E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaGündemKılıçdaroğlu polemiğine AK Parti'de yanıt---

Kılıçdaroğlu polemiğine AK Parti'de yanıt

Kılıçdaroğlu polemiğine AK Parti'de yanıt
16 Ağustos 2017 - 12:45 borsaningundemi.com

AK Parti Sözcüsü Mahir Ünal, Enis Berberoğlu, polemiğiyle ilgili olarak yazılı açıklama yaptı

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Mahir Ünal, Enis Berberoğlu polemiğinde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na yönelik "tutuklama" tartışmalarına ilişkin olarak yazılı açıklama yaptı. Ünal, "Kimsenin haksız tutuklanması ya da gözaltına alınmasından yana olamayız, ancak ihanetlerin de sonuna kadar takipçisi olacağımızın bilinmesini isteriz" dedi, CHP liderine yönelik olarak 7 soru yöneltti.

Ünal'ın yazılı açıklaması şu şekilde;

"Sayın Genel Başkanımızın Cumhurbaşkanımızın kamuoyunda uzunca bir zamandır tartışılan bir konuyu kendine has siyasi üslubu ile dile getirmesinden sonra Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP'sinden haddini fazlasıyla aşan açıklamalar olmuştur. Hakaret, iftira, tehdit ve küfür içeren bu sözler son derece provokatif bir dil kullanılarak yapılmaktadır.

"KILIÇDAROĞLU'NUN CHP'Sİ SUÇÜSTÜ YAKALANMANIN PANİĞİNİ YAŞAMAKTADIR"

Siyaset, kamuoyunun sorularına cevap vermeyi gerektirir. Cevaplar yerine tehditler savuran Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nun CHP’si suçüstü yakalanmanın paniğini yaşamaktadır.

Öncelikle şunu bir kez daha belirtmek gerekir. MİT tırları ihaneti; Türkiye’yi teröre destek veren ülke olarak göstermek, Türkiye’ye uluslararası yaptırım uygulanmasını temin etmek, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı ve diğer yöneticilerini uluslararası mahkemelerde yargılatmayı hedefleyen büyük bir ihanettir.

"KARANLIK NOKTALARI AYDINLATMASI GEREKEN KILIÇDAROĞLU'DUR"

Burada herkesin sorduğu sorular ve verdiği cevaplar vardır. FETÖ ve CHP tarafından yargılanmakla tehdit edilen ve yurt dışına kaçacak ithamıyla suçlanan Sayın Genel Başkanımız ve Cumhurbaşkanımızın söyledikleri gayet açık ve nettir. Karanlık olan ve karanlıkta kalan noktaları aydınlatması gereken Sayın Cumhurbaşkanımız değil, Sayın Kılıçdaroğlu’dur.

Şimdi soruyoruz;

1) Sayın Kılıçdaroğlu; MİT tırları ihanet suçunda FETÖ’nün yargı, emniyet, asker ve medya içindeki unsurlarıyla aynı argümanları ve söylemi hala neden kullanmaktadır?

a) FETÖ de “Tırlar silah götürüyordu” diyor, Sayın Kılıçdaroğlu da aynısını söylüyor.
b) FETÖ de “Uluslararası mahkemelerde yargılanacaklar” diyor, Sayın Kılıçdaroğlu da aynısını söylüyor.
c) FETÖ de “Yurt dışına kaçacaklar, gelip yargılanacaklar” diyordu, Sayın Kılıçdaroğlu da aynısını söylüyordu.
d) FETÖ de “Türkiye güvenlik açısından riskli ülke” diyor, Sayın Kılıçdaroğlu da aynısını söylüyor.
e) FETÖ de “kontrollü darbe diyor”, Sayın Kılıçdaroğlu da aynısını söylüyor.

2) Sayın Kılıçdaroğlu “Bu görüntüleri ben de seyrettim” diyor. Görüntüleri size kim getirdi? Görüntüleri nerede, ne zaman, kimlerle izlediniz? Görüntüleri yalnız mı yoksa başkalarıyla mı izlediniz? İzlerken yanınızda kimler vardı?

3) Bu görüntüleri Can Dündar’a Enis Berberoğlu’nun verdiği mahkeme kararlarında var. Peki Berberoğlu bu görüntüleri nereden, ne zaman, nasıl temin etti?

4) Sayın Kılıçdaroğlu’nun 17 Mayıs 2015’te Zaman gazetesine yaptığı ziyaretle bu görüntüler arasında ilişki var mıdır?

5) Mustafa Akaydın’ın 15 temmuz işgal girişimine “evcilik, tiyatro” demesi ve Sayın Kılıçdaroğlu’nun kontrollü darbe demesi FETÖ ile aynı söylemi kullanmak anlamına gelmiyor mu?

6) Sayın Kılıçdaroğlu neden ısrarla ülkemizi uluslararası basın aracılığı ile güvenlik açısından riskli ülke olarak göstermeye hala devam ediyor?

7) Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ve CHP’si siyasetin gereği olarak sandığı, seçimleri ve demokrasiyi adres göstermek yerine, neden ısrarla sokağı adres göstermektedir?

Bütün bu konuları cevaplaması gereken Sayın Kılıçdaroğlu’dur, Sayın Cumhurbaşkanımız değildir.

