E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaAracı Kurum RaporlarıLikidite operasyonun piyasalara etkisi!---

Likidite operasyonun piyasalara etkisi!

Likidite operasyonun piyasalara etkisi!
29 Şubat 2012 - 09:05 borsaningundemi.com

Avrupa Birliği Merkez Bankası'nın likidite ihalesi neden önemli? piyasaları nasıl etkileyecek? Nasıl pozisyon almalı?

Piyasaların hafta başından beri odaklandığı Euro Birliği MB’nın (ECB) 3 yıllık bankalara sınırsız likidite vereceği ihale bugün öğlen saatlerinde yapılacak. 21 aralık 2011’de ilki yapılan ihalede Avrupalı bankalar 489 milyar euro borçlanmışlardı. Avrupalı bankalara olan güveni desteklemek amacıyla ECB’nin uyguladığı bu program çerçevesinde bugün de 500 milyar euroya yakın borçlanma yapılması bekleniyor. İlk ihalede yüksek çıkan bankaların borçlanma isteği piyasaları tedirgin etse de bu likiditenin piyasalara gelmesiyle piyasalarda, FED’in 2014 sonuna kadar faizi düşük tutacağı açıklaması ile birlikte, ocak başından itibaren izlediğimiz ralli süreci başlamıştı. Bugün de bu sebepten dolayı ihalede borçlanma tutarının az olması piyasaları üzebilir. Zira piyasalar ECB’nin kesenin ağzını açarak bilançosunu genişletmeye başlatmasının hisse senetleri ve emtia fiyatları üzerinde pozitif yönde etkisinden gayet memnun. Çünkü aralıktaki ihalenin üzerine bugün de 500 milyar euro piyasalara ECB tarafından verilmesi toplamda 1 trilyon euroya yakın (yaklaşık 1,34 trilyon dolar) parasal genişleme anlamı taşımaktadır. Herkes FED’den 3. Parasal gevşeme (QE3) çerçevesinde 500-600 milyar dolar beklerken ECB bu beklentinin iki katı kadar likidite sağlayarak piyasa çarklarının yağlanmasına ve psikolojilerin düzelmesine neden oluyor.
Uzun dönemde bu kadar büyük ve ani verilen likiditenin enflasyonist etkileri kaçınılmaz olarak karşımıza çıkacaktır. Zira son dönemde emtia fiyatlarındaki artışın da ardında yatan ana sebep budur. Ancak kısa vadede MB’larının hükümetlerin aldığı ve alacakları ekonomik tedbirleri desteklemek amacıyla böylesi likidite operasyonları yapmaktan başka çaresi de yok. Umut o ki; verilen bol likidite, yatırımların tasarruf yerine tüketime yönelmesini amaçlamaktadır. Zira tüketim meylinin artması reel ekonominin çarklarını döndürürken, önünü gören reel sektörün ucuz kredi alarak istihdamı artırıcı yatrımlara gitmesine neden olacaktır. Ancak Baltık Dry Endeksi olarak anılan deniz taşımacılığında istenen navlun (taşımacılık) ücretine dair endeksi kasım 2011’de 2000’in üzerinde iken son günlerde 800 seviyesinin de altına geriledi. Bu endeks global ekonomik krizin en derin hissedildiği 2009 başında 700’e yakın seviyelerde idi. Yani Baltık Dry Endeksi göstermektedir ki; petrol ve emtia fiyatları ekonomik aktivitede artış nedeniyle oluşan talepten değil, MB’larının parasala gevşeme konusunda son aylarda istekli davranmalarından kaynaklanmaktadır. İşte bu teoriye dayanarak son dönemde net şekilde uyarıyorum ki; “arz artışı çok daha sınırlı olan hisse senedi ve emtia fiyatları; bu arzı sınırlı varlıkları almak için sürekli arzı artan “para” karşısında fiyat yükselişi yaşamak zorundadır.” Bunu ben sadece seslendiriyorum. Oysa bu gerçek; iktisada giriş derslerinde en temel konulardan olan arz-talep ilişkisi başlığı altında anlatılır. Çünkü bu dersi alan herkes bilir ki; arz ile talebin kesiştiği yere “fiyat” denir. Arzın artması fiyatta düşürücü, azalması ise yükseltici etki yapar.
Sonuç olarak söylemek istediğim; mevcut likidite bugün ECB ihalesi ile daha da artacağa benziyor. Bu muazzam hızla genişleyen likidite ya da daha kaba anlatımla bu hızda ve büyüklükte basılan “para” elbette ki o para ile alınan malların fiyatlarında yükseltici etki yapacaktır. Bu nedenle siz siz olun rüzgar yukarıda anlattığım çerçeve içerisinde sürdükçe rüzgara karşı pozisyon almayın.
Nuri Sevgen
AYatırım Vadeli İşlemler Müdürü

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

ETİKETLER :
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)