Merkez bankaları risk alıyor

BORSAGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ

Yeni bir ankete göre, döviz rezervlerini yöneten merkez bankacıları, salgının getirdiği tahvil getirilerindeki küresel çöküşü telafi etmek için yeni ve daha riskli yatırımlara yöneliyor.

Financial Times’ın haberinde göre, toplam 6,4 trilyon dolarlık aktif rezerve sahip 78 rezerv yöneticisiyle yapılan yıllık anket, tahvil getirilerindeki azalmanın söz konusu yatırımcılara son bir yıl içinde en büyük zorluğu yaşattığını ortaya koydu. Birçokları, şirket tahvilleri, gelişmekte olan piyasa tahvilleri ve hisse senetleri de dahil olmak üzere riskli varlık sınıflarına geçiş yaptı.

Rezerv yöneticileri genellikle dünyanın en riskten uzak yatırımcıları arasında yer alır. Ancak bu yatırımcılar en son Uluslararası Para Fonu (IMF) rakamlarına göre yönettikleri 12 trilyon dolardan fazla para sayesinde büyük bir kaynaktan yararlanıyorlar. Borsagundem.com’un derlediği bilgilere göre, merkez bankaları tarafından para birimlerini sabit tutmak veya kriz zamanlarında finansal güvenliği sağlamak için biriken bu nakit, genellikle kısa vadeli devlet borcu gibi güvenli varlıklara yatırılıyor.

Ancak Central Banking Publications tarafından yürütülen anket, düşük getiri baskısının bazı merkez bankalarını sermayelerini korumak için daha fazla risk almaya zorladığını gösteriyor. Dünya genelindeki tahvil getirileri, pandemi kriziyle mücadele etmek için merkez bankalarının geçen yıl faiz oranlarını düşürmesi ve büyük tahvil alım programları başlatmasıyla rekor düşük seviyelere geriledi. Tahvil getirilerinin o zamandan itibaren bir nebze toparlanmalarına rağmen, getiriler tarihsel standartlara göre hala çok düşük kalıyorlar.

Ankete katılanların merkez bankacılarının yarısından biraz fazlası yeni varlık sınıflarına yatırım yapmayı düşündüğünü belirtirken, yüzde 44'ü yatırımlarına yeni para birimleri ekleyebileceğini belirtti. IMF'ye göre, dünyadaki 12,7 trilyon dolarlık döviz rezervlerinin yüzde 59'u ABD Doları, geri kalanı ise euro, yen veya sterlin cinsinden tutuluyor.

Ankette ayrıca, rezerv yöneticilerinin yüzde 42’sinin enflasyona bağlı tahvilleri düşündüğü ve yüzde 23'lük bir kısmının da altın varlıklarına ekleme yapmayı düşündüğü ortaya koydu.

Amerika'dan bir başka rezerv yöneticisi, Çin tahvilleri, enflasyona bağlı tahviller ve altının alımlarını artırdıklarını belirterek, "rezervlerimizi risk/getiri açısından daha verimli hale getirmek için fırsatları her zaman aramaya hazırız" dedi.

Merkez bankaları, birçok yatırımcı gibi, son on yıldır düşen tahvil getirileriyle mücadele ediyor ve bu da daha riskli varlıkları yatıştıran küresel bir "verim arayışı" ile sonuçlanıyor. En güvenli tahvillerin çoğu enflasyon dikkate alındığında negatif getiri sunarken, Japonya ve Euro Bölgesi'nde negatif nominal getiriler de yaygın hale geldi.

HSBC merkez bankası yatırımlarını izlemekten sorumlu yöneticisi Bernard Altschuler, anketin "yüksek puanlı devlet menkul kıymetlerinde ağırlıklı olarak kısa süreli portföylere sahip çok sayıda rezerv yöneticisinin karşılaştığı sermaye koruma sıkıntısının" önemine dikkat çektiğini söyledi.

Merkez Bankası piyasayı 60 milyar TL fonladı

Merkezi dijital para, finansal sistemi bozar mı?

ABD’den Çin rekabetine 100 milyar dolar

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.