E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.
Azraa-Eel Menkıbeleri:
“Osmanlı Mahzeninden Hayal Et Kıssaları”
Borsa İstanbul Kurumsal İletişim Direktörü Uğur Batı, marka yönetimi, akademisyenlik, köşe yazarlığı derken hoş bir sürprizle karşımıza çıktı. İlginç ve ilham verici bir romanla…
Yazar Uğur Batı, Batılı fantastik romanların ötesinde çok özgün bir Doğu fantazyası kaleme aldı. Everest Yayınları’ndan çıkan Azraa-Eel Menkıbeleri: “Osmanlının Mahzeninden Hayal Et Kıssaları”, iyi ve kötünün bitmez tükenmez mücadelesini gizemli ve fantastik bir “Osmanlı” dünyası kurarak anlatıyor. Sıradışı kurgusuyla dikkat çeken kitapta Devlet-i Aliyye-i Osmaniyye’deki olağanüstü olaylar, 24 ayrı hikâye başlığı altında tek bir sonda kurgulanıyor. Alıştığımız Batı fantastik romanlarının ötesinde yerel unsurlarla çok zengin bir hayal dünyası sunuyor. Doğunun hikmetler âleminde varoluşçu bir hassasiyetle evrendeki oluşun sırrı ve anlamını takip ediyor. Kitapta yaratıcı ile irtibatın kesildiği Batı fantastik romanının ötesinde bir vicdanı ve hakikati arayışı sezmek kolayca mümkün. Bu tutum, geleneğin mirasını takip eden yeni bir edebiyat anlayışının habercisi gibi düşünülebilir. 2000’li yıllarda yaratılan bu özgün edebiyat eserini yazarından dinliyoruz.
BİLİNENDEN YOLA ÇIKARAK BİLİNMEYENE UZANMAK İSTEDİM
-Kitabınız için bir Osmanlı fantezi romanı tanımlaması yapıyorsunuz. Anlatır mısınız bu türü…
-Fantastik edebiyat temelde iki yoldan üretilir. İlkinde fantastiğin yaşanan dünyada, bilinen gerçekliğin içine bilinmeyenin girmesiyle meydana gelmesi vardır. İkincisinde mevcut insan, mekân, zaman modelli evrenden farklı evrenlerin tanımlanması vardır. Ben ikincisi terih ettim. Bilnenden yola çıkarak, bilinmeyene uzanmak istedim. Fantastik edebiyat malum, hayal kurmaktan, bilimden, ütopyadan doğan bir tür. Pek çok alt türü de mevcut. Yüksek fantezi, düşük fantezi, modern fantezi, karanlık fantezi, modern fantezi, bilimkurgu fantezi ve komik fantezi gibi türleri var. Bu kitap da tür olarak oryantal-tarihi fantezi. Tarihi art alanında gerçeklikle kurguyu birleştiren özel bir tür. Romanın olay örgüsü, Osmanlı tarihinin çeşitli dönemlerinde örülmüş durumda. Gerçek hadiselerin de sosu olan, ama bütününde tamamen hayal ürünü olan bir roman olarak düşünün.
-İş kitaplarınızla çok iyi tanıyoruz sizi. Şimdi bir fantastik roman yazdınız ama gerçekten fantastik. Osmanlıda cinler, periler, vampirler, kurtadamlar kol geziyor. Anlatır mısınız biraz kitabı…
Kitap, Devlet-i Aliyye-i Osmaniyye’nin iblisvari kötülüklerin tam tezahüründe olduğu, tâbire değmeyen rüyâların görüldüğü zamanlarda geçiyor. Bunlar zor zamanlar. Öyle ki, Azrail’in ıslıklarının Dersaadeti örttüğü yıllar. İsyankâr yeniçeriler, İslambol’daki tütün yasağına karşın cigaralarını rahat rahat tüttürürken; Cibali’nin arkalarında kocakarı ilacı yapıp çocuğu iyileştireceğim diyen hekimin dili kesilir... Ne de olsa her şey aşinadandır! Velhasıl, batakhane, tımarhane, hapishane ve piçhane dörtgeniyle çevrilmiş bu delişmen kentte hiçbir şey yolunda gitmez ki, Osmanlının kalanında gitsin. Trablus-ı Şam, Acem Şehri İsfahan, Tırnava, Eflak ve Boğdan, Erdel, Buhara, El-Ruha, Şehr-i Kayrevan, Wallachia, Belgrad, Hatukay ve daha pek çok Osmanlı memleketinde cinler, periler, gulyabaniler, vampirler, kurtadamlar kol gezip, baş kesmekte… Lanetli gömülerden hazineler yerine hortlaklar çıkar, tılsımlı fermanlar sağda solda cirit atar, mezarlarda ruhlar kol gezer, terk edilmiş virane kiliselerden kendiliğinden çalan çan gürültüleri duyulur. Yani civar etraf bildiğin şeytana çalmakta!
