E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaGündemÖmer Çelik: S-400'den dönüş yok---

Ömer Çelik: S-400'den dönüş yok

Ömer Çelik: S-400'den dönüş yok
06 Nisan 2019 - 19:37 borsaningundemi.com

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik "Kilis'e füzeler düşerken bazı ülkeler Patriotları söküp götürmüştü, S-400'den dönüş yok" dedi.

İstanbul'da, Sputnik dahil, uluslararası medya mensuplarının hem yerel seçimler hem seçimler sonrası Ankara'nın politikalarına ilişkin sorularını yanıtlayan AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Ankara'nın S-400 alımı konusundaki kararlılığını yineleyerek, Türkiye'ye yönelik baskılara sert tepki gösterdi. 

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Ankara'nın, ABD'nin baskılarına rağmen, Rusya'dan S-400 hava savunma sistemlerini alımı konusundaki kararlılığının altını bir kez daha çizdi. İstanbul'da, Sputnik dahil, uluslararası medya mensuplarının hem yerel seçimler hem seçimler sonrası Ankara'nın politikalarına ilişkin sorularını yanıtlayan Çelik, Türkiye'nin S-400 alımına ilişkin soruyu "S-400 sistemi bizim ihtiyacımızı karşılayacak bir sistem. Anlaşmayı yaptık, Temmuz ayında teslim edilecek. Bununla ilgili bir geri dönüş söz konusu değil" diye yanıtladı. 

Türkiye'nin S-400'lerden önce Patriot almak istediğini ancak bu sistemlerin uygun koşullarda ülkeye verilmediğini hatırlatan Çelik "Bizim egemen bir devlet olarak, Suriye'den kaynaklanan terör saldırısıyla alakalı olan kendi sınırlarımızı korumaya ihtiyacımız var. Üstelik bizim koruduğumuz bu sınırlar, Avrupa Birliği'nin ve NATO'nun sınırlarıdır. Biz NATO sınırlarını korurken yeterince yardım görmedik, bazı ülkeler, gönderdikleri Patriotları söküp geri götürdüler. Kilis'e füzeler düşüyordu. Hava savunma sistemimizi derhal güçlendirmek ihtiyacı içerisindeyiz. S-400 sistemi bizim ihtiyacımızı karşılayacak bir sistem. Anlaşmayı yaptık, Temmuz ayında teslim edilecek. Bununla ilgili bir geri dönüş söz konusu değil. Kilis'e bombalar düşerken bunu engellemek üzere bize gönderilen bir öneri var mıydı?" diye konuştu.

"ABD, TÜRKİYE'Yİ ‘İLLA PATRIOT AL' DİYE ZORLUYOR AMA NATO'NUN BÖYLE BİR KURALI YOK"

Türkiye'den başka NATO ülkelerinin de envanterlerinde S-300 bulundurduklarını hatırlatan Çelik "NATO Genel Sekreteri ‘NATO üyeleri teçhizatlarını istediği yerden temin edebilir, bu NATO müttefikliğine aykırı değildir' derken ABD bize ‘İlla Patriot alacaksınız' diyor. NATO‘nun böyle bir kuralı yok. Biz 70 yıllık NATO'nun 67 yılında varız. NATO'nun ne olduğunu çok iyi biliriz. Türkiye egemen bir ülke olarak kendi güvenliğini sağlamalıdır. Ama Türkiye'nin bölgesel ve küresel güvenliğe olan katkısı zayıflatılırsa bundan en çok NATO ülkeleri, Avrupa ülkeler zarar görür. Önümüzdeki dönemde küresel güvenlik riskleri daha da çok artacak, NATO daha önemli hale gelecek, tek tek ülkelerin baş edemeyeceği krizlerle ancak NATO içerisinde baş edilebilir. Türkiye, NATO'da kilit konumdadır. Dolayısıyla NATO konusundaki Türkiye'yle ilgili hassasiyet konusunda hem Amerikan yönetiminin hem de Avrupalı müttefiklerimizin çok daha hassas olması gerekiyor" ifadelerini kullandı. 

