Kılıçdaroğlu, partisi tarafından Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlenen mitingde, beraber çalışarak, yürek yüreğe, omuz omuza, gülerek, gönül birliği içinde 7 Haziran'da sandığa gideceklerini söyledi.
Katılımcılardan bu konuda söz isteyen ve kendisinin de halk için çalışmak için söz verdiğini dile getiren Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"Sandığa giderken, geçen seçimlerde CHP'ye oy vermemiş bir vatandaşımla beraber gideceksiniz. Onu ikna edeceksiniz. Diyeceksiniz ki 'Güzel kardeşim, 13 yıl bu iktidara kredi açtın. 2002'de iktidar oldular, o zaman doğan çocuk şimdi 13 yaşında. 13 yılda ne oldu?' Ben söyleyeyim; 13 yılda 6 milyon 250 bin işsizimiz oldu. Ne oldu? 17 milyon yoksulumuz oldu. Aylık geliri bin liranın altında olan 8 milyon emeklimiz oldu. Atama bekleyen 350 bin öğretmenimiz oldu. Yanlış dış politika sonucu 2 milyon Suriyeli kardeşimiz oldu. 2 milyon Suriyeli kardeşimize 5,5 milyar dolar kaynak ayrıldı. Şimdi, bunları görüyorsak, algılıyorsak o zaman yeni bir başlangıç yapmak zorundayız. Yeni bir başlangıcı sadece sizinle değil, ikna ettiğiniz vatandaşımızla beraber yapacağız ve beraber başlatacağız. O nedenle size söyledim; sandığa giderken, evet gideceğiz söz verdiniz ama ikinci söz bir kişiyi daha götüreceğiz."
Kılıçdaroğlu, Türkiye'de yaklaşık 53 bin muhtar bulunduğuna dikkati çekerek, bu görevlileri belirlemek için oy kullanmanın, demokrasinin en güzel tecelli ettiği seçimler olduğunu belirtti.
Muhtarları listelere genel başkanların yazmadığını, onların seçmenlerinin önüne kendilerinin çıktığını belirten Kılıçdaroğlu, "Toplumun pek çok kesimi mağdur olurken muhtarlarımız da mağdur oldu, büyükşehirlerde, kentlerde, köylerin tüzel kişilikleri alındı. Mahallelerde muhtar yetkisiz konuma getirildi. Size sahip çıkmak yine bizim, CHP'nin görevi. 53 bin muhtar kardeşime sesleniyorum; kanaat önderi olmak istiyorsan, seçilmiş ve gerçekten de muteber bir kişi olmak istiyorsan adresin CHP'dir" ifadesini kullandı.
Kılıçdaroğlu, milletvekilinin, belediye başkanının seçildiğinde maaş aldığını, sosyal güvenlik primlerinin bir kısmını devletin ödediğini ancak muhtara gelince bunların yapılmadığını söyledi. Kılıçdaroğlu, "Ödemezler. Muhtarı düşünmezler. Seni kim düşünüyor kardeşim? CHP düşünüyor. Kim hakkını savunuyor? CHP savunuyor, destekliyor" görüşünü dile getirdi.
"Propaganda yapıyorlar" Genel Başkan Kılıçdaroğlu, Türkiye'de 17 milyon yoksul olduğunu savundu. Yurttaşlarından sadece 4 yıl için yetki istediğini yineleyen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"Hangi görüşte olursa olsun, hangi partiyi desteklerse desteklesin, 77 milyon yurttaşıma sesleniyorum; siyasal hırsı olan birisi değilim, köşeyi dönmek için siyasete girmedim, sabahın 06.00'sında oğluma telefon edip, 'Oğlum paraları sıfırladın mı?' demeyeceğim. Bu ülkenin yoksul halkını düşünüyorum. 17 milyon vatandaş... Ne demek yoksulluk biliyor musunuz? Geliri 200 liranın altında. 200 lirayla bu insanlar nasıl geçinir. 3 milyon 700 bin hanede oturuyorlar. Propaganda yapıyorlar, 'Efendim CHP gelirse sosyal yardımları kesecekmiş.' Niye keselim? Hangi gerekçeyle keseceğiz? Sözüm söz, Yalova meydanından söz, sosyal yardımları, kesmeyi bırak en az iki katına çıkaracağız. Göreceksiniz, kul hakkı yemeden bir ülke nasıl yönetilir? Göreceksiniz, her kuruş verginin hesabı nasıl verilir? Göreceksiniz, adam gibi bir ülke nasıl yönetilir? Öğreteceğim onlara. Ankara'daki beylere öğreteceğim. Diyorlar ki 'Efendim yoksulluk var ama biz de uğraştık.' Hayır, sen kendin için uğraştın, yandaşın için uğraştın. Samsun'da açlıktan ölen Kübra bebeği, Konya'da bir gecekonduda camı kırık olduğu için kışın zatürre geçirip ölen Ayaz bebeği unutmadım ama onlar unuttular. Onların haberi bile yok. Neden? Ben sizden, halktan birisiyim, sizin kardeşinizim, evladınızım."
