E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaMakro EkonomiKPMG: Türkiye'nin görünümü olumlu seyrediyor---

KPMG: Türkiye'nin görünümü olumlu seyrediyor

KPMG: Türkiye'nin görünümü olumlu seyrediyor
14 Eylül 2021 - 12:36 borsaningundemi.com

KPMG raporuna göre küresel ekonomi toparlanırken, Türkiye'nin görünümü olumlu seyrediyor.

KPMG'nin Türkiye ve dünya ekonomisinde makro gelişmeleri  değerlendirdiği bakışa göre  2021, aşılama sürecindeki hızlı ilerleme  ile beklentilerin hızla toparlandığı bir yıl oluyor. Küresel  ekonomideki iyileşme ve pandemi önlemlerinin gevşetilmesi Türkiye için  de olumlu bir görünüm yaratıyor

KPMG Türkiye'nin hazırladığı Bakış, 2021'de küresel ekonomi ve Türkiye  ekonomisinden yansıyan görünümü değerlendiriyor. Bakış'a göre, 2021'e  dair beklentiler aşılama sürecindeki iyileşme paralelinde güçleniyor. Bu noktada yeni varyantların gelişi süreci olumsuz etkileme  kapasitesine sahip olsa da topyekûn bir kapanma süreci beklenmiyor.
Öncü göstergelerde güçlü toparlanma süreci, beklentileri desteklemeye  devam ediyor. Küresel ekonominin yüzde 6 civarında büyümesi  beklenirken PMI endekslerinde kırılan rekorlar ve küresel imalat ve  ticaret hacimlerindeki artışlar bu beklentilerin gerçekleşme  olasılığını artırıyor. Türk Lirası'nda yaşanan değer kaybı  enflasyonist baskıyı daha da artırırken 2020'nin ana gündem  maddelerinden olan döviz rezervlerinde görece olumlu bir seyir  izleniyor.

Bakışta öne çıkan başlıklar şöyle:

Uluslararası örgütler, pandemi döneminde yaptıkları sık ve büyük  oranlı güncellemelerden küçük düzeltmeler dönemine geçti. OECD, mayıs  ayı sonunda yaptığı güncellemeyle 2021 yılı küresel büyüme  beklentisini yüzde 5,6'dan yüzde 5,8'e yükseltti. Aynı raporda 2022  büyüme beklentisi yüzde 4,4'e yükseltilirken G20 ülkelerinin büyüme  beklentisi yüzde 6,3'e çekildi.

Makroekonomik görünüm, en kötünün tamamen geride kaldığına işaret etse  de bölgesel ayrışmalar devam ediyor. Ekonomilerin çoğu 2021 sonu  itibarıyla pandemi öncesi büyüklüklere erişecek olsa da Arjantin ve Güney Afrika gibi gelişen ekonomilerde hasarın onarılmasının 2025'i  bulabileceği ifade ediliyor.

Pandemi döneminde devreye alınan genişletici mali politikalar ve  atılan para politikası adımları kısa vadede enflasyonist baskı  yaratmaya devam ediyor. Piyasalar ile merkez para otoritelerinin net  bir şekilde ayrıştığı günümüzde enflasyonun geçici mi kalıcı mı  olacağı ana soru işareti olmaya devam ediyor.

Pandemi şokunun geride kalması, talebin yeniden normalleşmesi ve  şirketlerin adaptasyon sürecindeki başarıları imalat sektöründe de  öncü verilerin hızla toparlanmasını sağladı. Hem hizmetler hem de  imalat PMI endeksleri 12 aydır büyüme bölgesinde seyretmeye devam  ediyor.

Pandemi döneminde yıllık bazda yüzde 15'in üzerinde daralan küresel  ticaret, son verilere göre yıllık yüzde 25 seviyesinde büyüdü. Küresel  ticaret hacmi, Mayıs 2020'den Mayıs 2021'e kadar aylık bazda her ay  büyümeyi başardı.

Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı (UNCTAD), 2021  yılında yakalanacak küresel ticaret hacminin pandemi dönemindeki dip  seviyenin yüzde 16 üzerinde olmasını bekliyor.

Büyük merkez bankalarının pandemi döneminde benimsedikleri aşırı  genişletici para politikaları sürdürülüyor. Ekonomilerde yaşanan güçlü  toparlanma, likidite bolluğu sebebiyle enflasyon beklentilerini  artırsa da merkez bankası yönetimleri bu durumun geçici olduğu  kanısında. Özellikle gelişen ekonomileri sarsabilecek ani bir parasal  sıkılaşma süreci ise gündemde yok.

