E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaEmlakKentsel dönüşümde “Kira Yardımı” kazığı---

Kentsel dönüşümde “Kira Yardımı” kazığı

Kentsel dönüşümde “Kira Yardımı” kazığı
19 Mart 2016 - 10:35 borsaningundemi.com

Türkiye gazetesi yazarı Fuad Uğur kentsel dönüşümde yaşanan çarpıcı bir olayı köşe yazısına taşıdı. İşte o mağduriyet…

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın kamu yararı için yapılmış reklamını izliyoruz sık sık televizyon dizilerinin arasındaki reklam kuşaklarında. Kat maliki olduğu anlaşılan bir dış ses, görüntüler eşliğinde oturdukları apartmanda komşularıyla birlikte kentsel dönüşümden yararlanmak için toplandıklarını, üçte iki çoğunluk sağlayıp bir müteahhitle anlaştıklarını ve binanın riskli olduğunun anlaşılması üzerine devletten kira yardımı aldıklarını anlatıyor. Daha sonra da apartmanları yenileniyor ve herkes mutlu, depreme dayanıklı dairelerine taşınıyor. 

Bu özendirici tanıtım kuşkusuz insanları yüreklendiriyor.

Mehmet bey ve komşuları da İstanbul’da oturdukları apartman için aynı kararı aldılar. Bir müteahhitle anlaşıp sözleşme yaptılar. Müteahhit, inşa tarihi neredeyse 45 yılı bulan binalarının ekonomik ömrünü tamamladığınıbelirterek yenilenmesi için bağlı bulundukları belediyeye 6306 sayılı Kentsel Dönüşüm Kanunu (Afet Riskli Yapıların Yenilenmesi ile İlgili Kanun) gereğince başvurdu. Risk raporu için gerekli işlemler yapıldı. Ön risk onayı geldi ve Bakanlığa gönderildi.

Müteahhit kat maliklerine “İstanbul’da kiralık ev bulmak kentsel dönüşüm nedeniyle güçleşiyor, artık çıkabilirsiniz. Bugün yarın Bakanlık onayı gelir ve aylık 650 liralık kira yardımı da o tarihten itibaren başlar” dedi.

Mehmet bey ve birkaç komşusu gerekirse 3-4 aylık kirayı kendi ceplerinden ödemeyi göze alarakevlerini boşalttılar. Semtlerinde uygun kiralık evler bulup yerleştiler. Ancak Bakanlık onayı hayli gecikmişti. Üç dört ay geçti üzerinden. Sonunda onay çıktı ve onlar da bu tarihten geçerli olmak üzere kira yardımlarını almaya başladılar. Bu arada apartman inşaatında da temel atılmış ve katlar yükselmeye başlamıştı.

Mehmet bey, 650 liralık kira yardımını 7 ay boyunca bakanlık onayı geldiği tarihten geçerli olmak üzere aldı. Önceki kiraları cebinden ödemişti ama olsun. Sonuçta yenilenmiş ve deprem riski olmayan, daha da değerlenmiş evine taşınacaktı. Bunun heyecanını yaşıyordu ailesiyle.

Ancak geçtiğimiz günlerde evine geldiğinde posta kutusunda bir yazı buldu. Kadıköy Belediye Başkanlığı Yapı Kontrol Müdürlüğü’nden geliyordu.

Yazıda özetle şöyle denmekteydi:

“Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın oluru gereği Belediyemiz riskli yapı hak sahiplerinin kira başvurularını almakta ve sadece riskli yapıda ikamet etmeleri şartı ve 2015 yılı kira yardımı kılavuzuna göre diğer şartların sağlanması hâlinde de kira yardımı yapılmaktadır. Binanız riskli yapı olarak onaylanmıştır. Ancak nüfus müdürlüğünden alınan adres bilgileri raporuna göre bir ay önce, yani riskli yapıdan Riskli yapı Onay Tarihi’nden önce ayrıldığınızdan dolayı, ilgide kayıtlı kira yardımı başvuru talebiniz iptal edilmiş ve tarafınıza ödemelerin faizi ile birlikte geri tahsil edileceği hususunu bilgilerinize rica ederim.”