"Nüfusun yüzde 1'i, yüzde 99'dan daha zengin" Kılıçdaroğlu, ülke nüfusunun yüzde 1'inin, 2002'de toplam servetin yüzde 39'una sahip olduğunu, 2014'te ise nüfusun yüzde 1'inin yüzde 54'ü elinde bulundurduğunu öne sürdü.
Nüfusun yüzde 1'inin, yüzde 99'undan daha zengin olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Bunların düzeni bu. Bizim öngördüğümüz, hedeflediğimiz, düzenin adı hakça bir düzen, ne ezen ne ezilen, insanca hakça bir düzen, biz bunu savunuyoruz. Bir ülkede, nüfusunu yüzde 1'i, yüzde 99'undan daha fazla servete sahipse o ülkede huzur, barış olmaz. Ne dedik? Refahı tabana yayacağız. Herkes büyümeden, kalkınmadan nasibini alacak. Aç ve açıkta insan kalmayacak. Bunu söylüyorum, 'Nasıl yapacaksın' diyorlar. Söyledim; emekliye Ramazan ve Kurban Bayramı'nda birer maaş ikramiye vereceğiz, sözüm söz. 'Parayı nereden bulacaksın' diyorlar. Yalova'da yaşayan değerli yurttaşlarım, Allah aşkına bakın. Birisi çıkıyor diyor ki Sayın Davutoğlu, Ankara'daki bey, diyor ki 'Biz paraları doldurduk, Kılıçdaroğlu gelip dağıtacak.' Maliye Bakanı da diyor ki bu da Ankara'daki bey, 'Para yok ki Hazinede, neyi nasıl dağıtacak?' Şimdi hangisi doğruyu söylüyor? Sözüm söz, ilk Ramazan Bayramı'nda, Kurban Bayramı'nda emekliye birer maaş ikramiyeyi vereceğim, çatlasalar da patlasalar da vallahi de billahi de vereceğim."
Kılıçdaroğlu, emekliye vefa borçları olduğunu, bu ülkenin onlar sayesinde kalkındığını ifade etti.
Emeklilerin ikinci sınıf vatandaş görüldüğünü savunan Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Niçin? Efendim nasıl olsa emeklinin oyu çantada keklik, öyle mi? Emekli kardeşlerime sesleniyorum; 11 milyon emeklimiz var, hiç fire istemiyorum. İnsan gibi yaşamak istiyorsanız, Ramazan Bayramı'nda, Kurban Bayramı'nda torunlarınızdan kaçmak istemiyorsanız, Kurban Bayramı'nda kurbanınızı kesmek istiyorsanız, onurlu bir yurttaş gibi yaşamak istiyorsanız sizin de adresiniz, yeriniz belli, o tercih artık bundan böyle CHP'dir. Sanıyorlar ki emekli parayı alınca koşa koşa gidecek Ankara'daki beylerin yaptığı gibi İsviçre bankalarında hesap açacak. Ya zaten ne veriyorsun Allah aşkına? 350 alıyorsa 350 ikramiye vereceğiz. 500 alıyorsa 500, bin alıyorsa bin, 2 bin alıyorsa 2 bin lira alacak. Ne diyor? İçine sindiremiyorlar, 'Parayı nereden bulacaksın? diyorlar. Size sözüm söz, o Kaçak saraya bağlanan bütün hortumları keseceğim ve emekliye vereceğim o parayı."
"Kıyameti kopartıyorlar" Asgari ücreti de bin 500 lira yapacaklarını dile getiren Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
"Kıyameti kopartıyorlar, diyorlar ki 'Nasıl yapacaksın bunu?' Hele Ankara'daki bir bey diyor ki 'Bin 500 lira yapmak işçiye zulümdür.' Bütün işçi kardeşlerim duysun, asgari ücretle çalışan, taşeron işçileri de duysun. Size 'Aylığınız 949 lira değil, bin 500 lira olsun' dediğimiz zaman, 'Bu işçiye zulümdür' diyorlar. Şimdi senden bir şey istiyorum; Ankara'daki bey ayda 14 bin lira alırken zulüm değil de CHP sana bin 500 lira verdiği zaman zulüm oluyor. Sen çık 7 Haziran'da şunu söyle; 'Bin 500 lirayı istiyorum, oyumu da CHP'ye veriyorum.' Fire istemiyorum, 11 milyon emekli kardeşimin oyunu istiyorum. 'Kaynak yok' diyorlar. Yandaşa, kaçak saraya, herkese kaynak var, sağ olsun 2 milyon Suriyeli kardeşimize 5,5 milyar dolar kaynak var, emekliye gelince kaynak yok. Sen de 'herkese kaynak var, bana gelince kaynak yok. Sözüm söz, 7 Haziran'da da benden sana oy yok kardeşim' diyeceksin."
Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.