E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaYaşam-MagazinParamız yok, zaman verelim ---

Paramız yok, zaman verelim

Paramız yok, zaman verelim
09 Temmuz 2012 - 14:19 borsaningundemi.com

İşte yeni ekonomik sistem… Zaman Bankası’nı Türkiye’ye getiren Türk kızı ‘Zumbara’yı anlatıyor

Paranın geçerli olmadığı ekonomik sistem mümkün mü? Örneğin para yerine ölçü biriminin zaman olduğu bir sistem? Peki, kendi beceri ve farklılıklarınız ile başkalarının yaşamını kolaylaştırmak ve başkalarının becerileri ile gereksinim duyduğunuz hizmetlere erişmenin farklılığı?
Bu soruları neden yönelttiğimi merak mı ediyorsunuz?
Günümüzde dünyanın bir çok ülkesinde başarı ile uygulanan Zaman Bankası’ndan bahsediyorum. Ve tabi Türkiye’de Ayşegül Güzel ve Arkadaşı Meltem Şendağın iki yıl kadar önce başlattığı Zumbara’dan…
Zaman Bankası’nın oluşumu da ilginç Zumbara’nın da… Kullanıcıların hizmet verdikleri saat kadar, hizmet almalarını sağlamaya yönelik ekonomik sistem platformu. Ayşegül Güzel, “Burada amaç paranın yerini almak değil. Günümüzün dengesizlik durumuna karşı yerel bir öneri” diyerek, sistemin fikir babasının aynı zamanda Amerika Zaman Bankaları’nın kurucusu olan Edgar Cahn olduğunu belirtiyor. Edgar Cahn ‘’insanın ihtiyaç duyulmaya ihtiyacı vardır’’ fikrinden yola çıkarak bulduğu sistem bugün 33 ülkede uygulanıyor. Her ülkenin sistemine göre şekil değiştiriyor. Mesela İspanyada devlet destekli. Amerika’da o kadar sistemli uygulanıyor ki Zaman Bankası enstitüleri var. İngiltere ‘de hem devlet destekli, hem de gönüllülüğü artırmak için farklı iki yöntem hakim.
Kapitalist sistemin geldiği noktada eşitsizliklerin bu denli artması, kronik işsizlik, derin güven krizi, bireyselcilik, pazar ekonomisinin körüklediği acımasız rekabetin yoruculuğu bir takım insanları farklı arayışlara yöneltiyor. Bunlardan biri de sosyal girişimcilik… Ve Ayşegül Güzel de bir sosyal girişimci. Ve sadece 28 yaşında. Zumbara’nın öyküsü ise şöyle…
--Nasıl doğdu bu Zumbara fikri?
Aslında zaman içinde gelişti. Boğaziçi Üniversitesi’ni bitirip bir süre Türkiye’ de çalıştıktan sonra iş yaşamımı ispanya’da sürdürdüm. Bugüne kadar çalıştığım bütün profesyonel işlerde aslında insanları daha fazla tüketime yönelttiğini gördüm. İyi eğitim almıştım, elitist bir yerdeydim, ama buna rağmen farklı, istediğim gibi bir seçim yapamıyordum. Özünde anlamsız ve beni tatmin etmeyen bir noktadaydım. Özellikle bir dönem çalıştığım moda sektörü tam tüketim toplumu yaratmak üzere kurgulanmış bir sistem… Daha sonra inovasyon danışmanlığı işine yöneldim. Daha farklı olacağını sandım, ancak orada da insanların ihtiyaçlarını tespit ederek onlara ürün servis önerisinde bulunuyorsunuz. Orada da amaç insanları tüketime özendirmek. Zaten son yaptığım proje göçmenler üzerineydi benim kopuş noktam oldu.
‘İnanmadığım işte mutsuzdum’
-O neydi?
