Turkish Yatırım tarafından hazırlanan günlük bülten:
"TCMB faiz kararı sonrası ECB’den devam eden beklentilerin küresel
piyasalarda yarattığı iyimser bekleme modu ile dün güne yüzde 0,55
primle 89.691 puandan başlayan BIST100 endeksi gün içinde 90 bin
eşiğini aşarak en yüksek 90.350 puanı test etti. Günün ikinci
yarısında yurt dışında da daha volatil bir seyirle 89,635 puana dek
geri çekildikten sonra yeniden yükselişe geçen endeks günü %1,25
primle 90,312 puandan tamamladı.
Dün günün ikinci yarısında negatif ayrışma eğilimi sergileyen bir
TL izlemiştik. Bu sabah 1,16 sınırındaki EURUSD’ye rağmen DolarTL
2,3450 seviyesi üzerinde. Dün Avrupa ve ABD artıda kapandıktan sonra
bu sabah ABD vadeliler %0,15 primli. Kurdaki hareket nedeniyle
BIST’te yataya yakın bir açılış ve kurda yükseliş devam ederse
sonrasında hafif bir gevşeme hareketi görebiliriz. 89,500 ve 89,000
ilk destekler, ECB’ye kadar sert hareketler beklemiyoruz. Yükseliş
denemelerinin ECB sonrası sürmesi halinde ise 90,500/91,000 ve 91,500
hedeflenebilir.
Küresel piyasalarda bugünün ve hatta haftanın en önemli gündem
maddesi, ECB toplantısı.. TSİ 14.45’te faiz kararı açıklanacak, TSİ
15.30’da ise Draghi’nin basın toplantısını izleyeceğiz. Her zaman
olduğu üzere Draghi’nin açıklamalarının daha önemli olmasını
bekliyoruz. Hali hazırda piyasaların ECB’den bu toplantıda QE (varlık
alım programı) açıklaması beklentisi oldukça yüksek hatta bu beklenti
ile Avrupa borsalarında bu hafta 2008 yılından bu yana en yüksek
seviyeler test edilirken euro ise 11 yılın en düşük seviyelerinde
seyretmeye devam ediyor..
ECB’nin yapabileceklerinin detayına geçmeden şunu belirtelim ki
piyasaları tatmin edecek ölçekte ve Draghi’nin sıklıkla kullandığı “ne
gerekirse yapılacağı” mesajını güçlü şekilde verecek bir adım gelmesi
gerekiyor aksi halde ciddi bir hayal kırıklığı yaşanması söz konusu
olabilir. (zira TLTRO’lara istenen düzeyde talep gelmemesi ve
teminatlı varlık alımlarında da hacmin sınırlı olması ile umutlar
QE’ye bağlandı.) Bu durumda da euroda sert yukarı tepki görebiliriz..
Gelelim piyasa gözünden beklentilere.. Geçen hafta basına sızan
notlarda yatırım yapılabilir tahvillerin alınacağı, ECB sermayesine
göre ülke tahvili alınacağı ve alımları risk transferinden kaçınmak
için ülke merkez bankalarının yapacağına yer verilmişti. Çok geriye
gitmeye gerek yok, sadece birkaç hafta önce junk bond’ları (yatırım
yapılabilir kredi notuna sahip olmayanlar) içermeyen ve ECB’nin de
risk üstlenmediği bir QE planının ne derece başarılı olabileceğine
dair spekülasyonlar çok yükselmişti, bunu da akılda tutmakta yarar
var..
Hafta başında yayınlanan son Bloomberg anketine göre
katılımcıların %93’ü QE açıklanmasını bekliyor. Beklentilerin
detayında çoğunluğun fikir birliğinde olduğu hususlar ise 550 milyar
euro civarı bir büyüklüğe sahip bir plan açıklanması ve alımların ECB
sermayesindeki payları yansıtması.. Ayrıca yatırım yapılabilir kredi
notuna sahip tahvillerin alınması beklentileri de geçen hafta basına
sızan notlar sonrası yükselişte..
ECB sermayesine bakıldığında ise en yüksek paylar sırasıyla
%17,99 ile Deutsche Bank, %14,17 ile Banque de France, %12,31 ile
Banco d’Italia ve %8,84 ile Banco de Espana’da.. Dolayısıyla alımlar
ECB paylarını yansıtacak olursak en yüksek pay Almanya, Fransa, İtalya
ve İspanya’da olacak.. Ancak rekor düşük seviyelere düşen Alman
tahvilleri zaten güvenli liman arayışlarının hedefinde.. Bu da
aklımızda tutmamız gereken ikinci husus..)
Dün dikkat çeken iki beklentiye de değinelim.. Berenberg’den gelen
beklenti “"ECB yüzde 60 olasılıkla 2 yıl içinde 700 milyar avroluk
devlet ve şirket tahvili satın alma programını duyuracak" şeklinde
iken dün WSJ’de yer alan habere göre ise ECB Yönetim Kurulu min. 1
yıl süreli aylık 50 milyar euroluk tahvil alımını görüşecek. Şimdi
bizim beklentimize geçelim piyasanın 500 milyar euro boyutunda bir
tahvil alım programını, bunun sadece yatırım yapılabilir nota sahip
tahvilleri içermesi tatmin edici bulmayacağını düşünüyoruz. Bizim
beklentimiz ECB’nin 500 milyar euronun üzerine çıkacak bir boyutta,
yatırım yapılabilir kredi notuna sahip olmayan ülke tahvillerini de
kapsayacak ve ECB paylarını yansıtma sınırına bağlı olmayacak şekilde
geniş ölçekli bir program açıklaması yönünde ve bu beklentimizin
gerçekleşmesi halinde de piyasanın olumlu bir reaksiyon verebileceğini
beklemekteyiz..
Ajandada ise ECB öncesi Avrupa’da öncü imalat PMI’lar takip
edilecektir. İmalat sektöründe daralmaya işaret edecek rakamların
yalnızca ECB’den beklentileri güçlendirme sonucunu doğuracağını tahmin
ediyoruz. Günün kalanında ise ABD’de imalat sektörü ve konut
sektörüne dair dataları karşılayacağız ancak TSİ 15.30’da başlayacak
Draghi’nin basın toplantısı ile oynaklığın artmasını ve günün
devamının da ECB’nin adımlarına göre şekillenmesini beklemekteyiz..
Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.