E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaGündemMuhalefet partilerinin sorumluluğu yok mu?---

Muhalefet partilerinin sorumluluğu yok mu?

Muhalefet partilerinin sorumluluğu yok mu?
08 Eylül 2015 - 14:28 borsaningundemi.com

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin içinden geçtiği durumu muhalefet partilerinin sorumluluğuna yıktı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç, YÖK Yönetim Kurulu üyeleri ve üniversite rektörlerini Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda kabul etti.

İşte Erdoğan'ın burada yaptığı konuşamdan satır başları: 

Pazar günü Dağlıca bölgesinde yapılan saldırıda 16 askerimizi şehit verdik. Bu sabah da Iğdır’da düzenlenen bombalı saldırıda 13 polisimizi şehit verdik. Dağlıca’da şehit düşen aralarında yarbayımızın da bulunduğu askerlerimizle, polislerimize Allah’tan rahmet yakınların TSK’ya emniyet teşkilatımıza ve milletimize baş sağlığı diliyorum. 

"ŞEHİTLER KERVANINA KATILDILAR"

Dağlıca’da kaybettiğimiz 16 askerimiz ve Iğdır’da yitirdiğimiz 13 polisimiz, Türkiye’nin bölücü terörle mücadelesinde verdiği şehitler kervanına katıldılar. Ay yıldızlı bayrağımızı dalgalandırmanın, istiklal marşımızı okuyabilmenin, özgürlüğümüzü muhafaza etmenin bedelini ödemeye devam ediyoruz. Şairin dediği gibi “bu ülkede şehitler tepesi hiç boş kalmadı” öyle anlaşılıyor ki boş da kalmayacak. 

Bütünüyle şehitlerimizin toprağa akan her damla kanı, bu coğrafyayı tescil eden birer mühürdür.

“TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ’NE DE HEPİMİZİN İHTİYACI VAR”

Milletimizi Anadolu coğrafyasından atmak isteyenler bugüne kadar hep hezimete uğradılar. Birliğine dirliğine göz dikenler aynı hüsranı yaşayacaktır. Bu vesileyle hangi kökene, hangi meşrebe sahip olursa olsun tüm milletime, siyasetçilerine, medya mensuplarına, aydınlara, akademisyenlere, STK temsilcilerine seslenmek istiyorum. Her karışıyla Anadolu ve Trakya toprakları hepimizin ortak vatanıdır. Bu ülkenin ve bu devletin 78 milyon vatandaşımızın her birine ihtiyacı var. Aynı şekilde bu ülkeye yani Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne de hepimizin ihtiyacı var. Ülkesini ve devletini kaybedenlerin yürek yakan görüntülerini her gün televizyonlarda seyrediyoruz. Türkiye bizim ortak sevdamız, ortak geçmişimiz, ortak geleceğimizdir.

“YERLİ OLMALIYIZ” 

Ülkemize sahip çıkmak hayatımızın diğer alanlarındaki tüm farklılıklardan ayrı olarak her birimizin ortak sorumluluğudur. Bunun için birliğimize sahip çıkmalıyız. Yani yerli olmalıyız. Yerlilik, bu ülkenin menfaati için, gerektiğinde kendi çıkarlarımızdan vazgeçmemizi gerektirmektedir. Unutmamalıyız ki TBMM hepimizin meclisidir. Hükümet hepimizin hükümetidir. TSK hepimizin ordusudur. Devletin diğer tüm kurumları da milletimizin tamamına aittir. Yöntemde söylemde anlaşamıyor olabiliriz. Ama hedeflerimiz konusunda birlik olmalıyız. Siyasette rekabet başka bir şeydir. Ülkenin ve milletin bekası söz konusu olduğunda bir araya gelmek başka şeydir.

“ÜLKEMİN GELECEĞİ SÖZ KONUSU OLDUĞUNDA BENİM İÇİN DİĞER HER ŞEY TEFERRUATTIR”

Ben hayatımın hiçbir döneminde siyasi rekabetten kaçmadım, kaçmam. Ama ülkemin geleceği söz konusu olduğunda benim için diğer her şey teferruattır. Herkesin de bu anlayışta olmasını ben de temenni ederim. 

