E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaPiyasaOcak ayı performansı borsalar için ne anlama geliyor?---

Ocak ayı performansı borsalar için ne anlama geliyor?

Ocak ayı performansı borsalar için ne anlama geliyor?
01 Şubat 2021 - 14:52 borsaningundemi.com

Ocak ayındaki düşüş birçokları için yılın geri kalanında da borsaların düşeceğine ilişkin bir öngörüyü körüklüyor. Ancak endekslere ilişkin bu öngörünün gerçek borsa istatistiklerinde karşılığı yok


BORSAGUNDEM.COM - DIŞ HABERLER SERVİSİ

Wall Street yatırımcıları Ocak ayı performansına ilişkin değerlendirmeleri gelecekteki 11 ayın öngörüsü olarak değerlendirir. Bu nedenle Ocak ayı “Ocak Barometresi” veya “Ocak Öngörüsü” olarak da yatırımcılar arasında isimlendirilir.

S&P 500 Endeksi’nin Ocak ayında %1,1’lik düşüş göstermesi nedeniyle önümüzdeki günlerde yatırım uzmanları Ocak ayı göstergelerine özel bir ilgi gösterecektir. Ancak MarketWatch yazarı Mark Hulbert Ocak ayına ilişkin göstergelerin istatistiki açıdan güçlü bir temeli olmadığını savunuyor. Ancak tüm bu temelsiz istatistiklere rağmen Hulbert’e göre finans haberlerinin manşetleri 2021’in geri kalanında Ocak ayındaki düşüşün olumsuz sonuçlar doğuracağını pompalayabilir.

Bu nedenle borsa yazarı birkaç istatistiğe değinerek Ocak ayı göstergelerinin takip etmeye değmeyeceğini açıklıyor.

Ocak ayını özel yapan şey nedir?

Hulbert incelemeye başlamak için Ocak 2020’in iyi bir nokta olduğunu belirterek S&P 500 Endeksi’nin %0,2 oranında düşüş göstermesine rağmen endeksin yıllık performansının ortalamanın çok üzerindeki %18,4’lük yükselişine dikkat çekiyor. Üstelik bu söz konusu öngörüyle çelişen verilerden sadece birisi.

 Hulbert Ocak ayının önündeki 11 aylık süreci tanımlayacak hiçbir özel yeteneğe sahip olmadığını belirtiyor. 1954 yılındaki kuruluşundan bu yana S&P 500 Endeksi’nde öngörü yeteneği en güçlü olan ay Haziran ayı ve ikinci sırada da Şubat ayı bulunuyor. Ocak ayı ise üçüncü sırada.

Borsa yazarı tüm bu istatistiklere rağmen neden “Haziran Öngörüsü” ya da “Şubat Barometresi” gibi terimlerin yazılmadığı sorusunu ortaya atıyor. Hulbert’e göre bu tür istatistikleri takip edenler için hikayeler titizlikle hazırlanan istatistiksel anlatılardan daha fazla dikkat çekiyor. Davranış bilimi açısındansa takvim yılı bitişi, iki Şubat ya da iki Haziran ayı arasındaki süreçten daha fazla odaklanabilir olmayı sağlıyor. Ancak Hulbert’in ifadelerin göre Ocak ayının psikolojik önemiyle istatistiksel açıdan önemi farklı.

Gerçek zamanlı testlerin önemi

Ocak Ayı Göstergesi’ne ilişkin efsanelerin gerçeklik taşımadığına ilişkin bir diğer işaret de gerçek zamanlı testleri geçememesi.

Hulbert gerçek zamanlı testlerin bu efsanenin ortaya atılmasının ardından yapılan testler olduğunu belirtiyor. Eğer Ocak Öngörüsü bu testleri geçmiş olabilseydi borsa uzmanına göre herkesin söz konusu verilere ilişkin güveni daha fazla olurdu.

Ancak gerçek zamanlı veriler Ocak ayının öngörü yeteneği için aynı şeyi söylemiyor. Hulbert’in araştırmalarına göre Ocak Öngörüleri konusunda ilk söylentiler 1973 tarihinde ortaya çıkıyor. Ancak bu tarihten beri S&P 500 Endeksi verilerinde öngörülere ilişkin güven düzeyi istatistikçilerin bir örüntü oluşturması için gerekli oran olan %95’in yanına bile yaklaşamıyor. Üstelik öngörülerin önemli olabileceğini gösteren %85 oranının da altında.

 

Ocak ayının yükselişi ile gelecek 11 aydaki getirisi arasında gerçek bir ilişki yok

Ocak Öngörüsü’nün kaygan bir istatistiksel temele dayandığına dair bir başka ipucu da Ocak ayında piyasanın gücüyle sonraki 11 aydaki kazanç seviyesi arasında bir ilişki olmamasıdır. Hulbert’e göre eğer böyle bir korelasyon gerçekten olsaydı yılın başında yatırımcı güveni hakkında makul bir hikaye uydurulabilirdi.

Ancak böyle bir korelasyon söz konusu değil. Böyle bir korelasyon gerçekte olmadığından dolayı Ocak ayı göstergelerine inanmak isteyenler %0,01 yükseliş olan Ocak ayının yıl sonundaki %13,2 oranındaki getiriye ilişkin veri sağladığına inanmak zorunda kalıyor. Hulbert söz konusu %13,2’lik getirinin S&P 500 tarihindeki en büyük Ocak ayı göstergesi olduğunun altını çiziyor.

İstatistiksel bir modelden faydalanabilmek için bu modeli takıntılı bir şekilde takip etmek gerekiyor

Hulbert söz konusu istatistiksel model sağlam bir temel üzerine oturmuş olsa dahi rasyonel bir biçimde kâr elde edebilmek için uzun yıllar boyunca modellerin takip edilmesi gerektiğini belirtiyor. İstatistiklerin bir kural veya model haline gelmesi için en az 30 yıl geçmesi gerekiyor. Ocak Öngörüsü durumunda da eğer model geçerliyse kâr etmek için yatırımcıların otuz yıl boyunca aynı biçimde modeli takip etmesi gerekiyor. Üstelik modelin takip edilmesi süresince 30 yıl boyunca eğer Ocak ayında borsa yükseldiyse 31 Ocak’ta varlıkların %100’ünü hisse senetlerine yatırmak, Ocak ayı düşüşle kapandıysa da %0’lık hisse senedi yatırımı yapmak gerekiyor.

Borsa yazarı sabır ve disiplinden yoksun söz konusu modeli yazı tura atmaya benzetiyor. Hulbert tüm bu nedenlerden dolayı Ocak ayına ilişkin hiçbir göstergenin 31 Aralık tarihinde borsaların nerede duracağına ilişkin hiçbir bilgi vermediğin altını çizdi.

Borsalardaki spekülatif çılgınlığın 3 nedeni

 

Reddit ekibi hisseleri yükseltmeye devam ediyor

 

Borsa İstanbul'da yükseliş güçleniyor

 

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

YORUMLAR (1)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
  • Rygyo mağduru 01 Şubat 2021 20:53

    Bizim için fark etmiyor borsa yükselse de yukselmiyoruz. Düşse en önde biz düşüp iyice perişan oluyoruz.