Her yıl olduğu gibi bu yıl da Noel Baba rallisinden söz ediliyor. Piyasaların yükselişe geçtiği Noel Baba rallisinin ise bu yıl erken yaşanmış olabileceği ihtimali yüksek.
Vatan Gazetesi yazarı Ali Ağaoğlu konuyu köşesine taşıdı. İşte o yazı: Yıl sonuna üç buçuk hafta kaldı, kimse kazançlarını kaybetmek istemiyor. Gelişmiş ülkelerde ralli yaşanmasa da Noel Baba gelene kadar herkes durumu idare etmeye çalışıyor. 17 Aralık’taki Fed toplantısı piyasalar için kritik olacak.
Moody’s yine “ipe un serdi”. 8 Ağustos’ta yapması gereken açıklamayı; hadi diyelim cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi diye; “pas geçen” kuruluş, 5 Aralık olarak belirlenmiş ikinci açıklamasını da “anlamlı bir mazeret” öne sürmeden “pas geçti”. Piyasaların çok olumsuz haber duymak istemediği bir havada, “tekere çomak sokmak istememiş” olabilirler. Ya da söyleyebilecekleri “anlamlı” bir şey yoktu. Yine de Moody’s’in ikinci kez “pas geçmesi” kafaları karıştırmıyor değil. Bir yıl içinde üç açıklamadan ikisini yapmayan şirketin bu tavrı, kendi kredibilitesi açısından kayda alınıyor!
ABD piyasaları üzdü! Oldukça veri ve haber yoğun bir haftayı geride bıraktık. Gelen veriler sonrasında,17 Aralık tarihinde Fed’in ‘Federal Açık Piyasa Komite’ toplantısı ve sonrasında Yellen’ın yapacağı basın toplantısının önemi; geçtiğimiz hafta Cuma günü açıklanan Kasım ayı Tarım Dışı İstihdam (TDİ / Non-Farm Payroll NFP) verisinden sonra daha da arttı. TDİ için beklenti 230 bin kişilik bir artıştı. Gerçekleşme 321 bin kişi olurken, Ekim ayı verisi de 213 binden 243 bine revize edilmiş durumda. ABD ekonomisinde, 1995’ten bu yana ilk kez 10 ay üst üste 200 bin kişinin üzerinde istihdam yaratıldı. İşsizlik oranı beklentilere paralel yüzde 5.8 olarak gerçekleşti.
Diğer yandan Fed’in 12 bölgedeki ekonomik görünüme dair hazırladığı “Bej Kitap” da istihdam artışının ülke geneline yayıldığını, iyileşmenin devam ettiğini ve petrol fiyatlarındaki düşüşle beraber hanehalkı harcanabilir gelir artışının önümüzdeki dönemde hızlanmaya devam edebileceğini ortaya koyuyor. Dallas Fed Başkanı Richard Fisher ve Philadelphia Fed Başkanı Charles Plosser’ın geçtiğimiz hafta yaptığı açıklamalarda “faizlerin kayda değer süre sıfıra yakın tutulacağı” ifadesinin kaldırılması ve ekonominin tam istihdama yaklaştığı bu dönemde faizleri sıfıra yakın tutmanın riskli olduğu konusundaki yorumlarıyla düşük faiz döneminin “fiilen” de bittiğini söylediler.
Kâr cebe yakışır Verinin ABD ekonomisindeki toparlanmanın kalıcı olmaya başladığını ve Fed’in faiz artışı için “zeminin hazır olduğunu” söylemesine rağmen, gelişmiş ülke borsaları bundan çok da olumsuz etkilenmediler. Bunun bir nedeni; Fed’in 25 baz puanlık bir artışı Haziran ayındaki toplantıda açıklasa da sonraki dönemi uzun tutacağı beklentisiydi. Diğeri de yıl sonuna şurada “üç buçuk” hafta kalmış, kimse kazançlarını kaybetmek istemiyor. Gelişmiş ülkelerde bir “Noel Baba rallisi” yaşanmasa da Noel Baba gelene kadar herkes durumu idare etmeye çalışıyor.