“DEVLETİ VE HÜKÜMETİ EKSİK YAPILAN İŞLERİ ELEŞTİRMEK ELBETTE HERKESİN HAKKIDIR”

Bölücü terör örgütünün ve diğer terör örgütlerinin saldırılarını, ama fakat gibi kaçma yolları kullanmadan açıkça mertçe samimiyetle kınamayan herkesin bu ülkeyle bu milletle olan bağında sorun vardır. Milletimiz dimdik ayaktayken, güvenlik güçlerimiz mücadelelerini yürütürken, moral bozmaya, gönülleri karartmaya yönelik her söz tavır, sadece terörün amacına hizmet eder. Devleti ve hükümeti eksik yapılan işleri eleştirmek elbette herkesin hakkıdır. Fakat ülkesine ve milletine karşı sorumluluklarını yerine getirmeyen muhalefetin medyanın aydınların da aynı şekilde murakebeye tabii tutulması gerekmiyor mu?

“MUHALEFET PARTİLERİNİN HİÇ Mİ SORUMLULUĞU YOKTUR?”

Bugün Türkiye siyasi belirsizlikten geçiyorsa bunun sorumlusu iktidar partisi veya bir kişi midir? Sırtını terör örgütüne dayamakta beis görmeyen siyasi partinin yaşananlarda hiç mi sorumluluğu yoktur? Hesaplaşmacı ve dayatmacı tutuma giren muhalefet partilerinin hiç mi sorumluluğu yoktur? Soruyorum, ulusal veya uluslararası tüm dünyada Tayyip Erdoğan düşmanlığını, devletin varlığına yönelik tehditler karşısında dahi terör örgütüyle, paralel örgütle aynı çizgide hizalanmaya vardıranların sorumluluklarını görmezden gelebilir miyiz?

“YARIN BİZLER TOPRAK OLUP GİTTİĞİMİZDE…”

Halbuki Tayyip Erdoğan fanidir. Ama bu ülke, bu devlet bizden sonraki nesillere de lazımdır. Yarın bizler toprak olup gittiğimizde, çocuklarımıza torunlarımıza güçlü bir ülke bırakmak hepimizin en başta gelen görevi değil midir? Unutulmamalıdır ki söylenen her söz, tutum, tarihe atılan bir imzadır. Geçmişteki yanlışlarıyla, hatalarıyla, gafletleriyle, ihanetleriyle ülkemizin bugününe etki yapmış olan herkes bu kıstaslarla değerlendirilmektedir.

“MURAT GİRAY’IN İHANETİNİN SONUÇLARINI ÇOK İYİ BİLİYORUZ” 

İkinci Viyana kuşatması sırasında, kendince Osmanlıya ders vermek isteyen Murat Giray’ın ihanetinin sonuçlarını çok iyi biliyoruz. Bulgar ordusunun, iç siyasi çekişmeden “Enver gireceğine, Bulgar girsin” diyenlerin ihanetini çok iyi biliyoruz.

“YAPTIĞIM HER ŞEYİN HESABINI BU DÜNYADA MİLLETİME, EBEDİ DÜNYADA RABBİME VERMEYE HAZIRIM” 

“Erdoğan kaybetsin de Türkiye ne olursa olsun” gibi bir akıl tutulmasına kapılanların olduğunu görüyoruz. Şahsen ben yaptığım her şeyin hesabını bu dünyada milletime, ebedi dünyada rabbime vermeye hazırım. İşte şimdi önümüzde 1 Kasım var. Milletimiz inanıyorum ki bütün bu olanların hesabını birilerine soracaktır. Diğer zamanlarda, hele terör gibi hayati meselede ihtiyacımız olan birliktir, beraberliktir. Türkiye’nin iktidar partisi kadar muhalefet partilerine de ihtiyacı vardır. 

Türkiye’nin birlik beraberliğini korumaya ihtiyacı var. Siyasi partiler de medya da aydınlar da milletimizin bu ortak beklentisine cevap verdikleri oranda anlamlıdır. Kendi milletine onun değerlerine tercihlerine ve gelecek hedeflerine düşmanlık eden partilerle, medyayla, aydınlarla kat edeceğimiz bir yol yoktur. İlkesiz bir şekilde işine geldiğinde terör örgütüne destek veren, işine geldiğinde hükümeti polisi askeri suçlayan, kendi ülkesini yabancılara şikayet eden bir siyasi anlayışı kabul edemeyiz.

