Turkish Yatırım tarafından hazırlanan günlük bülten:
"CUMARTESİ SÜRPRİZİ..
Doların küresel çapta değer kazanımları ile yeni yıla başlamasının yanı sıra ECB Başkanı Draghi'nin verdiği mesajların tahvil alım sinyali olarak yorumlanması sonucu EURUSD'de görülen baskının yansıması ile DolarTL'deki yukarı yönlü hareket ile BIST100 endeksi yeni yılın ilk, haftanın ise son işlem gününe düşüşle başladı ve gün içi en düşük 84.940 puan düzeyi test edildi. İkinci seansta görülen bir miktar toparlanma ile endeks günü yüzde 0,31 düşüşle 85.458 puandan tamamladı, toplam işlem hacmi ise 2,1 milyar TL olarak gerçekleşti.
Bu sabaha bakıldığında ABD vadeliler yataya yakın seyrederken geçtiğimiz haftayı 2,34 seviyesi üzerinde tamamlayan DolarTL ise bu sabah 2,35’in üzerinde, EURUSD’nin 1,1950 seviyesi altına sarkması da bu harekette etkili. BIST100 endeksi yeni haftaya, TCMB’nin de adımı sonrası, bu ortamda zayıf bir başlangıç yapabilir. 84,500 ve 84,000 izleyeceğimiz ilk destekler iken, dirençler 85,500 ve 86,500’de kalmaya devam ediyor..
Yurt dışında hem ECB'den beklentilerin gün be gün yükselmesi, hem PBOC (Çin Merkez Bankası) tarafından ek teşviklere atıf yapılması hem de BOJ'un agresif genişlemeci söylemlerinin aralıksız devam etmesi sonucu ABD ekonomisinin de güçlenmeye devam ettiği ortamda haliyle dolar küresel çapta gücünü korumaya devam ediyor.
Tabi bir yandan Yunanistan belirsizliği de önemli. Grexit yani Yunanistan'ın Euro Bölgesi'nden çıkma ihtimalinin konuşulduğu ortamda 25 Ocak'taki erken seçim öncesi 22 Ocak'taki toplantıda ECB Başkanı Draghi'nin ne yapacağı hayli kritik olacağından euro üzerinde o zamana dek baskının devamı görülebilir..
Yurt içinde ise gündemimiz başlıkta saklı. Kulağa magazin programı isimleri gibi gelse de yaşanan durum tam anlamı ile bu.. TCMB, 3 Ocak Cumartesi sabahı hem ZK hem de ROK'ta düzenlemeye gitti. Yabancı para yükümlülüklerin (çekirdek dışı) 5 yıla kadar olan vadelerde oranları artırlırken bu şekilde yüzde 11,7 olan yabancı para ortalama zorunlu karşılık oranı yüzde 12,8 seviyesine yükselmiş oldu.. ROK'larda ise hem katsayılar hem dilimler artırıldı. TL yükümlülüklerin yabancı para cinsinden tutulacak kısmı yükseldikçe katsayısı da yani yatırılacak miktar da yükselecek. Düzenlemeler Şubat ortasından itibaren geçerli olacak ve Merkez, ZK düzenlemesi ile rezervlerine 3,2 milyar dolar ek katkı beklerken, ROK düzenlemesi ile de 2,4 milyar doların serbest kalacağını tahmin ediyor, yani net katkı 0,8 milyar dolar..
Peki Merkez ne yapmak istiyor? 10 Aralık'taki 2015 Para ve Kur Politikası'nı hatırlayalım FED, finansal istikrar, basiretli borçlanma.. 2015 yılında kısa vadeli sermaye hareketlerinde yüksek oynaklık bekleyen TCMB için en önemli risk elbette FED.. Dolayısıyla finansal kuruluşları kısa vadeli borçlanmadan daha uzun vadeli finansmana yönlendirmeye çalışıyor ki 10 Aralık'ta da Sayın Başçı, borçlanma vadesinin uzatılması konusunda uygulamaların 2015 yılını bulacağını, zorunlu karşılıklardaki ayarlamaları da ROK ile telafi edeceklerini söylemişti..
Tek amaç borçlanma vadesinin uzatılması mı? Vadenin uzatılması şu aşamada pek hızlı yapılabilecek bir aksiyon gibi görünmese de bankalar artık kısa vadeli finansmanın kendileri için daha maliyetli bir seçenek olduğunun farkında.. Fitch de zaten 2014 yılı sonlarında Türk bankacılık sektörünü bu bağlamda uyarmıştı, TCMB vade uzamasa bile kısa vadenin ağırlığının artmasını önlemeyi amaçlıyor. Merkez bu adımla aynı zamanda rezervlerini de güçlendirmek istiyor. Zira ROK'lar birer opsiyon ve çözülme hızının yüksekliğini son günlerde TCMB'nin rezervlerinde azalmadan da görmek mümkün. Yani Merkez FED'in çıkış stratejisine karşı finansal istikrar bakımından ayakları daha sağlam basmak için erken önlemler alıyor. Ve olumsuz etkiler yaratmamak adına ZK'ları artırırken ROK'ları düşürüyor.. Piyasanın tepkisi ilk etapta bankacılık sektörü önderliğinde olumsuz olabilir ancak aslında çok sert adımlar söz konusu değil ancak bu adımlar, orta-uzun vadede zaten faiz indirimlerinde aceleci davranmayarak kredibilitesini artıran TCMB'nin yine kredibilitesi açısından etkili olabilecektir diye düşünüyoruz.
TCMB'nin sürprizini de değerlendirdikten sonra son olarak da bu hafta gündemmde neler var diye bir bakalım.. Bugün yurt içinde TÜFE, Almanya'da TÜFE ve içeride 2 Hazine ihalesi izlenecek, TÜFE'ninbeklentileri aşmasının TCMB'nin bu hamlesi sonrası faiz indirimi beklentilerini de iyice bozarak stres yaratması ve BIST'e ve TL'ye satış olarak yansıması söz konusu olabilir, tersi durumda ise dengeleyici bir etki görmek beklenebilir..
Salı günü küresel çapta Aralık ayı hizmet PMI'lar ve Hazine'nin 3 adet ihalesi var. Çarşamba günü gündem biraz daha ısınmaya başlayacak Euro bölgesi TÜFE, ABD'de ADP özel sektör istihdamı ve FED FOMC toplantı tutanakları açıklanacak. Perşembe günü ise Euro bölgesinde perakende satışlar, Cuma da ABD'de tarım dışı istihdam ve işsizlik oranı rakamları ile haftayı tamamlayacağız.''
TURKISH YATIRIM ARAŞTIRMA
Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.