Geçtiğimiz haftalarda Aynes Gıda'nın kupon ödemelerini yapamaması özel sektör tahvilleri (ÖST) piyasasında işleri karıştırdı. Uzmanlar, OST pazarında şirketlerin kredibilitesine dikkat edilmesi gerektiğim söylüyor. Bu arada ÖST'lerde reel sektörün payı da artıyor. Sanayi şirketleri 2015'te 14,5 milyar TL'lik tahvil ihraç etti. 2016'da ihraçların konjonktürden olumsuz etkilenebileceği belirtiliyor.
Geçtiğimiz haftalarda Aynes Gıda'nın özel sektör tahvilleri piyasasında kupon ödemelerini gerçekleştirememesinden sonra yatırımcılar, gözlerini bu piyasaya çevirdi. Bu gelişme sonrasında yatırımcılar piyasa için güven kaybı yaşarken, Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) da olumsuz örneklerin yaşanmaması ve yatırımcının mağdur edilmemesi için bir tebliğ taslağı yayımladı. Aslında Aynes'ten önce GÇS Metal, Akyürek Pazarlama ve Egeli&Co şirketleri de tahvilden doğan ödemelerinde zorluk yaşamış, ancak her üç şirket de yeniden yapılanmaya giderek ödemelerini yapmıştı.
ÖST piyasasında yakın zamanda bu gelişmeler yaşanırken, pazarın büyüklüğünün ise 2015 sonunda 80 miyar TL'ye dayandığı gözleniyor.
Bu hacmin 14,5 milyar TL'si reel sektöre ait. Uzmanlar bu piyasanın her yıl büyüdüğünü belirtirken, yatırımcıların ÖST'lere yatırım yapma konusunda bazı noktaları atlamaması gerektiğine vurgu yapıyor.
80 MİLYAR TL'YE DAYANDI Özel sektör TL tahvil/bono piyasasında 2015 yılında yaklaşık 79 milyar TL ihraç gerçekleşti. 2011 yılında bu tutarın 36 milyar TL olduğu göz önünde bulundurulduğunda, büyüme daha net göze çarpıyor. Özel sektör tahvil ihraçları 2015'te bir önceki yıla göre yüzde 18 civarında artış gösterdi. Banka dışı ÖST'lere bakıldığında bu rakamın yıllar içinde ciddi artış göstererek 2015 sonunda 14,5 milyar TL'ye ulaştığı görülüyor.
ÖST'ler özellikle düşük faizin söz konusu olduğu gelişmiş piyasalarda, farklı borçlanma araçları arasında dünya ortalamasında çok önemli bir paya sahip. Türkiye'de henüz istenen seviyeye ulaşılamazken 2011 yılından bu yana ÖST ihraçlarındaki büyüme devam ediyor. İhraçların büyük kısmı banka ve banka dışı finansal kurumlar tarafından gerçekleştirilen daha kısa vadeli işlemlerden oluşuyor.
Geçtiğimiz yıl 20 banka, 52 bankacılık dışı finansal kuruluş ve 45 re-el sektör firması, yurtiçi borçlanma araçları piyasasından fon sağladı. Finans dışı ihraç hacmi 3,9 milyar TL ile 2015 yılına göre de yüzde 4'lük bir artış gösterdi.
İş Yatırım Kurumsal Finansman Müdürü Başak Selçuk, 2015 yılında aracılık ettikleri ihraç miktarının yüzde 41,2 artarak 19,5 milyar TL'ye ulaştığını söylüyor. Selçuk, yüzde 24,6 pazar payı ile piyasadaki lider konumlarını sürdürdüklerini ifade ediyor. Başak Selçuk, "2015'te İş Bankası ve iştirakleri, ING Bank, Odea Bank, Bank Pozitif, Creditwest Faktoring, Turkasset, Intercity, Aksa Enerji, Tiryaki Agro, Timur Gayrimenkul (NEF), Türkerler İnşaat, Pakpen ve Sümer Faktoring'in borçlanma aracı ihraçlarına aracılık ettik" diyor. 20l6'da ise sektör tarafında SPK'nın yeni tebliğ değişikliğinin ardından daralma yaşanabileceğini belirtiyor.
YENİ DÜZENLEME BEKLENİYOR 2014-2015 yıllarında gerçekleştirdikleri 1,2 milyar TL'nin üzerinde işlem hacmi ile yüzde 17'lik pazar payına ulaştıklarını söyleyen ÜNLÜ&Co Borç Sermaye Piyasaları ve Danışmanlık Bölümü Yönetici Direktörü Ayşe Akkın, 20l6'da 10 yeni ihraç üzerinde çalıştıklarını anlatıyor. Akkın, bunlar içinde piyasaya ilk defa gelecek şirketlerin de bulunduğunu aktarıyor. Ayşe Akkın, "Son dönemde olumsuz örnekler yaşanması ile yatırımcıların daha seçici davranmaya başladığını gözlemliyoruz" diyor. Bu nedenle gerçekleştirilen ihraçların kredi kalitesinin artık daha çok öne çıkacağını söylüyor.
