E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaMakro EkonomiMerkez bankaları şahinleşti: Küresel resesyon yaklaşıyor mu?---

Merkez bankaları şahinleşti: Küresel resesyon yaklaşıyor mu?

Merkez bankaları şahinleşti: Küresel resesyon yaklaşıyor mu?
09 Mart 2023 - 16:03 borsaningundemi.com

Beklentilerin üzerinde güçlü kalan ekonomiler ve enflasyonun inatla yükselmesi küresel ekonomiye yönelik tahminleri değiştirdi. Merkez bankalarının para politikalarını daha da sıkılaştırması bekleniyor


BORSAGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ

Küresel yatırımcıların yıl sonu için faiz indirimi beklentisi tarih oldu. Tahvil piyasası artık dünyanın dört bir yanındaki merkez bankalarının parasal sıkılaştırma politikalarına devam edeceğini fiyatlandırıyor. Küresel merkez bankalarının yetkilileri enflasyonu kontrol altına almak için mücadele ederken resesyon tehlikesi de her geçen gün artıyor.

Borsagundem.com’un derlediği bilgilere göre küresel yatırımcılar haftalar öncesine kadar merkez bankalarının yıl sonuna doğru faiz indirmesini bekliyordu. Vadeli işlemler piyasalarındaki yatırımcıların beklentileri merkez bankalarının yaza doğru faiz artışlarını durduracağı 2023 sonu ve 2024 başı itibariyle de faiz indirimine geçeceği yönündeydi.

Şimdiyse faizler artışlarının gelecek yıla kadar sona ermeyeceği öngörülüyor. Bloomberg’ün haberine göre sadece ABD Merkez Bankası’nın (FED) ve İsveç’in merkez bankası Riksbank’in Eylül 2023 ve Mart 2024 arasında faiz indirmesi bekleniyor.

Yatırımcıların bu beklentilerini tetikleyen şeyse enflasyonu kontrol altına alma çabalarının hızlandırılması gerektiğini gösteren bir dizi gelişmeydi. ABD’deki güçlü istihdam piyasası, Çin’in pandemi sonrasında yeniden açılması ve Avrupa’da kış aylarının beklenenden sıcak geçmesi ekonominin güçlü ve fiyat artışı baskılarının yüksek kalmasına yol açtı.

Fidelity International’ın Hong Kong merkezli Yatırım Yöneticisi Catherine Yeung konuyla ilgili açıklamasında, “Bu noktada, birçok merkez bankasının hâlâ piyasanın gerisinde kaldığı ve yapılacak çok şey olduğu hissediliyor” dedi.

FED Başkanı Powell, bu hafta ABD Kongresi'nde verdiği iki günlük ifadede, güçlü ABD ekonomik verileri nedeniyle FED’in nihai faiz oranının aralık ayı beklentilerini aşabileceği konusunda uyardı. Powell ayrıca 21-22 Mart’taki para politikası toplantısında faiz artışlarının hızlandırılmasının ve 50 baz puanlık artışın gerekebileceğini de sözlerine ekledi.

Ekonomistler de bu gelişmelere hızlı tepki gösterdi. Goldman Sachs FED’in nihai faiz artış hedef beklentisine çeyrek puan ekledi ve %5,5 ila %5,75 aralığına çıkardı. Bu oran FED’in şu anki faiz oranının bir yüzdelik puan üzerinde. Citigroup da mart ayındaki faiz artışı beklentisini 50 baz puana çevirdi ve nihai faiz artışı tahminini Goldman’la aynı seviyeye getirdi.

ECB için de beklentiler arttı

Yatırımcılar ayrıca, Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) borçlanma maliyetlerini ne kadar yükseltmek zorunda kalacağına dair bahislerini de artırdılar. Avrupa’da son açıklanan beklentilerin üzerindeki temel enflasyon rakamları, şahin ECB yöneticilerinin yorumlarıyla da birleşerek sıkı para politikası beklentilerinin yükselmesine sebep oldu.

Giderek artan sayıda ekonomist, ECB politika faiz oranının %2,5'ten %4'e ulaşacağını öngörüyor. ECB Yönetim Konseyi Üyesi Robert Holzmann dört yarım puanlık faiz artışının da yolda olduğunu ve bunun da nihai politika faizini %4,5'e çıkaracağını öne sürdü. Holzmann ECB’nin en şahin ismi olarak da biliniyor.

Almanya’nın iki yıllık tahvil getirileri çarşamba günü 2008’den bu yana en yüksek seviyesine ulaştı. Hazine piyasasında, getiri eğrisi, 1980'lerin başındaki yıkıcı ABD resesyonundan bu yana görülmemiş bir ölçüde tersine döndü. 2 yıllık ABD Hazinesi tahvil getirileri 10 yıllık tahvil getirilerini 1 yüzdelik puanın üzerinde aştı. Bu gösterge dönemin FED Başkanı Paul Volcker’ın acımasız sıkı para politikası uygulamalarını çağrıştıran nitelikte.

