BofA Merill Lynch Fon Yöneticileri Ekim anketinin sonuçları; ikinci parasal gevşeme dalgası beklentisi neticesinde risk alma istekleri yeniden canlanan yatırımcıların, çoğunlukla gelişmekte olan global piyasalardaki hisse senetlerine (GEM) yöneldiğini gösteriyor. Yatırımcıların portföylerinde üstlendikleri risk seviyesi, Nisan 2009dan bu yana en sert çıkışını bu ay gerçekleştirdi. Hedge fonlar, net özkaynak risklerini arttırmaya devam ettiler. Hisse senetlerinde gösterge üstü konumdaki varlık tahsis uzmanlarının oranı, Eylül ayındaki net yüzde 10dan net yüzde 27ye yükselerek neredeyse üç katına çıktı; aynı uzmanlar, tahvil ve bonoda gösterge altı konumlarını sürdürdüler. Nakitte gösterge üstü konumdaki portföy yöneticilerinin oranı, net yüzde 18den net yüzde 6ya geriledi. Hisse senetlerine yönelik bu hareketlenmede GEM hisse senetleri aslan payını kapmış durumda. Varlık tahsis uzmanlarının net yüzde 49u GEM hisse senetlerinde gösterge üstü konumdayken, bu oran, bir önceki aya göre yüzde 17 puan artış anlamına geliyor. ABD, Euro bölgesi ve Japon şirketlerinin hisse senetlerine yönelik risk alma isteğinde bir değişiklik görülmezken, panel İngiltereye daha az karamsar yaklaşıyor. Portföy yöneticileri, Çinin önümüzdeki yıla ait büyüme rakamları hakkında çok daha iyimser bir yaklaşım sergilemekteler. Çinin ekonomisinin önümüzdeki on iki ayda daha da güçlenmesini bekleyen portföy yöneticilerinin oranı Eylül ayındaki net yüzde 11den net yüzde 19a yükseldi. Bu yüzde, Ağustos seviyesinin yüzde 38 puan üzerinde. Özellikle döngüsel sektörlerde Avrupalı firmaların hisse senetlerinin, Parasal Gevşeme beklentileri nedeniyle yükselişe geçtiğini düşünen BofA Merrill Lynch Global Araştırma Biriminin Avrupa Hisse Senetleri Stratejisi Bölümü Başkanı Gary Baker Ancak hala temeldeki makro göstergelerde bir toparlanma göremiyoruz, dedi. BofA Merrill Lynch Global Araştırma Bölümünde Global Hisse Senetleri baş stratejisti olarak görev yapan Michail Hartnett ise şu yorumu getiriyor: Her ne kadar artan risk alma isteğini memnuniyetle karşılasak da, bu noktada GEM üzerinde son derece dar yatırımcı odağı, dikkat edilmesi gereken bir husus gibi duruyor. Yatırımcıların döngüsel görünüme ve şirketlerin görünümlerine güvenleri tam Ekim ayı anketine göre, gelişmekte olan piyasalara yönelik bu muazzam hareketlenmenin yanı sıra, risk alma isteğindeki canlanmayı kanıtlayan bir gösterge daha mevcut. Emtia riski almaya yönelik talep, panel üyelerinin net yüzde 17sinin emtiada gösterge üstü olmasıyla artış gösterdi. Bu yüzde bir önceki ay net yüzde 4 civarındaydı. Varlık tahsis uzmanları, Eylül ayındaki güvenli liman niteliğindeki sağlam sektör pozisyonlarından çıkarak tekrak döngüsel hisselerle kara geçeceği düşünülen firmaların hisselerine yönelmeye başladılar. Panelin net yüzde 25i, kamu hizmetleri sektöründe gösterge altı pozisyonda yer alıyor. Bu oran bir ay öncesine göre yüzde 11 puan arttı. En büyük kazanımlar sanayi, metal ve teknoloji sektörlerinde görüldü. Uzmanların net yüzde 15i sanayi sektöründe gösterge üstü konuma geçerek yüzde 11 puanlık artış sağladılar. Şirketlerin karlarına yönelik görünüm hakkında daha iyimser bir tavır segileyen yatırımcılar, mali işler direktörlerinin işletmelerine daha çok yatırım yaparak, hissedarlara nakit fazlası ödeyerek ve daha çok borçlanarak, daha iddialı ve atak bir tavır sergilemelerini istiyorlar. Yatırımcıların sırasıyla net yüzde 41 ve yüzde 43lük kısmı, şirketlerin fazla nakti dağıtmasını (veya şirket satın almalarını) ve daha çok borçlanmasını istiyorlar. Bu yüzdeler, bir önceki ayda sırasıyla yüzde 34 ve yüzde 35 idi. Şirketlerin bilançolarını onarmalarına öncelik vermesini isteyen yatırımcıların oranı bir ayda neredeyse yarı yarıya azaldı ve net yüzde 11e düştü. Panelin net yüzde 11i, karların önümüzdeki on iki ay içerisinde iyileşeceğini söyledi. Eylül ayında bu görüşü savunanların yüzdesi net yüzde 2 idi. PG beklentileri, döviz konusunda ikna olmayı güçleştiriyor. Ekim ayının anketi, yatırımcıların ABD veya Euro bölgesi hisse senetleri bakımından çok ikna olmadıklarını gösteriyor. Net yüzde 4, ABD hisselerinde gösterge altı konumda iken net yüzde 3 Euro bölgesi hisselerinde gösterge üstü konuma geçti. Eylül ayında İngiliz hisselerinde gösterge altı konumdaki yatırımcılar bu hisselerde nötr duruma geçtiler. Bunun tam karşıtı olarak, varlık tahsis uzmanları, Japon şirketlerinin hisselerinde daha fazla gösterge altı konumdalar. Bu pozisyonlar, doların ve Euronun yönü konusunda hala kaydadeğer bir belirsizliğin devam ettiğini gösteriyor. Her ne kadar daha çok yatırımcı, Amerikan dolarının olması gerekenden daha düşük değerde olduğunu düşünse de, ABDdeki parasal gevşeme beklentisi, dolara yönelik olası ilgiyi dengeleyici bir unsur olarak karşımıza çıkıyor ve enflasyon beklentilerini arttırıyor. Global ölçekte yüksek enflasyon beklentisindeki yatırımcıların oranı, Eylül ayında net yüzde 9dan net yüzde 27ye fırladı. Fon yöneticilerinin (bir önceki aydaki net yüzde 18e göre) net yüzde 45i, Amerikan dolarının değerinin olması gerektiği seviyenin altında olduğuna inanıyor; yine net yüzde 45, Euronun fazla değerlendiği kanısında. Bununla birlikte panelin sadece net yüzde 12si Amerikan dolarının önümüzdeki on iki aylık süre içerisinde önemli para birimlerinden oluşan sepet karşısında değer kazanacağına inanıyor. Panelin net yüzde 24ü (iki ay öncesinin iki katı) güvenli liman özelliğinden dolayı tekrar tekrar zirve yapan altının gereğinden fazla değerlendiği görüşünü taşıyor.
Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.