Osmanlı aslında bu tür konuların geçtiği fantastik topraklara sahipti. Erdel, Eflak, Boğdan, Moldova... Ve diğer şehirler... Kitap, tarihin ötesinde başka bir perspektif çiziyor. Osmanlı’yı fantastik olarak tekrar kuruyor.
İyi ve kötünün bitmez tükenmez mücadelesini anlatan kitap, Batı fantastik romanlarının ötesinde yerel unsurlarla çok zengin bir hayal dünyası sunuyor. Doğunun hikmetler âleminde varoluşçu bir hassasiyetle evrendeki oluşun sırrı ve anlamını takip ediyor. Kitapta yaratıcı ile irtibatın kesildiği Batı fantastik romanının ötesinde bir vicdanı ve hakikati arayışı sezmek kolayca mümkün. Bu tutum, geleneğin mirasını takip eden yeni bir edebiyat anlayışının habercisi gibi düşünülebilir.
KİTAPTA HAYLİ GARİP SORULAR VE CEVAPLAR VAR
-Kitabınızda kurgu ve gerçek o kadar iç içe ki… Tarih, fantezi, olağanüstülük, sıradışılık hepsi bir arada. İç içe girmiş, ayırt edilemiyor. Bu bilinçli bir seçim sanırız…
-Tarihle efsanelerin, kurguyla gerçeğin birleşimindeki kitapta, oturma odanıza Ork’lar, Elfler değil, Hüddam cinleri, Deccal, gulyabaniler giriyor. Bu da ana akım fantastik romanlarından başka bir tat doğuruyor. Korku ve aşinalığın birleşimindeki bir etki bu. Kitapta hayli garip sorular ve cevaplar var. Örnekler vereyim:
-Gafil ifritler İsrafil’in sur’unu çalmaya niyetlenirse nice olur kıyamet?
-Mukarrebün meleklerinin hafızalarını silmeye çalışmak nasıl bir gaflettir, ne olur?
-İstanboli’denin tünellerinde iblis avlarını yaşıyor, Evliya Çelebi’nin tanıklığıyla Osmanlı’nın Çerkez vampirleri oburları görüyorsunuz, zındık kuyruklu yıldız Halley ve Osmanlı’nın delilerine şaşırıyorsunuz.
-İki kere ölüp cenaze namazı iki defa kılınan Osmanlı Padişahı Sofu Bâyezîd’in ibretlik hikâyesini okuyor, şeytanla işbirliği yapan maktul şehzadelerin Devlet-i Aliyye-i Osmaniyye’den öç alma hadisesini öğreniyorsunuz.
-Şeytani güçlere karşı savaş veren Alhazred gibi Allah dostlarını tanıyor, Keferenin Haccacı Vladoğlu Drakul”un Ulaha’da kurtadamlarca katledilişine şahit oluyorsunuz.
Tüm bu hikâyelerde özellikle tarih ve kurgu iç içe geçsin istedim. Aşinalığın etkisi diyorum buna. Kökeninden bağımsız fantazyaların ülkemizde daha zor algılandığını düşünüyorum. Kurgunun içinde bizden bir şeyler olması, bilişsel hafızamızı canlandırıyor. Etkiyi artırıyor.
MUAMMA KERE MUAMMA BİR VAROLUŞ BU
-Amr Bin Azraa-eel, ana kahraman. Çok da ilginç bir karakter çizmişsiniz. Anlatır mısınız biraz…
-Karışık, karmakarışık, muamma kere muamma bir varoluş bu. Varoluştur dedik çünkü insan mı melek mi yoksa üç harflilerden midir kimseler bilmez, Allah bilir! Zamansız ve mekansız olan, çağları dolaşan, cem-i alemi karışlayan Bin Azraa-eel’in Herat’tan tekinsiz bir Kalenderî olduğunu iddia eden de olmuştur, Suriye kökenli gizemli bir halkın, Nasturîler’in hükümdarı olduğunu diyen de. Onun Fergana Vadisi'nde yaşayan Baba Palangpost Dergâhı'nın dervişlerinin şahı olduğunu söyleyen biri de, bu garip adamla Şehr-i İstanbul’a giden bir karamürselde (yolcu ve ticaret eşyası taşıyan kalyondan büyük, kıçlı ve kıçında bahçesi ile hamamı olan el değirmenli yelkenli) karşılaştığını, bu pürsilah adamın feth-i şerifler okuyarak elindeki kırmızı kaplı deftere zift ve katranla karışık yazılar yazdığını bildirmiştir. Bu yazıların tümü ahir zaman dair olan kıssaların toplandığı Azraa-eel Menkıbeleridir. Âdem-i tahayyüz ve mekândan münezzeh olan bu kitabı, büyük Türk denizcisi Pîrî Reis’in Kristof Kolon adlı korsan eskisi denizciyle görüşmesinde Pîrî’ye ilahi bir ganimet olarak veren bu şehvelent yaratılmış, daha sonra tarihin çeşitli sahnelerinde kendini göstermiş, lakin zatı ve arkası bir meçhul olarak kalmıştır.
