E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaPiyasaMetin Ayışık: İskonto yüksek, alım gelebilir---

Metin Ayışık: İskonto yüksek, alım gelebilir

Metin Ayışık: İskonto yüksek, alım gelebilir
06 Eylül 2016 - 11:44 borsaningundemi.com

Piyasanın yüksek iskontosuna dikkat çeken Gedik Yatırım Genel Müdürü Ayışık, "Beklentimiz endeksin 85.000'in üzerine hareket etmesi yönünde" diyor. Ayışık bankacılık ağırlıklı bir portföy öneriyor.

Küresel piyasalardaki pozitif eğilime karşı, özel belirsizlikler nedeniyle Türkiye'nin negatif yönde ayrıştığı bir süreç yaşadık. Sonuçta piyasaların yüksek iskonto oranlarına sahip olduğu seviyelere gelindi. Darbe girişiminin olumsuz etkilerini, alınan tedbirlerle birlikte üzerinden atma eğiliminde olan piyasalar, bundan sonraki süreçte FED'in faiz artırımı süreciyle, kredi notuyla ilgili gelişmeler ve son dönemde jeopolitik riskleri fiyatlıyor olacak. Capital dergisinden Talip Yılmaz, böyle bir dönemde piyasalardaki beklentileri ve yatırım stratejilerini Gedik Yatırım Genel Müdürü Metin Ayışık ile konuştu. Genel olarak pozitif tarafta olduklarını söyleyen Ayışık, geri çekilmeleri orta uzun vadeli alım fırsatı olarak görüyor. Bankacılık hisseleri ağırlıklı bir portföyle yıl sonunda 85.000'in üstünün test edilebileceğini anlatan Metin Ayışık soruları şöyle yanıtladı:

-Piyasaların yılın son döneminde en çok dikkat etmesi gereken konu başlıkları neler olacak?

-Temelde iki konu üzerinde duruyoruz. Bunlar, ABD'de olası bir faiz artırımı ve Türkiye'nin kredi notuyla ilgili gelişmeler. FED yetkililerinden gelen açıklamalar kafa karıştırmakla birlikte burada ciddi bir risk beklemiyorum. Piyasada bu yıl sonuna doğru 25 baz puanlık bir faiz artırımı ihtimali öngörülüyor; biz de bu görüşe sahibiz. Türkiye'nin kredi notuna bakıldığında ise Türkiye'de ekonomiye yönelik alman önlemlerin etkilerinin yavaş yavaş görülmeye başlayacağını düşünüyoruz. Burada da piyasaları çok fazla rahatsız edecek bir gelişme olma ihtimali düşük. Son dönemde gündeme gelen Suriye riski izleniyor. Ancak bu tarz riskler, piyasalar tarafında her zaman fiyatlanabilir.

-Borsada yıl sonu beklentiniz nasıl? Endeksin toparlanacağını düşünüyor musunuz?

-15 Temmuz'daki başarısız darbe girişiminin ardından BİST'in küresel piyasalardan negatif ayrıştığını gördük. İçeride hızlı bir şekilde alman önlemler ve yurt dışı piyasaların da desteğiyle toparlanma görülse de 15 Temmuz öncesi kapanış seviyeleri tekrar test edilemedi. Son günlerde ise Suriye konusundaki gelişmelerin de etkisiyle borsa endeksi yeniden 75.000 civarına döndü. Her iki konunun da hafızalarda taze olması, fiyatlama davranışları üzerindeki etkiyi artırıyor. Moody's ve Fitch yatırım yapılabilir ülke notunu korumaya devam eder ve ilerleyen aylarda bu konulardaki belirsizlikler ortadan kalkmaya başlarsa düşük çarpanların BİST'i yatırımcı gözünde yeniden cazip hale getireceğini düşünüyoruz. Bu durumda endeksin 85.000-90.000 bandına doğru hareket edeceğini tahmin ediyoruz.

-Endeksin 70.000 seviyelerine gelmesi mümkün mü?