Bu yılı ya çıkarırlar ya çıkaramazlar. Aralık ayı daha önce 3 kez (1947, 1968 ve 1987) ABD piyasalarındaki temel trend değişikliklerinin yaşandığı ay olmuş. Son günlerde yeni tarihi zirvelerini test eden Dow Jones ve S&P 500 endekslerindeki (Nasdaq için 2000 yılındaki 5,978.86 zirvesini geçmesi için bir hamle daha lâzım) yükselişler “marjinal” kalmaya devam ediyor. Bu arada geçtiğimiz Cuma günü ABD endeksleri yeni zirvelerini görürken; gün içinde düşen/yükselen hisseler oranının her dört endekste de düşenler “lehine” olması bir trend değişikliği, bir düzeltme başlangıcı haber olabilir mi? Bence düzeltme bu yıl içinde başlayacak! Bu hafta olmasa bile, önümüzdeki hafta Fed toplantısından sonraki açıklamayla birlikte bir “kâr cebe yakışır” dönemi göreceğiz!
Dolardaki yükseliş bu hafta devam edecek mi? Cuma günü ABD’de açıklanan TDİ verisi en fazla Türk piyasalarını vurdu. Çarşamba günü açıklanan ve hatta beklentilerden görece olarak iyi gelen Kasım ayı enflasyonundan bile daha fazla piyasalarımızı etkiledi. Dolar/TL kurları 2.2650’ye kadar yükselirken, 10 yıllık tahvil faizleri yüzde 8.11’e çıkarken, BIST 100 Endeksi de Cuma gününü yüze 1.15’lik bir düşüşle kapattı! Dolar/TL kuru için 2.2625 kritik eşik! Cuma günü bu seviyenin üzerinde bir kapanış olmaması “şimdilik” iyi haber! Ancak gerek dolar/yen paritesinin 121’in üzerinde, euro/dolar paritesinin 1.23’ün altında ve Dolar Endeksinin (DXY) 89.33 ile Mart 2009’dan beri en yüksek seviyeden kapanması bu iyi haberin “şimdilik” olması olasılığını arttırıyor.
Eğer bu hafta günlük kapanışlar bazında 2.2625’in üzerine çıkılacak olursa; ilk aşamada 2.28 ve ardından da 2.2955’e kadar devam edebilecek bir hareket görebiliriz.
İkinci seviyeye gelinse bile bu seviyenin korunacağını düşünüyorum. Aşağıda ise sırasıyla 2.2440, 2.2320 ve 2.2170 önemli destekler olacak. Son seviyenin aşağı kırılmasının da zor olduğunu düşünüyorum. Özellikle 2.2170 seviyesinin döviz riski taşıyanlar için; yakın vadedeki oynaklık artışlarına karşı; iyi bir “hedge seviyesi” olacağını tahmin ediyorum.
BIST çift tepeyi gördü Kasım ayının son günü ve geçtiğimiz haftanın ilk günlerinde 87 bin seviyelerini gördü, kısa bir çekilme sonrasında Perşembe günü 86.839’a kadar yükseldi. Ancak teknik olarak bir yeni bir yükseliş için enerjinin azaldığı bir platoya gelindi. Kurlarda Cuma günü yaşanan zıplama da bu enerjiyi azaltan bir faktör oldu. Brent petrolünün Cuma günü 67.75 ile Mayıs 2010’dan bu yana en düşük seviyesine gerilemesi de BIST’i kurtaran bir faktör ol(a)madı. Geçtiğimiz haftanın yükseklerinin bu hafta aşılmasının zor olduğunu ve BIST 100 endeksinin bu hafta içinde ilk aşamada 83.600 seviyelerine kadar gerileyebileceğini, bu seviyenin aşağı kırılması durumunda da 82.000 (düz) ve hatta 81.550 seviyelerinin dahi test edilebileceğini tahmin ediyorum. Veri trafiğinin yoğun olmadığı haftada Fed’in toplantısının yaratacağı gerginlik oynaklığı arttırmaya aday. Bence Noel Baba rallisi yaşandı! Ve hem gelişmiş hem de gelişen ülkeler için bitiyor...
Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.