Küçük sermayeli şirketlerin büyüsü bozuldu

BORSAGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ

ABD hisse senedi piyasalarında basit ama etkili bir strateji vardır. Bu strateji küçük şirketlerden hisse senedi satın almak ve ardından beklemek şeklinde uygulanır.

Yıllardır küçük hisse senetleri S&P 500’deki büyük sermayeli şirketlerden daha performans gösterme eğilimindeydi. Bazı akademisyenler bu eğilimi daha büyük risklerine bağladı, diğerleri ise bunun yatırımcıların sistematik olarak daha iyi bilinen, daha göz alıcı şirketlere aşırı ödeme de göstermesinden olduğunu ileri sürdü. Nedeni ne olursa olsun, bu strateji uzun vadede piyasa getirilerini yönlendiren güvenilir "faktörlerden" biri olarak kabul edilmiştir.

Financial Times’ın haberine göreyse son on yıl içerisinde, ABD'de düşük sermayeli hisse senetleri Amerika'nın daha büyük, ana endeksleri getirilerinin çok gerisinde kaldı. Yatırımcılarsa bu uzun süredir devam eden stratejinin halen tutarlı olup olmadığı konusunda endişeleri artıyor.

Morgan Stanley'nin Kantitatif Stratejiler Başkanı Stephan Kessler konuya ilişkin, "Boyut, potansiyel olarak artık mevcut olmadığını söyleyebileceğimiz bir faktör" dedi.

Son on yılın verileri tabloyu gösteriyor

ABD’deki düşük sermayeli şirketler endeksi Russell 2000 son on yılda %150 oranında verim sağlarken S&P 500 endeksi aynı dönemde %203 oranında gelir bıraktı. Büyüme hisseleri olarak bilinen hisseler bu süreçte %400 kazandırırken teknoloji ağırlıklı Nasdaq 100 endeksi ise %500’lik verime ulaştı.

ABD’de son bir aydır düşük sermayeli şirketler %10’luk bir gelir sağlayarak Nasdaq ve S&P 500 endekslerini geride bıraksa da yıllık performansta halen %5’lik bir düşüş gösteriyor. Yıl içerisinde S&P 500 endeksi %4,4 yükselirken Nasdaq 100 endeksi %28 oranında göz kamaştıran bir performans gösterdi.

ABD ekonomisinde savaştan sonra bir ilk!

Düşük sermayeli şirketlere korona virüs darbesi

Analistler, bu yılki düşük performansın başlıca nedeninin, çok uluslu şirketlerden daha küçük, daha fazla yerli odaklı şirketlere zarar veren kovid-19'un ekonomik etkisi olduğu görüşündeler.

Finans, endüstri, ihtiyari harcamalar ve gayrimenkul hisseleri Russell 2000'in sırasıyla yüzde 16, yüzde 15, yüzde 13 ve yüzde 6'sını oluşturuyor. DataTrek’in Kurucusu Nicholas Colas, endeksin ekonomik dalgalanmalara teknoloji hisselerinin hakim olduğu S&P 500'den daha bağımlı hale geldiğini belirtiyor.

Yatırım danışmanlığı şirketi M&G'nin Makro Yatırım İşletmesi Baş Yatırım Yetkilisi Dave Fishwick, "Ekonomik rejimin doğası, büyük sermayeli şirketlerin ayrıcalıklı bir konuma sahip olduğu anlamına geliyor. Bu ortamda, büyük bilançolarla birlikte fazlasıyla nakit açık bir avantajdır" ifadelerine yer verdi.

Borsaların önündeki en büyük engel

Warren Buffett’den 563 milyon dolarlık altın yatırımı

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.