E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaGündemNarin cinayetinde yeni kamera görüntüleri TÜBİTAK'ta---

Narin cinayetinde yeni kamera görüntüleri TÜBİTAK'ta

Narin cinayetinde yeni kamera görüntüleri TÜBİTAK'ta
23 Eylül 2024 - 13:08 borsaningundemi.com

Bakan Tunç, "(Narin cinayeti) Birtakım tespit edilen kamera görüntüleri var. Bu kamera görüntüleri dün TÜBİTAK'a gönderildi" dedi. Ayrıca Narin'in ağabeyinin kolundaki ısırığa ilişkin Adli Tıp Kurumu raporu tamamlandı

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Diyarbakır'da 8 yaşındaki Narin Güran'ın öldürülmesiyle ilgili birtakım kamera görüntülerinin tespit edildiğini belirterek, "Bu kamera görüntüleri dün TÜBİTAK'a gönderildi. TÜBİTAK tarafından bir inceleme yapılıyor. Hem ses hem görüntü anlamında tespit edilen bazı evlerden elde edilen kameralarla ilgili TÜBİTAK'ta da bir çalışma yapılıyor." dedi.

Bakan Tunç, Antalya'da Adalet Teşkilatını Güçlendirme Vakfı (ATGV) Antalya Eğitim ve Sosyal Tesisi'nde düzenlenen 19. Uluslararası Adli Tıp Günleri Toplantısı'na katıldı.

Tunç, toplantının ardından gazetecilere yaptığı açıklamada, Narin’in hunharca bir cinayete kurban gitmesinin herkesi çok yaraladığını ve üzdüğünü söyledi.

Narin'in canlı bedenine ulaşabilmek için çok çaba gösterildiğini, yüzlerce insan ve ekibin Narin’i canlı bulabilmek için çok çalıştığını hatırlatan Tunç, "Ama cansız bedenine ulaşıldı. Tabii bu kapsamda soruşturmalar da etkin şekilde devam etti. Özellikle Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığımızın başından bu yana katilleri tespit edebilmek, sorumluları bulabilmek için gösterdiği bir çaba söz konusu. Kolluk kuvvetlerimiz gece gündüz bir çalışması ve gayreti söz konusu." diye konuştu.

Ülkece Narin’in katillerinin tespiti ve hak ettikleri en ağır cezaya çarptırılması noktasında büyük bir beklentinin olduğunu dile getiren Tunç, bu beklentinin yargı tarafından karşılanacağını vurguladı.

"Birtakım DNA tespitleri var"

Tunç, karanlıkta hiçbir şeyin kalmayacağını, şu anda elde edilen deliller, veriler, ifadeler olduğunu, ancak ifadelerde çelişkilerin bulunduğunu anlattı. Bakan Tunç, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Yeniden ifadeler alınabiliyor. Bu anlamda soruşturma aşamasında şu anda 12 şüpheli tutuklu, 3 adli kontrol kararı verilen kişi var. 27’si şüpheli, 241’i tanık olmak üzere bu soruşturma kapsamında 268 kişinin ifadesi alındı. Birtakım DNA tespitleri var. Tespit edilen araçlar üzerinde kriminal incelemeler var. Gerek jandarma kriminal laboratuvarları gerekse Diyarbakır ve İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığımızın elde ettiği veriler var. HTS kayıtları var. Geriye dönük HTS kayıtları inceleniyor. Kim kiminle yoğun görüşmüş ve bunun yanı sıra baz çakışmalar tespit ediliyor. O cinayet mahallinde kimlerin olduğuna yönelik baz istasyonu tespitleri ve baz çakışmalarıyla ilgili şu anda çalışmalar devam ediyor. Birtakım tespit edilen kamera görüntüleri var. Bu kamera görüntüleri dün TÜBİTAK'a gönderildi. TÜBİTAK tarafından bir inceleme yapılıyor. Hem ses hem görüntü anlamında tespit edilen, bazı evlerden elde edilen kameralarla ilgili TÜBİTAK'ta da bir çalışma yapılıyor."

"Millet huzurunda hesap verecekler"

Soruşturmanın gizli yürütüldüğüne dikkati çeken Tunç, "Soruşturma kapsamında, gizlilik kapsamında, özellikle teknik veriler ve delillerle ilgili kamuoyuna yansımayan bazı hususlar da söz konusu. Tabii ifadeler, avukatlar tarafından kamuoyuyla paylaşıldığında o ifadelerden yola çıkarak birtakım yorumlar, tespitler yapılabiliyor. Tabii burada soruşturma gizli, soruşturmanın selameti açısından özellikle farklı yorumlara neden olacak hususlardan da kaçınmak gerekiyor. Dolayısıyla burada Narin kızımızın, Narin evladımızın katilleri mutlaka bu soruşturma kapsamında tespit edilecek. Ve yargı huzuruna çıkarılacak. Çok uzun sürmez. Açılacak davada yargılama neticesinde onun katil ya da katilleri yargı huzurunda, millet huzurunda hesap verecekler. Bunun sonuna kadar takipçisi olacağımızı hep söyledik." ifadelerini kullandı.

"Her türlü desteği özellikle soruşturma makamlarına veriyoruz"

Tunç, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Narin'in kaybolduğu günden itibaren bu işin üzerinde hassasiyetle durduğunun altını çizerek, "Bir an önce bulunması ve bulunduktan sonra da yine özellikle soruşturma aşamasını çok yakından takip etti. Gerek Sayın Cumhurbaşkanı'mızın gerekse Hanımefendi'nin bu hususta gerçekten hassas olduklarını, sürekli gelişmeleri yakından takip ettiklerini de ifade etmek istiyorum. Konunun sonuna kadar takipçisiyiz, Adalet Bakanlığı olarak, teknik olarak her türlü desteği özellikle soruşturma makamlarına veriyoruz." dedi.

