olmadığı anlamına geliyor.
Bu borç verme, kamu piyasalarının görünürlüğü dışında olduğundan, ortaya çıkan sorunların bulaşma şansı daha az oluyor. Bir başka deyişle, kaçırılan faiz ödemeleri, yatırımcıları sürü benzeri davranışlara sürükleyecek şekilde kamuya açık haber manşetlerinin konusu olamıyor.
Özel kredi fonlarına yatırım yapan emeklilik fonları ve sigorta şirketlerinin paralarını yarın geri istemeleri de pek olası değil; bu da fonlamanın ani durması riskini azaltıyor.
Uyarı
Henüz bu bölgede büyük bir patlamaya yol açan bir gelişmenin olmaması, bunun olmayacağı anlamına gelmiyor. Yakın zamanda bir şirketin, yeni finansman sağlama hamlesinin bir parçası olarak varlıklarını borç verenlerin erişiminden uzaklaştırdığı bir olay, Wall Street'teki pek çok kişi için ufuk açıcı olmuştu.
IMF, Nisan ayı finansal istikrar raporunda özel krediye bir bölümün tamamını ayırdı ve değerlendirmeleri kafa karıştırıcı oldu. Fon, pazarın büyüklüğü ve büyümesinin ‘makro düzeyde kritik hale gelebileceği ve olumsuz şokları artırabileceği’ anlamına geldiğini belirtti ve şöyle yazdı: “Anlaşma yapma baskısı ‘daha düşük sigortacılık standartları’na yol açabilir.”
Raporu denetleyen fonun müdür yardımcısı Fabio Natalucci, piyasanın bir sarsıntı geçirmesi durumunda özel kredinin ‘eko-sistemin şeffaf olmadığını ve sınır ötesi etkilerinin olduğunu’ söyledi ve yatırımcılar zincirindeki, fonlardaki ve sahip oldukları şirketlerdeki ‘kaldıraç katmanları’ndan endişe duyduğunu iletti.
Devlet borç yetkisinin büyümesi
1990'lardaki genişleme, ‘dot-com zenginliği’ hayallerine kapılan şirketlerin aşırı genişlemesinin ardından bir çöküşle sona ermişti. 2000'li yıllarda ise, konut özsermayesinde beklenen kazançlara karşılık borçlanarak kendilerini güçlendiren hane halkları oldu. Bu kez genişlemede alışılmadık derecede büyük bir rol oynayan ise federal bilanço oldu.
Hükümet harcamaları ve yatırımları, 2023'te GSYİH büyümesine on yıldan fazla bir süredir en yüksek payını verdi ve elbette bu harcamalar ve yatırımlar borçla finanse edildi. Bunun, Kongre Bütçe Ofisi'ne göre 2024 mali yılında GSYİH'nın yüzde 99'unu oluşturan borç olduğu ifade edildi.
Bu durum, hane halkı ile hükümet arasındaki rol değişiminin ne kadar dramatik olduğunu da gösteriyor. Federal yetkililerin vergilendirme yetkisi olduğundan, devlet borcu bir hane veya şirketten daha güvenli olduğundan risksiz bir varlık olarak anılıyor. Bu, büyüme için federal bilançoyu yükseltmenin özel sektörün borçlanmasındaki artıştan doğası gereği daha az tehlikeli olduğu anlamına geliyor.
Uyarı
Yine de, Birleşik Krallık'ın 2022'de yatırımcıların büyük, fonlanmayan vergi kesintileri planlarına karşı çıktığı zaman dersini aldığı gibi, hükümetlerin bile başı belaya girebilir. Artan faiz oranları ABD'nin borçlanma ihtiyacını artırıyor ve ABD'nin sürdürülemez bir mali yolda olduğuna dair uyarıları su yüzüne çıkarıyor.
Morgan Stanley baş küresel ekonomisti Seth Carpenter, “Piyasa getirileri artırmadan ödenmemiş borç miktarının neredeyse kesinlikle bir sınırı var. Yine de, eğer bir devrilme noktası varsa, şu anda o noktaya geldiğimize inanmak zor” diyor.
Fed riskleri dengeliyor
Fed faiz oranlarını artırırken ve tahvil portföyünü daraltırken, Powell ve meslektaşları özellikle aşağı yönlü risklere karşı tetikte davranıyor. Enflasyonla mücadele ederken bile Mart 2023'te Silicon Valley Bank çöktüğünde, merkez bankasının acil finansmanla devreye girdiği hatırlanıyor.
Powell ve yardımcıları, hâlâ güçlü olan ekonomi ve politika yapıcıların hedefinin üzerinde seyreden enflasyon oranı karşısında daha fazla faiz artırımını fiilen masadan kaldırdı. Hatta çok geç hareket etmekten ve ekonomiyi resesyona sürüklemekten kaçınmaya yönelik bir gönderme olarak, borçlanma maliyetlerini düşürme yönünde belirtilen bir önyargı bile bulunuyor.
