Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, kategorik olarak, Gezi Parkı eylemlerine karıştığından dolayı yurtlardan atılan herhangi bir öğrencinin olmadığını bildirdi.
Kılıç, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda, milletvekillerinin, Bakanlığının bütçesine ilişkin sorularını yanıtladı.
Suat Kılıç, Gezi Parkı eylemlerine katıldığı için yurttan atılan gençlerin olduğu yönündeki iddiaları değerlendirdi.
Adana'da kendisine yumurta atmaya teşebbüs eden genci bile hoş gördüğünü anımsatan Kılıç, "Herhangi bir genci yurttan atmanın, bunun, hayatının gelecekteki planlamasına ona da topluma da ailesine de iyilik olduğu kanaatinde değilim" dedi.
Kılıç, şöyle devam etti:
"Kategorik olarak, Gezi Parkı eylemlerine karıştığından dolayı yurtlarımızdan atılan herhangi bir genç yok. 'Kategorik olarak' diyorum. Ama bürokrat arkadaşlarımızın siyasi analizleri ya da siyasetin hangi cevabı ne şekilde değerlendireceği konusundaki yaklaşımları, bizim düşünce sistematiğimizle paralel olmayabiliyor. 'Gezi Parkı olayları nedeniyle yurttan atılanlar var mı?' dendiğinde onlar çok rahatlıkla 'Evet Gezi Parkı olayları nedeniyle 82 kişi yurttan atıldı' diyebiliyor. Halbu ki yönetmelikteki yasadışı eylemler faslından yani polis aracının yakıldığı bir yerde bizim yurdumuzda kalan gençler varsa ve orada topluca, kalabalıkla birlikte alınmışsa ya da bir yerde molotof kokteyl eyleminin içinde varsa ya da buna benzer, yönetmelikte tanımlanmış bir takım olayların içinde varlarsa.
Bir genci yurttan atmak bizim tabiatımıza, fıtratımıza kesinlikle aykırı. Lakin hoş görüldüğünde, öyle gençlerimiz var ki kuralları, yönetmelikleri ihlal ettikleri halde yurdun genel huzurunu bozdukları halde hoş görülmekten dolayı, kendilerini hoş görenlere hoşça karşılık verme eğilimi içinde olmayabiliyor. 'Nasılsa ceza vermediler hoş gördüler devamında da ceza vermezler' şeklinde yaklaşımlarla başka türlü davranışlar içine girebiliyor. Bizim önlemler almamız lazım ki diğer çocuklarımızın huzuru bozulmasın."
Bugün televizyonda izlediği bir haberi anlatan Kılıç, "Görüntü, (bir apartman maliki, bir kaç öğrenci evinde kalan çocukları dışarıya çıkardı) diye. Çocukları ben ekranda gördüm. Olayın özü nedir bilmiyorum. Hemen arkadaşlarıma telefonla ricada bulundum. O gençleri biz, kendilerine istedikleri bir barınak buluncaya kadar, kızları kız, erkekleri erkek yurduna hemen misafir öğrenci statüsünde aldık" diye konuştu.
CHP Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in, Türkiye'nin 2020 olimpiyatlarını alamamasının ardından Twitter'da "kına stoku tükendi" şeklinde ifadesini anımsatması üzerine Kılıç, şunları söyledi:
"Türkiye'de olimpiyatları alamamış olmamız nasıl karşılandı diye sosyal medyayı taradım. Orada, mesleği gazetecilik olan bazılarının da aralarında bulunduğu bir kitlenin 'Haydi Taksim'e bunu kutlamamız lazım. Tayyip kaybetmeye başladı devamı gelecek' cümlelerini gördüğüm andan itibaren yazdığım cümle şudur: "Bir yandan Türkiye kazansın diye 16 saat kesintisiz uçanlar, diğer yandan Türkiye kaybetti diye kına yakanlar.' Bir diğeri de 'kına stokları tükenmiş.' Burada MHP, CHP, BDP grubuna sözüm yok. Ama Türkiye kaybetti diye sevinen kim varsa o sözüm onlaradır, sözümün de arkasındayım."
-Sayıştay raporları
Bakan Kılıç, Sayıştay'ın, Gençlik ve Spor Bakanlığı için hazırladığı raporlarla ilgili de bu kurumun gerek Yüksek Öğretim Kredi ve Yurtlar Genel Kurumu, gerekse Spor Genel Müdürlüğü ile ilgili tespitleri üzerinde durmuş olmasını önemli bulduğunu belirterek, "Sayıştay, cumhuriyetin önemli kurumlarından bir tanesi. Nihayetinde TBMM'nin denetim görevini yerine getirme noktasındaki kanuni ve anayasal misyonunun görevinin ne olduğu, herkesin malumu" dedi.
Kendilerinin, o süreçte rahatsız oldukları bir konu olduğunu dile getiren Kılıç, "Sayıştay raporları, henüz ilgili kurumlara gelmeden maalesef bir kısım medya organlarına intikal etti. Bu, kurumun ciddiyeti açısından ciddi tartışmalar yaratan bir konuydu ve bununla ilgili kaygılarımızı korumaya devam edeceğiz" diye konuştu.
Sayıştay raporunu herkesin okuyamayacağını, bunları okuyup anlayabilmek için muhasebe, bankacılık, hukuk veya o alanda okuma deneyimine sahip olmak gerektiğine dikkati çeken Kılıç, şunları kaydetti:
"Sayıştay raporları, gelişigüzel bir biçimde dışarıya servis edilir ya da açık hale getirilirse, oradan çıkacak haberler, kurumlar üzerinde incitici, rencide edici neticelere yol açabilecektir. Biz, resimlerimiz kullanılarak 'Gençlik ve Spor Bakanlığında yolsuzluk' gibi haberlere konu edildik. Bu, hukuk ihlalidir. İnancımız açısından da kul hakkının ihlalidir. Bu raporları hazırlayanların ya da muhafazayla görevli olanların, üyesi oldukları ya da adına çalıştıkları kurumun ciddiyetine yakışır bir anlayışla ellerindeki raporlara sahip çıkmaları lazım geldiğine inanıyorum."
Bakanlıklarına bağlı kurumların atladığı bazı yönetmelik kaidelerinin olduğunu, 70'li, 80'li ve 90'lı yıllarda imza altına alınmış ve sonraki yöneticilerin görmediği, ihmal ettiği birtakım protokol hükümlerinin bulunduğunu ifade eden Kılıç, "Yeni gelen yöneticiler, eski protokolleri okuyup gereğini yapmadıklarında buradan da birtakım ihlaller ortaya çıkabiliyor. Bu, her defasında görevi ihlal demek değildir. Bu, her defasında yolsuzluk, suç değildir. Şartları içerisinde değerlendirilmesi lazım" ifadelerini kullandı.
Kendisinin, söz konusu raporların sonuç ve özet hükümlerini okuduğunu belirten Kılıç, Kredi ve Yurtlar Kurumu'nda itiraz edilen hususlarla ilgili itiraz edilen hükümlerin bulunduğunu, bunun farkında olduklarını ve konuyla ilgili tedbir aldıklarını kaydetti.
Konuşmaların ardından Gençlik ve Spor Bakanlığı ile bağlı kurumların bütçesi kabul edildi.
Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.