Merkez Bankası'nın ara kararla faiz indirimi kararı alacağı açıklaması ekonomi dünyasına bomba gibi düştü.
Star Gazetesi yazarı Yiğit Bulut konuyu köşesine taşıdı. İşte o yazı: Merkez Bankası Başkanı Başçı’nın dün yaptığı açıklamaları önemli ve anlamlı buluyorum. “Son 45 yılın en noktalarını test edebiliriz” diyor Başçı özetle...
MB’nin kararını açıkladığı gün paylaştığım analizi hatırlatmamda yarar var. O çalışmanın özü de aynı teze dayanıyordu; “en noktalarına gidiyoruz gerekeni yapalım, bu indirim yeterli değil...Rutin dışı acil bir toplantı ile indirim yapılabilir”...
Sevgili dostlar, Başçı’nın açıklamaları öncesinde özellikle “0,50’lik indirim kararını” takip eden saatlerde paylaştığım analizimden başlıkları hatırlatmak istiyorum...
Bakın neleri paylaşmışız, özet olarak aynen aktarıyorum;
“...Dünya genelinde Merkez Bankaları “tabuları da yıkabileceklerini” gösterebiliyorlar ! İsviçre Merkez Bankası euro/frank kurunda taban fiyat uygulamasına son verdi. 3 yıllık uygulamanın ardından alınan karar piyasalarda BEKLENMİYORDU ! Cesur bir karardı, Merkez Bankalarının KALIPLARINDAN çıkabileceğini göstermiş oldu ! Amerika gibi Avrupa da PARASAL GENLEŞME ve AZALAN İŞSİZLİK-ARTAN BÜYÜME trendinden yana tavır koydu ! Bu gelişme aslında Avrupa Merkez Bankası adına bir sinyal, AMB artık 22 Ocak’ta “tahvil alımına” başlamaya hazır.
1- Son dönemde özellikle FED’in tavrının beklendiği gibi sert olmayacağının anlaşılması(Amerikan Merkez Bankası’nın İŞSİZLİK AZALANA kadar parasal genleşmeye devam etme tavrı) ile dünya genelinde Merkez Bankaları faiz indirimlerine gitmeye başladılar. Son örnek; Hindistan Merkez Bankası bir süredir kendisinden beklenen politika faiz indiriminde ilk adımı attı ve çeyrek puanlık indirime gitti. İndirimin, yerel ve küresel Piyasalara pozitif etkisi oldu.
2- Avrupa’daki genleşme Türkiye’de post-etki olarak ticari faaliyetin hızlanmasını da etkileyebilir.
3- Dünya genelinden gelen GENLEŞME sinyalleri Türk para ve Sermaye piyasalarına AKIŞI hızlandıracaktır.
4- BU VERİLER IŞIĞINDA KARAR ÖNCESİNDE DE SONRASINDA DA GÖRÜNEN MB’NİN PİYASANIN GERİSİNDE KALDIĞI VE KALMAYA DEVAM ETTİĞİDİR !
Bu noktada içerideki gelişmeleri de gözden geçirelim...
A- Petrol ve emtia fiyatlarının hızla düşmesi içeride OLUMLU etki yapıyor. Küresel anlamda iş yapan Türkiye’ye sıcak bakmayan finans şirketlerinin yorumcuları dahil şunu söylüyorlar; Bu DÜŞÜŞ TÜRKİYE’ye OLUMLU yansıyacak ve enflasyon beklentisini 5’li rakamlara kadar çekebilir.
B- MB’nın daha önce açıkladığı senaryolar içinde emtia düşüşleri dikkate alınmamıştı. Daha açık söylemek gerekirse; MB, olumsuz senaryolara odaklanıp, özellikle petroldeki sert düşüş ile oluşabilecek önemli OLUMLU KATKIYI tahmin edemeyerek, bunu aniden fiyatlayan piyasanın çok gerisinde kaldı ! Bu ani ve sert düşüş hesaba katılarak YENİ SENARYO üretilmeli. Aslında piyasa MB’den çok hızlı davrandı ve PİYASA FAİZİ, MB’den hızlı geri çekti.
