Piyasalardaki belirsizlik ve dalgalanma kredi faizlerini adım adım yükseltiyor. Mevduatta yüzde 12.5, ticari kredilerde ise yüzde 13.5’in altında faiz kalmadı. İlkbahardan sonbahara geçen sürede ticari kredi faizlerinde 240 baz puan, konutta 230 baz puan, ihtiyaç ve taşıtta ise yaklaşık 200 baz puanlık artış yaşandı.
Piyasalarda yaşanan stres, yılın ilk aylarında yüzde 0,90 seviyesinden kullanılabilen ticari kredi faizlerini yüzde 1,40’a kadar yükseltti. Bir dönem yüzde 0,70’in altına gerileyen konut kredileri yüzde 1,20’ye kadar çekilirken, nisan ayında yüzde 1,10’lardan alınabilen ihtiyaç kredilerinde oranlar yüzde 1,40’ı geçti.
Taşıt kredileri de yükselişten nasibini alarak yüzde 1,05 seviyelerinden 1,40’lara kadar artış gösterdi.
Bu yükselişler sonrasında 100 bin liralık 10 yıl vadeli konut kredisi maliyeti yaklaşık 16 bin lira yükselirken, tahsis, sigorta, vergi ve benzeri maliyetlerle birlikte ticari kredilerin yıllık maliyeti de yüzde 21- 22 seviyesine ulaştı.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası rakamlarına göre bankaların kullandırdığı kredi oranlarında hızlı bir yükseliş ivmesi görülüyor. Ticari kredilerin yıllık ortalama faizleri yüzde 2.39 yükselirken, konut kredilerindeki artış yüzde 2.33 oldu. Taşıt kredisi faizleri yüzde 1.96 yükselirken, ihtiyaç kredilerindeki artış da yüzde 1.93’i buldu.
"Piyasada moral kalmadı" KOBİ kredilerinde bankalar 12 aya kadar kısa vadelere yüksek faiz uyguluyor. Vade uzadıkça kredi maliyetinde hissedilir seviyede düşüş yaşanıyor. 12 aylık bir kredinin çıplak faizi aylık yüzde 1.40 seviyelerinde bulunurken, tahsis, sigorta ve vergi gibi ücretlerle kredi maliyeti aylık yüzde 2.5’e kadar çıkabiliyor.
Kredi tutarı ve vade uzadıkça toplam maliyet yüzde 1.90’lara geriliyor. Borçlu cari hesap kredilerde ise artık yüzde 13.5’in (aylık %1.10) altında kredi faizi yok. BCH’larda artık konuşulan oranların yüzde 18-19’larda olduğunu söyleyen bir bankacı “Şimdilik yüzde 20 de yok. Piyasada moral kalmadı. Son 2-3 haftada peş peşe zora giren firma haberi alıyoruz” dedi.
16 bin lira arttı Konut kredilerinde ise artık taban yüzde 1.05-1.10 düzeyinde bulunurken oranların yüzde 1.30’lara doğru yöneldiği de dikkat çekiyor. En çok konut kredisi kullandıran bankaların faizlerine bakıldığında aylık oranlarda ortalama 20 baz puanlık artış yaşandığı dikkat çekiyor.
Bu arada 10 yıl vadeli 100 bin lira konut kredisinde geri ödenecek tutar 181 bin lirayı buluyor. 5 ay önce bu miktar 165 bin lira seviyelerindeydi. Taşıt kredilerinde ise 3 yıl vadeli kullanılan 50 bin liranın geri ödemesi 3 bin lira arttı.
Uzmanlar konut kredilerinde uzun vade nedeniyle bankaların çok farklı faiz politikaları uygulayabildiğini, bu nedenle kredi başvurusu yapmadan önce mutlaka çok sayıda bankadan teklif alınması gerektiğini bildiriyorlar.
Görüşlerine başvurduğumuz bankacılar, piyasada sorunlu alacak haline gelmeden tıkandığı anlaşılan firmaların pek çoğunun proaktif bir şekilde yüzdürülmeye çalışıldığını anlatırken bazı müşteriler içinde bu oranların aslında “kredi almayın” anlamına geldiğini anlatıyorlar.
Şirketler kesiminden edinilen bilgiye göre bazı bankalar teminatlarını güçlendirmek için verdikleri kefaletleri çek veya ipotekli kredilerle değiştirmeyi talep ediyorlar.
"Paranın maliyeti yüksek" Bankaların ana fonlama kaynağı mevduata bakıldığında ise faizlerin yüzde 12.5-13.25 aralığında seyrettiği görülüyor. Swaplarla yüzde 14’ten mevduat yapan bankalar olduğunu anlatan bir bankacı, “Mevduat faizlerinin yüzde 13.25’lere yükseldiği bir dönemde ticari tarafta BCH faizlerinin yüzde 13.5’lara yükselmesi çok normal.
Asıl bankaların ana fonlama kaynağı pahalılandı. ‘Piyasada para yok’ değil, ‘piyasada maliyeti yüksek para var’ dönemini yaşıyoruz” yorumunu yaptı.
TCMB verilerine göre bankaların bildirdiği azami TL mevduat faiz oranı ağustos döneminde de yüzde 20 seviyesindeydi. TCMB’de en son açıklanan temmuz verisine göre 1 aya vadeli mevduatta ağırlıklı ortalama faiz oranı 30 baz puan artmış görünüyor. Nisan ayında yüzde 9.2 seviyesinde bulunan 1 aylık ağırlıklı ortalama TL mevduat faizi temmuzda yüzde 9.52 düzeyine çıktı.
Bu zor ortamda kredi kullanmak zorunda olan işletmelerin nasıl döndüğünü sorduğumuz başka bir bankacı, “Kredi maliyetleri yükseldiği için şirketler öz sermaye kaynakları ile dönmeye çalışıyor. Uzun vadeli borçlarda çok sıkıntı yok ama yüksek miktarda kısa vadeli borcu olan firmalar leasing şirketleri ile katılım bankalarının sağladığı gayrimenkul teminatlı ‘sat-geri kirala’ kredisine yöneldi.
Vergi avantajı sağlayan bu yöntemle gayrimenkulünün değerini günün rayicine çeken işletmeler büyük tutarlı kredi kullanabildikleri için bu kanala yönelmiş durumdalar” ifadelerini kullandı. Bu arada nakde sıkışan firmaların sayısının her geçen gün arttığını vurgulayan bir bankacı, “Vakti zamanında pek çok işletme sahibi elindeki nakdi gayrimenkul alırken kullandı. Bundan sonraki dönemde nakde sıkışanların ellerindeki konutları piyasanın altında fiyatlarla satabileceğini öngörüyoruz” dedi.
Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.