Şirketlerin banka kredisi almak yerine sermaye piyasalarından borçlanmasını sağlayan özel sektör tahvilleri (OST), son dönemde portföylerde en çok önerilen ürünler arasına girdi. ÖST'ler, devlet tahviline kıyasla, risk ve vadesine göre yüzde 5'e varan oranda fazla geliri olanağı sunuyor. Ancak uzmanlar direkt OST almak yerine, OST fonları üzerinden bu ürünlerin alınmasını tavsiye ediyor.
Piyasalarda koalisyon beklentisiyle olumlu bir hava var. Meclis Başkanı'nın seçiminin ardından 45 günlük koalisyon görüşmesi trafiği izlenecek, işte bu kritik süreçte uzmanların portföy önerilerinde öne çıkan yatırım araçlarından biri de özel sektör tahvilleri (ÖST) oldu. ÖST, şirketlerin banka kredisi almak yerine sermaye piyasasından borçlanmasını sağlayan bir yatırım aracı. ÖST ihraçları genelde finans kuruluşları tarafından yapılıyor ama son yıllarda reel sektör şirketlerinin de ihraç yaptığı görülüyor. Haberimizin tablolarında reel sektör ihraçlarına yer verdik.
Önceki hafta seçimin hemen ardından yaptığımız kapak haberinde portföyde en yüksek oranda ÖST öneren beş CEO'ya, bu önerilerinin nedenini sorduk. ÖST'lerin avantajlarını, risklerini, şirketlerin neden ÖST ihracı yaparak borçlandıklarını araştırdık.
REEL SEKTÖR İHRAÇLARI Öncelikle sektörün büyüklüğüne bir bakalım. 2014 yılında 64,7 milyar TL'lik ihraç oldu. Bunun 3 milyar 370 milyon TL'si reel sektörden geldi. Bu yıl ise ilk altı ayda 35,9 milyar TL'lik ihraç yapıldı. Bunun da 2 milyar 229 milyon TL'si reel sektör tarafından gerçekleştirildi.
Özel sektör tahvilleri, yatırımcısına, Hazine'nin çıkarmış olduğu devlet tahvili ve hazine bonolarının üzerinde, şirketin ratingine göre belirlenen ilave bir getiri sağlıyor. Bu oran, farklılık göstermekle birlikte 1 ile 3 puan arasında hatta bazen daha yüksek olabiliyor.
NEDEN ÖNERİLİYOR? Turkish Yatırım Genel Müdürü Berra Doğaner, "Böylelikle oluşan faiz düzeyi, yatırımcısına sabit getirili enstrümanların ve mevduatın üzerinde bir getiri sunuyor" diyor. Son bir yılda, vadesine göre değişmekle birlikte yüzde 5'lere varan ek getiri sunan ÖST ihraçlarının yapıldığını söyleyen Doğaner, bu nedenle yatırımcılara portföylerinde ÖST ürünlerine yer vermeleri tavsiyesinde bulunuyor. Doğaner, ÖST'lerin ağırlıklı olarak nitelikli yatırımcılara satıldığını, bu nedenle bireysel yatırımcıların ÖST fonlara yatırım yapabileceğini kaydediyor.
HSBC Portföy Genel Müdürü Namık Aksel, ÖST fonlarını özellikle öne çıkarmadıklarını, kendi ürünlerinin ÖST ve devlet tahvili karışımı fonlar olduğunu söylüyor. Aksel, "Risk/ Getiri profilinden çok ÖST'lerin likiditesine tam olarak güvenmiyoruz. Bu nedenle müşterilerimizin hızla talep ettiği ve hızlı büyüdüğü senaryoları da düşünerek bu yolu seçtik" diyor.
Likidite sorunu bir kenara bırakılırsa, ÖST ve ÖST fonları artık Türkiye'de de önemli bir varlık sınıfı. Bu ürün son bir yılda devlet tahvilinden ve devlet tahvili fonlarından daha iyi kazandırdı. Şirketlerin geri ödemesinde önemli bir problem olmadığı sürece ÖST'ler piyasada fazla işlem görmediği için, fonların içinde piyasa değerlemelerinde önemli dalgalanma olmuyor. O yüzden ÖST fonlarının mevduata benzer her gün üzerine ekleyen istikrarlı bir getiri profili çizdiğini anlatan Namık Aksel, bu fonların getiri performansı daha dalgalı görünen devlet tahvil/bono fonlarına göre daha cazip olduğunu sözlerine ekliyor.
ÖST FONUN AVANTAJLARI ÖST'ler, hala işlem hacmi sığ bir piyasa. Günlük işlem hacmi toplamda 50 milyon TL ama bunun büyük kısmı kot dışı kalıyor. Bunun sadece 10 milyon TL civarını ikinci el işlem hacmi oluşturuyor. Borsadaki hisse senedi işlem hacmi olan 4,5 milyar TL ile kıyaslanınca bu hacim çok düşük kalıyor. Bu da ÖST piyasasının yolun henüz çok başında olduğunu gösteriyor.
