“Çin Merkez Bankası’nın 3 gün üst üste sürpriz bir şekilde devalüasyon yapmasıyla beraber, FED’in programı bozulmuş oldu…” dedi. Durdu, kritik soruyu sordu: “Neden bozuldu?”
Gözlerimin içine bakıyordu. Oysa yanıtı kendisindeydi. Bunu o da biliyordu. Zaten benim konuşmamı beklemeden söze devam etti…
İşte, bir Usta’yla sohbetin en keyifli yanı, analizin kralı…
Altın ve Para Piyasalarının akla ilk gelen isimlerinden, kriz günlerinde telefonla aranan ilk uzmanlardan olan Mehmet Ali Yıldırımtürk ile ‘evi’ gibi olan Kapalıçarşı’da buluşuyoruz. Söylemeye gerek yok, biliyorsunuz, piyasalar karışık. Dolar almış başını gidiyor. Kimse tutamıyor! Altın, petrol ortada. Ekrandan ekrana koşan Mehmet Ali Yıldırımtürk şimdi manzarayı Borsagundem.com’a yorumluyor. Ama tüm yönleriyle; kazancıyla, riskleriyle…
“Altın alımı için doğru zaman mı?” diyorum, bomba gibi bir yanıt veriyor. “Bugünlerde nasıl bir yatırım yapılır?” diyorum, yatırımcılar için esaslı bir ‘sepet’ hazırlıyor.
Evet, işte bir Usta’yla sobetin en keyifli yanı, önerilerin kralı…
Çin’den FED’e dış dünyayı öncelikli olarak masaya yatıran Mehmet Ali Yıldırımtürk, Türkiye’ye yönelik yorumlarında döviz için de rakam veriyor, altın için de…
Peki, sizce emtia nerelere gidiyor?
İşte Borsagundem.com’un soruları, işte Altın ve Para Piyasaları Uzmanı Mehmet Ali Yıldırımtürk’ün çok konuşulacak yanıtları…
ALTIN FAİZE DUYARLI AMA JEOPOLİTİK GERGİNLİKLERE DAHA ÇOK DUYARLI -Çin’in devalüasyonu, FED’in faizi… Ve Türkiye… Bizi neler bekliyor? -Çin Merkez Bankası 3 gün üst üste sürpriz bir şekilde devalüasyon yapmasıyla beraber, FED’in programı bozulmuş oldu. Neden bozuldu? Biliyorsunuz FED geçen aralık ayında faiz artırımlarına başlayacağız demişti ve o süreçte de piyasalara sürekli güvercin açıklamalar yaptı. Çünkü piyasa oyuncularıyla ters düşmek istemedi. Çünkü piyasa oyuncuları likiditede açısından çok güçlü ve piyasaları bozma ihtimalleri çok yüksek hatta bu konuda tehditlerle geldiler. Tabi bu süreçte Yunanistan bahaneleri zaman zaman Amerika’dan gelen çelişkili ekonomik veriler de etkili oldu.
