Macron'un ilk sınavı Haziran'daki seçimler

39 yaşındaki bağımsız aday Emmanuel Macron’un önceki gün cumhurbaşkanı seçilmesiyle, Fransız siyasetinde uzun zamandır beklenen kuşak değişimi gerçekleşti. Sosyalist Partili Cumhurbaşkanı François Hollande’ın hükümetinde 2014-2016 arası Ekonomi Bakanı olan Macron, ülkede yıllardır süren sağsol rekabetine yeni bir boyut getirebileceği yolunda seçmeni ikna etmeyi başardı. François Fillon ve Marine Le Pen gibi adayların yolsuzluk soruşturmalarına uğradığı bir dönemde, “Politikacılar politikayı çok seviyor” diyen Macron, siyasette yeni bir anlayış vaat etti. Mevcut düzeni yıkarak politikaya yeni bir ahlaki düzey getirme sözü verdi.

Avrupa Birliği değerlerini, insan haklarını ve çok kültürlülüğü yücelterek özellikle gençlerin desteğini aldı. Birinci turda yüzde 24, ikinci turda Le Pen karşıtı seçmenin desteğini de alarak yüzde 66 oyla cumhurbaşkanı seçilmeyi başardı. Öte yandan, Macron’un “geçmiş ile geleceği” birleştirdiği için zafer kutlamasında seçtiği Paris’teki Louvre Müzesi’nde söylediği gibi, “Omuzlarındaki yük ağır”.

HAREKET, PARTİ OLUYOR

Habertürk'ün haberine göre Macron’un vaatlerini hayata geçirmesi için önce, 1 yıllık geçmişe sahip “Yürüyüş Hareketi” ile hazirandaki 2 turlu genel seçimlerde başarılı olması gerek. 11 ve 18 Haziran’da yapılacak milletvekili seçimleri öncesi, hareketinin adını “Cumhuriyet İleri” olarak değiştirip partileştirmesi beklenen Macron’un, yeni mecliste yeni partisini ancak koalisyon ortağı yapabileceği belirtiliyor. Dün radikal sol eğilimli CGT sendikası üyeleri, Paris’te Macron’a karşı bir eylemle ilk günden gözdağı verdi. Öte yandan cumhurbaşkanlığı seçiminin 2’nci turunda seçmenin yüzde 25’i sandığa gitmedi, yüzde 11’i ise boş veya geçersiz oy kullandı. Marine Le Pen kaybetti ama yaklaşık 10 milyon oy ve yüzde 39.9’la aşırı sağcı bir adayın Fransa’da ulaştığı en yüksek desteği elde etti. Le Pen ve radikal sol mecliste Macron’un zorlu rakipleri olacak.

BAŞBAKAN KADIN MI OLACAK?

Pazar günü görevi teslim alacak olan yeni Cumhurbaşkanı Macron’un bir diğer zorlu görevi yeni kabinesini belirlemek olacak. Macron mart ayında Le Figaro Gazetesi’ne verdiği demeçte, başbakanlık koltuğunda bir kadın görmek istediğini söylemiş, ancak isim vermemişti. Fransız basınına göre muhtemel adaylardan ilki, Mitterrand döneminde başbakanlık yapan Edith Cresson. İkinci aday ise eski bakanlardan Anne-Marie Idrac. IMF Başkanı Christine Lagarde, Sarkozy döneminin Çevre Bakanı Nathalie Kosciousko- Morizet, François Hollande hükümetinin Çevre Bakanı Ségolène Royal ve AP milletvekili Sylvie Goulard da ihtimaller arasında.

