E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaPiyasaKüresel borsalarda zemin kayganlaşıyor---

Küresel borsalarda zemin kayganlaşıyor

Küresel borsalarda zemin kayganlaşıyor
08 Mayıs 2023 - 16:23 borsaningundemi.com

ABD’deki bankacılık krizi, FED faiz kararı ve enflasyon konusundaki çelişkili ekonomik veriler yatırımcı beklentilerini de etkiledi. Yatırımcılar bir yandan güvenlik liman ararken diğer taraftan da olası bir borsa rallisinin gerisinde kalmamak istiyor

BORSAGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ

Küresel piyasalardaki son gelişmeler piyasalara ilişkin öngörüleri ciddi bir biçimde belirsizleştirdi. Wall Street Journal’ın haberine göre yatırımcılar son dönemde aynı zaman hem saldırgan hem de savunmacı davranmaya çalışıyor.

Para yöneticileri riskten uzaklaşarak varlıklarını değerlendirmek için portföy savunma odaklı hisse senetleri ve tahviller gibi güvenli seçenekleri değerlendirmeye yöneliyorlar. Ancak potansiyel bir borsa rallisini kaçırma konusunda da eşit derecede endişeli görünüyorlar. State Street’in verilerine göre kurumsal yatırımcıların hisse senetlerindeki pozisyonları uzun süreli eğilimlerin ötesinde kalıyor ve nakit varlıkları da tarihsel ortalamalarıyla uyumlu değil.

Yatırımcılar çarşamba günü ABD Merkez Bankası’ndan (FED) gelen çeyrek puanlık faiz artışının son faiz artışı olduğunu ve FED’in bu yıl bitmeden politika faizlerini düşürmeye yöneleceğini iddia ediyor.

Düşük faiz oranları hisse senetleri için olumlu bir gelişme gibi görünse de Wall Street çevrelerinde bir resesyonun yaklaşmakta olduğuna dair artan bir beklenti var. Bölgesel bankacılık sektöründeki panik, yeni bankaları iflaslarının gerçekleşeceği ve ekonominin yavaşlayacağı yönündeki endişeleri destekler nitelikte.

Standpoint Baş Yatırım Sorumlusu Eric Crittenden konuyla ilgili açıklamasında, “Çok fazla örneği olmayan bir piyasa ortamına giriyoruz. Kimsenin güveneceği bir senaryo veya örnek yok” ifadelerine yer verdi.

Varlık yöneticilerinin risk iştahına ilişkin bir State Street göstergesi, son üç aydır pozitif bir görünüm kaydetmedi ve 2015'ten bu yana en uzun ihtiyatlılık sürecini işaret etti. Pozitif göstergeler yatırımcıların riskli yatırımlara ağırlık verdiğini, negatif göstergelerse yatırımcıların güvenli pozisyon aradıklarını gösteriyor.

Endeks daha güvenli işlemlerle karşılaştırılarak riskli alım satım işlemlerini ölçüyor. Bu karşılaştırmalara enerji ve finans sektörleri gibi döngüsel ekonominin ağırlıklı olduğu hisse senetlerine yapılan yatırım akışları ve kamu ve sağlık sektörü gibi portföy savunma odaklı hisse senetlerine yapılan yatırımların payı da dahil. Endeks ayrıca yatırım sınıfı şirket tahvillerine olan talebi ve daha yüksek getirili muadillerine ve dolara olan taleple birlikte ölçüyor.

Tüm bu belirleyici işaretlere göre yatırımcılar aynı zamanda hem muhafazakar bir yatırım prensibini tercih ediyor hem de hisse senetlerinden vazgeçmeye hazır görünmüyor.

ABD borsalarında S&P 500 Endeksi beklentilerden daha iyi gelen şirket bilançoları ve sağlam tüketici harcamaları ile bu yıl %7,7'lik bir bilanço ortalamasına tutunuyor. Bu arada Wall Street’in korku endeksi olarak bilinen CBOE Volatilite Endeksi (VIX) son zamanlarda yatırımcıların olası bir resesyon endişelerinden dolayı 2021’den bu yana olan en düşük seviyesine geriledi.

Borsagundem.com’un derlediği bilgilere göre, yatırımcılar FED’in faiz politikasını nereye götürebileceğini ölçmek için nisan ayı enflasyon rakamlarına bakacaklar. Amerikan tüketici fiyat endeksi çarşamba günü, üretici enflasyonu ise perşembe günü için planlanıyor.

