Nasdaq'la imzalar Aralık'ta atılacak

Borsa İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü İbrahim Turhan, Borsa İstanbul'un ABD'li global borsacılık devi Nasdaq OMX Group ile yürüttüğü stratejik işbirliği anlaşmasının detaylarının netleşmeye başladığını belirterek, "Aralık ayında bizi imza atarken görebilirsiniz" dedi.

İbrahim Turhan, Washington'da İstanbul Finans Merkezi'nin tanıtımı amacıyla düzenlenen "İstanbul: Bölgesel Merkez, Küresel Aktör Forumu"nda AA muhabirinin sorularını yanıtladı.

Turhan, Borsa İstanbul'u Nasdaq OMX Group'la çok kapsamlı stratejik ortaklığa götürecek müzakereleri uzun süredir yürüttüklerini söyledi. Geçtiğimiz temmuzda Nasdaq ile stratejik ortaklık için ön anlaşma imzaladıklarını hatırlatan Turhan, genel prensiplerin belirlendiğini ve şu anda teknik ayrıntıların üzerinde çalıştıklarını kaydetti.

"Kasım sonunda detaylar sonuçlanır, aralıkta imzalar atılır"
Anlaşmanın teknik detaylarının oldukça kapsamlı olduğunu ifade eden Turhan, hiçbir noktayı atlamamak için özen gösterdiklerini, dolayısıyla bunun da zaman aldığına vurgu yaptı. Söz konusu işbirliğinin sadece teknolojiyle sınırlı kalmayacağına değinen Turhan, "Bu işbirliği sayesinde Borsa İstanbul aynı zamanda Nasdaq OMX Group'un uluslararası finans ağındaki erişim olanaklarından da yaralanabilecek. Yine Nasdaq OMX Group bizim kurumsal imajımızı ve markamızı güçlendirme noktasında da destekleyecek. Keza yakın bölgemizdeki fırsatları birlikte değerlendirme noktasında da bir anlayış birliğine ulaşmış durumdayız" diye konuştu.

Teknik düzeydeki çabalara ilaveten hukukçuların da bir yandan çalışmalara devam ettiğini belirten Turhan, Borsa İstanbul'un mevcut yapısıyla Nasdaq'ın teknolojisini aldıktan sonra oluşacak olan yapı arasındaki farkın belirlenmesi ve hangi adımların atılması gerektiği konusunda çalışmaların hızlı bir şekilde sürdürüldüğünü kaydetti. Turhan, "Benim umudum kasım ayının ikinci yarısında bu çalışmaların sonuçlanabileceği şeklinde. Şu anda biz, hem Nasdaq tarafı hem de Borsa İstanbul, kendi düzenleyici otoritelerimizden anlaşmaların onaylanmasını da bekliyoruz. Önümüzdeki günlerde bu da tamamlanacaktır. Dolayısıyla aralık ayında bizi imza atarken görebilirsiniz" açıklamasında bulundu.

"Para politikası yapısal sorunları çözmek için kullanılabilecek araç değil"
İbrahim Turhan, ABD Merkez Bankası'nın (Fed) varlık alımlarını azaltma kararına rağmen hala uygulamaya geçmemesiyle ilgili soru üzerine, Fed'in bir an evvel para politikasını normalleştirmesi gerektiğini kaydetti. "Krizin ilk başlangıcında para politikasını, finans sistemini topyekun bir çöküşten korumak amacıyla kullanmak son derece akıllıca bir adımdı. Bunu da Fed gerçekten büyük bir beceriyle yaptı" diyen Turan, para politikasının yapısal sorunları çözmek için kullanılabilecek bir araç olmadığı uyarısında bulundu. Merkez Bankası kaynaklarını kullanarak ekonomideki verimlilik ya da ciddi kamu kesimi açıkları gibi sorunların çözülemeyeceğine dikkati çeken Turhan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ben açıkcası Fed'in bir an evvel para politikasını normalleştirmesinin gerekli olduğunu düşünüyorum. Aksi takdirde ekonomik büyümenin ortaya çıkmasıyla beraber, bu Fed bilançosundaki muazzam genişleme hem malların ve hizmetlerin fiyatlarında hem de belki daha tehlikelisi, farklı türlerin fiyatlarında da artışa yol açabilir. Aynı zamanda büyük miktardaki bu likidite, Türkiye'nin de içinde bulunduğu yükselen piyasa ekonomilerinde ani girişler ve ani çıkışlarla varlık fiyatlarında önemli dalgalanmalara sebep olabiliyor. Dolayısıyla para politikasının normalleşmesi oldukça önemli."

Turhan, Fed'in varlık alımları için ayırdığı miktarı azaltır ve bir süre sonra tamamen durdurursa bunun bütün dünyada varlık fiyatlarının yeniden belirlenmesi gibi sürece yol açaçağını ifade etti.

"Para politikasının anormal derecede gevşek olduğu bu durumla para politikasının normal olduğu durum arasında mutlaka bir fiyatlama farkı olacaktır" diyen Turhan, bunun Türkiye'nin de içinde bulunduğu ülkeler açısından olumsuz bir şey olarak görülmemesi gerektiğini dile getirdi.

Turhan, "Çünkü gerçek anlamda finans, piyasalarda rekabet, sermayenin marjinal verimliliği, riskle düzeltilmiş getiri oranları, ülkelerin, şirketlerin ya da varlıkların büyüme ve gelir potansiyelleri üzerinden yapılırsa doğru olur. Yoksa aşırı genişlemeci bir para politikasının yarattığı sahte bahar havalarında oluşacak fiyatlara güvenerek gelecek projeksiyonu yapmak hiç sağlıklı olmaz. Bu tıpkı sonbaharın veya kışın ortasında biraz güneşi görünce giyiminize özen göstermemeye benzer, sonuçta hasta olursunuz. Sonuçta bizim bu hataya düşmememiz gerekiyor" diye konuştu.

"Herkes temerrüde düşebilir"
İbrahim Turhan, bir soru üzerine, hükümetin kapanması ve borç tavanı kriziyle zor günler geçiren ABD'nin temerrüde düşme olasılığının bulunduğunu ifade etti.

"Herkes temerrüde düşebilir" diyen Turhan, bir ekonominin ne kadar büyük olursa olsun, ne kadar zengin olursa olsun asla sorumsuz davranamayacağını vurguladı.

ABD'nin temerrüde düşmesinin sadece bu ülkeyi etkilemeyeceğine dikkati çeken Turhan, "ABD sadece tek başına dünya ekonomisinin dörte birini oluşturan önemli bir aktör değil, aynı zamanda ABD'nin ihraç etmiş olduğu para, küresel likiditenin en önemli ödeme aracıdır. ABD de olsa her ülke, her ekonomi sorumluluk sahibi bir davranış içinde olursa hem kendisi için hem de dünya için doğru bir karar olur" yorumunda bulundu.

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.