Kim bu Yargıtay'ın imamı!

Ankara'da gündem eski Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin'in "Yargıtay'da cemaatin imamının" bulunduğu ve bu kişinin önemli dosyaları Pensilvanya'ya gönderip görüş aldığına ilişkin iddiası. Muhalefet 'Hükümet sizsiniz gereğini yapın' mesajı verirken iktidardan 'Bu sözler yargıdaki çürümüşlüğü anlatır' açıklaması geldi.

Eski Adalet Bakanı ve AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin'in "Yargıtay'da cemaatin imamının" bulunduğu ve bu kişinin önemli dosyaları Pensilvanya'ya gönderip görüş aldığına ilişkin sözleri Ankara'ya bomba gibi düştü.

TEKİN: HESAP VERECEKLER

CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, Şahin'in sözlerine ilişkin "Bütün bu sözler, bir suç ortaklığının varlığını, suç ortaklığının bozulduğunu gösteriyor. Bu telaş, suç ortaklığının bozulmasının telaşıdır" dedi.  Hurriyet.com.tr'den Zeynep Gürcanlı ve Aysel Alp'in haberine göre yolsuzluk ve rüşvet operasyonunun ardından bir gecede 600 polisin yerinin değiştirildiğini hatırlatan Tekin, "Bunların hepsini bir bir tanıyorlar. Kendi suç ortakları olduğu için hepsini biliyorlar" diye konuştu.  Türkiye 'de büyük bir yolsuzluk olduğunu da söyleyen Tekin, şöyle konuştu:  "Bu yolsuzluğun hesabını verecekler. Bu millet hakimlere savcılara, bürokratlara, bir gruba oy vermedi. Siyasi bir partiye, Başbakan'a, bakanlara oy verdi. Dolayısıyla bürokratlar, hakimler vermeyecek bu hesabı. Hükümet verecek. Bu ülkedeki bütün yoksulların iki eli yakanızdadır. Bu ülkede yoksulluk yüzünden 14 tane insan intihar etti. "

BDP 'Lİ KAPLAN: HÜKÜMETSİNİZ, GEREĞİNİ YAPIN
 
BDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan da, Mehmet Ali Şahin'in sözlerine "Hükümetsiniz. Şikayet etmeyin gereğini yapın" diyerek tepki gösterdi.  AK Parti'nin 12 yıldır Meclis'te büyük bir çoğunlukta, tek başına iktidar olduğunu hatırlatan Kaplan, "Kendileri hükümetteler. Ancak muhalefet gibi konuşma alışkanlıklarını bırakmadılar. Koalisyon filan da değil, Meclis'te büyük çoğunluğa sahip, tek parti iktidarı. Ustalık dönemindeler. Ustalık dönemi sonrası şaşkolozluk dönemi değildir" diye konuştu.

Eğer bir suç varsa, bunun delilleriyle ortaya konulması gerektiğini de vurgulayan Kaplan, şöyle konuştu:  "Kendileri hükümettir. Bunun gereğini yapsınlar. Eğer ellerinde varsa delil, bunu yargıya intikal ettirsinler. Bunu yapamıyorlarsa da halka gidip yapamadıklarını da açıklasınlar. Böyle çıkıp söylemekle olmaz. Çözmek makamındalar, şikayet makamında değiller."

AK PARTİLİ İYİMAYA: BU ÇÜRÜMÜŞLÜĞÜ ANLATIR

TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Prof. Ahmet İyimaya, Mehmet Ali Şahin'in bir hakimin karar vermek için dosyanın bir özetini Pensilvanya'ya gönderdiğine ilişkin sözleri üzerine şu değerlendirmeyi yaptı:  "Anlattığı olayla, kişilerle ilgili bir bilgim yok. Ancak yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı ilkesi gereği; bir hakim ancak iki şeyden emir alır: Birincisi dosyadaki deliller; ikincisi hukukun kendisi ve vicdan. Tabii ki bilgi sahibi olmak için birtakım görüşmeler yapar ama karar vermek için ona buna sormaz; babası, hocası her kim olursa olsun karar vermek için kimseyle iletişim kurmaz. Karar vermek için ona buna danışması 'çürümüşlüğü' anlatır."

AKYÜZ: 11 YILDIR TEMİZ OLAN YARGI, NE OLDU DA BOZULDU

Hukukun Egemenliği Derneği Başkanı Erdem Akyüz ise, 11 yıldır iktidar olan partinin ülkenin üç temel erkinden biri olan yargıya bu şekilde sataşmasının Türkiye Cumhuriyeti'nin temel ilkelerine zarar verdiği söyledi.  Önceki yıllarda aynı şekilde davalar açılırken, kovuşturmalar yapılırken, insanlar sabahın erken saati, gece yarısı evlerinden alınırken ''O davaların savcısıyım, takipçisiyim'' diyenlerin şimdi yapılan kovuşturmalar karşısında insan haklarını hatırlamaya başladıklarını iddia eden Akyüz, şöyle konuştu:  "Bir kısım davaların yurtdışından icazet alındığını söylüyorlar ama bunlar 11 yıldır bunlar yapılıyordu; hiç de yakınma olmuyordu. Siyasi iktidar kendi işine geldiği zaman yargı, yürütme bağımsız, deniyor; kendine biraz dokunan kovuşturmalar olduğunda savcılar iş takipçisi oluyor; yargıya 'siz içinizi temizleyin', deniyor. 11 yılıdır temiz olan yargı ve yürütme ne oldu da son zamanda bozuldu? Kovuşturmalar için dış kaynaklı deniyor; buna biz de inanıyoruz. Deniz Feneri dış kaynaklı Almanya’da patladı; altın döviz kaçakçılığı yolsuzluk, rüşvet operasyonu Rusya ihbarı üzerine patladı; yani dış kaynaklı olmasa ne Deniz Feneri ne altın döviz kaçakçılığı ortaya çıkacaktı."

Akyüz, Mehmet Ali Şahin'in uzun yıllar Adalet Bakanlığı, Meclis Başkanlığı yaptığına dikkat çekerek, devletin yönetiminde bu kadar etkin rol alan kişilerin gelip de yargının yürütmenin dışarıdan icazet aldığını söylemesinin inandırıcı ve etik olmadığını belirtti.

MEHMET ALİ ŞAHİN NE DEMİŞTİ?

Mehmet Ali Şahin, dün Karabük'te yaptığı açıklamada şöyle demişti:  "Önemli bir holdingin başında bulunan bir kişi hakkında bir ceza davası var ve mahkum olmuş. Yargıtay’da 'cemaatin imamı' diye nitelendirilen kişi, ismi bende saklı, bu dosya ile ilgili ne karar verilmesi gerektiği hususunu dosyanın kısa bir özeti ile birlikte Pensilvanya’ya göndermiş. Hoca efendi, 'Adalet neyi gerektiriyorsa ona göre karar verin' demiş."

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.