“BU DEMOKRASİ VE ÖZGÜRLÜK MESELESİ DEĞİLDİR” 

Dünyanın hiçbir yerinde ne siyasetçilerin, ne medyanın, ne de aydınların kendi devletinin aleyhinde yalanla iftirayla gerçek dışı algılar oluşturarak çalışma hakkı yoktur. Bu demokrasi ve özgürlük meselesi değildir. Tam tersine bu kendi ülkesine yabancılaşma, ihanet sorunudur. Al bayrağa sarılı tabutlarını omuzlarımızda taşıyarak toprağa verdiğimiz her şehidimizin acısı yüreğimizi yaksa da  milletimiz müsterih olsun diyorum. 

Devlet çarkı biraz ağır işler. Ama bu çark bir dönmeye başladığında da önünde hiçbir gücün, çetenin, örgütün, algı operasyonunun durabilmesi mümkün değildir. Bunun da altını çiziyorum. 

“SON GELİŞMELER DE ONUN PANİĞİDİR”

Şu ana kadar örgüte yurt içinde ve yurtdışında çok ciddi zararlar verildi. Son gelişmeler de onun paniğidir. Örgütün verdiği kayıplar binlerle ifade ediliyor. Güvenlik güçlerimizin ve adalet teşkilatımızın çalışmalarıyla bu yapıda çökertilecektir. Şehitlerimizin acıları yüreklerimizi dağladığı kadar, bize çok büyük bir güç de veriyor. 

Vatandaşlarımızdan sağduyularını, metanetlerini muhafaza etmelerini özellikle rica ediyorum. Bizim mücadelemiz sadece ve sadece terörizme ve teröriste karşıdır. Ekmeğinin peşinde olan, teröristle hiçbir ilişkisi olmayan herhangi bir vatandaşımızın zarar görmesi bizi en az şehitlerimiz kadar üzüntüye boğar. Güvenlik güçlerine yardımcı olarak, tahriklere gelmeyerek üzerimize düşenleri yerine getirmiş oluruz diye düşünüyorum. 

“ÇOK MÜCADELE VERDİK, VERMEYE DEVAM EDECEĞİZ” 

Bilindiği gibi biz terör sorununu suhuletle çözmek için samimiyetle her yolu denedik. Önce demokratik açılım dedik, onu ilerlettik, milli birlik ve kardeşlik dedik, onu da ilerlettik ve ardından çözüm süreci dedik. Ve ne yazık ki açılan eller karşılığını bulmadı. Bugüne kadar hemen tüm şehitlerimizin aileleriyle görüştüm, görüşmeye de devam ediyorum. Taziyelerimi ilettim. Onların acılarını çok yakından biliyorum. İşte bu acıların yaşanmasını, annelerin babaların çocukların kardeşlerin sevenlerin gözyaşlarını engellemek için gerçekten çok uğraştık, çok mücadele verdik, vermeye devam edeceğiz.

“ELİNDE MOLOTOF VARSA BU BİR SİLAHTIR” 

Fakat Terör örgütü yeniden silaha şiddete kan dökme yoluna başvurarak bizim arzu ettiğimiz çözüm yolunu kapattı. Elinde Molotof varsa bu bir silahtır. Dolayısıyla güvenlik güçlerimize silah kullanma yetkisini verir. Bu yasanın gereğidir. Bu saatten sonra devletin ve milletimizin razı olabileceği tek çözüm, terör örgütünün tüm faaliyetlerine son verip silahlarını bırakmasıdır. 

Terör örgütünün silahları ya devlete teslim edecek, ya da üzerine beton dökülüp bir daha kullanılamaz hale getirilecektir. Bunun dışında konuşulacak, görüşülecek tartışılacak hiçbir şey yoktur. Silahların gömülmesi, terörün durması konusunda somut adım atacak olan terör örgütüdür. 

“HALKIN GÜNLÜK HAYATINI CEHENNEME ÇEVİREN ÖRGÜTÜN TA KENDİSİDİR” 

