Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, kız ve erkek öğrencilerin birlikte kaldığı evlere ilişkin açıklamaları, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın 2014 bütçesinin görüşüldüğü TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda tartışma konusu oldu.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin'in bütçe sunumunun ardından söz alan CHP Ankara Milletvekili İzzet Çetin, farklı bakanlıklardaki birimleri tek bakanlık çatısı altında başarılı bir şekilde düzenlediği için Şahin'e teşekkür etti.
Şahin'in, Başbakan Erdoğan'ın kız ve erkek öğrencilerin aynı evlerde kaldıklarına ve buna izin veremeyeceklerine ilişkin sözlerine sessiz kalmasını eleştiren Çetin, "Başbakan'ın gençlere yönelik katlanılamaz hakaretini suskunlukla karşılamanızı yakıştıramadım. Hepimiz İslami geleneklere göre yetiştik, ahlaklı aileleriz. Çocuklarımızı da Amerika'da okutmadık. Ben çocuklarımı Başbakan'a emanet edemem" dedi.
Çetin'in sözlerine AK Parti milletvekilleri tepki gösterirken, Komisyon Başkanı Lütfi Elvan da Çetin'e, "Sayın Başbakan'a bu ifadeleri kullanmanız hoş değil" diye konuştu. Çetin de Elvan'a, "Başbakan'ın bu ifadeleri kullanması hoş değil" diye karşılık verdi.
AK Parti Bursa Milletvekili Hüseyin Şahin, Başbakan Erdoğan'ın, son açıklamalarıyla tartışma ortamı oluşturduğunu belirterek, "Biz muhafazakar demokrat parti olarak görüşlerimizi ortaya koyuyoruz. Bakanlık politikalarıyla ilgili istediğiniz eleştiriyi getirin ama Sayın Başbakan'ın şahsına yönelik sözlerinizi şiddetle kınıyorum" dedi.
BDP Hakkari Milletvekili Adil Zozani de tartışmaya, "Başbakan'ın beşik kertmesini yakında gündeme getireceğini düşünüyorum. Berdel'e yasal statü verilmesini de tartışmaya başlayacağımızı düşünüyorum" sözleriyle katıdı.
Üniversite yaşayan öğrencilerin nasıl yaşayacağına başkalarının karar veremeyeceğini ileri süren Zozani, 18 yaşını dolduran kişilere seçilme hakkı verilmesinin düşünüldüğünü, bu kişilerin yaşamına müdahale edildiğini iddia etti. Zozani, "Bu ülkenin yüzde kaçı evlilik dışı birliktelik yaşıyor? Ürkeceğimiz tablo varsa birlikte mücadele edelim" diye konuştu.
AK Parti Isparta Milletvekili Süreyya Sadi Bilgiç ise üniversite öğrencilerinin barınma sorununa değinerek, ailelerin çocuklarının denetimli olduğunu düşündükleri yurtta kalmasını arzu ettiğini söyledi.
Üniversite öğrencilerinin kalması için pansiyon ya da apart tesisler bulunduğuna dikkati çeken Bilgiç, ilgili yönetmeliğe göre 50 öğrencinin kaldığı bir pansiyon ya da apartın öğrenci olmayan bir kişinin kalmasıyla denetim dışında kaldığının altını çizdi.
Ailelerden şikayetler aldıklarını anlatan Bilgiç, bu yerlerin denetimi için süratle düzenleme yapılması gerektiğini ifade etti.
Pansiyon ve apartların kapatılmasından yana olmadıklarını dile getiren Bilgiç, öğrencilerin sokakta kalmasını istemediklerini söyledi.
BDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan da Başbakan'ın sözlerinin talihsizlik olduğunu ve suni gündem oluşturmaya yönelik olduğunu savunarak, "Bir eve polis gitse, zinayı serbest bıraktınız, 'imam nikahlı eşim' dese ne yapacaksınız? Demese de böyle bir uygulama hürriyeti tahdittir, kişilik haklarının ihlalidir. Başbakan bu yanlışı düzeltmelidir" diye konuştu.
Şahin, yöneltilen eleştirileri yanıtladı. Partisi ve ideolojisi ne olursa olsun 76 milyonun bir "genetik kodu" olduğunu ifade eden Şahin, "Kendi medeniyetimizde, kültürümüzde bize ait değerler silsilesinde en kıymetli varlıklarımız evlatlarımız" dedi.
Türkiye'de bütün ailelerin evlatlarını en iyi şekilde yetiştirmeyi ve geleceğe hazırlamak için çalıştığını dile getiren Şahin, önyargıda bulunmadan, kutuplaştırmadan bütüncül bir şekilde bu konuya yaklaşılması gerektiğini söyledi. Şahin, "Evlatlarımız bizim her şeyimiz. Ben Aile Bakanı ve iki çocuk annesi olarak bunu bütün yüreğimde hissediyorum. Çocuklarımızı yarınlara hazırlama adına en iyi, en güvenli şartlarda okutup hayata hazırlamak en temel görevimiz" diye konuştu.
Türkiye'nin hukuk devleti olduğunu, demokratikleşme paketinde yaşam tarzına müdahaleyi suç sayan düzenlemeye yer verdiklerini anımsatan Şahin, "Dolayısıyla hukuk devleti normlarında bir yaşam tarzına müdahalemiz yok" dedi.
-"Sorunumuz önyargı ve kutuplaşma"-
Fatma Şahin, ileri demokrasilerde konuşulduğunu, tartışıldığını dile getirerek, bunu demokratik olgunluğu içselleştirerek, hakaret etmeden yapmak gerektiğini belirtti.