Ancak Macron bir sürpriz yapıp, Fransa’nın TÜSİAD’ı MEDEF’in eski başkanı ve işkadını Laurence Parisot’yu da başbakanlığa getirebilir. Yine de Macron’un milletvekili seçimlerine sadece birkaç hafta kala başbakanlık makamını merkez sağ ve merkez sol ile ittifak için tecdübeli bir isme verebileceği belirtiliyor. Bu nedenle merkez solun saygın isimlerinden, Macron’a seçimde açık destek veren deneyimli politikacı François Bayrou ile merkez sağın önde gelenlerinden Alain Juppe, favori gösteriliyor.

MÜSLÜMANLARA SICAK, TÜRKİYE’YE MESAFELİ

Fransa ’nın seçilmiş Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, kampanyasında din ve inanç özgürlüklerine vurgu yapan, sığınmacılara açık kapı uygulanması gerektiğini vurgulayan söylemi ile ülkedeki Müslümanlar ve Afrikalı göçmenlerin de büyük desteğini aldı. Paris’in merkez camisi La Grande’dan yapılan açıklamada, “Fransa değerleriyle Fransız Müslümanlar arasındaki dengenin yaşayacağına dair umut yeşerdi” denildi. Macron’un seçilmesi ülkedeki 600 bine yakın Türk tarafından da memnuniyetle karşılandı. Macron, seçim kampanyasında Türkiye’nin AB üyeliğine karşı çıkmakla birlikte, ekonomik ve stratejik ilişkilerin güçlendirilmesi gerektiğini savunmuştu.

MACRON’UN VAATLERİ

Emmanuel Macron’un 3 temel vaadi var: Ekonomiyi modernleştirmek, siyaseti tamir etmek ve AB projesini savunmak. Buna göre görev döneminde öne çıkacak bazı adımlar şöyle olacak:

ETİK YASASI: Parlamenterlerin aile üyelerini işe alması ve kayırmacılık engellenecek.
İŞ YASASI: Geçen yıl işçi haklarını tırpanladığı gerekçesiyle büyük tepkilere neden olmasına rağmen meclisten geçen çalışma yasası geliştirilerek, istihdam maliyetleri azaltılacak.
İLKÖĞRETİM REFORMU: Sınıf mevcutları 12 öğrenciyle sınırlayarak, 2 dilli öğretime ağırlık verilecek.
AVRUPA BİRLİĞİ: AB’yi koruyacak yeni anayasa hazırlanması için Almanya ile uzlaşı aranacak.

TERÖRLE MÜCADELE: DEAŞ’la mücadeleyle özel birimler kurulacak, 10 bin polis alınacak.
BÜTÇE DENETİMİ: Vergi denetimi artırılacak, oranlar düşürülecek, konut vergisi kaldırılacak.

EL SIKIŞMA KâBUSU PARİS’TE

Devlet adamlarının el sıkışma kâbusu yaşadığı başkentler arasına Paris de girebilir. Zira Fransa’nın yeni Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron da ABD Başkanı Donald Trump gibi sonu gelmeyen el sıkışma merasimlerinin meftunu. Bu merasimler analizlere de konu oluyor: Trump el sıkışırken elini öptürecek gibi üstte tutuyor, hızlı hızlı ve kuvvetlice sallıyor. 17 saniye boyunca elini sıktığı Japonya Başbakanı Şinzo Abe’nin sonunda kurtulunca yüzündeki ifade açıkça “Oh be!” diyordu. Macron ise sağ eliyle tuttuğu eli kararlı biçimde bir süre sallarken, sol eliyle de karşısındakinin sağ omzunun altından kavrıyor.
Macron, sonsuza kadar sürecekmiş gibi görünen bu el sıkışma merasiminde, karşısındakinin gözünün içine bakıyor, sorular soruyor ve yaşam öyküsünü kaleme alan yazar François-Xavier Bourmaud deyişiyle, “Aldığı cevaplarla sanki hayatını değişecekmiş gibi” davranıyor. Bourmaud, “Macron, tanıştığı herkese kendini önemli hissettiriyor. Siyasetçiler arasında karşısındakine akıllı olduğunu hissettiren çok az insan vardır” diyor.

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.