Garanti Bankası yetkilileri de 2016yılında SPK'nın yeni düzenlemeler yapmasını beklediklerini, bununla ilgili olarak yeni bir tebliğ taslağı yayınlandığını belirtiyor. Banka yetkilileri, "Yeni düzenlemelerin yatırımcıya da güven vererek tahvil iştahını artırmasını ve enerji, inşaat, otomotiv, gıda, perakende gibi sektörlerden ihraçların 20l6'da piyasaya gelmesini bekliyoruz" diyor.
KONJONKTÜR YAVAŞLATABİLİR SPK'nın verilerine göre, Şubat 2016 itibarıyla reel sektörün satışa hazır borçlanma aracı limit tutan 7,4 milyar TL. Başak Selçuk, bu noktada 20l6'da limiti bulunan şirketler içerisinde holding, enerji ve inşaat sektörlerinin ağırlığının hissedildiğini belirtirken, Rönesans Holding, Net Holding, IC İçtaş Enerji, Zorlu Enerji, Limak Enerji, Limak Çimento ve Kardemir isimlerinin öne çıktığını söylüyor. İlave olarak Medical Park, Çelik Motor ve Boyner gibi isimlerin de hazır limitleri bulunduğu görülüyor.
Başak Selçuk, yaşanan örneklerin ve yeni düzenlemelerin 2016 yılında reel sektör tarafından gerçekleştirilecek ihraç miktarını etkileyebileceğini ifade ediyor. Selçuk, "Genel konjonktürün de etkisiyle yatırımcıların risk iştahının düşebileceğini ve 2016 yılının reel sektör ihraçları açısından bir önceki yıla göre daha temkinli geçebileceğini öngörüyoruz" şeklinde konuşuyor.
İYİ ANALİZ EDİLMELİ Bilindiği üzere iflas erteleyen ve nitelikli yatırımcılara sattığı tahvillerden kaynaklanan kupon ödemelerini 2 Şubat 2016 tarihli olanını ödeyemeyen Aynes Gıda, yatırımcılarını şoke etti. Bu durum da piyasalarda güvensizlik oluşturdu.
Garanti Bankası yetkilileri bu noktada geçen hafta SPK Başkanı Vahdettin Ertaş'ın yaptığı açıklamaya dikkat çekiyor. Ertaş, piyasada son dönemde böylesi işlemler yaşansa da bu ihraçların tutarının toplam ihraçların sadece yüzde 0,018'ine denk geldiğini ve ödenemeyen tutarların piyasalar açısından büyük bir risk oluşturmayacağını ifade etti. Yatırımcıların tahvil ihraç eden şirketin borcunu ödeyememesi durumunu dikkate alarak, kredibilitesi yüksek, rating almış şirketlere yatırım yapmaya dikkat etmesi gerektiğinin de altı çiziliyor.
"YATIRIMCILARIN BİLİNCİ VE TECRÜBESİ YÜKSEK"
Gökhan Erun/ Garanti Bankası Hazine ve Yatırım Bankacılığından Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı "2006'daki ilk ihracı Garanti Bankası olarak biz geçekleştirdik. Bu pazarın liderliğini de elimizde. Piyasa hiç şüphesiz çok daha büyük rakamlara doğru gidecek. Sermaye piyasaları mutlaka büyümeli. Bankaların mevcut kredi/mevduat oranlarına baktıkça, bu daha belirgin oluyor. Son dönemde yaşanan durumların büyümeyi etkileyeceğini düşünmüyorum. Sadece yatırımcılar acısından bir farkındalık oluşur. Zaten ÖST yatırımcılarının geneli kurumsal yatırımcılar olduğu için, profesyonellik ve risk bilinci de yüksek. Diğer kategorideki nitelikli yatırımcılar da yeterince bilgi ve tecrübe sahibi. Bu bağlamda sorumluluk SPK'nın değil, piyasanın. Bu bizde olduğu gibi, dünyada da böyle. Problemli hale gelen ÖST miktarı, portföyün binde biri bile değil."
Yatırımcılar nelere dikkat etmeli? 1-ÖST alırken öncelikle kredi, piyasa ve likidite riski göz önünde bulundurulmalı ve bu kapsamda karar verilmeli.
2-Kredi riskini değerlendirirken ihraççı özelinde bir finansal analiz yapılmalı ve şirketin mali durumunu hakkında detaylı bilgi alınmalı. Bu noktada halka arz yöntemiyle gerçekleştirilen ihraçlarda kamuoyuyla paylaşılan izahname içerisinde yer alan detaylı bilgiler, mali analizin gerçekleştirilmesi hususunda yardımcı olacaktır.
3-Borçlanma aracı fiyatlarının ikincil piyasada belirlendiği unutulmamalı. Yatırımcı, söz konusu araçları vadesinden önce elden çıkarması halinde, piyasada oluşan fiyat üzerinden satmak veya ihraç sonrası yatırım yapacağı zaman ikincil piyasa fiyatı üzerinden satın almak durumunda kalabilir.
4-Kredi ve piyasa riskine ek olarak dikkat edilmesi gereken konulardan biri de ikincil piyasada ÖST’ler özelinde sınırlı bir likidite olmasıdır. Ekonomist Dergisi
Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.