"FETÖ'NÜN GEMİSİNE BİNMİŞTİR"

Hatırlanacaktır ki; Sayın Kılıçdaroğlu ve CHP’sinin bir kaset kumpası ile göreve geldikleri süreçte neler yaptıkları kamuoyunun malumudur. Ayrıca 17-25 Aralık FETÖ Yargı Darbesi’nden sonra Kemal Kılıçdaroğlu ve CHP’si FETÖ’nün arkasında uluslararası güçlerin de olduğunu düşünerek “AK Parti ve Recep Tayyip Erdoğan’dan ancak bu şekilde kurtuluruz” düşüncesiyle FETÖ’nün gemisine binmiştir.

Sayın Kılıçdaroğlu ve CHP’si; Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve Hükümetini uluslararası arenada savaş suçlusu olarak gösterip Türkiye’yi DAEŞ’e yardım eden ülke olarak lanse eden her türlü FETÖ senaryosunun aktörü ve taşıyıcısı olmuştur. Bindikleri FETÖ Gemisi 15 Temmuz Gecesi batınca panikle feveran ederek gerçeği perdeleme gayreti içine girmişlerdir. Küfür ve hakaret yoluyla kendilerini temize çıkarma çabası içine girmişlerdir.

"PANİKLEMEYİN, SAKİN OLUN..."

Diyoruz ki; paniklemeyin, sakin olun, hakaretle, küfürle, iftira ile bu sorumluluktan kurtulamazsınız. FETÖ’nün televizyonlarında yüksek özgüvenle onların size fısıldadığı sözleri tekrar ediyordunuz. "Türkiye savaş suçu işliyor" diyordunuz, “Recep Tayyip Erdoğan kaçacak ve Türkiye'ye getirip yargılayacağız” diyordunuz. Biz şimdi bütün bunlara ilişkin sadece sorular soruyoruz ve cevaplar bekliyoruz.

AK Parti’nin Türk siyasetindeki pozisyonu bellidir. AK Parti her türlü vesayet odağı ile mücadele ederek bugünlere gelmiştir. Sivil Toplum Örgütü görünümlü FETÖ yapılanmasının 2013’te maskesi düştükten sonra bu beladan ülkemizin kurtarılmasında milletimizle beraber en çetin mücadeleyi veren Liderimiz ve AK kadrolardır. İttifak edenlerse bir milletvekilinizin de ifade ettiği gibi sizlersiniz. Burada pozisyonunu sorgulaması gereken Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ve CHP’sidir.

"KİMSENİN HAKSIZ TUTUKLANMASI YA DA GÖZALTINA ALINMASINDAN YANA OLMAYIZ"

Bizler haksız tutuklanmalar ve gözaltılarla mücadele ederek iktidar olmuş ve Türkiye’nin demokratikleşmesi için sessiz devrimler gerçekleştirmiş bir siyasi hareket olarak, kimsenin haksız tutuklanması ya da gözaltına alınmasından yana olamayız.

Ancak, biz aziz milletimizin temsilcileri olarak, ülkemize karşı işlenen ihanetlerin de sonuna kadar takipçisi olacağımızın bilinmesini isteriz.

Biz DAEŞ'le, PKK terör örgütü ve onun uzantıları ile, DHKP-C terör örgütü ve onun savunucuları ile, FETÖ ve onun üyeleri ve kullanışlı sözcüleri ile, hasılı Türkiye düşmanı bütün şer odaklarıyla sonuna kadar siyasi mücadelemizi sürdüreceğiz. Bu bizim milletimize verdiğimiz sözün bir gereğidir.

Sayın Genel Başkanımızın, Cumhurbaşkanımızın ifadelerinde kullandığı mücadele kararlılığı, bunlara ve bunların uzantılarına dönük ifadelerdir. Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP’sinin duyduğu rahatsızlığı ve panik halini aziz milletimizin takdirine bırakıyoruz."

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

ETİKETLER :
YORUMLAR (7)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
  • :)16 Ağustos 2017 14:56

    sorulacak o kadar çok soru var k....i millet ve halk gün gelecek, maaş verdiği tüm siyasilere tek tek ve tek tek soracak.... Unutmayın bunu... yatsıya kadar yanan mumları çok gördüm bu kısa ömrümde...

  • Hadi oradan16 Ağustos 2017 14:56

    Fetö yü büyüten besleyen siz hesap vermesi gereken Kılıçdaroğlu ve CHP mi.Ayrıca hiç bir kimse CHP nin başkanını tutuklayamaz,tehdit edemez.

  • Türkoğlutürk16 Ağustos 2017 14:32

    Fetöyü orduya bulaştıranlar niye serbezt. Kandırdılar kelimesiyle sorumluluktan kaçamazlar

  • Kemal saltik16 Ağustos 2017 14:02

    Sayın Ünal bu FETO'nun en büyük destekçileri sen ve senin gibilerin ABD'ye gidip o iblis ile foto cektirenlerdir. Neden suçu başkasına atıyorsunuz. 5dakka Müslüman olun,oyum sizin.

  • BEKİR16 Ağustos 2017 13:51

    Ne istedinizde vermedik tek kelimeyle anlatmaya yetmiyormu iktidar chp değil

  • Fcl16 Ağustos 2017 13:24

    Kılıçdaroğlunun tutuklanması iç savaşı tetikler ve buda fetönün ve yabancı güçlerin işine gelir

  • Kerim16 Ağustos 2017 13:10

    Kesinlikle Kılıçdaroğlu burada ki birçok soruya yanıt vermeli.Ama unutulmamalıdır ki Ak kaşık Akp siyasetçileride en üstdenen alta kadar birçok soruya yanıt vermelidir.Hep birlikte ülkeyi uçuruma götürüyorsunuz.