E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaŞirket HaberleriNe olacak Türk Lirası'nın hali? ---

Ne olacak Türk Lirası'nın hali?

Ne olacak Türk Lirası'nın hali?
20 Kasım 2010 - 10:49 borsaningundemi.com

'Türk Lirası seçimlere kadar değerli kalır ama seçimlerden sonra yeni bir dönem...'

Goldman Sachs, bir araştırma notunda Türk Lirası’nın geleceğine ilişkin öngörüsünü açıklamış. Kuruluş, 2009 sonundan itibaren TL’nin değerlenmesini beklediğini ve öngörüsünün gerçekleştiğini hatırlatıyor ve hala bu tahminini koruduğunu söylüyor. Özetle, Goldman 2011 boyunca TL’nin değerli kalmaya devam edeceğini düşünüyor.


Goldman’a göre 2011 sonuna kadar sepet bazında TL yüzde 6 dolayında değerlenebilir. Benzer tahmini diğer bankalardan da duymak mümkün. TL değerlenmesini destekleyen nedenleri sıralarsak en başa küresel likidite bolluğunu koymak lazım. Küresel likiditenin kaynağı olan ülkelerdeki merkez bankaları ultra gevşek para politikası izleyerek, piyasaları paraya boğuyorlar. Bu paraların bir kısmı bizim gibi kısa vadede yüksek getirinin sağlanabildiği ülkelere akıyor, o ülkelerin milli paraları değerleniyor.


Batıdaki sorunlar sürdüğü için çok yakın gelecekte bu manzarının değişmesi zor. İkinci neden ise 2011 ortasındaki seçimler. TL değerli kaldıkça ekonomi olduğundan daha iyi bir görüntü veriyor. TL ile ölçülen milli gelir döviz cinsinden daha yüksek görünüyor. Borcun ve açıkların milli gelire oranı düşüyor. Üretimde kullanılan ithal girdiler TL olarak ucuza geldiği için enflasyon düşüyor. TL’yi değerli tutmanın faydalarını uzatmak mümkün ama faydaların hepsi kısa vadeli. Orta ve uzun vadede ise ciddi zararları olabiliyor.


Benim öngörüm belli. Seçime giden hükümet, kısa dönemli faydalardan kolay kolay vazgeçmez. Ama uzun vade de bu durumu sürdüremez. Eğer seçimden yine bir tek parti çoğunluğu çıkarsa ve küresel koşullar da imkân verirse, Türkiye yılın ikinci yarısından itibaren daha farklı bir politika izleyebilir. O nedenle Goldman’ın öngörüsünün ilk bölümüne katılıyorum. TL seçime kadar değerli kalır, ama seçim sonrası yeni bir dönem...


Romanya bana eski krizlerimizi hatırlatıyor


Bizim 1994 krizinin benzerini Romanya yaşamak üzere. 16 yıl önce Çiller’in başbakanlığı döneminde Hazine piyasalarla inatlaşmış, Türkiye derin bir krize girmişti. O dönemde Hazine piyasanın istediği faizi yüksek bulduğu için borçlanma ihalelerini iptal etmiş sonra çok daha yüksek faizlerle borçlanmak zorunda kalmıştı.


Türkiye ekonomisinin en kötü yönetildiği dönemlerden biriydi. İşin sonu IMF’de bitmişti. Romanya’nın hikâyesi bizim 2001 krizi öncesine de benziyor. Aynı bizdeki gibi meclisten kritik yasal düzenlemeleri geçirmekte zorlanan kırılgan bir üç partili koalisyon hükümeti var. Hal böyle olunca, riski gören yatırımcılar Romanya maliyesine borç verirken nazlanıyorlar, daha yüksek faiz talep ediyorlar. Romanya Maliyesi de aynen bizim 1994 krizi öncesinde yaptığımız gibi tahvil ihalesine gelen teklifleri reddedip, ihaleleri iptal ediyor. Amaç faizin yükselmemesi. Romanya’nın bizden iki önemli farkı var.


Birincisi AB üyesi, ikincisi IMF ile 20 milyar euroluk krediyle desteklenen stand-by yürütüyor. Hikâyenin sonunu kestirebiliyorum. Rumenler içeriden borçlanamayınca dışarıdan borçlanmaya çalışacak, ama bunun da çözüm olmadığını anlayacaklar. Türkiye’nin son 20 yılına baksalar, görecekler ne yapmaları gerektiğini...


Çin ve Türkiye’den benzer adımlar


Dünyanın 2. büyük ekonomisi Çin ile 17’nci büyüğü Türkiye para politikasında benzer adımlar atıyor. Bayram öncesi bizim merkez bankamız TL mevduatlara uyguladığı munzam karşılık oranını yarım puan artırmıştı. Biz bayram tatilindeyken Çin Merkez Bankası da karşılıkları aynı oranda yükseltti. Amaç belli, mevduatların daha az bir bölümünün kredi olarak kullandırılması isteniyor. Yeter ki ekonomiler aşırı ısınmasın, enflasyonu körüklemesin. Çin bu hamle ile 350 milyar yuanlık parayı piyasadan çekiyor. Bizimki ise iki milyar lirayı çekmişti. Bence doğru adım. ABD ve Japonya gibi ülkelerin olağanüstü gevşek para politikası izledikleri dönemde iki merkez bankası da potansiyel tehlikeyi görüp likiditeyi kontrol edecek en dolaysız adımı attılar.

Servet Yıldırım/Radikal

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

ETİKETLER :
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)