Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Mısır'da ordunun yönetime el koymasına ilişkin "Bu konuyu biz de çok titizlikle değerlendiriyoruz. Demokratik süreçlerin yıkıntıya uğraması bütün Mısır halkının kaybı olacaktır. Ayrıca bütün bölgenin ve küresel barış için çaba sarf eden bütün çevrelerin kaybı olacaktır" dedi.
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Mısır'da siyasilerin keyfi olarak tutuklanmasının ya da ev hapsine alınmasının kabul edilemez olduğunu da sözlerine ekledi.
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Mısır'da ordunun yönetime el koymasına ilişkin olarak, "Demokratik bir seçimle işbaşına gelmiş olan Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin Mısır ordusunun müdahalesiyle görevinden alınması, Mısır devriminin kazanımları ve demokratik süreç açısından son derece kaygı verici bir durumdur" dedi.Bakan Davutoğlu, İstanbul Dolmabahçe'deki Başbakanlık Ofisi'nde Mısır'daki son gelişmelere ilişkin basın toplantısı düzenledi.
Mısır'da yaşanan süreçte olumlu noktaya gelinmesi için ciddi çaba sarf ettiklerini, bugün de Mısır Dışişleri Bakanı Muhammed Kamil Amr ile görüşerek son gelişmelere ilişkin bilgi aldığını belirten Davutoğlu, son günlerde yaşanan hadiselerin herkesi derinden üzdüğünü ifade ederek, "Özgürlük, adalet ve demokrasi arayışlarının ürünü olan 25 Ocak Devrimi sadece bölgemizde değil bütün dünyada büyük bir heyecan uyandırmıştır. Dolayısıyla 25 Ocak Devrimi'yle başlayan demokratik sürecin korunması ve ilerletilmesi yönünde herkesin titizlikle çaba göstermesi gerekmektedir" diye konuştu.
Mısır halkının seçimlere gittiğini ve demokratik iradesini kullanarak tarihinde ilk kez serbest, adil ve hür seçimlerle cumhurbaşkanını seçtiğini anımsatan Davutoğlu, muhalif grupların endişelerini dile getirmesinin ve meşru taleplerin demokratik kurallar çerçevesinde ifade edilmesinin demokrasinin temel ilkelerinden olduğunu belirterek, şöyle devam etti:
"Bu noktada, demokratik bir seçimle işbaşına gelmiş olan Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin Mısır ordusunun müdahalesiyle görevinden alınması, Mısır devriminin kazanımları ve demokratik süreç açısından son derece kaygı verici bir durumdur. Bu konuyu biz de çok titizlikle değerlendirmekteyiz. Demokratik süreçlerin yıkıntıya uğraması bütün Mısır halkının kaybı olacaktır, ayrıca bütün bölgenin ve küresel barış için çaba sarf eden bütün çevrelerin kaybı olacaktır."
-Demokrasi vurgusu- "Demokraside sorunlar yine demokrasinin kendi kuralları içinde çözülür" ifadesini kullanan Dışişleri Bakanı Davutoğlu, halkın iradesini yansıtan açık ve şeffaf seçimle işbaşına gelmiş liderlerin, ancak ve ancak yine seçimle, yani halk iradesiyle görevden alınabileceklerini kaydetti.
Davutoğlu, demokratik seçimlerle işbaşına gelmiş hükümetin, gerekçesi ne olursa olsun, meşru olmayan yöntemlerle, dahası bir askeri darbe ile devrilmesinin kabul edilemez olduğunu belirtirken, "Dünkü müdahaleden sonra, Cumhurbaşkanı Mursi ve başbakan dahil olmak üzere, siyasilerin keyfi olarak tutuklanması yahut ev hapsinde tutulması kabul edilemez " değerlendirmesinde bulundu.
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, "Demokratik bir seçimle işbaşına gelmiş olan Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin Mısır ordusunun müdahalesiyle görevden alınması, Mısır devriminin kazanımları ve demokratik süreç açısından son derece kaygı verici bir durumdur. Demokratik süreçlerin yıkıntıya uğraması bütün Mısır halkının kaybı olacaktır" dedi.Davutoğlu, Dolmabahçe'deki Başbakanlık Ofisi'nde düzenlediği basın toplantısında, Mısır'da yaşanan son gelişmeleri değerlendirdi.
