Küresel durgunluk, derin ve uzun süreli olabilir

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, küresel ekonominin gelecek dönemde derin ve uzun süreli bir durgunlukla karşılaşabileceğini belirterek, "Salgın sürecinde pek çok gelişmiş ülke ekipman alanında aciz kalırken, biz kendi ayaklarımızın üzerinde dimdik durduk. Geçmişte yaptığımız yatırımlar ve uyguladığımız vizyoner politikalar, zor zamanda yolumuzu aydınlattı." dedi.

Varank, Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) tarafından düzenlenen çevrimiçi seminerinde (WEBINAR) yaptığı konuşmada, dünyanın zorlu bir dönemden geçtiğini, 1930'lardan bu yana ilk kez bütün ülkeleri aynı anda kuşatan büyük bir krizin yaşandığını söyledi.

Konuşmasında. "Küresel ekonomi gelecek dönemde derin ve uzun süreli bir durgunlukla karşılaşabilir" ifadesini kullanan Varank, tedavi yöntemlerinin etkinliğine göre, sürecin kısa süreli akut bir şok olarak atlatabileceğini dile getirdi.

Varank, 50 yıldır artan uluslararası hareketliliğin yeni tip korona virüs (Kovid-19) salgınıyla bir anda tersine dönmeye başladığına dikkati çekerek, şu değerlendirmede bulundu: 

"Dış ticaret, uluslararası sermaye hareketleri, iş gücünün dolaşımı ve turizm ciddi yaralar aldı. Emtia piyasalarında tarihi hareketler görüyoruz. Hem arz hem de talep cephesinde olağanüstü bir dönemden geçiyoruz. Uluslararası kuruluşlar, küresel ekonominin bu seneyi küçülerek tamamlayacağı konusunda neredeyse tamamen mutabık. Bu gelişmeler Türkiye ekonomisi üzerinde de etkilerine başladı."

"Yatırımlar ve vizyoner politikalar yolumuzu aydınlattı"

Varank, Kovid-19 salgını öncesi dönemde,Türkiye'nin üretim ve dış ticaret göstergelerinin güçlü bir seyre sahip olduğunu anımsattı.

Dış şokla Türkiye'nin de dış ticarette ve üretim cephesinde daralmalar yaşamaya başladığını ifade eden Varank, "Bu süreçte sağlık çalışanlarımızın sahada gösterdiği özveriyi, biz de uygulamaya aldığımız sonuç odaklı politikalarla destekledik. Sağlıktan eğitime, istihdamdan sosyal korumaya kadar bütün imkanlarımızla vatandaşlarımızın yanında olmaya çalışıyoruz." ifadesini kullandı. 

Türkiye'nin üretim yapısının sağlamlığı ve çeşitliliğinin bu süreçte artısı olduğunu vurgulayan Varank, şöyle devam etti:

"Salgın sürecinde pek çok gelişmiş ülke ekipman alanında aciz kalırken, biz kendi ayaklarımızın üzerinde dimdik durduk. Türkiye, sadece 14 gün gibi rekor bir sürede, ilk yoğun bakım solunum cihazını seri üretim bandından indirdi. Bu Türk sanayisinin, girişimcisinin ve Ar-Ge ekosisteminin başarısıdır. Geçmişte yaptığımız yatırımlar ve uyguladığımız vizyoner politikalar, zor zamanda yolumuzu aydınlattı."

Varank, hedefe odaklanıldığında birlikte iş yapılabildiğini ve bunun dünya standartlarında gerçekleştirildiğini belirterek, Türkiye örneğinde bardağın dolu tarafının, boş tarafını çoktan geçmeye başladığını dile getirdi.