C- TCMB’nin faiz indiriminde elini rahatlatacak bir başka gelişme ise mali veriler !
Bildiğini gibi 2014 yılı bütçe gerçekleşmeleri açıklandı. Bütçe giderleri hedeflenenin yüzde 2.7 üzerinde, bütçe gelirleri de hedeflenenin yüzde 5.6 üzerinde gerçekleşti. Bunun sonucu olarak bütçe açığı 33.3 milyar lira yerine 22.7 milyar lira oldu.
Bu rakamlar neden önemli ? Yani beklenenden 10.6 milyar lira daha az bir bütçe açığı ile karşı karşıyayız. Bu da milli gelirin yüzde 1.3’üne denk geliyor. Faiz dışı fazla da buna bağlı olarak hedefin yüzde 45 üzerinde gerçekleşti. 18.7 milyar lira yerine 27.2 milyar liraya varan faiz dışı fazla elde edildi. Bütçenin az açıkla sonuçlanması ve faiz ödemelerinin son 33 yılın en düşük düzeyine inmesinin etkisiyle kamu borcu gerilemeye devam ediyor. Bu rakamlar ile kamu borcunun milli gelire oranının yüzde 33’e iniyor. BURADA ÖNEMLİ DETAY ŞU; BU VERİLER PARA POLİTİKASINDA YENİ VE DAHA ESNEK KARARLAR ALINMASINA İMKAN verebilir.
D- Dolar kuru en zor zamanda bile içeride 2,39-2,4075 bandını yukarı KIRAMADI!
Bugün ise “EN ZOR ZAMAN” noktasından ÇOK UZAĞIZ!
TEKRAR EDELİM; Bugün ise “EN ZOR ZAMAN” noktasından ÇOK UZAĞIZ!
Rahatlayan Avrupa ve özellikle Nisan-Eylül arasında artan sermaye hareketleri ve turizm gelirleri ile Türkiye’ye net giriş beklenebilir. Kısa vadede “FAİZ DÜŞERSE, KUR ARTAR” söylemi ile indirimin önünü kesmeye çalışanların KUR baskısına oynamalarını dikkate almamak gerekir. Ekonomi, genel anlamda 2,20-2,50 arasında bir bandı rahatlıkla kaldırabileceği gibi, 0,25-1,25 arasındaki faiz indirimlerinde kur, genel denklem itibariyle daha önce test ettiği 2,39-2,4075 bandını, test etse bile, aşmayacak ve mutlaka buradan geri dönecektir.
Ayrıca daha önce 7,50 altını test ettiğimiz 2013’ün Mayıs sonrasına dikkatli bakarsak (Grafik-1) dolar kurunun-Türkiye’nin makro verileri bugün kadar iyi olmamasına rağmen (Grafik-2) 1,80-2,0825 bandında kaldığını rahatlıkla görebiliriz.
Buradan çıkan sonuç çok net; 2013 Mayıs sonrası GEZİ OLAYLARI ile başlayan bozulmaya rağmen 7-7,50 faiz bandında gördüğümüz kur, o dönemde bile ilk dalgada 2,0825 TEPE NOKTASINI aşamadan dönmüştür.
Sonuç: Bugün HER TÜRLÜ OLUMLU VERİ VE SAĞLANAN İSTİKRAR ile ATILACAK daha büyük FAİZ İNDİRİMİ ADIMINDA KUR RİSKİ YOKTUR...”
Sevgili dostlar, yukarıdaki satırları ve daha fazlasını grafikler eşliğinde ilk karar sonrası paylaştım. Geldiğimiz noktada MB Başkanı’nın da “en noktasına gidiyoruz, faiz daha da düşmeli” sinyali vermesi önemli, 4 Şubat’ı bekleyelim...
Önemli not: Savunduğu “Güçlü Türkiye Ekonomisi-Yerli Dinamikler Modeli” yüzünden baskı odaklarının “çok dayağını” yiyen ama asla “eğilmeyen” Cemil Ertem, Beştepe’de artık bizimle. Kendisini tebrik ediyorum ve dikkatle takip edin diyorum...
Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.