Ortadoğu'daki Arap devrimlerini ateşleyen, Tunus'ta Ebu Azizi'nin kendini yakmasından ve Yasemin Devrimi'nin başlamasından bu yana, Türkiye'nin, kardeş Ortadoğu halklarının talepleriyle ilgili tutumunun, evrensel ilkelere ve uzun vadeli bir stratejik vizyona dayandığını vurgulayan Davutoğlu, "Evrensel ilke olarak Ortadoğu'daki kardeş halkların insanlık onurunu koruyan, hukuk devleti ilkelerine açık ve şeffaf seçimlere dayalı demokrasi taleplerini destekledik. Bu talepler hangi ülkede olursa olsun ve hangi kesimlere ait olursa olsun, ülkemizce desteklenmiştir ve desteklenmeye devam edecektir. Bu konuda ne ülke Stratejik vizyonun ise halk desteğine dayalı ve halkıyla barışık siyasal yapıların oluşturacağı güçlü meşruiyet zemininin, bölgede kalıcı bir istikrar, barış ve refah havzası oluşturacağı inancına dayandığını dile getiren Davutoğlu, şöyle devam etti:
"Nihai kertede hedefimiz; böylesi bir barış havzasının Ortadoğu'da gerçekleşmesini temin etmektir ve bunun da ancak ve ancak halkıyla barışık rejimler tarafından yapılacağına dair inancımız bu stratejik vizyonumuzun temel esasını oluşturmaktadır. Bu temelde, dost ve kardeş Mısır halkının, bu yönde gerçekleştirdiği '25 Ocak Devrimi'ne güçlü bir destek verdik. Bu desteğimiz, dost ve kardeş Mısır halkının derin kültürüne, tarihi birikimine, irfanına ve engin tecrübesine olan inancımızın açık bir göstergesidir. Mısır'ın Arap ve İslam dünyasındaki merkezi konumu herkesin malumudur. Mısır, medeniyet derinliği, kültürel birikimi, toplumsal zenginliği ve devlet gelenegiyle tarih boyunca Arap ve İslam dünyasına ilham kaynağı olmuş, ortak kültürümüzün en temel eksenlerinden birinı oluşturmuştur. Mısır sadece bölgesel barışın değil, küresel barışın da ana aktörlerinden biridir. Bunun içindir ki özgürlük, adalet ve demokrasi arayışlarının ürünü olan '25 Ocak Devrimi' sadece bölgemizde değil, bütün dünyada büyük bir heyecan uyandırmıştır. Dolayısıyla 25 Ocak Devrimi'yle başlayan demokratik sürecin korunması ve ilerletilmesi yönünde herkesin titizlikle çaba göstermesi gerekmektedir."
- "Herkesi derinden üzdü" Davutoğlu, geçen 2 yıl içerisinde Türkiye'nin stratejik ilişkilere sahip olduğu Mısır'ın siyasi istikrarına, toplumsal barışına ve ekonomik kalkınmasına büyük önem verdiğini, bütün imkanlarını bu yönde seferber ettiğini, kurulan yüksek düzeyli stratejik işbirliği konsey mekanizmasıyla imzalanan anlaşmalar ve mutabakatlar, tecrübe paylaşımları ve ekonomik katkıların, Mısır'la ezeli ve ebedi kardeşliğin bir ürünü olduğunu söyledi.
Son günlerde yaşanan hadiselerin herkesi derinden üzdüğünü ifade eden Davutoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Barışçıl gösteri yapan grupların dışında yaşanan bazı çatışmalarda 30'a yakın Mısırlı kardeşimiz hayatını kaybetmiş, pek çok kişi yaralanmıştır. Ölenlere Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyoruz. Son 2 yılda yaşanan gelişmeler, demokratik süreçlerin ve kurumların işletilmesinin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha açık bir şekilde göstermiş ve teyit etmiştir. Bu süreçte Mısır halkı seçimlere gitmiş, demokratik iradesini kullanarak tarihinde ilk kez serbest, adil ve hür seçimlerle kendi cumhurbaşkanını seçmiştir. Bunlar Mısır haklı için en büyük demokratik kazanımlardır. Muhalif grupların endişelerini dile getirmesi ve barışçıl gösteri yapması, demokrasinin temel ilkelerinden biridir. Meşru taleplerin, demokratik kurallar çerçevesinde ifade edilmesi ve karşılanması demokratik işleyişin de bir gereğidir. Bu noktada, demokratik bir seçimle işbaşına gelmiş olan Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin Mısır ordusunun müdahalesiyle görevden alınması, Mısır devriminin kazanımları ve demokratik süreç açısından son derece kaygı verici bir durumdur. Bu konuyu biz de çok titizlikle değerlendirmekteyiz."
Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.