Avrupa'da toparlanma sürüyor

Pandemi döneminde her üyesi daralan Avrupa toparlanmaya devam ediyor. Birlik genelinde enflasyona dair yükseliş beklentileri küresel  görünümle paralel. AB, genelinde 2021 yılı ilk çeyrek büyümesi yüzde -0,1 olarak açıklanırken grup içindeki en hızlı büyümelerden biri  pandemi etkilerini üzerinden geç atabilen Yunanistan'dan geldi. Bu  dönemde Almanya yüzde 1,8, İspanya yüzde 0,4 ve Fransa yüzde 0,1  daraldı.

Gelişen ülke (EM) ekonomilerinde toparlanma dalgalı bir seyir izliyor. Ekonomik anlamda 2020 yılının ikinci yarısındaki derin daralmalar  yerini daha dengeli bir seyre bırakırken para piyasalarında oluşan  riskler görünümü bozuyor.

Gelişen ülkeler içinde 2020 yılını sadece Çin ve Türkiye büyümeyle  kapatmıştı. 2021'in ilk çeyreğinde Hindistan ve Brezilya'da pozitif  büyüme izlense de Güney Afrika ve Rusya gibi ülkelerde büyüme halen  negatifte. OECD'nin analizlerine göre Arjantin ve Güney Afrika'nın  pandemi öncesi döneme dönüşü diğer ülkelerden oldukça geç olacak.

2021 yılının ilk çeyreğinde yıllık bazda yüzde 7 büyüyen Türkiye  ekonomisinde çeyrekten çeyreğe büyüme ise yüzde 1,7 olarak  gerçekleşti. 2021 yılının ikinci çeyreğinde baz etkisi kaynaklı olarak  yüzde 25 civarında büyümesi beklenen ekonomide yıllık büyümenin yüzde 6 civarında gerçekleşmesi bekleniyor.

2021'in ilk çeyreğindeki büyüme kompozisyonuna bakıldığında bilgi ve  iletişim faaliyetlerinin yüzde 18,1, sanayinin yüzde 11,7, tarımın ise  yüzde 7,5 büyüdüğü görülüyor. Hizmetler sektörünün yüzde 5,9 oranında  büyüdüğü bu dönemde kamu yönetimi, eğitim, insan sağlığı ve sosyal  hizmet faaliyetlerinin yüzde 3,7, finans ve sigorta faaliyetlerinin  yüzde 2,9, inşaatın yüzde 2,8, gayrimenkul faaliyetlerinin ise yüzde
2,4 büyüdüğü görüldü.

Enflasyonla mücadele devam ediyor

TCMB tarafından beklenen enflasyon hem piyasa beklentileri hem de  mevcut görünümden ayrışmaya devam ediyor. Haziran sonu itibarıyla  yüzde 17,5 olan TÜFE'de yıl sonu piyasa beklentileri yüzde 14-15  bandında seyrediyor. Merkez Bankası'nın mevcut enflasyon beklentisi  ise yüzde 12,1 seviyesinde.

TCMB yönetiminde 5 yılda yaşanan 4 değişim, piyasaların ikna  edilmesini güçleştiriyor.

2020 yılında üst üste değer kaybı rekorlarını yaşayan TL'nin  performansı 2021'de de olumsuz seyrediyor. Temmuz 2021 itibarıyla  sepet bazında yüzde 12'nin üzerinde değer kaybeden TL'nin performansı  hem satın alma gücü hem de enflasyon üzerindeki olumsuz etkilerin ana  kaynağı.

İstihdamda toparlanma için zaman var

Pandemi koşullarının tetiklediği yatırım iştahındaki azalma, yerel  makroekonomik görünüm sebebiyle de güçleniyor. Yılın ilk beş ayında  sadece 1,6 milyar USD olarak ölçülen doğrudan yabancı yatırım hacmi,  bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla 1,1 milyar USD daha düşük.

İstihdam piyasasındaki uzun soluklu olumsuz görünüm devam ediyor. 32  milyonun üzerindeki toplam işgücünün 4,2 milyonluk kısmı işsiz. 2018  sonundan bu yana yüzde 24-26 bandında seyreden genç nüfusta işsizlik  oranı ise uzun süreli sabit seyrini sürdürüyor. Bunun yanında istihdam  ve işgücüne katılım oranları da 5 yıllık ortalamaların altında  seyretmeye devam ediyor.

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

YORUMLAR (3)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
  • Neden 14 Eylül 2021 18:42

    O zaman neden merkez bankası boş (27Mil$) neden hayat üç misli pahalandı, neden maaşlarımız enflasyonun çok gerisinde, neden işsiz sayımız milyonlarca -neden neden neden ....

  • Sadi14 Eylül 2021 16:44

    Açlık sefalet yoksulluk aşırı fiyat artışları.. bınlar değerlendirme dışı Olmalı

  • www14 Eylül 2021 16:30

    Milli gelirimiz yaklaşık onbir kat yükselmiş, tabii olumlu seyredecek :)  :)