KORKU, AHLAK ÖĞRETİSİ VE FANTAZYA İÇ İÇE BU KİTAPTA
-Kitapta gerçekten asimetrik bir kurgu var. 24 ayrı hikâye, sanki bir novella gibi. Kitabın kurgusundan söz eder misiniz?
-Azraa-Eel Menkıbeleri: “Osmanlının Mahzeninden Hayal Et Kıssaları”, doğrusu ilginç bir okuma deneyimi sunuyor. Ben öyle düşünüyorum en azından (Gülüyor) Bir Osmanlı fantazyası, bir Osmanlı korku romanından söz ediyoruz. Korku, ahlak öğretisi ve fantazya iç içe bu kitapta. Ütopik olarak karanlık bir dünyanın kapısını açıyor kitap. Fantazya sadece Batıda mı olur? Doğu oysa ki daha fantastik bir dünya. Hatta fantastik olmanın kapılarını Doğu açmıştır.
Kitapta Osmanlının katledilen şehzadeleri de var, Deccal da var, Piri Reis’in katli gibi tarihin karanlık başlıkları da var, vampirler de var, Şeyh Süca gibi Osmanlının çöküşünü rüşveti yaygınlaştırarak hızlandıran melun kara kahramanlar da var. Evet, bunların hepsi sonra hortlayabiliyor ama tarihin ve hayalin birleşiminde bir kitap bu zaten.
İslami fantastik edebiyat formunda bir kitaptan söz ediyoruz. İslami fantazya nasıl oluyor? İslam ve Türk medeniyetlerinin köklü tarihi ve mitolojilerinden yola çıkarak oluşturulmuş heyecanlı olaylar ve mekanlar var kitapta.
Özellikle novella gibi yazdım. Parça parça. Okuyucuyu rahatlatmak için diyeyim. Zamanın ruhunu düşünün. Daha fazla dijitallik, sosyal medya ve teknoloji zamanımızı azaltıyor, zor olanı daha zor kılıyor. İnsanlar her hikayeyi okurken ayrı zevk alsın istedim. Daha rahat bir okuma deneyimi istedim. Böylesi bir kurgu zor ama okunası.
-Kitaptaki sinematografik anlatım dikkati çekiyor. Bir roman değil de film izliyormuşum gibi hissettim. Bu hissettirmek istediğiniz bir şey miydi?
-Kitapta sinematografik bir anlatım var. Bir novella/roman olmasının yanında senaryo mantığıyla da yazılmış bir kitap. 24 ayrı hikâye, tek bir son, özel bir kurgu söz konusu. Simgesel özel bir anlatı ve asimetrik bir kurgu içimde masal estetiği kıvamında bir anlatım ve hikâye içinde hikaye anlatımını gördüğümüzü etkileyici bir kitap Azraa-Eel Menkıbeleri: “Osmanlının Mahzeninden Hayal Et Kıssaları”. Film izler gibi hissetsin istedim okuyucu. Bu özel bir dil. Replikler var. Zaman, mekan, kişi tanımları hep kararında olsun istedim. Umarım olmuştur.
-Marka yönetmek, kurumsal iletişim, yazarlık, akademisyenlik ve inanılmaz bir üretkenlik. Gelecek ile ilgili projelerinizden, yeni kitaplardan söz eder misiniz?
-Ne olursa olsun temelde üretkenlik, yaratıcılık, emek var. Hele ki söz konusu yazıysa bu bitmez bir yolculuk. İş kitaplarına devem edeceğim. Nöropazarlama, nöropsikoloji konusunda projelerim devam ediyor. Ve kurgu romanlar devam edecek. Azraa-Eel Menkıbeleri’nin devamı olacak tabi ki…
Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.
borsaningundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.borsaningundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.borsaningundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur.
BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.
borsaningundemi.com verilerin sekansı, doğruluğu ve tamliği konusunda herhangi bir garanti vermez. Veri yayınında oluşabilecek aksaklıkar, verinin ulaşmaması, gecikmesi, eksik ulaşması, yanlış olması veri yayın sistemindeki performansın düşmesi veya kesintili olması gibi hallerden oluşan herhangi bir zarardan borsaningundemi.com sorumlu degildir. BİST, verinin sekansı, doğruluğu ve tamlığı konusunda herhangi bir garanti vermez. Veri yayınında oluşabilecek aksaklıklar, verinin ulaşmaması, gecikmesi, eksik ulaşması, yanlış olması, veri yayın sistemindeki performansın düşmesi veya kesintili olması gibi hallerde Alıcı, Alt Alıcı ve/veya kullanıcılarda oluşabilecek herhangi bir zarardan BİST sorumlu değildir.
Finansal veriler aracılığıyla sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir. Son güncelleme saati (23:56)