"31 MART SEÇİMLERİ AK PARTİ AÇISINDAN BAŞARIYLA SONUÇLANDI"

31 Mart yerel seçimlerinin kendileri açısından "başarı ile sonuçlandığına" işaret eden Çelik "Seçimlere yüzde 85'lik bir katılım oranı vardı, bu son derece tarihi bir orandır. Cumhur İttifakı yüzde 52 oranında bir oy almıştır. AK Parti yüzde 45 oranında bir oy almıştır. Bu bizim 15. kez birinci olduğumuz seçimdir. Bunun sonucunda 15 büyükşehir 24 il belediyesi aldık. İlçe ve beldeleri saydığımızda 776 belediye başkanlığı elde etmişizdir. Uluslararası gözlem kuruluşları açısından da Türk demokrasisinin gücünü gösteren bir seçim olmuştur. Seçim sürecinde yabancı gözlem heyetleri hiçbir sorunla karşılaşmadılar ve her türlü erişim hakkına sahip oldular. Biz ise meşru ve hukuki hakkımızı kullanıp itiraz süreci başlattık. 57 milyon seçmen 195 bine yakın sandıkta oy kullanılıyor, itirazların olması çok normal. Yüksek Seçim Kurulu sürecin sonunda kimi galip ilan ederse biz de onu saygıyla karşılayacağız" dedi. 

"ABD'NİN TÜRKİYE'NİN İÇİŞLERİNE KARIŞAN AÇIKLAMALAR YAPMASI DOĞRU DEĞİL"

 ABD'li sözcüleri, Türkiye'nin içişlerine karışmakla suçlayan Çelik "Yurtdışında çıkan haberlerle ilgili açıklamaları paylaşmak istiyorum. Örneğin, Amerikalı sözcülerin Türkiye'nin iç işlerine müdahale edecek anlamda, itiraz süreci konusunda, spekülasyonda bulunmasını doğru bulmuyoruz. Amerika'da tekrar tekrar sayılmayan bir seçim süreci ben bilmiyorum. Ayrıca hala son seçimlerle ilgili yargı süreci de devam ediyor. Yani bizdeki itiraz sürecini eleştirirken herkesin kendi ülkesine bakmasında fayda var" dedi ve devam etti: 

"TÜRKİYE'DE HER SEÇİMDEN SONRA ERDOĞAN'IN, AK PARTİ'NİN SONU GELDİ' SPEKÜLASYONLARI YAPILIYOR"

"Seçim sonuçlarına yönelik olarak bazı spekülasyonlar çıkıyor. Biz her seçim sonrası duyarız, ‘Erdoğan'ın hayatı bitti, AK Parti'nin sonu geldi' gibi sözleri… Tabii, açık bir seçim galibiyetimiz var. Bu şekilde konuşanların tezlerinin bir analitik karşılığı olmadığı gibi sayısal bir karşılığı da yok. Bunlar ‘Erdoğan karşıtlığına' kitlenmiş fetişistliğinden kurtulamıyorlar malesef. Dolayısıyla Cumhurbaşkanımız görev süresinin sonuna kadar güçlü bir liderlik göstermeye devam edecek, içeride refah süreci, dış politikada da yoğun bir diplomatik süreci seçimlerden hemen sonra başlamıştır. Cumhur İttifakının aldığı yüzde 52 oy aynı zamanda Cumhurbaşkanlığı genel seçimlerinin, yerel seçimlerden sonra genel seçimler için vatandaştan onay aldığını göstermektedir."

"MUHALİF BELEDİYELERİ ASLA KASTEN ZOR DURUMA DÜŞÜRMEYİZ"

Muhalefet partilerinin kazandığı belediyelerle uyumlu şekilde çalışacaklarını söyleyen Çelik "Biz geçmişte de muhalefet partilerinin kazandığı yerlerle çalışıyoruz. Asla kasten zor duruma düşürecek bir tavır içerisinde olmayız. Bizim belediye meclislerindeki arkadaşlarımız her zaman muhalefet partisinden getirilen bir öneriyi eğer şehir halkının yararınaysa desteklemiştir. Demokratik nezaket ve hukuk kuralları içerisinde her belediyeyle çalışırız" diye konuştu. 

Çelik "Sanki Ankara, İstanbul bizim dışımızdaki bir adaya gitse biz onunla bir rövanş sürdürecekmişiz gibi bir hava yaratılıyor. Bizim böyle bir işimiz olmaz. Olağanüstü durum hissetmiyoruz siyasette. Kişisel olarak, bence Cumhurbaşkanlığı sisteminin en güçlü tarafı, vatandaşın yüzde 50+1'inin oyunu alarak hükümet kurulması, devlet başkanlığının seçilmesidir. Ben Türk siyasi tarihinde şöyle bir şey görüyorum. Vatandaş sistem üzerinde ne kadar belirleyici oluyorsa Türkiye o kadar iyi, güçlü oluyor. Aslında AK Parti barajı yüzde 50'ye çıkararak kendi işini zorlaştırdı, vatandaşın gücünü arttırdı. Dolayısıyla bu sistem 50+1 gerektirdiği için, ittifakları gerektiriyor. Bu da kutuplaşmayı ortadan kaldırıyor. Tabii, karşımızdakiler de ittifak yapıyor. Ancak İttifak muhalefetin işine yaramadı. Hem parti olarak hem de ittifak olarak birinciyiz. Bu çerçevede bakıldığında biz doğru bir iş yaptığımızı düşünüyoruz. Yüzde 52 oyun tarihi bir başarı olduğunu değerlendiriyoruz" diye ekledi.