Biliyorsunuz FED’in faiz artırımında en geç Haziran konuşuluyordu. Sonra Eylül gündeme geldi. Ama Eylül gündeme gelmeden çarpıcı bir açıklama geldi. FED Başkanı Janet Yellen, “Bu yıl içinde faiz artırımının yapılması gerekir” dedi ve burada noktayı koydu. Bu konudaki takvim belirsizliğinin biraz aralandığını gözledik. Tabi bu açıklamalarla piyasaları devamlı speküle eden ve aynı zamanda piyasalara biraz rahatlık vererek yatırım araçlarında bir miktar da alıcıların getirildiği bir ortam oluşturulmuştu. Burada altın daha ön plana çıktı. Tabi ki altın faiz artırımlarına duyarlı ama jeopolitik gerginliklere daha çok duyarlı. Bu önceki yıllardan beri böyleydi. Ama şu anda jeopolitik gerginlikler biraz daha göz ardı edilmeye başlandı ki güneyimizde IŞİD diye bir olgu var; her gün yakıp yıkıyor ve tarihi eserleri bile yok ediyor. Üstüne üstlük İran’la Batı anlaşmak zorunda kaldı. Daha doğrusu Batı anlaşmak zorunda kaldı. Çünkü İran ticari açıdan çok büyük bir potansiyel…
Bakın her halükarda FED’den faiz artırılması bekleniyor. Ama bu konuda da piyasa oyuncuları ve finansçılar ikiye bölünmüş durumda. Yüzde 50’si, “17 Eylül’de faiz artırılacak” diyor, diğer faz “Artırılmayacak, Aralık hatta 2016 yılına kayabilir” diyor. Ama faiz artırılsın artırılmasın bence FED’in burada güvenirliği çok önemli. FED, parasal genişlemeyi daraltma operasyonuna başladığı zaman daha önce de haber verdi. “Biz tahvil geri alımlarını kademeli olarak düşüreceğiz ve sonlandıracağız” demişti. Belki takvimde biraz gecikme oldu ama bu da piyasaları hazırlamak açısından yapılmış bir süreçti. Ve bu süreçte de gördük ki o söylediğini yerine getirdi. Ama Ekim ayında tahvil alımlarını sıfırladı. Bu davranışlar Eylül ayındaki faiz toplantısında faiz artırımlarına başlayacağı beklentisini güçlendiriyor. Ama Çin’deki devalüasyonlar, ‘gizli kur savaşlarını gün yüzüne çıkardıktan sonra acaba faiz artırımı gerçekleşebilecek mi, yoksa eli biraz daha zorlaştı mı?’, bunu da yakın zaman da göreceğiz. O bakımdan 5 Eylül’de açıklanacak Ağustos ayı Tarım Dışı İstihdam verisi önemli olacak. Ama faiz artırımlarına veya artırmamaya FED karar verdiyse sadece bu ekonomik veriye bağlı olarak karar vermesi de söz konusu değil. Yine 4 Eylül’de (bugün) açıklanacak işsizlik maaşı başvuruları da önemli. Bu arada da yine aynı tarihte Avrupa Merkez Bankası’nın faiz toplantısı var. O da önemli. Dolayısıyla Eylül’ün ilk haftası ekonomik veriler ve gelişmeler açısında çok önemli.
ALTIN YIL SONUNU 1000 DOLAR CİVARINDA KAPATIR -Peki, piyasaların en çok ilgilendiği konu hangisi? Altın ne kadar yükselir, yılı kaç dolardan kapatır? - Çin algısı daha gündemde ve daha devalüasyon yapacak mı yoksa orada kalacak mı yoksa bunlara devam edecek mi? Piyasaların en çok ilgilendiği konu bu. Özellikle piyasa oyuncuları için bir malzeme çıkmış durumda. Bunu da istedikleri gibi kullanıyorlar. Güvenli liman arayışı içinde, acaba tahviller mi daha güvenli liman, yoksa altın mı daha güvenli liman gibi bir beklenti var. Ama şu anda dolar adresine dönem hazırlığında veya dönerken, kısa vadede gelirleri de o elinde dolar bulunduran yatırımcılar tercih edecek gibi görünüyor. Bu arada da altınla ilgili de bir an evvel likiditeye dönme telaşı başlamış durumda. Ancak bu noktada altına yeni alıcılar gelmiyor. Bu bakımdan altın cephesinde daha spekülatif bir ortam oluşmuş durumda. Çin Merkez Bankası’nın faiz artırımıyla beraber orada oluşan para birimlerine olan güvensizlik bir noktada altını 1100 doların üstüne çıkarmış durumda. Ve bu 1100 doların üstünde de tutunmaya çalışıyor. Ama 5 Eylül’de açıklanacak olan Tarım Dışı İstihdam verisi burada kullanılacak diye düşünüyorum. Olumlu gelirse piyasa bundan olumsuz etkilenecek ki bugüne kadar hep böyle olmuştur. Olumsuz gelirse piyasalar bundan olumlu etkilenecek ve altına alıcı getirmeye yönelik spekülatif hareketler biraz daha hızlanabilir. Bugünlerde altının onsu 1140 seviyelerinde tutunuyor ama bu seviyenin üzerinde kaldığı bir dönem oluşursa o zaman 1200 dolara kadar da yükselebilir. FED’in faiz artırımını 15 veya 25 baz puan artırsa bile, altın 2015 sonunu 1000 dolar civarında kapatır kanaatindeyim.