Terör örgütünün silah bırakması konusunda en büyük görev bölgede bulunan halkımıza düşüyor. Bölge insanı terör örgütüne karşı tavır koyarsa, bu mesele süratle çözüm yoluna girer. Çatışmaları başlatan, süreci bitiren, sabote eden terör örgütü ve onun uzantısı olan siyasilerdir. Örgüt bunu kendi açıklamalarıyla açıkta ifade etmiştir. Ceylanpınar’da evlerinde uyuyan polislerimizi alçakça kurşunlayarak şehit eden örgütün kendisidir. Trafik polisimizi çağırdıkları polisleri hunharca şehit eden örgütün ta kendisidir. Hastanenin acil servisinde nöbet tutan polisi kurşunlayarak şehit eden örgütün ta kendisidir. Karakollara, lojmanlara saldıran, ambulanslara saldıran, bomba atan, roket atan örgütün ta kendisidir. Cami dinlemeyen, okul dinlemeyen, nitekim az önce rektörümüzün de ifade ettiği gibi üniversitelerimize varıncaya kadar bu adımları atan terör örgütünün ta kendisidir. Patlattığı bombalarla, masum çocukları, kadınları, otomobil sürücülerini katleden örgütün ta kendisidir. Yolları mayınlayan, kazan, kapatan halkın günlük hayatını cehenneme çeviren örgütün ta kendisidir. 

“BU İFTİRALARI YAYAN HERKES, TOPRAĞA DÜŞEN HER ŞEHİDİN VEBALİNE ORTAKTIR” 

Eylemler sebebiyle bölgede ticareti turizmi hayvancılığı durma noktasına getiren insanların ekmeğine kan doğrayan örgütün ta kendisidir. Örgüt yöneticilerinin bölge halkının hayatının zorlaştırılması için her türlü eylemin yapılmasını talimatını verdiğini bölgede bilmeyen yok. Israrla çatışmaların, devletin hükümetin hatta şahsımın başlattığı iddiası kara propagandadan başka bir şey değildir. Bu iftiraları yayan herkes, toprağa düşen her şehidin vebaline ortaktır.

“BİR SUÇLU ARANACAKSA, BAKILACAK OLAN YER ANKARA DEĞİL, KANDİL’DİR” 

Şahsım başta olmak üzere hükümet de devlet de yıllardır baskının değil yaşatmanın mücadelesini verdik. Özgürlüğün öldürmenin değil yaşatmanın mücadelesini verdik. Bunun için yaptıklarımız ortada. Bu ülkenin ayağa kalkması için neler yaptıklarımız ortada. Şayet bugün ortaya çıkan tablo için bir suçlu aranacaksa, bakılacak olan yer Ankara değil, Kandil’dir. Sorumlular hükümette değil, örgütün yönetiminde ve tercihlerini demokrasiden yana kullanamayan onların güdümündeki partide aranmalıdır.

“VAHŞET ORTADA, TABLO ORTADA” 

İşte yaptıkları açıklama “Biz gücümüzü YPG’den PKK’dan alıyoruz” Bu kadar açık. Bunu söyleyen kim, o partinin eş başkanı. Vahşet ortada, tablo ortada. Başka aranacak bir şey yok. Ülkesinin ve milletinin yanında huzurunda, dağdaki teröriste araç yüklü erzak götüren bakıyorsunuz o partinin milletvekili bayan. Tablo ortada. Güçlü bir duruş sergilemeyen her parti, her medya kuruluşu, her STK da buna ortaktır. Bizim bölgede yaşayan kardeşlerimizle en küçük bir sorunumuz yok.

Bir TV programında bana birlikte mülakatı yaptığımız arkadaşımız, 400 vekille ilgili soru soruyor, ben kendilerine taa 7 haziran seçimleri öncesinde Kırşehir’de yaptığımız törende “400 vekili alacak bir partiyle yeni Türkiye kurulabilir” diyorum. Ve hemen tweetler başlıyor. Basında amiral gemisi olduğunu söyleyenler bu konuda başlıyor. Yani 400 vekil alsaydınız Dağlıca olmayacak mıydı diyor. Bu kadar hedef saptırma olabilir mi? Sen nasıl medyasın?

Ondan sonra 10 dakika geçiyor, kaldırıyor. Ama önce zehri atıyor. Virüsü salıyor. Bu nasıl bir medyada dürüstlüktür. Ondan sonra kalk, e biz aramızda toplantıyı yaptığımız zaman medyada dürüstlük ilkeleri değişmez. Nasıl dürüstlükse?

“ORTALIĞI ŞİDDETE HİÇBİR ZAMAN MAHKUM ETMEDİK” 

Bizim her partiyle her yapıyla hiçbir sorunumuz yoktur. Görüşlerine katılmadıklarımızla, her türlü siyasi mücadeleyi verdik. Bundan sonra da veririz. 40 yıllık siyasi geçmişimiz bunun sayısız örneğiyle doludur. Biz de muhalefet yaşadık, ama ortalığı şiddete hiçbir zaman mahkum etmedik. 