İspanya’da 6 yıl kadar önce yani benim orda çalıştığım dönemde göçmen nüfusu yüzde 10’du ve yüzde 10 aralığında tüketimi vardı. Tamam belki yoksullar, ama aynı reklamlara maruz kalıyor bu insanlar. Benim görevim oradaki yüzde 10’luk tüketim potansiyelini şirketlere göstermekti. ’’Bakın burada çok büyük fırsat var’’ demekti. Günün sonunda, bütün zamanımı içten inanmadığım bir işe vakfettiğim için mutsuzdum. Ve bunu değiştirmeye karar verdim. Sabah uyanıp işe gitmeyi istememe olayı çok basit ve her şeyi bitiriyor aslında. Böylece Türkiye’ye dönmeye karar verdim. Bu benim yaşadığım duyguları aslında bir çok insan yaşıyor, ama bir kere girmiş olduğunuz konfor bölgesi var ya onu bırakmayı kimse istemiyor. İyi para kazanıyorsunuz ve alabildiğiniz her şeye para ile ulaşabiliyorsunuz. Paranın böyle bir etkisi oluyor hayatlarımıza. İnsanlardan bağımsız kendi kendinize yetebileceğinizi sanıyorsunuz.Ama bunun aldatıcı bir etki olduğunu düşünüyorum.
--Buradan yola çıkarak mı Türkiye’de Zumbara’yı kurdunuz?
-Evet, İspanya’da ki zaman bankasını biliyordum. Kendi mahallemdekine başvurup üye olmuştum. Neden Türkiye’ de benzerini kurmayayım ki diye düşündüm. Meltem de katıldı bu fikrime…
- ilk ne hizmet aldınız İspanya’da?
-ilk olarak photoshop öğrendim. Bir saatlik servis aldım.
-Peki, karşılığında ne verdiniz?
-Yaşlı bir kadına alışveriş işinde yardım ettim.
-Nasıl işliyor sistem?
-Ben size hizmet veriyorum. Siz bana saat ödüyorsunuz ben o saati kumbarama atıyorum ve o saatle gidip istediğim hizmeti alıyorum. Zaten mahalleyi yavaş yavaş tanıyorsunuz. Her ülkede farklı ilerliyor sistem. Katalonya’da devlet eliyle yürüyor. Aileden sorumlu bakanlığın koordinasyonunda faaliyet gösteriyor Zaman Bankaları, parlamento binasının altında.
‘ Web üzerinden de işliyor’
- Türkiye’de ki Zumbara?
-Zumbara web sitesi üzerinden işliyor. 2 yıl önce açtık. Ama zorlu bir süreçti. Kuruluş aşamasında bile zaman bankasının sistemini kullandım, bana yardım edenlere bende yemek yapıyordum. Kısa sürede 5 bin üyeye ulaştık. Yarışmalara başvurduk. Garanti Bankası KAGiDER yarışmasında ilk 10 proje arasında seçildi. Keza MIT Toyota Sosyal Girişimci Yarışması’nda da… Özyeğin Üniversitesi’nin Sosyal Girişimcilik Yarışması’nda ise birinci olduk. International Youth Global Fellow’da da dünyaya umut vaat eden sosyal girişimciler arasında seçildik. Asıl amacımız Türkiye’de de bir enstitü formatına gelmek. İşin sevindirici yanı Türkiye’nin çeşitli bölgelerinden Zumbara’yı hayata geçirme isteklerinin gelmesi.
-Bir hizmete para verilmiyor olması onu değersiz kılar mı?
-Değer kavramı insanın ihtiyacı ile ilgili. Kapitalist sistemin kendi doğası gereği topluma değer kavramını para ile ilişkilendiriyor. Dolayısıyla bedava olan şey bir anlamda değersizleşmiş oluyor.Zaman Bankası bir ütopya değil. Paylaşım, empati gibi esas olan değerlerin kullanılmaması asıl uzun vadede tahmin ettiğimizden büyük sorunlar doğuracaktır.
-- Zaman Bankası’nın uzun vadede kalıcı olması mümkün mü?
-Mümkün bence. Sürekli bakım, ulaşım , ev, tadilat gibi hizmetler sunan küçük işletmeler oluşmakta. Bu işletmeler para ekonomisi ve toplum ekonomisi arasında bir köprü oluşturuyor.
(ÖZLEM YÜZAK/CUMHURİYET)

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

ETİKETLER :
YORUMLAR (1)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
  • ASLINDA AYNI KAPI09 Temmuz 2012 18:40

    In Time / Zamana Karşı 2011 YAPIM BİR FİLM GELDİ AKLIMA.. herkesin kolunda saat var, geri sayıyor.. sıfı roldumu mefta oluyorsun... yani para yok.. işçi çalışıyor kolundakı saatte zaman eklenıyor.. onunsanırım topluluko filmden etkılenmış biraz :))