Soruşturmanın akabinde dava açıldığında kimler bu konudan sorumluysa yargı huzuruna çıkarıldığında, millet vicdanının da rahatlatılacağını dile getiren Tunç, "Tabii ki gideni geri getirmemiz mümkün değil. Çok üzüldük. Bir daha bu tür elim olayların ülkemizde olmaması, meydana gelmemesi için gayret göstermeliyiz. Toplum olarak özellikle çocukların korunması konusunda aileler olarak, devlet olarak hepimize düşen görevler var. Çocuk istismarının önlenmesi konusunda çok çalışmalıyız." değerlendirmesinde bulundu.

Narin Güran'ın ağabeyinin kolundaki ısırığa ilişkin Adli Tıp Kurumu raporu tamamlandı

Adli Tıp Kurumu, Narin Güran'ın ağabeyi Enes Güran'ın kolundaki ısırığın "(annesi) Yüksel Güran tarafından mı, Narin Güran tarafından mı yoksa kendisi tarafından mı ısırılmış olduğu" hususunda adli tıbbi açıdan kesin bir ayrım yapılamadığının oy birliği ile mütalaa edildiğini belirtti.

Edindiği bilgiye göre, Adli Tıp 2. İhtisas Kurulu, 21 Ağustos'ta kaybolan ve 8 Eylül'de Diyarbakır'ın Bağlar ilçesinin Tavşantepe Mahallesi'ndeki dere yatağında cansız bedeni bulunan Narin Güran'ın ağabeyi Enes Güran'ın kolundaki ısırığa ilişkin raporu tamamladı.

Raporda, 8 yaşındaki kızın ağabeyi Enes Güran (18) ile annesi Yüksel Güran'a (44) ait adli ve tıbbi belgeler, ağız ve diş ölçü modelleri ve kalıpları fotoğraf, video ve grafilerin birlikte değerlendirildiği belirtildi.

Enes Güran'ın sağ ön kolunda tarif ve tespit edilen yumuşak doku lezyonlarının lokalizasyonu, travmatik etkileri, rengi dikkate alındığında kuruldaki muayene tarihi olan 27 Ağustos itibarıyla gerçekleşme zamanının 3-6 günle (21-24 Ağustos) uyumlu olduğu aktarılan raporda, anılan lezyonların mor renkli, ark (yarım daire/hilalvari) görünümlü, bütünlük arz eden kesintisiz lezyonlar olup tipik diş izlerine ait kesici kenar ve derinlik gibi belirgin morfolojik özellikler içermediği, bununla birlikte mevcut lezyonların görünümü itibarıyla insan ısırık iziyle uyumlu olabileceği ifade edildi.

Söz konusu raporda, "Adli Tip Kurumu Adli Bilişim ihtisas Dairesi Ses ve Görüntü inceleme şubesinin raporu, Yüksel Güran'a ait olduğu bildirilen ağız ve diş ölçü modelleri, Enes Güran'ın diş ve çene muayenesi ile alınan diş izleri, Narin Güran'a ait panoramik grafi, otopsi verileri, skopi görüntüleri ve fotoğraflardan elde edilen diş ve çene bulguları hep birlikte değerlendirildiğinde Enes Güran'ın sağ ön kolundaki lezyonların Yüksel Güran, Enes Güran ve Narin Güran tarafından ısırılmak suretiyle meydana getirilmiş olabileceği ancak Cumhuriyet Başsavcılığınca sorulduğu üzere söz konusu lezyonların ABFO (American Board of Forensic Odontology) kriterlerine göre '5 sonuçsuz' kategorisinde olduğu, dolayısıyla diş izinden kimlik tespitine dönük özellikleri tanıya elverir ölçüde içermediği" tespitine yer verildi.

Sonuç olarak eldeki tüm verilerle ağabeyinin kolundaki ısırığın "Yüksel Güran tarafından mı, Narin Güran tarafından mı yoksa kendisi tarafından mı ısırılmış olduğu" hususunda adli tıbbi açıdan kesin bir ayrım yapılamadığının oy birliğiyle mütalaa edildiği raporda kaydedildi.

Narin Güran'ın gözaltına alınan yengesi tutuklandıNarin Güran'ın gözaltına alınan yengesi tutuklandı

 

Narin soruşturmasında yeni gözaltı!Narin soruşturmasında yeni gözaltı!

 

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

YORUMLAR (2)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
  • Mucise Reis ;(23 Eylül 2024 18:54

    Bu olayların içinde başka bişeler var. Narin kızımız büyük bir olaya bence vesile oldu. büyük bir sorunun telefon görüşmelerine whatsup larına vb ortaya çıkarttı. Çocuk vesilesi ile yapılan ileri aramalar incelemelerde nasıl bir wahtsup grubu ortay açıktı ? kötlü haricinde DIŞARIDAN KAÇ KİŞİ bu görüşmelere ortak ? dışarıdan köy ağasına farklı talimatlar ile farklı olayların görüşülmesi ve sohbetleri yapıldımı? Dışarıdan kimler ne ünvan ile bu böy ile iletişim halinde ? bunların içinde siyasi nüfüslü kişiler var mı ? Narin olayının bir x dosya. fakat Devler içinde bazı mevzularında y dosya olacağın fikri çıksın aklımdan istiyorum... Narin haricinde kimler kimler ile görüşüp whatusp gruplarında köy dışından kaç kişi ortak olarak haberleşerek ne işler çeviriyordu ? karanlık ilişkiler ve işler neler ? neden yasak geldi? siyasilere uzandığı için mi? 

  • Bik23 Eylül 2024 13:19

    Muhtarlık köyün boğası olmak değildir.