"BUNU YAPMAYA MECBURUZ..."

Şu anda yaşanan olaylar, devletin hükümetin, ve şahsımın tercihi değil, tam tersine hiç arzu etmediğimiz halde karşı karşıya kaldığımız bir durumdur. Bingöl üniversitesi rektörünü dinlediğimiz zaman, demek ki üzerimize düşen daha farklı görevler de var. çünkü orada gerek hocalarımızın, gerek öğrencilerimiz can güvenliğini koruma devlet sorunudur, bunu yapmaya mecburuz. Gereken her yolu ve yöntemi kullanarak çıkaracağız. Milletimize karşı hesap verme sorumluluğumuz bunu gerektiriyor. En büyük güç kaynağımız milletimizin kendisidir. 

Türk Silahlı Kuvvetlerimizle, polisimizle, istihbaratımızla çok daha sıkı bir işbirliği içinde yürütülen mücadelenin başarıya ulaşacağından kimsenin şüphesi olmasın. Biz bu devleti sokakta bulmadık. Devletin geleceğini üç beş teröriste, üç beş işbirlikçiye terk etmedik etmeyeceğiz. Terör örgütüyle ve diğer çetelerle mücadele ederken, devletin tüm işlerini de takip edecek, gündemimizdeki işleri hayata geçireceğiz. 

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

YORUMLAR (26)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
  • Bir Anne08 Eylül 2015 20:04

    İnanıyorum ki, şehitlerimizin ruhları, gerçek adalet gerçekleşinceye kadar geceleri suçluların rüyalarına kabus gibi çökecek ve onları uyutmayacaktır!

  • Byk08 Eylül 2015 19:05

    Çözüm süreci denen içeriği belli olmayan süreçte,PKK hem ağır silahları hem de 60 ton olduğu iddia kadar patlayıcıyı Türkiye'ye sokarken Saray ve Hakan Fidan neyin peşindeydi.

  • ülkeyi kim yönetiyor08 Eylül 2015 17:43

    koskoca 13 yılı betona para gömerek geçirdik şimdi fed para musluklarını kıstığında ne yapacağız bakalım.bu iktidarmı terörle mücadele edecek gülerim buna.

  • erol08 Eylül 2015 17:42

    siz ve teröristbaşı apo süt'ten çıkmış ak kaşık mısınız? Muhalefet, paralel dediğiniz insanlar ve muhalif basınla uğraşmayı bırakın da asıl işinizi düzgün yapın

  • pravakatörler08 Eylül 2015 17:41

    lenn akıllı geçinen terör ve faşizm destekçileri kıçınız yiyorsa o akılsız beyninizi borsa ve sermaye araçlarında çalıştırın

  • Nur08 Eylül 2015 17:22

    Muhalefet fikrini söylediği zaman aklınızı kendinize saklayın diyen sen değilmiydin. Ya hala sana yani dolaysıyla AKP ye oy verecek olan varmı çok merak ediyorum.

  • ayıptır 08 Eylül 2015 16:56

    http://www.ahaber.com.tr/gundem/2015/09/08/sehit-yakinlari-agladi-onlar-gobek-atti

  • yiğit08 Eylül 2015 16:28

    dilin bal şerbet akıyor ama yüreğine inmiyor elbet herkez Allaha hesap verecek vijdanın rahat mı dünyadada verebilmek bir ülkesana teslim edildi 13 senedir yönetiyorsun elde var sıfır

  • yıldo 08 Eylül 2015 16:25

    sorumlu sensin eğer muhalefet partilerini suçluyorsa hani 400 vekili onlar için de istemiştin demezler mi adama...

  • UTANIN08 Eylül 2015 16:20

    KARŞISINA GEÇMİŞ BİR DE DİNLİYORLAR VALLA YAZIK NE CİĞER VARMIŞ BE

  • murat08 Eylül 2015 16:17

    cumhurbaşkanımızın seçimden önce 400 vekil verin bu iş güzellikle çözülsün seçimden sonra atv canlı yayınında 400 vekil verilseydi bu iş böyle olmazdı dediğini kulaklarımla duydum.

