Küresel borsalarda hataya yer kalmadı

BORSAGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ

ABD Merkez Bankası'nın (FED) faiz oranlarına yönelik politika değişikliği borsalarda önemli bir ralliye yol açtı. Ancak bazı büyük fon yöneticileri piyasaların artık ekonomide hayal kırıklığı yaratabilecek gelişmelere karşı aşırı derecede savunmasız hale geldiğini belirtiyor.

Borsagundem.com’un derlediği bilgilere göre ABD’de hisse senetleri ve tahvil fiyatları son iki aydır yükseliş eğilimi gösteriyor. FED’in aralık ayında önümüzdeki bahar aylarında faiz indirimlerine başlayabileceğine dair verdiği işaret de piyasalardaki bu yükseliş ivmesini destekledi. Amerikan hisse senetleri endeksleri de tüm zamanların en yüksek seviyelerine yaklaştı.

Kısacası Amerikan finansal piyasalarına dair beklentiler oldukça iyimser. Ancak Financial Times’ın haberine göre tüm kilit göstergelerin mükemmelliğe göre fiyatlanması da yatırımcıları endişelendiriyor. Zira söz konusu dünyada merkez bankalarının faiz oranlarını indireceği ancak Amerikan ekonomisininse resesyon sınavıyla karşı karşıya kalmayacağı öngörülüyor. Oysa mevcut küresel ekonomi aynı zamanda bu beklentilerle uyuşmayabilecek ekonomik, siyasi ve jeopolitik risklerle dolu.

Haberde İngiltere’nin en büyük varlık yönetimi firması Legal & General Investment Management (LGIM) Baş Yatırım Sorumlusu Sonja Laud, “Yılın sonunda ‘her şeyin rallisine’ sahibiz. Bu rallinin büyüklüğü nefes kesici. Tüm bunlar beni endişelendiriyor. Hiçbir hataya yer kalmadı” ifadelerine yer verdi.

2023 sonu borsa rallisinde Amerikan devlet tahvili fiyatları kritik bir rol oynadı. Gösterge 10 yıllık ABD Hazinesi tahvilleri ekim ayından bu yana değer kazanıyor. Söz konusu tahviller ekim ayında %5 seviyesine kadar çıkarak Küresel Finans Krizi’nden bu yana en yüksek noktaya gelmişti. Tahvil getirilerinin tahvil fiyatlarıyla ters orantılı hareket ettiği biliniyor. Bu noktada yatırımcılar FED’in yaz boyunca sürekli tekrarladığı ve kalıcılık ibareleri gösteren enflasyonun aşağı çekilmesi için faiz oranlarının uzun süre yüksek tutulacağı mesajına sadık kalmıyor.

Sonbahar ayları boyunca enflasyondaki düşüş ve ABD istihdam piyasasındaki güç kaybı FED’in mesajlarını da değiştirmeye başladı.

İlk olarak Amerikan merkez bankası yüksek tahvil getirilerinin sıkı para politikası hedeflerinin önemli kısmını yerine getirmede yatırımcılara yardımcı olduğunu söyledi. Zira yükselen borçlanma maliyetleri piyasanın dört bir yanında finansman sorununa yol açtı. Daha sonrasında ise FED yetkilileri enflasyon %2’lik hedeflerinin üzerindeyken dahi faiz oranlarını düşürebileceklerinden bahsetti. Bu da tahvil getirilerinde sert düşüşlere yol açtı.

Ancak asıl dönüm noktası FED Başkanı Jay Powell’ın 13 Aralık’taki olağan basın toplantısında gerçekleşti. Powell diğer FED yetkililerinin beklentilerini sunarak önümüzdeki yıl için birkaç faiz indirimine işaret etti.

Analistler ve yatırımcılar daha önce tahmin ettiklerinden daha erken ve daha fazla olarak paylaşılan bu faiz indirimi beklentilerine göre pozisyonlarını boğa piyasası yönüne doğru değiştirdiler. FED yetkililerinin piyasalardaki coşkuyu soğutmaya yönelik çabaları ise çok az etkili olabildi.

FED’in gelecek yıl için üç faiz indirimi beklentisi paylaşmasına karşın swap piyasalarındaki göstergeler yatırımcıların gelecek yıl altı kez çeyrek puanlık faiz indirimi beklediğine işaret ediyor. Bu tür piyasa göstergeleri mükemmel belirleyiciler değil. Zira bazı yatırımcılar hala iki veya üç faiz indirimi bekliyor olabilir. Ancak göstergeler ortalamanın üzerindeki yatırımcıların yüksek faiz indirimi beklediğini belirtiyor.

FED açıklamalarından bu yana 10 yıllık ABD Hazinesi tahvil getirileri %4’ün oldukça altına geriledi. Wall Street analistlerinin tahvil faizlerine dair 2024 tahminleri de önemli ölçüde düştü. Tahvil piyasalarındaki bu gelişme borsalarda da etkisini gösterdi ve hisse senetleri endeksleri rekor seviyelere yaklaştı.