PİYASALAR İÇİN FIRTINALI BİR DÖNEMİN BAŞLAYACAĞINI SÖYLEYEBİLİRİM -Seçim öncesi, seçim sonrası nasıl bir piyasa bekliyorsunuz? Dolar ne olur? -Bu arada özelikle kur savaşlarının su yüzüne çıktığı bir dönemde de bizim gibi gelişmekte olan ülke para birimleri bundan olumsuz etkileniyor. Biz zaten bir süreden beri FED’in faiz artırımını fiyatlara dolaylı ve direk olarak yansıtmıştık. Biliyorsunuz Hükümet tarafından Merkez Bankası’na faiz indirimi konusunda baskı oluşturulmuştu ve iş dünyası da dövizin nereye gideceğini bilemediği için ileriye dönük açık pozisyonlarını da kapatmıştı. Bu çerçevede de seçim öncesinde döviz fiyatlarında yükselen bir trend görmüştük ki bizim gibi gelişmekte olan ülkelerde böyle bir olasılık yoktu. Seçim sonrasında çıkan tabloda da sürpriz bir şekilde koalisyon çıkınca, bu sefer oradan da dolar/TL tetiklendi. Dolayısıyla bu süreçte bu FED ne kadar faiz artırsa da gördüğünüz gibi hepsi fiyatlanmış durumda. Bu hafta başından beri de yeni kurulan ‘Seçim Hükümeti’nin piyasalarda ki iyimserliğini yaşıyoruz. Her halükarda 2 aylık bu Seçim Hükümeti’nden bir icraat beklenmiyor. Ama en azından piyasada bu konudaki belirsizliğin bir süre aralandığını gözlemliyoruz. Tabi ki 1 Kasım seçiminden önce de anketler piyasa için daha belirleyici olacak diyebiliriz. Özellikle dolarda 3.00 TL’yi bulabilir. Gerilemelerde ise 2.80TL’ye kadar bir bant aralığında dalgalı seyrin devam edeceğini düşünüyorum. Yani kısaca piyasalar için fırtınalı bir dönemin başlayacağını söyleyebilirim.
1 Kasım seçimlerinden sonra sandıktan çıkacak tablo önemli. Eğer bir tek parti hükümeti kurulursa her şey kaldığı yerden devam edecek ve piyasalar sakinleşecektir. Dolarda yılbaşına kadar 2.60 TL’ye kadar bir gerileme sürecine gireceğimizi düşünüyorum. 4 sene başka bir seçim olmayacak diye yeni yatırımcılar hatta doğrudan yatırımcılar Türkiye’ye gelmeye başlayacaktır. Ama koalisyon hükümeti olacak olursa ki zaten 7 Haziran sonrasında bu süreci yaşadık, bunun ne kadar zor olduğunu ve herkesin kırmızı çizgilerini ön plana çıkardığını gördük. Şimdi daha fazla ön plan çıkarılacak. Tabi 45 gün içinde bir koalisyon hükümeti kurulamazsa ve FED’in faiz artırımı da olursa daha kötü günler bizi bekleyecektir. Özellikle kriz algısı olan dolar fiyatında 3 liranın üstüne çıkabilir. Hatta kimilerine göre 3.30-3.60 gibi seviyeler daha kalıcı olmaya başlayabilir. Bu da yatırımların durması hatta para çıkışının daha hızlanmasıyla neden olabilir. Yani bu süreci tahmin etmek çok da zor değil. Dediğim gibi koalisyon döneminde neler yaşandığını 1-2 ay önce gördük.
