E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaPiyasaMerkez Finansal İstikrar Raporu'nu yayımladı---

Merkez Finansal İstikrar Raporu'nu yayımladı

Merkez Finansal İstikrar Raporu'nu yayımladı
30 Kasım 2015 - 11:34 borsaningundemi.com

Merkez Bankası yılda iki defa yayımladığı Finansal İstikrar Raporu'nu açıkladı

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Finansal İstikrar Raporu'nda, kamuda uygulanan mali disiplin ve özel sektörde sağlanan basiretli borçlanma eğiliminin devam ettiği belirtilerek, "Bu sayede cari işlemler açığının eğilimi Gayri Safi Yurt İçi Hasıla'ya (GSYİH) oranla Avrupa Birliği (AB) normu olan yüzde 4 eşiğinin altında seyretmeye başlamıştır" değerlendirmesi yapıldı.

TCMB tarafından yılda iki kez yayımlanan ''Finansal İstikrar Raporu"nun ikincisi bankanın internet sitesinde yayımlandı. 

Rapor'un ön sözünde, TCMB Başkanı Erdem Başçı'nın değerlendirmelerine de yer verildi. Buna göre Başçı, şunları kaydetti:

"Finansal İstikrar Raporu'nun son sayısından bu yana yurt içi ve küresel piyasalar oynak seyrini sürdürmüştür. Son yıllarda alınan makroihtiyati önlemlerin katkısıyla küresel şokların yurt içi ekonomi üzerindeki etkisi sınırlı kalmış ve finansal sistemimiz aracılık faaliyetini sağlıklı bir şekilde devam ettirmiştir. TCMB bu dönemde, enflasyon görünümüne karşı sıkı, döviz likiditesinde dengeleyici ve finansal istikrarı destekleyici duruşuyla ekonomimizin şoklara karşı dayanıklılığına katkıda bulunmuştur. Küresel ve yurt içi makroekonomik görünümün yanı sıra finansal istikrara ilişkin güncel gelişmelerin irdelendiği Finansal İstikrar Raporumuzun 21'inci sayısının okuyucular için faydalı olmasını dilerim."

Raporun "Genel Değerlendirme" bölümünde ise küresel büyümeye dair aşağı yönlü riskler nedeniyle finans piyasalarındaki oynaklıkların devam ettiği belirtildi.

Buna göre, ABD Merkez Bankasının (Fed) faiz artırım süreci, Çin ekonomisindeki yavaşlamaya ilişkin endişeler ve emtia fiyatlarında oluşan aşağı yönlü eğilim, gelişen ülkeler üzerinde özellikle yılın üçüncü çeyreğinde önemli ölçüde etki yaptı. Bu dönemde, gelişen ülkelere yönelik portföy hareketleri zayıf ve dalgalı bir seyir izledi.

Kamuda uygulanan mali disiplin ve özel sektörde sağlanan basiretli borçlanma eğilimi devam ediyor. Bu sayede cari işlemler açığının eğilimi GSYİH'ye oranla AB normu olan yüzde 4 eşiğinin altında seyretmeye başladı. Dış ticaret hadlerindeki pozitif gelişmeler ve tüketici kredilerinin ılımlı seyri de cari dengedeki iyileşmeyi destekledi. 

Yılın üçüncü çeyreğinden itibaren artan iç ve dış belirsizlikler nedeniyle kredilerin büyüme hızında ilave bir yavaşlama olduğu dikkati çekiyor. Kredilerdeki yavaşlamanın iç ve dış belirsizliklerin kademeli olarak azalması sonucunda geçici olabileceği değerlendiriliyor.

Hanehalkının borçluluğu makul ve sürdürülebilir düzeylerde seyrediyor. Kur oynaklığının arttığı ve faiz oranlarının yukarı yönlü seyrettiği bu dönemde, hanehalkının döviz cinsinden ve değişken faiz oranı ile borçlanmasını önleyen düzenlemelerin faydaları görüldü. Reel sektör firmalarının borçluluğu döviz kuru gelişmelerinden sınırlı oranda etkilendi. Firmalar yabancı para açık pozisyona sahip olmakla birlikte kısa vadeli pozisyonun fazla veriyor olması, yabancı para kredilerin uzun vadeli olması ve önemli bir kısmının sınırlı sayıda ve gerek doğal gerekse finansal koruma yöntemleriyle kur riski yönetiminde göre daha başarılı olan büyük ölçekli firmalar tarafından kullanılması, döviz kuru kaynaklı riskleri azaltan faktörler olarak öne çıkıyor.

Bankalar yurt dışı kaynak temininde ilave maliyet baskısı hissetmedi

Bankaların aktif kalitesinde önemli bir değişiklik görülmüyor. Takipteki alacak oranı yatay seyretmekle birlikte özellikle teminatsız bireysel krediler ve KOBİ kredilerinin oranlarında bir miktar artış dikkati çekiyor. Yabancı para firma kredilerinde tahsili gecikmiş alacak oranı düşük seyrini koruyor. Bankaların sermaye yeterlilik oranları bir miktar azalmakla birlikte sektörün özkaynaklarının beklenmeyen zararları karşılayabilecek güçte olduğu gözleniyor.

Küresel risk iştahının dalgalı seyrettiği bu dönemde bankaların yurt dışı kaynak temininde ilave maliyet baskısı hissetmediği görülüyor. Bankaların yurt dışı borçlanmalarında sınırlı bir düşüş gözlenirken, bu gelişmenin büyük ölçüde yurt içi bankaların tercihlerinden kaynaklandığı değerlendiriliyor. Son Rapor tarihinden bu yana, TCMB tarafından Türk lirası cinsinden zorunlu karşılıklara çekirdek yükümlülükleri teşvik edecek şekilde ödenmekte olan faiz oranının artırılmasının yanı sıra bankaların çekirdek dışı yabancı para yükümlülüklerinin vadesini uzatma amacıyla ilave önlemler alındı. Bu önlemler, bankaların kısa vadeli dış borçlarının azalmasına ve kredi/mevduat oranının iyileşmesine katkı sağladı. Ayrıca TCMB'nin döviz likiditesi önlemleriyle bankaların Merkez Bankası nezdindeki döviz ve efektif piyasalarında işlem yapma limitleri artırıldı. Böylece bankalara tahsis edilen depo limitleri ile Rezerv Opsiyonu Mekanizması kapsamında TCMB'de bulundurulan döviz ve altın varlıklarının toplamının, bankaların gelecek bir yıldaki dış borç ödemelerinin tamamını karşılayacak seviyeye ulaşması sağlandı.

Bu değerlendirmeler çerçevesinde, son altı aylık süreçte, küresel piyasalar ve yurt içi ekonomideki gelişmelerin finansal istikrar üzerinde belirleyici olduğu görüldü.

Küresel para politikalarına dair belirsizlikler ve küresel büyümeye dair endişeler nedeniyle finans piyasalarındaki oynaklıkların yaşandığı bu ortamda, TCMB tarafından kamuoyuyla paylaşılan "Küresel Para Politikalarının Normalleşme Sürecinde Yol Haritası" kapsamında alınan ve alınması öngörülen adımlar küresel oynaklıklara karşı ekonominin dayanıklılığını artırıyor. Önümüzdeki dönemde gerekli görülmesi halinde TCMB, Türkiye Cumhuriyeti Hazine Müsteşarlığı tarafından ihraç edilen Eurotahvillerin teminata kabulündeki oranları kademeli olarak artırabilecek.

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)