Bakanlık olarak imalat alanında faaliyet gösteren tüm paydaşlarla salgının ilk günlerinden itibaren istişare içinde olduklarını anlatan Varank, "Her türlü talep ve öneriyi titizlikle dikkate aldık. Üreticinin ve emekçinin haklarını en iyi şekilde korumaya özen gösterdik. Fabrikaların temelli kapanması gibi bir yaklaşımımız olmadı. Bu kararda salgının ülkemizdeki seyri kadar, üreticilerin bizleri yönlendirmesi de etkili oldu. İhracat taahhüdü olan ya da faaliyetlerine ara vermesi durumunda büyük zarar oluşturacak sanayicilerin çalışmaya devam etmesini sağladık." diye konuştu.

"Bu süreçten en az hasarla çıkılmalı"

Varank, MESS üyelerinin bu süreçten en az hasarla çıkmasının önemli olduğuna işaret ederek, sendikanın ülkenin ihracatında ve istihdamında kritik rol oynadığını söyledi.

Ramazan ayı boyunca da tedbirlere en üst düzeyde riayetin sağlanması şartıyla bayram sonrasında ülkenin normal hayata geçişinin hedeflendiğini vurgulayan Varank, bu geçişe hazırlıklı olunması gerektiğini bildirdi. 

Varank, bu süreçte herkesin talebini ertelediğine dikkati çekerek, şu ifadeleri kullandı:

"Ertelenmiş bir iç ve dış tüketimle karşı karşıyayız. Piyasa tüketimi tekrar canlandığında, bu ihtiyaca en iyi şekilde cevap vermeniz gerekiyor. Bu dönemi iyi şekilde değerlendirip, rekabet gücünüzü koruyacak, hatta sizlere rekabet avantajı sağlayacak adımları beraber planlayalım. Tedarik zincirinizde yer alan KOBİ'leri kaybetmeyin, onlara sahip çıkın. Talebin güçlenmeye başladığı dönemde, en çok onların yardımına ihtiyacınız olacak. Sonradan teslim kaydıyla peşin satın almalar dahi yapabilirsiniz. Hükümetçe uyguladığımız destek politikaları, sizlerin de bu alanda atacağınız adımlarla daha fazla kaldıraç etkisi oluşturacak. Bu dönemde sorumluluklarını hiçe sayıp fırsatçılık yapmaya çalışan ülkeler olabilir. Yeni dönemin kazananı olmanız için, iş fırsatlarını beraber değerlendirelim." 

"MESS bir fon oluşturabilir"

Varank, finansal göstergelerdeki anlık değişimlere aldanılmaması ve sunulan imkanlardan en iyi şekilde faydalanılması gerektiğini dile getirdi.

Türkiye'de her sektörde faaliyet gösteren yenilikçi start-up'lar olduğuna dikkati çeken Varank, şöyle konuştu:

"Salgınla bu şirketlerin bir kısmı da nakit sıkıntısıyla karşılaştı. MESS üyeleri olarak sizler güçlü kurumsal şirketlersiniz. Yatırım kararlarınızda, sektörünüzle ilgili olsun ya da olmasın start-up'lara, girişimlere yer verin. Hele ki şu dönemde bu şirketlerin size çok daha fazla ihtiyacı var. Bugün yapacağınız bir yatırım, yarın size yeni pazarlar, işler ve rekabet üstünlüğü olarak geri dönecek. Beklentimiz, bu gibi firmaları keşfetmeniz, onlara yatırımda bulunmanız."

Salgın sona erdiğinde Türkiye ekonomisinin güçlü performansına kaldığı yerden devam edeceğini söyleyen Varank, "Şimdiden stratejik yatırımlara odaklanan ve genç girişimleri kollayanlar, gelecek dönemin de kazananları olacak. Bu konuda sadece MESS üyeleri değil, MESS'in kendisi de bir fon oluşturabilir, böyle gelecek vadeden start-up'lara, şu dönemde sıkıntıya düşmüş şirketlere destek olabilir. Biz bu alanda bakanlık olarak da çalışma başlatacağız. Bizimle çalışmak isteyenlerin tekliflerine açığız." dedi. 

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.