-Daha önce yaptığımız tahminlerde de 70.000'lerin denenebileceğini söylemiştik. Yıl sonuna kadar olan süreçte bu seviyeler yine de test edilebilir. Düşük bir ihtimal olarak görüyoruz ancak FED'in faiz artırımıyla ilgili bir olasılık var. Yine Türkiye'nin kredi notuyla ilgili olarak düşüş ihtimali masadan kalkmış değil. Ancak Türkiye piyasaları gelişmekte olan ülke piyasalarıyla karşılaştırıldığında tarihi olarak iskontosu yüksek seviyelerde. Bu nedenle düşüş hareketleri yatırımcılar tarafından uzun vadede alım fırsatı yaratacaktır, diye düşünüyorum.

-Yabancı yatırımcıların 15 Temmuz darbe kalkışması sonrası satış eğilimlerinde bir yavaşlama söz konusu mu?

-Yabancılar bu süreçte hisse senedi piyasasında ve bono piyasasında satış ağırlıklı işlemler yaptı. Bu durum Merkez Bankası'nın haftalık olarak açıkladığı verilerde de kendini gösterdi. Ancak ağustos ayının ortalarından itibaren yabancı yatırımcıların satış ağırlıklı işlemlerinin azaldığını, hatta artıya geçme eğiliminde olduğunu görüyoruz. Darbe girişimi sonrasında yatırım şirketleri olarak üzerimize düşen görevleri yapıyoruz. Hızlı bir şekilde yabancı yatırımcılarımızla temas kurarak durumu anlattık. Ülkenin makro göstergelerini, hükümetin aldığı tedbirleri, bunların etkilerini paylaştık ve paylaşmaya da devam ediyoruz. Kapsamlı analiz ve raporlarla bilgilendirme yapıyoruz. Bu çalışmalarımızın da yabancı yatırımcının algısının düzelmesinde etkili olduğunu söyleyebiliriz.

-Gelinen seviyelerde borsada hisse senedi ağırlığı artırılmalı mı?

-Yaz aylarına girerken endeksin düşüşlerde 70.000-75.000 civarında bir konsolidasyon süreci yapabileceğini ve bu bölgenin hisse ağırlığını artırmak için izlenebileceğini belirtmiştik. Bu görüşümüzü bu dönemde de koruyoruz. Bankacılık sektörünün yılın ikinci çeyreğiyle birlikte toparlanmalarda endekse öncülük edebilecek konuma geldiğini düşünüyoruz. Bu nedenle alınacak hisseler içinde banka hisselerine en azından yüzde 30-40 aralığında ağırlık verilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bunun yanında iç talebin büyümeye olumlu katkı veriyor olmasından ve Avrupa Birliği'ndeki sınırlı da olsa toparlanma eğiliminden gelen katkıyla birlikte beyaz eşya, otomotiv ve perakende sektörlerinin de tercih edilmesi gerektiğini düşünüyoruz.

-Dolar/TL'de yıl sonu beklentiniz? Kurun yukarı hareketini öngörüyor musunuz?

-FED'in 2016 içinde 25 baz puanlık faiz artışına gideceğini düşünüyoruz. Diğer merkez bankalarının genişlemeye devam ettiği bir dönemde bu beklentinin, doları uluslararası piyasada değerlendireceğini düşünüyoruz. TL'nin de yılın başından itibaren devam eden diğer gelişmekte olan ülke para birimlerine göre negatif ayrışmasını devam ettirmese bile bu süreçten negatif etkileneceğini düşünüyoruz. Kurla ilgili yıl sonu beklentimiz 3,05-3,10 seviyelerinde bulunuyor. Ancak burada şunu ifade etmek gerekiyor: Bu seviyeler çok kalıcı olmaz. Çünkü darbe girişimi sürecinde de piyasalar bunu test etti. Kur 3,10'lara doğru hareket ettiğinde yerli yatırımcı tarafında 9 milyar doları bulan döviz bozma işlemi oldu. Yani kurun yukarı hareketine yerli yatırımcı müdahale ediyor. Bundan sonraki yukarı hareketlerde bu seviyeler psikolojik olarak direnç seviyesi haline geldi.

-MB faizin üst bandında indirime devam ediyor. Bundan sonra sizin beklentiniz nedir? Gösterge faiz yılı nasıl tamamlar?