Societe Generale Baş Döviz Stratejisti Kit Juckes çarşamba günü paylaştığı bir piyasa notunda “enflasyondaki yükselişin kırılması ne kadar zor olursa üzerinde oturduğu ekonomiye de o kadar zarar vereceği” korkusunun piyasalarda hissedildiğini söyledi.

İç tartışmalar merkez bankalarını yolundan çevirebilir

Yatırımcıların ve ekonomistlerin aklında tutması gereken bir diğer konu da merkez bankalarının yerel tartışmalar devam ederken faiz artışlarını ne kadar devam ettirebileceği. İtalya Merkez Bankası Başkanı Ignazio Visco siyaset hakkında uygunsuz yorumlar yaptığı gerekçesiyle eleştiriliyor.

İngiltere Merkez Bankası (BoE) Andrew Bailey’e yönelik eleştiriler de derinleşiyor. Buna karşın Bailey’nin İngiltere ekonomisinin beklentilere uygun hareket ettiği konusunda ısrarları ise fikir ayrılıklarını pekiştirdi. Bailey, Mart ayı başlarında yaptığı açıklamada, "Faiz artışlarının sonuna gelindiğini veya daha fazla artışa kaçınılmaz olarak ihtiyaç duyulduğunu öne sürenlere karşı uyarıyorum” ifadelerine yer verdi.

BoE üyeleri Sivana Tenreyno ve Swati Dhingra çalışan ücretleri fiyat baskısının yavaşladığına ve önceki faiz artışlarının geciken etkisinin de hesaba katılması gerektiğine dikkat çekiyor. Şahin yorumlarıyla bilinen BoE Üyesi Catherine Mann ise enflasyon nedeniyle merkez bankasının daha fazla faiz artırması gerektiğini söylüyor.

Yatırımcılar BoE’nin faiz artışlarına ilişkin beklentilerini de yükseltti. Beklentiler İngiltere Merkez Bankası’nın bu yıl faizleri 100 baz puan daha artırarak %5’lik zirveye ulaştıracağı yönünde.

Faiz artışı istemeyen ülkeler

Ancak tüm küresel merkez bankaları agresif bir yol izlemiyor.

Kanada Merkez Bankası çarşamba günü son dokuz toplantıda ilk kez faiz oranlarını değiştirmedi. Yetkililer yine de daha fazla faiz artışı için kapıyı açık tuttular ve gerekirse borçlanma maliyetlerini tekrar yükseltmeye istekli olduklarını yinelediler.

Avustralya Merkez Bankası da yakında faiz artışlarını durduracaklarının sinyalini verdi. Banka yine de bu hafta bir çeyrek puanlık artış daha yayınladı ve daha fazla sıkılaştırmanın gerekliliğine işaret etti.

İsveç’te yatırımcılar bu yılın ilerleyen zamanlarında Riksbank’in faiz indirmesini bekliyor. Ülke bu yıl Avrupa Birliği'nde en kötü performans gösteren ekonomisi olmaya hazırlanıyor. Avrupa Komisyonu, konut piyasası zorluklarının ortasında tam yıl daralma yaşayan tek ülke olacağını tahmin ediyor.

Gelişmekte olan ülkelerde durum nasıl?

Gelişmekte olan ekonomiler de FED’in sıkı para politikasının yarattığı türbülansla karşı karşıya. Bazı ülkeler bu krizle başa çıkmak için iyi durumda görünseler de dünya çapında birçok ülkede büyüme verileri krizi anlatır nitelikte: Hindistan dördüncü çeyrekte yavaşlarken, Brezilya ekonomisi daralıyor ve Meksika büyüme tahminini düşürüyor.

Gelişmekte olan piyasalardaki merkez bankaları zor bir denge kurmaya çalışıyorlar ve büyük ölçüde sıkılaştırmayı duraklatmak için fırsat kolluyorlar. Bununla birlikte, ABD ve Avrupa'daki büyük merkez bankaları için tek yön faiz artışı gibi görünüyor.

BNP Paribas Baş Ekonomisti Luigi Speranza, salı günü yayınlanan bir raporda, "Merkez bankalarının yapacak daha çok işi olduğunu düşünüyoruz. Büyük merkez bankalarının faiz indirimleri konusunun yılın geri kalanı için masadan kalktığına inanmaya devam ediyoruz" ifadelerine yer veri.

FED resesyonu görene kadar faiz artıracak

 

"Rekor faiz artışlarına hazırlıklı olunmalı"

 

El-Erian: Powell krizi körükledi

 

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

YORUMLAR (1)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
  • ALİ KODUŞ09 Mart 2023 18:20

    Bizdeki deprem yakında piyasalara asıl yansıyacak tüm hisse senetlerinin fiyatları % 80 düşüş dahi olabilecektir dikkatli olun sağlığınızdan olmayın.