Kılıçdaroğlu: Siyasete kutuplaşma penceresinden bakmadım

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Ankara Kulübü Derneğince Ankara Konağı'nda düzenlenen yemekli toplantıya katıldı. 

Burada yaptığı konuşmada, Ankara'nın 82 milyon vatandaşın başkenti olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Ankara'yı ayağa kaldırmak, güçlendirmek zorundayız. Ankara, bir Paris'le, bir Moskova'yla, bir Londra'yla yarışmalı." ifadelerini kullandı. 

"Ankara'ya neden turist gelmiyor? Ankara, dünyanın en önemli müzesini bünyesinde tutan bir kenttir." diyen Kılıçdaroğlu, Başkentlilerin çoğunun da bundan haberinin olmadığını dile getirdi. 

Ankara Kalesi'nin de dünyanın en önemli kalelerinden biri olduğuna işaret eden Kılıçdaroğlu, önce tarihe saygı gerektiğini ve bunu da vatandaşların oyuyla CHP Ankara Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mansur Yavaş'ın yerine getirebileceğini savundu. 

Yavaş'ı Beypazarı Belediye Başkanı olduğu dönemden beri tanıdığını anlatan Kılıçdaroğlu, Ankara'nın kendine özgü kültürü, hiç kimsenin önünde eğilmeyen, diz çökmeyen bir seğmen geleneği olduğunu anlattı.

Kılıçdaroğlu, "Evet, bir seçime gidiyoruz ama ne seçimine gidiyoruz? Bir kavga, mücadele seçimi mi, hayır. Kendi kültürümüzü korumak, tarihimize sahip çıkmak, kendi insanımıza hesap vermek istiyoruz. Çünkü harcadığımız paraların tamamı millete ait. Millete ait parayı harcayacaksın, hesap vermeyeceksin, olmaz. Nedir bu işin özü, kul hakkı yememektir. Vatandaştan topladığınız paranın hesabını vatandaşa vermiyorsanız kul hakkı yiyorsunuz demektir." diye konuştu. 

İYİ Parti ile iş birliğini, Saadet Partisi ile dirsek temasını demokrasi adına yaptıklarının altını çizen Kılıçdaroğlu, Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar'ın da yarın saat 16.00'da 10 yıllık belediye başkanlığının hesabını vereceğini söyledi. 

Kılıçdaroğlu, Yenimahalle'nin 10 yılda çehresinin değiştiğini belirterek, Ankara'yı yeşillendirmek için yurt dışından ağaç, çiçek getirildiği eleştirisinde bulundu. 

"Çocuklarımız okula servisle gidecek, servisle gelecek" 

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, "Siyasete kutuplaşma penceresinden asla bakmadım. Nerede bir sorun varsa, o sorunu nasıl çözeriz diye hep düşündüm. Ekonomik kriz vardı, sorun nasıl çözülür söyledik. Orta Doğu'da sorun vardı, nasıl çözülür diye söyledik. Ne zaman? 2003 yılında. Yoksa bugün Soçi'lere gidilmezdi; bütün o toplantıların tamamı Ankara'da yapılırdı." şeklinde konuştu.

"Bir kent nasıl yönetilir"i de çok iyi bildiklerini aktaran Kılıçdaroğlu, en küçük belediyelere aday olanlara da büyükşehir belediyesi adaylarına de her zaman "Seçildiğiniz andan itibaren kimseyi ötekileştirmeyeceksiniz, herkese eşit davranacaksınız." dediğini ifade etti. 

Kılıçdaroğlu, "Bizim belediyelerde hiçbir çocuk yatağa aç girmeyecek. Her çocuk okula servisle gidip, gelecek. İnşallah Mansur Başkanım yapacak, onu da göreceksiniz. Bütün servisçilerle oturulacak, protokol yapılacak. Çocuklarımız okula servisle gidecek, servisle gelecek. Parasını Büyükşehir Belediye Başkanlığı ödeyecek. Dolayısıyla aileye yük olmayacak. Fakir semtlerde mutlaka kreş yapılacak." dedi. 

