Son bir ayda politikacılardan gelen yoğun eleştiriler ve döviz kurlarında yaşanan dalgalanmalar nedeniyle büyük merakla beklenen Merkez Bankası’nın Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısından ölçülü faiz indirimi geldi. Milliyet'ten Zeynep Aktaş'ın haberine göre, banka, bir haftalık repo ihale faiz oranını yüzde 7.75’ten yüzde 7,50’ye; borç verme faizini yüzde 11.25’ten yüzde 10.75’e, borçlanma faizini yüzde 7.50’den yüzde 7.25’e indirdi. Merkez Bankası, enflasyondaki düşüşe bağlı olarak faiz indirimlerine gideceğinin sinyalini verdi.
“Önümüzdeki dönemde para politikası kararları enflasyon görünümündeki iyileşmenin hızına bağlı olacaktır” açıklamasını yapan Kurul, “Enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme sağlanana kadar getiri eğrisini yataya yakın tutmak suretiyle para politikasındaki temkinli duruş sürdürülecektir” dedi. Gelişmelere baktığımızda mart ayında açıklanacak olan enflasyon verisi ile önümüzdeki ay Merkez Bankası’nın işi zorlaşabilir. Ancak nisan ayı birlikte rahatlama görülecektir. Bu da faizlere indirim yönünde yansıyacaktır.
Beklentinin alt bandı Piyasada faiz indirimine ilişkin beklenti 25 ile 75 baz puan arasında değişiklik gösterirken, büyüme verilerinin yavaşlamaya işaret etmesi sebebiyle faiz koridorunun hem üst hem de alt bandında 50’şer baz puanlık indirime gidilmesi bekleniyordu. Piyasada faiz indirimi zaten daha önce satın alındığından dolayı, Banka’dan gelecek kararın beklentilerin dışında olmaması piyasalarda çok fazla bir hareket yaratmadı.
Kurda istikrar beklentisi Hemen her PPK toplantısı öncesinde gördüğümüz kur hareketlenmesi bu toplantıda da görüldü. dolar/TL 2.4820’lere kadar çıktı. Ancak karar sonrası 2.4745’lere geriledi. Kurdaki oynaklık en fazla döviz ile ticaret yapan şirketleri etkiliyor. Yüksek ihracat gerçekleştiren şirketler bile istikrarlı bir seyir beklentisinde olduklarını dile getiriyor. Kurdaki aşırı volatilite kâr amacı peşinde koşan spekülatörlerin dışında kimsenin işine yaramıyor.
Kararın etkisi ne olur? Kararın yansımalarına baktığımızda kredilerin genellikle koridorun üst bandından fiyatlanması nedeni ile kredi faizlerinde bir miktar geri çekilme yaşanabilir. Genel tüm faizlerde kredi ve mevduatta düşüş beklenebilir. Normal şartlar altında faiz indirim süreci borsada daha ivmeli bir hareketi getirebilirdi. Ancak dışarıda FED gibi bir unsurun olması içeride risk yarattığından, endekste daha cesur yukarı hareketler görülmesini zayıflatıyor. Dolar/TL’de Faiz kararı sonrası bir miktar geri çekilme yaşanabilirdi. Ancak FED’den gelecek açıklamalar bekleniyor.
Akbank Ekonomik Araştırmalar Baş Ekonomisti Fatma Melek, “Enflasyonun baz etkisinin desteğiyle yıl ortalarına kadar düşüşüne devam etmesini bekliyoruz. Üst bantta gerilemenin mevduat ve dolayısıyla kredi faizlerine yansımasını bekliyoruz. Piyasa faizlerinde de özellikle kısa vadeli bonolarda gerilemeler görülebilir” dedi.
‘Kur rahatsızlığı yok’ Garanti Yatırım Başekonomisti Gizem Öztok Altınsaç ise şu değerlendirmeyi yaptı: “Genel itibariyle bu düzeydeki bir faiz indirimi fiyatlanmış idi. Enflasyon düşmeye devam ettiği müddetçe indirimlerin devam etmesini bekliyoruz. Merkez Bankası’nın son dönemde yaşanan dolar, TL hareketinden de bu indirimle beraber rahatsız olmadığı netleşmiş durumda. Dolayısıyla ilerleyen vadede son dönemdekine benzer TL’de gördüğümüz kademeli bir değer kaybı görsek dahi indirimler devam edecektir. 2015’te politika faizi yüzde 6.5, koridor ise yüzde 6-10 arasına çekilecek.”
Dolarda durum? Halk Yatırım Başekonomisti Banu Kıvcı Tokalı ise, “Koridorun üst bandında “ölçülü” kalmakla birlikte yapılan daha belirgin indirim kredi faiz oranlarına da yansıyacaktır” dedi. Tokalı, şöyle devam etti: “Faiz indiriminin devamı için, küresel likidite koşullarının gelişen piyasalar için destekleyici olması ve yanısıra, içeride gıda, enerji fiyatlarının ve kur etkisinin enflasyon görünümü açısından risk unsuru haline gelmemesi gerekiyor. Kurda, oynaklığın düşmesini beklemekle birlikte, değer kazancının sınırlı kalması beklenebilir.”
Yellen’den ‘şimdilik’ yeni bir şey yok Amerikan Merkez Bankası Fed’in Başkanı Janet Yellen, Kongre’de yaptığı sunumunda önümüzdeki birkaç toplantıda faiz artırımı olmayacağı yönünde mesajlar verdi. “Ekonomideki koşulların, gelecek birkaç toplantıda faiz artırımını gerektirmeyeceğini düşünüyorum” diyen Yellen, bununla birlikte durumun, her toplantıda değerlendireceğine de dikkat çekti. Yellen, uzun vadeli faizlerdeki düşüşün küresel büyüme ve para politikalarından kaynaklandığına işaret ederken, anketlere bakıldığında enflasyon beklentilerinin istikrarlı bir seyir izlediğini kaydetti. Yellen, kısa vadede enflasyonun düşebileceğini belirtirken, faiz artırımı için enflasyonun yüzde 2’ye doğru yükseleceğinden emin olunması gerektiğine dikkat çekti.
‘Merkez doğru olanı yapıyor’ Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Yeni Delhi’de Reuters’a yaptığı açıklamada, “Merkez Bankası bağımsızdır, kredibilitesini önemsiyoruz. İç ve dış faktörleri dikkate alarak doğru adımı atacağını düşünüyoruz. Faiz tartışmaları sadece Türkiye’de değil. TCMB’nin doğru ve rasyonel olanı yaptığını düşünüyoruz” dedi.
Şimşek, bu yıl enflasyonun yüzde 5-6, büyümenin yüzde 4 olabileceğini söyledi.
Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.