Fed'in iletişimi volatilitenin sınırlandırılmasına yardımcı oluyor ve genel olarak finansal koşulların gevşemesine katkıda bulunuyor. Bu, Fed açısından stratejik ve kasıtlı bir hamle gibi görünüyor; bu da Powell ve ekibinin, işsizlikteki bir artışın veya kazançlardaki bir düşüşün piyasalara geri döndüğü ve negatif şokları güçlendirerek resesyona doğru hızlı bir iniş riski oluşturduğu sözde finansal hızlandırıcının güçlü tehdidine karşı hazırlıklı olduğunu gösteriyor.
Fed, ‘sıkı’ para politikasını, kaynama noktasının birkaç kademe altında tutmaya çalışıyor. Bu durum ise bir paradoksa yol açıyor ve Fed yetkililerini politikalarının kısıtlayıcı olduğunu ancak finansal koşulların hâlâ rahat olduğunu söylemeye itiyor.
Uyarı
Yine de, Fed politika yapıcılarının finansal sistemin ve ekonominin tüm yönlerini mikro düzeyde yönetemeyecekleri biliniyor. Gerçek acı alanları haşla mevcut ve riskler görünürlüğün daha az olduğu bölgelerde yoğunlaşıyor. Bunun bir sonucu olarak da, uzun bir süredir yüksek seyreden faiz oranları can sıkmaya başlayabiliyor.
Columbia Threadneedle Investments'ın yapılandırılmış varlık yatırımı başkanı Jason Callan, “Perde arkasında çok daha fazla stres var. Kilit nokta ise iş gücü piyasası” diyor.
Düşük gelirli hanelere verilen kredilerin çoğu, düzenleyicilerin denetimi dışında fintech firmaları tarafından yapılıyor. Maaş koruması ve teşvik kontrollerinin olmadığı bir kriz ortamında gölge bankacılık sisteminin ve tüketicilerin dayanıklılığının ne kadar süreceğini ise zaman gösterecek gibi görünüyor.
Finansal sektör analiz firması Federal Financial Analytics'in kurucu ortağı Karen Petrou, “Eşitsizlik ne kadar fazla olursa finansal istikrarsızlık da o kadar fazla olur. Küçük miktarlardaki makroekonomik veya finansal sistem stresinin bile hızla toksik hale gelmesi ihtimali giderek artıyor” şeklinde konuşuyor.
Küresel piyasalar Fed ve BoJ'a odaklandı
Piyasalarda Fed, Macron, işlem vergisi belirsizliği
Ed Yardeni: Fed’in güvercin melodisi borsa rallisi için yeterli
Amerikan tahvil piyasası FED'e alarm veriyor
Fiyatlamalar Fed için ne diyor?
Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.
ABD itibarini ve üretim gücünü kaybetti üretim dahada düşecek ve şuan teknolojide Çin'in baya gerisinde ayrıca uygulanan saçma sapan politikalar ABD de halkida bezdirmiş durumda işin özü ABD dönemi sona eriyor
Fed in parasal sıkılaştırmaya gitmesindeki en önemli etken dünya ya sopa göstermek ve parasal güçlerinin etkilerinin dünyada nasıl etki ettiğini kontrol etmekten öte değil, çünkü güçlü dolar diyoruz doları güçlendiriyoruz bu güç unsuru abd nin daha çok kalkınmasını sağlıyor, amerikada enflasyon çok yüksek gibi görünsede alım satım harcamalarında etki yüksek değil abd zaten ordu ve silahla beslendiğinden teknoloji devleri zaten ülkeyi sırtında taşıyor dediğim gibi fed in faiz arttırması doların etki tepkisini ölçmekten öte değil
Basar isen sonsuz para takibi paran pul olacaktır.
borsaningundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.borsaningundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.borsaningundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur.
BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.
borsaningundemi.com verilerin sekansı, doğruluğu ve tamliği konusunda herhangi bir garanti vermez. Veri yayınında oluşabilecek aksaklıkar, verinin ulaşmaması, gecikmesi, eksik ulaşması, yanlış olması veri yayın sistemindeki performansın düşmesi veya kesintili olması gibi hallerden oluşan herhangi bir zarardan borsaningundemi.com sorumlu degildir. BİST, verinin sekansı, doğruluğu ve tamlığı konusunda herhangi bir garanti vermez. Veri yayınında oluşabilecek aksaklıklar, verinin ulaşmaması, gecikmesi, eksik ulaşması, yanlış olması, veri yayın sistemindeki performansın düşmesi veya kesintili olması gibi hallerde Alıcı, Alt Alıcı ve/veya kullanıcılarda oluşabilecek herhangi bir zarardan BİST sorumlu değildir.
Finansal veriler aracılığıyla sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir. Son güncelleme saati (21:57)