ŞU AN ALTIN ALIMI İÇİN DOĞRU ZAMAN DEĞİL
-Altın için iyimser ve kötümser tahminleriniz nedir? -Dediğim gibi altın yılbaşına kadar 1000-1050 dolar olur. Bu dışarıdaki tahminlerimize göreydi. Şimdi içerideki tahminlerimiz açısından, örneğin bugün için bütün yorumcular altın yatırımcısına yüzde 18 kazandırdı bir senede. İşte şöyle oldu böyle oldu yorumları var. Bence altın yüzde 18 kazandırdı ama bunun yüzde 25’i bir kere dolardan kaynaklanan bir kazançtı. Ve kimse bunu tahmin edemedi. İş dünyası açık pozisyonlarını geleceğe yönelik olanı da kapatma eğilimine girdi. Dolayısıyla şimdi eğer dolar 2.60’lara geriler ve altının onsu da 1000-1050 dolarlarda olursa o zaman içerideki fiyat 90 liranın altında olur. Hatta 87 liraya kadar da gerileyebilir. Bu iyimser bir tahmin. Kötümser bir tahmine baktığımız zaman dolar/TL’deki bu yükselişin 3.30-3.60 seviyeleri konuşulurken altın dışarıda 1050 dolar da olsa yine 110-113 lira seviyesinde altın fiyatı görebiliriz.
Altın fiyatlarına ileriye dönük baktığımızda da faiz artırım sürecinin negatif etkileyeceğini ama içeride siyasi istikrarın yakalanması halinde de dövizde de stabil bir seviye olacağını ve bu nedenle de altın fiyatlarının içeride de ve dışarıda da bir miktar gerileme olasılığının daha yüksek olduğunu düşünüyorum.
-Altın alımı için doğru zaman mı? -Şu anda altın için alım doğru zaman değil. Biraz önce de söylediğim gibi altın dışarıda düşerken, buradaki fiyat yükseliyor diye altın almak yerine, dolar almak daha iyidir diye düşünüyorum. Ben yatırımcıların şu anda altın almak yerine, dolar 2.80 seviyelerinde olursa kısa vadeli dolar almayı daha doğru buluyorum. Eurodan biraz uzak kalmak gerekir.
USTA’DAN YATIRIMCIYA ‘ALTIN’ SEPET
-Borsa Gündem okuyucuları için bir yatırım sepeti oluşturur muşunuz? -İleriye dönük özellikle gençler açısından aylık gelirlerinden tasarruf için ayırdıkları tutarın yüzde 20’sini her ay bir çeyrek altın, gram altın veya bir Cumhuriyet altını alıp biriktirmelerini tavsiye ediyorum. Ama bu yatırımı 15-20 yıllık uzun vadeli olarak düşünsünler.
Bakın herkesin elinde ufak tefek bir altın bulundurması lazım. Ama bütün yatırımları altına yatırmak, hisse senedine yatırmak ya da dövize yatırmak bence yanlış.
Bu arada bir miktar ileriye dönük arsa da yatırım aracı olarak düşünülebilir. Gayrimenkulü şu anda çok pahalı görüyorum ama Anadolu’da çok pahalı olmayan yerler var ve oraları düşünebilirler. Dolayısıyla arsa daha iyi bir yatırım aracı.
Bir kısım dövizde bulundurulabilir. Onunda seviyesi yüzde 10’u geçmemeli. Yüzde 20 altın, dedik. Yüzde 20-30 da arsa desek geri kalanının yüzde 20’si mevduatta kalabilir yeni bir fırsat yakalayabilmek için. Kalan yüzde 30-40’la da iyi seçilmiş, temeli sağlam, temettü geliri olabilecek veya borçluluğu en az olan hisse senetlerine yatırım yapılabilir. Mesela telekomünikasyon, çimento, enerji sektörü gibi veya perakende sektörü gibi hisse senetlerine yatırım yapabilirler. Böyle bir portföy hiç kimseyi de üzmez.
Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.