FED Başkanı Jerome Powell’ın faiz oranlarında kısıtlayıcı bir politika izleyeceklerini belirten açıklamalarına rağmen türev piyasaları yatırımcıları FED’in aralık ayına rağmen en az yarım puanlık faiz indirimi yapacağı bahsini sürdürme konusunda kararlı. Cuma günü açıklanan beklenenden daha güçlü gelen ABD istihdam raporu ise işgücü piyasasının henüz yavaşlamadığını gösterir nitelikte. Raporun ardından ABD Hazinesi tahvili getirilerininse yükselişe geçtiği görüldü.

Bölgesel banka hisse senetleri, FED’in bankacılık sisteminin sağlam temellere dayandığına dair güvence veren açıklamalarına rağmen geçen hafta dalgalı bir seyir izledi. PacWest Bancorp, Western Alliance ve diğer bölgesel Amerikan bankaları cuma günkü toparlanma öncesinde hisse senetlerinde keskin düşüşler kaydetti.

Wall Street borsalarına ilişkin bir diğer olumsuz gösterge ise hisse fiyatları. ABD şirketlerinin hisse senetleri tarihsel verilere göre hâlâ pahalı görünüyorlar ve Hisse değerlemelerinin tarih boyunca gerçekleşen resesyonlarda dibi boyladığı görülüyor.

FactSet'e göre, S&P 500'deki şirketler, önümüzdeki 12 ay boyunca öngörülen bilançolarının yaklaşık 17,8 katında işlem görüyor. ABD borsalarının en büyük 500 şirketini derleyen endeksin son 10 yıldaki yıllık bilanço beklentilerinin ortalaması ise 17,3 seviyesinde.

Deutsche Bank'ın araştırmasına göre, ekonomistler genel olarak bu yılki herhangi bir resesyonun kısa sürelive sığ olacağı konusunda hemfikir. Ancak S&P 500’ün 1946'ya kadar uzanan tarihi boyunca yaşanan resesyonlardaki düşüş ortalaması %24 civarında.

Allspring Global Investments'ın Aktif Hisse Senedi Başkanı Ann Miletti, piyasalarda hâlâ değerlendirilebilecek fırsatların bulunduğunu belirtiyor.

Bölgesel banka hisse senetlerindeki zayıflık ve bankaların kredi verdiği işletmelere ilişkin endişeler, Silicon Valley Bank’in iflasından bu yana küçük şirketlerin hisselerinin daha büyük hisselere göre daha düşük performans vermesine neden oldu. Küçük sermayeli hisse senetlerinden oluşan Russell 2000 Endeksi 8 Mart'tan bu yana %6,4 düşerken, S&P 500 Endeksi aynı zaman diliminde %3,6 yükseldi.

Miletti, “Düşük sermayeli hisse senetleri enflasyon düştüğünde daha iyi performans gösterme eğilimindedir. Yakın vadede temkinliyim, çünkü bankacılık sektöründeki fiyaskonun tamamen bittiğini sanmıyorum; ama bu alana girmek için çok fazla beklemem” ifadelerine yer verdi.

Borsa uzmanı, piyasalar için neyin yanlış gidebileceği kadar "neyin doğru gidebileceği" için pozisyon almaya da odaklanmak gerektiğini söylüyor. Miletti, Ukrayna'daki barış görüşmeleri veya Çin ile ABD arasındaki gerginliğin azaltılması gibi şimdilik masadan kalkmış gibi görünen gelişmelerin borsayı yeniden canlandırabileceğini hatırlattı.

Elbette birçok analist bu tür gelişmelerde doğru zamanı yakalamaya çalışmanın yanlış bir yöntem olduğu konusunda birleşiyor. Analistler, piyasalarda pozisyon alırken ileride görülebilecek gelişmelere karşı portföyleri dişli hale getirmenin daha iyi bir seçenek olduğunu söylüyorlar. Ekonomik bir çöküşü atlatabilecek sağlıklı bilançolara sahip şirketlerse analistlere göre önümüzdeki engebeli yol için en iyi yatırım tercihleri olarak öne çıkıyor.

Pandeminin düşük faiz oranlı ortamında bazı şirketlerin yönetim ekipleri satın almalar veya hisse geri alımları için genellikle değişken oranlarda krediler kullandı. Ancak bazı şirket yönetimleri se birkaç yıl geçmeden olgunlaşmayacak uzun vadeli krediler ardı ve borç maliyetlerini yükseltmekten korundu.

Varlık yönetimi firması Penn Mutual’ın Portföy Yöneticisi George Cipolloni, "Birçok şirketin iş modellerinin daha yüksek faizler ve daha yüksek enflasyon dünyasında hayatta kalabileceğini kanıtlaması gerekiyor. Şu anki matematik çok farklı" açıklamasında bulundu.

 

ABD konut piyasasında 'sessiz istifa'

 

Altın piyasasında rekorlar devam edecek mi?

 

Fed’in olası politika değişikliği, tahvil piyasasının radarında

 

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)