Bazı şehirlerde öğrenci sayısının çok hızlı arttığına ve yurtların yeterli olmadığına dikkati çeken Şahin, şöyle devam etti:
"Genç ve dinamik nüfusu eğitmek ve güvenli şartlarda barındırmak bizim görevimiz, hepimizin görevi. Burada nasıl duruyoruz; muhafazakar demokrat kimliğimizi 11 yıl önce partiyi kurarken söyledik, demokrat kimliğimizle bu ülkenin demokrasisini ileriye götüreceğiz ama muhafaza edeceğimiz değerler var. Bu değerler bizim aile değelerimizdir. Aile Bakanı olarak, aile değeleri üzerindeki bir tartışmada ben tarafım. Çünkü aile değerleri yok olduğu zaman, ki bütün arkadaşlarımın da aynı hassasiyeti paylaştığına inanıyorum, hiç kimse 'bu değer benim için önemli, senin için önemsiz' diyemez. Herkesin aile değeri, evlatları kıymetlidir.
Sorunumuz önyargılar, kutuplaşma, ayrıştırma ve bunun üzerinden yeni yeni sorunlar yaşamak. Bir tarafta devletin yurdu, özel yurtlar var, bir taraftan da ihtiyaçtan yurt olmuş fakat denetlenmeyen bir sistem var. Bizim parlamentoda bunu çözmemiz gerekiyor. Bizim hükümet olarak bunu çözmemiz gerekiyor."
Anayasa'nın kendilerine aile değerlerini ve gençleri koruma görevi verdiğini ifade eden, "Bir sorun varsa bunu yok mu sayalım, halının altına süpürelim, görmeyelim, üç maymunu mu oynayalım? Evlatlarımızla ilgili bir endişemiz, sorun olabilir. Bunu hep beraber doğru kanallarla, doğru bilgiler ve stratejiler üzerinden çözmeliyiz" dedi.
Şahin, milletvekillerinin görüşlerini dile getirirken, Başbakan Erdoğan'ın şahsına hakaret etme hakları olmadığını söyledi.
AK Parti Manisa Milletvekili Uğur Aydemir, "Ben Başbakan'a çocuklarımı teslim etmem" diyen CHP Ankara Milletvekili İzzet Çetin'e, "Bu millet üç dönemdir iktidarı Başbakanımız'a teslim ediyor. Size iki tavuk teslim ediyor mu bu millet?" dedi.
CHP Ankara Milletvekili Bülent Kuşoğlu, aile ve namus gibi kavramların politikalarla oluşturulmayacağını belirterek, politikacıların bu tür meseleleri, "bütün oy oradan gelecek olsa bile konu etmemeleri gerektiğini" söyledi. Kuşoğlu, Bakan Şahin'den bu konuların politika konusu olmaması için uyarıda bulunmasını istedi.
CHP İzmir Milletvekili Rıza Türmen de bireysel tercihlerin devlet tarafından yapılamayacağını, tercihlerin devlet tarafından yapılmasının otoriter rejimlere ait düzenlemeler olduğunu söyledi.
AK Parti Denizli Milletvekili Mehmet Yüksel ise "Genç kızlarımızı fuhuşa sürükleyenler var. Kadınlarımızın, kızlarımızın kolayca harcanmasına göz yumamayız" dedi.
AK Parti Manisa Milletvekili Uğur Aydemir, CHP Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in "Ben Başbakan'a güvenip çocuklarımı teslim etmem" dediğini anımsatarak, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın bir cümlesinden "akla gelmeyecek senaryolar yazılarak komisyonda konuşmalar yapıldığını" ifade etti.
Bazı milletvekillerinin "ben daha çok ahlaklıyım" diyerek "ahlak ölçerlik" yaptıklarını söyleyen Aydemir, şöyle konuştu:
"(Ben Başbakan'dan daha ahlaklıyım) diyor arkadaşın bir tanesi. 'Niye' diye sorulduğunda 'Ben çocuklarımı yurt dışında okutmadım' diyorlar. Yurt dışında okutanlar daha mı az ahlaklı oluyorlar? Toplumu germek budur. Bu gibi söylemlerden kaçınmak lazım. 'Başörtüsünü istismar yaptınız, şimdi yeni istismar buldunuz' diyorsunuz, istismarla iktidara gelmek kolaysa siz de bir istismar bulun, siz de iktidara gelin çok basitse bu işler. Hadi hodri meydan.
'Ben çocuğumu Başbakana güvenip vermem' diyorsunuz. Siz teslim etmiyorsunuz ama bu millet üç dönemdir iktidarı Başbakanımıza teslim ediyor. Size iki tavuk teslim ediyor mu bu millet? Etmiyor."
Aydemir'in konuşmasının ardından söz alan CHP Ankara Milletvekili İzzet Çetin de, "Ben ne dediğimin farkındayım. Sayın Başbakan'ın da ne dediği ortada, bakanlarını ne kadar zorda bıraktığı da ortada. Bu ülkede zinayı suç olmaktan çıkaran iktidarınız değil mi? Bazı şeyleri yutkunuyoruz, söylemiyoruz edebimiz almadığı için. Madem çok kaşındın, söyleyeyim, Başbakan'ın çocuklarının okuduğu ABD'deki üniversitelerin yapısını bir incele" diye konuştu.
CHP İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu ise şeref, namus ve haysiyetin herkesin ortak noktası olduğunu dile getirerek, "Ben çocuklarımın namusunu kendim korurum, çocuklarım kendi namuslarını kendi korur. Kimse kimsenin namus bekçisi değil. Başbakan, kimsenin namusunu kollamaya soyunmasın" dedi.
Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.