"Ankara'yı inşallah eski konumuna getireceğiz" 

Kurtuluş Savaşı'nın ardından başkent ilan edilen Ankara'nın dünyanın en planlı kentlerinden biri olarak kurulduğunu belirten, sonrasında bu durumun bozulduğunu ileri süren Kılıçdaroğlu, "Ankara'yı inşallah eski konumuna getireceğiz. Görkemli bir Ankara gerçeği çıkacak ortaya. Beton ormanları değil, gerçek anlamda kent ormanlarının süslediği bir Ankara'yı inşa edeceğiz." açıklamasında bulundu. 

Kavgadan uzak, herkesi kucaklayan bir felsefeyle yola çıkacaklarını söyleyen Kılıçdaroğlu, ülkücü vatandaşlara seslenerek, geçmişte yaşanan sağ-sol kavgalarının özünde her iki taraf için de vatanseverliğin bulunduğu ifade etti. 

Binlerce gencin, çocuğun her birinin vatan-bayrak için öldüğünü anlatan Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu vatan hepimizin vatanıdır ve biz bu vatan içinde, bu topraklarda huzur içinde, birlikte yaşamak istiyoruz. Eğer siyaset kurumu halkına hesap veriyorsa o siyaset kurumuna hepinizin destek vermesi lazım. Ülke, vatan, geleceğimiz, çocuklarımız, Cumhuriyetimiz için birlikte mücadele edeceğiz. Eğer bizler 'Kuvay-ı Milliye bizim köklerimizi oluşturuyor, 7 düvele karşı mücadele etti.' diyorsak Cumhuriyetin nasıl kurulduğunu da çok iyi bilmek zorundayız." 

Cumhuriyetin çok zor şartlarda kurulduğunu, 1925'te Kayseri'de uçak fabrikasının temelinin atıldığını, 9 yıl sonra oradan kalkan ilk uçağın Ankara'ya indiğini, 1940'lı yıllarda Türkiye Cumhuriyeti'nin uçak ihraç ettiğini, Türkiye'nin kendi deniz altısını yaptığını anlatan Kılıçdaroğlu, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün 1921'de Cumhuriyet'i kurmadan önce savaşta babasız kalan binlerce çocuk için Çocuk Esirgeme Kurumunu kurduğunu anımsattı. 

Tarihin çok iyi bilinmesi gerektiğine dikkati çeken Kılıçdaroğlu, şu değerlendirmede bulundu:

"Ne oldu da bu gemi fabrikaları, uçak fabrikaları kapatıldı? Ne oldu da askerin palaskası dahil, çatalı, kaşığı, bıçağı dışarıdan geldi? Bunları bilmek zorundayız. Boşuna Kuvay-ı Milliye demiyoruz. Kuvay-ı Milliye sadece elde silah düşmanla mücadele etmek demek değildir; ekonomik olarak da güçlenmek demektir. Kimsenin önünde boyun eğmeyen bir Türkiye Cumhuriyeti devletini inşa etmek zorundayız. Türkiye Cumhuriyeti devletine birileri kalkıp kafa tuttuğu zaman hepimizin onuruna dokunuyor, gururu inciniyor. Neden, nereden güç alıyorlar, bunların hepsini sorgulamak zorundayız. Devasa Türkiye Cumhuriyeti devleti bir avuç tefeciye teslim edilemeyecek kadar önemli bir devlettir dünya tarihinde. Bizler bütün bu gerçekleri bilerek yola çıkmak zorundayız." 

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Mansur Yavaş'la Ankara'yı farklı bir noktaya taşıyacaklarını vurgulayarak, herkese oy kullanma çağrısında bulundu. 

 Toplantıda CHP'nin Ankara Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mansur Yavaş ile Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar, Ankara Kulübü Genel Başkanı Metin Özaslan da bir konuşma yaptı.

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.