  • HASAN08 Eylül 2015 16:10

    PKK İLE MASAYA EBEM Mİ OTURDU AÇILIM POLİTİKASINI EBEMMİ YAPTI PKK YI DAVUL ZURNAYLA EBEMMİ KARŞILADI BEDELLİ ASKERLİĞİ EBEMMİ ÇIKARDI ZENGİNİN OĞLU PARAYLA GARİBİN OĞLU KURŞUN YİYEREK YAPIYOR ASKERLİĞİ...SUÇSUZMUŞ TAYYİP BEY VE AKP Sİ...GÜLECEĞİM GELİYO YA BU ADAMIN LAFLARINA ÇARKÇI KEMALDENDE BETER

  • YURTTAŞ08 Eylül 2015 16:05

    inadına HDP, inadına Barış!!!!

  • mert08 Eylül 2015 16:04

    RTE bildiğiniz gibi.

  • partizanlar08 Eylül 2015 16:02

    ülküçülüğü tayyıp erdoğandan öğrendik.

  • Mete08 Eylül 2015 15:59

    Eyy RTE bunca olaylardan sonra ,önce kendini aleştir.Sonra da kafanı değiştir.

  • Musti ali08 Eylül 2015 15:53

    İğneyi başkasına çuval duzunu kendine batır ey başkan kendine sordünmu bu noktaya gelindiginde ben ne kadar sucluyum diye başkasına hakaret etmek suç yüklemek çok kolay dokunulmaz zirhinla her keze istediğini yapıyorsun hoş gitmeye ni hemen paralel vatan haini kilifina sokuyorsunuz şehit ailesine karekter siz diyorsunuz ey başkan siz çok sucsuz bütün suç Halkta 400 vekil vermediği için

  • sergen08 Eylül 2015 15:50

    ak partiye oy vermediniz de bunlar oluyor diye düşünülüyorsa bu halk bir anda baraj altına sokar sizi artık devlet adamı karşısında görmek istiyor bu millet günlük siyasetçi değil

  • :))08 Eylül 2015 15:49

    TAMAM DOSTLAR.TÜRKİYE MİLLİYETÇİLERİ OLARAK PKK NIN SİYASİ PARTİSİ HDPY YE OY VERECEĞİZ..AKABİNDE TERÖR VE FAŞİZMDEN YANA OLACAĞIZ

  • aspartam08 Eylül 2015 15:43

    sayın cumhurbaşkanım sizin vatanımızı ve milletimizi nekadar ÇOOO...K sevdiğinizi biliyoruz. pkk hdp doğan medya cemaat chp dhkpc dış güçler ve en üzücü olanı MHP hepsi de aynı çizgide bunlara karşı ALLAHIM sizi korusun bu hainlere karşı

  • fatih08 Eylül 2015 15:42

    İzindeyiz Tuğrul Reis! İzindeyiz Büyük başkan!

  • PRAVAKATÖR BOZUNTULARI08 Eylül 2015 15:13

    BİZLER ÜLKÜÇÜLÜĞÜ ALPASLAN TÜRKEŞDEN ÖĞRENDİK...ALPASLAN TÜRKEŞİN YOLUNDAN.TUĞRUL TÜRKEŞ İN İZİNDEN YÜRÜYORUZ

  • sorular08 Eylül 2015 15:08

    sırtını terör örgütüne dayayn partilerin kapatılmasını engelleyen yasaları siz çıkarmadınız mı ? 400 değil 1400 vekiliniz olsa bugün yaptığınızdan farklı ne yapacaktınız ? ne yapacaksınız da muhalefet engel oluyor ? 330 vekil varken naptınız ?

  • ali08 Eylül 2015 15:04

    MIT ne yaptı bu çözüm sürecinde. PKK iyice silahlanıp büyümüş. İçeride eften püften işlerle uğraşacağına Hakan Fidan efendi PKK'yı izleyemezmiydi? Bu kadar bomba nasıl konuyor aleni? İnsansız hava araçları ne iş yapıyor?

  • c208 Eylül 2015 14:40

    yahu madem bu kadar acık HDP nin terörist oldugunu düşürsenize vekilliklerini, İDAM ı getirsenize gündeme madem güçlü ülkeyiz yapsanıza bunu .!! bize hikaye anlatmayın ASLAN TERLİ ..!!

  • ÜLKÜÇÜ GENÇLİK08 Eylül 2015 14:34

    SENİNLEYİZ BAŞKAN.TÜRK MİLLİYETCİLİĞİ PARTİZANLIKDA OLMADIĞINI BU ÜLKENİN MİLLİYETÇİLERİ SİYASETÇİLERE ÖĞRETECEK