Yazı bu. Altında da Yapı Kontrol Müdürü Feyza Gür Baykara’nın imzası var.

Mehmet bey şoka uğradı.

Belediyeye başvurdu. "Yapacak bir şey yok, istersen dava aç" dediler ona. Konuştuğu avukat dostları, tanıdıkları da “Boşuna uğraşma, devlet, belediye yaptığı haksızlığı kabul etmez, ettiğin masrafla kalırsın” dedi.

Öğrendi ki bu tür yazılar pek çok kişiye gidiyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve Kadıköy Belediyesi risk onayı bakanlıkça kesinleşmeden apartmanı boşaltan kat maliklerini kötü niyetli sayıyor ve kira yardımını kesiyor.

Peki neden?

1-Bakanlık ve belediye bu uygulamayı şimdiye kadar yapmadığı hâlde ne oldu da vatandaşın hak ettiği kira yardımını kesmeye karar verdi?

2-Kat maliki kira yardımını zaten apartmanı boşalttığı tarihten itibaren değil, bakanlık onayı çıktığı tarihtenitibaren alıyor. Önceki kira bedelini cebinden karşılıyor. Bu bakanlığı ve belediyeyi neden ilgilendiriyor?

3-Şimdiye dek böyle bir takip yapmayan kamu kurumları bütçeyi doğrultmak için bir vesile bulup kentsel dönüşümden istifade eden insanların cebine mi göz dikti?

4-Bakanlığın televizyonlarda döndürdüğü kamu yararına reklamı izleyen insanlar devlete güvenip bu işlere girişirken onlara atılan bu kazık nasıl izah edilebilir?

5-İnsanların kentsel dönüşüme gireceği belli olan apartman dairelerini, işe ya da çocuklarının okullarına yakınlık gibi haklı nedenlerle boşaltıp kiralık eve taşınmalarını hangi “kötü niyetle” izah edebildiler acaba?

6- Bakanlık vatandaşın “Onay geliyor bir an önce kiralık ev bulun ve çıkın” diyen müteahhitlerine güvenip çıkmalarında nasıl bir “art niyet” sezdi?

7-Bu soruların umarım mantıklı cevapları vardır. Ancak “mevzuat böyle” gibi cevaplar vatandaşın kazıklanması için uydurulmuş bir kılıf olmaktan öteye geçmiyor günümüzde. Kaldı ki gelen yazılarda"Bakan oluru" ifadesi var. 

Kentsel dönüşüm için uzun süre “vatandaşı ikna edemiyoruz” diye yakınan, apartmanlarda oy birliği şartını sırf bu yüzden 3’te 2’ye düşüren Bakanlık ve belediye yetkilileri anlaşılan o ki artık “Fazla ikna oldular, vazgeçirelim” diye düşünüyorlar.

FUAD UĞUR – TÜRKİYE GAZETESİ

 

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

YORUMLAR (2)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
  • kenan savaş19 Mart 2016 13:44

    mutahıt para kazanacak ceremesini millet cekicek mutahitle anlaşmanızı sağlam yapın o versin kıranızı sonuçta para kazanıyor misli misli mutahit uc kâğıt yapıp devletten kıra almak ıcın uckagıt yapıyor kentsel dönusum adı altında devlet soyuluyor vatandaş olarak goz yummamak gerekir sigortasirketlerini exper ve kaportacılar beraber sigorta sirketlerini dolandırdılar ceremeyi kim çekiyor araç sahipleri nasıl yüksek sigorta pırımı ödeyerek hakkımızı vatandaş olarak yedirmeyelim yemek isteyenleri afişe edelim hepimizin vatandaşlık görevi

  • delidumrul19 Mart 2016 13:09

    aynı durumdan bende şikayetçiyim kira yardımı vermemek için 40 bahane