-Geçen ay Merkez Bankası Para Politikası Kurulu toplantısında gecelik borç verme faizini, 25 baz puan indirerek yüzde 8,75 seviyesine getirdi. Böylece mart ayından sonra faiz koridoru üst bandında yapılan faiz indirimleri toplamda 225 baz puan oldu. Biz MB'nin sadeleşme sürecinde sona yaklaştığını ve enflasyonda kısa vadeli diplerin görüldüğünü düşünüyoruz. Bu nedenle faizlerde aşağı yönlü marjın daraldığını düşünüyoruz. Yılın geri kalanında zaman zaman yüzde 9'un altına sarkılsa da yılın geri kalanında yüzde 9 civarında bir ortalama oluşacağını düşünüyoruz.

-Altında yıl sonu beklentiniz? Gram/TL fiyatı ne olur? Portföylerde altın olmalı mı?

-Altın fiyatını özellikle de gram bazında incelersek hem ons fiyatına hem de dolar tarafına dikkat etmek gerekiyor. Doların uluslararası piyasada değerlenmesine paralel emtia fiyatlarında geri çekilmeler bekliyoruz. Buna karşın doların TL karşısında da değer kazanacağı beklentimize paralel altının gram/TL fiyatında olası bir düşüşün sınırlı kalacağını düşünüyoruz. Yılın geri kalanında ortalamanın 120-125 TL aralığında oluşmasını bekliyoruz. Böyle bir ortamda da altını portföylerde çok fazla tavsiye etmiyoruz.

PORTFÖY OLUŞTURULURKEN STRATEJİ NASIL OLMALI?

75.000'in altındaki seviyelerin kısa ve orta vadeli trade amaçlı hisse senedi piyasasının fırsat sunacağını düşünüyoruz. Bu nedenle bu seviyenin altında toplam portföyün yüzde 40'ını geçmeyecek şekilde hisse alınabileceğini düşünüyoruz.

Aşağı yönlü potansiyelin azaldığını düşündüğümüz dolarda, olası bir panik ortamında sigorta görevi de görecek olması nedeniyle portföyün dörtte biri kadar pay ayırmak gerektiğini düşünüyoruz.

Geri kalan kısım ise riski daha düşük görülen sabit getirili ürünlere dağıtılabilir.

GEDİK YATIRIM'IN ÖNERDİĞİ 10 HİSSE

1-BİZİM MAĞAZALAR: Satışları istikrarlı büyüyor ve kârlılık tarafında toparlanma var. İç talep güçlü seyrederken şirketin güçlü ve yaygın satış ağı var.

2-FORD OTOSAN: Yatırım harcamaları vergi avantajı sağlıyor. İhracat pazarlar çeşitlendiren şirket, yeni modellerin de katkısını olumlu etkiliyor.

3- İŞ BANKASI C: Hedefleri gerçekçi ve yakalanabilir. Bankayla ilgili haberler hisse üzerinde ekstra baskı oluşturmuştu. Piyasa çarpanları tarihi düşük seviyelerde.

4-İŞ GYO: Yüksek kira getirişi ve devam eden konut ağırlıklı projeler öne çıkarıyor.

5-SODA SANAYİ: Doğalgaz fiyatlarında indirim beklentisi, maliyetler için olumlu. Şirketin kur riski de bulunmuyor.

6-TAV: Negatif fiyatlamalarda yaşanan aşırılıkla birlikte ortaya iskontolu çarpanlar çıktı. Atatürk Havalimanı'ndaki kaybı telafi etmek için yaptığı çalışmalar da dikkat çekiyor.

7-TEKFEN HOLDİNG: Taahhüt tarafında kârlılık artıyor. Alınan yeni projeler de hisseyi destekliyor.

8-TRAKYA CAM: Organik ve inorganik büyüme stratejisi var. Enerji maliyetlerinde düşüş de bilançoyu olumlu etkileyecektir.

9-TSKB: Güçlü aktif kalitesi ve özvarlık kârlılığı var. Proje finansmanlarında artış beklentisi de bankayı olumlu etkiliyor.

10-TÜPRAŞ: Dönüşüm ünitelerinin devreye girmesi ve artan dizel kârlılığı nedeniyle operasyonel performansta iyileşme bekleniyor. Güçlü nakit yaratma potansiyeli, tek rafineri şirketi olması gibi avantajları var. Negatif fiyatlamalarla iskontosu da arttı.

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

YORUMLAR (5)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)