ÖST piyasasının henüz derinliğe kavuşmadığını ifade eden Ata Portföy Genel Müdürü Mehmet Gerz, "Birkaç milyon TL üzeri bir parayla ikinci elden kağıt alıp satmak kolay olmuyor. Yatırımcı direkt ÖST almak yerine ÖST'ye yatırım yapan bir fonu alırsa avantaj sağlar" diyor. Gerz, bu avantajları şöyle sıralıyor: Birincisi, fon pek çok ÖST'ye yatırım yaparak riski dağıtıyor. İkincisi, fonu alıp satmak ikinci elde ÖST alıp satmaya göre çok daha kolay. Üçüncüsü ise çoğu ÖST'yi almak için nitelikli yatırımcı olmak gerekirken fon satın almanın böyle bir şartı yok.
NELERE DİKKAT ETMELİ?
ÖST yatırımlarının portföy yöneticileri uzmanlığı ile yapılması özellikle trendlerin hızlı değiştiği belirsiz ortamlarda yatırımcı açısından da en güvenli yol. Zaten artık nitelikli yatırımcılara yönelik ihraçlar ön planda oluyor.
AZ Notus Genel Müdürü Murat Sağman, yatırımcıların alacakları ÖST'lerin ihraççı şirkete verilen bir kredi niteliği taşıdığını göz önünde bulundurmalarını ve söz konusu şirket için mutlaka bir kredi risk analizi yapmaları gerektiğini söylüyor. Sağman, "Kredi risk analizi dışında önerilen tahvilin kupon, vade, ek getiri gibi özelliklerinin de yatırımcının nakit akışı ihtiyacını karşılıyor olmasında fayda var" diyor.
Türkiye'de seçim sonrası oluşan yarı belirsizlik ortamının yatırımcının vadeye göre ek getirişi yüksek ÖST'yi seçmesi için doğru bir zamanlama olduğunu anlatan Murat Sağman, sözlerine şöyle devam ediyor: "Şu sıralar gösterge tahvil üzerinde değişken ku¬ponlu ÖST'lerin 450-500 baz puan ek getirilerinin olduğu bir dönemdeyiz. Bu da gösterge tahvilin yüzde 10 olduğu bir zamanda yatırımcının o göstergeye bağlı ÖST'den yüzde 14,5-15 oranında kupon ödemesi alması demektir. Bankaların verdiği üç aylık mevduat getirilerine ve devlet tahvillerine göre bu çok daha iyi bir oran."
PORTFÖYÜ ÇEŞİTLENDİRİN Uzmanlar, koalisyon hesaplarının yapıldığı ve siyasi belirsizliğin yaşandığı bu dönemde yatırımcılara portföylerini çeşitlendirmelerini tavsiye ediyor. Namık Aksel, ÖST ve ÖST fonlarının da portföylerde önemli ölçüde olmasını öneriyor. Yine mümkün olduğunca ÖST fonları üzerinden bu araçların alınması gerektiğini söyleyen Aksel, "Satın alınan ÖST fonunun yöneticisinin ve içeriğinin de bilinmesi gerekir. Banka ağırlıklı olan ÖST fonlarının getirişi daha düşük olur. Reel sektör içerisinde de riski yüksek şirketler olabilir ve unutulmamalı ki bu şirketlerin borcunu ödememe riski var" diyor.
Ancak uzmanlar, şu ana kadar ÖST ihraçlarında vadesi gelmiş tahvilin ödenmemesi gibi bir durumun olmadığını da kaydediyorlar.
Portföyde ÖST öneren 5 CEO’dan kritik mesajlar Turkish Yatırım Genel Müdürü Berra Doğaner: Yatırım fonları içinde, ÖST'lerin payı oldukça büyük ve 2014'te yüzde 13,50'nin üzerinde getiri sağlayan fonlar oldu. Sabit getirili bir yatırım aracı olarak vergi avantajını da göz önüne alırsak, mevduata alternatif ve çok üzerinde getirişi olduğu açıkça görülüyor.
ING Yatırım Bülent Altınel: ÖST'ler, sabit getirili ürünler içinde daha yüksek getiri imkanı veriyor. Ancak tahvili alınacak şirketin kredi notu, mali yapıları ve ödeme kabiliyetleri incelenmeli ve bu konuda seçici davranılmalı. Nitelikli yatırımcı bunu yapabilir. Bireysel yatırımcı ise ÖST fonları tercih edebilir.
Ata Portföy Mehmet Gerz: Devlet tahvili üzerine duruma göre yüzde 0,5'ten yüzde 5'e kadar ek faiz (spread) ödeyebiliyor. Ortalama vade iki yıl, ortalama ek faiz yüzde 2-4 gibi düşünürsek; şu anda devlet tahvili yılda yüzde 10 getirirken, ortalama bir ÖST yüzde 12-14 getiri sağlıyor.
HSBC Portföy Genel Müdürü Namık Aksel: Son bir yılda ÖST fonlarının devlet tahvil bono fonlarına göre daha iyi getirmesinde en önemli faktör, faizlerin yükselmesi. Faizlerin düşüşe geçtiği dönemlerde yapılacak sermaye kazancından dolayı devlet tahvili ve bononun getirişinin daha iyi olması beklenebilir.
AZ Notus Genel Müdürü Murat Sağman: ÖST'ler, tıpkı hisse arzları gibi ama daha kısa vadeli olarak yatırımcıların şirketlere yerdiği kredi niteliğinde. Bu yatırımlarda kredi riskinin yanında ÖST piyasasının likidite riski, dövizli kıymetlerde döviz hareketlerine paralel oluşabilecek ani fiyat değişimlerine dayalı yoğunlaşma riskleri mevcut.
(TALİP YILMAZ/EKONOMİST DERGİSİ)
Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.