FT haberine göre Avrupa’nın en büyük varlık yöneticisi Amundi’nin Baş Yatırım Sorumlusu Vincent Mortier, “FED’in verdiği mesaj çok büyük bir şok değildi. Ancak piyasaların verdiği tepki daha büyük bir şok oldu” diyor. Tıpkı LGIM’den Laud gibi Mortier de hisse senetleri ve tahvil piyasalarının savunmasız kaldığı konusunda endişeli:

“Piyasaların yükselmeye devam etmesi için tüm gezegenlerin hizalanması gerekiyor ki bu pek olası bir durum değil.”

Bazı yatırımcılarsa piyasalardaki çelişkili sinyallerin yükselişlerin daha fazla artmasına bir engel yaratmadığını savunuyor. 2024 için yıl sonu hedefini 4.700 puan olarak belirleyen Goldman Sachs, Powell'ın yorumlarından günler sonra bu tahmini mevcut seviyelerin yüzde yedi yukarısı olan 5.100 puana yükseltti.

Banka açıklamasında, “Daha düşük sermaye maliyetleri, zayıf bilançolara sahip hisse senetlerinin 2023'te piyasaya öncülük eden birkaç hisse senedini 'yakalamasına' izin verecektir” ifadelerine yer verildi.

Bununla birlikte bazı fon yöneticileri bu görüşü desteklemek konusunda isteksiz. Bunun bir sebebi ise yol başında tahminde bulunmaya çalışmanın sinir bozucu bir çaba olduğunun ortaya çıkması. Yatırımcılar son birkaç yıldır yüksek faiz oranlarına sahip merkez bankalarının faiz politikalarına dair öngörüler oluşturmaya çalıştılar ancak sayısız kez başarısız oldular. BlackRock Yatırım Enstitüsü Başkan Yardımcısı Alex Brazier, bu çabaların "biraz 'eski rejim' gibi göründüğünü" söyledi. Brazier artık piyasaların eskiye dönme eğiliminde olmadığını da vurguladı.

Yatırımcıları şaşırtan bir diğer gelişme de hisse senetlerini düşürmesi beklenen geniş çaplı resesyonun bir türlü gerçekleşmemesiydi. Yapay zeka teknolojisinin yaygınlaşmasıyla birlikte gezegenin en büyük hisse senetlerinden bazıları olağanüstü yükselişler gösterdi. AI devrimi aksi halde cansız olabilecek piyasaları yukarıya doğru çekti.

Geçtiğimiz yıl özellikle de ABD’deki bölgesel bankaların iflaslarının ardından para politikası yetkililerinin faizlerin yüksek kalacağına dair mesajı piyasalarda ancak aylar sonra etki gösterebildi. Yatırımcıların mesajı özümsemesinin ardındansa borsa getirileri adeta çöktü.

Charles Schwab’ın Kıdemli Yatırım Stratejisti Kevin Gordon, “Geçtiğimiz iki yıl stratejistler ve yatırımcılar için aşağılayıcı bir deneyimdi. Kimsenin ne olacağı hakkında iyi bir fikri yoktu. Pandemi, tedarik zinciri, enflasyon, birden fazla sektörde birden fazla ayı piyasası gibi önceki birçok krizlerin canavar bir karışımıyla karşı karşıyaydı. Sindirilmesi gereken çok şey vardı” diyor.

Yatırımcılar için şu anda en çetrefilli konu ise ABD ekonomisi. Hisse senetleri Amerikan şirketleri için sağlıklı bir bilanço ortamını fiyatlarken tahvillerse resesyonu işaret ediyor. Fon yöneticileri ise, özellikle enflasyonla ilgili, büyük piyasa reaksiyonlarını tetikleyebilecek veri parçalarını gergin bir şekilde izlemek zorunda kalıyorlar.

Amundi’den Mortier FED’in faiz oranlarını erken düşürmesi halinde “büyük bir hata” yapıyor olabileceklerini söylüyor:

“Enflasyonun artık bir sorun olmadığını varsayarak geçmişteki hataları tekrarlayabilirsiniz.”

Yatırımcılar, son zamanlarda piyasalardaki iyimserliğin, özellikle de tahvil getirilerindeki düşüşün, daha ucuz borç vermeyi teşvik ederek enflasyonda yeniden canlanmayı hızlandırabileceği konusunda uyarıyor.

Boğa piyasası riskleriyle birlikte geliyor

Jeremy Siegel: Ekonomiye dair korkular dinecek, hisse senetleri yükselecek

ABD borsalarında rallinin ömrü tükeniyor mu?

Morgan Stanley: Piyasanın ayıları kafalarını kuma gömüyor

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.