"BELGE KAÇIRMA İDDİALARI GERÇEĞİ YANSITMIYOR, DİJİTAL ÇAĞDA NE SAKLAYACAĞIZ?"

"Ankara ve İstanbul'u rakipleriniz kayyum atar mısınız?" sorusu karşısında Çelik "Birçok yerde aleyhimizde sözler söyleyen belediye başkanları olmuştur, katı muhalefet yapmıştır. Hukuk içinde kaldığı müddetçe bir sorunumuz olmamıştır. Çeşitli ilçelerde AK Parti olup da prensiplerimize uymadığı için partiden ihraç edilen belediye başkanları olduğu gibi, hukuki sebeplerle usulsüzlük olduğu için de görevden alınan belediye başkanları olmuştur. Dolayısıyla prensiplerimizi uygulayacağız" diye yanıt verdi. 

Çelik "İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nden "belge kaçırdıkları" yönündeki iddialara ise "Bunlar söylenti. Bu büyük bir sorumsuzluk. Yani evrak kaçırılıyor da bu dijital çağda neyi saklayacağız? Yapılan ihaleler, sonuçları, harcamaları belli. Neyi saklayacaksınız? Belediye meclisi kararları belli. Bu iddia 50 sene önce söylenmiş olsa anlayacağım, her şey kağıda dökülmüş bir şekilde yapılırken. Bu CHP adayına soruldu, diyor ki ‘benim elimde delil yok sadece söylenti geliyor kulağıma'. Birçok yerde belediye başkanı devralmadan önce müfettişleri çağırır, tekrar gözden geçirir. Bunlar boş spekülasyonlar" şeklinde yanıt verdi.

"SURİYE POLİTİKAMIZ DEĞİŞMEYECEK DEAŞ DA PYD/YPG DE TERÖR ÖRGÜTÜDÜR"

Çelik, HDP'yi de eleştirerek "Türkiye'de bir partinin yetkilileri sürekli olarak ‘PKK bir terör örgütü değildir' diyor. Berlin'de, Londra'da, Brüksel'de, Washington'da herhangi bir milletvekili çıkıp da ‘DEAŞ (IŞİD) bir terör örgütü değildir' derse hangi muameleye tutulur? Seçmen bu seçimde HDP'nin kullandığı dile ve siyaset tarzına büyük bir ders vermişlerdir. Bizim açımızdan PKK'nın Suriye kolu olan PYD/YPG'nin Suriye'nin kuzeyinde ve kuzey doğusunda hakimiyet kurması, DEAŞ'ın hakimiyet kurmasından farksızdır. Afganistan tarihini yeniden okumakta fayda var. Orada da bir terör örgütüyle mücadele etmek için diğer bir terör örgütü kullanıldı ve daha sonra iş kontrolden çıktı. Aynı hata Suriye'de yapılıyor, Akdeniz'de yeni bir Afganistan oluşturulmasını istemiyoruz. Müttefikimiz Amerika Birleşik Devletleri tırlar dolusu PYD/YPG'ye vermiştir. Buna karşıyız. Ama bizim Suriye ve Irak Kürtleriyle son derece iyi ilişkilerimiz vardır. Nasıl ki DEAŞ Arapları temsil etmiyorsa, PKK veya PYD/YPG Kürtleri temsil etmiyor. Dolayısıyla Suriye politikamız değişmeyecek" dedi.

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

YORUMLAR (2)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
  • KAZIM KARTALGÖZLÜ07 Nisan 2019 22:35

    valla işimiz zor.bu yaz daha da sıcak gececek görünmektedir.bence satın alma yerine rusya ile ortak üretim yapılma projesi ile bu sorunun üzerinden gelinebilinir idi.

  • doğru 07 Nisan 2019 10:06

    memleketi seçimle ,f-35 le oyalayın durun.BİLİM VE ÜRETİMİN hakim olmadığı ülkeler asla gelişemez ve hiçbir zaman ekonomik krizden kurtulamazlar...