Katalonya'da genel grev

Katalan sendikalar ve meslek örgütlerinin çağrısıyla gidilen genel grevin gerekçesi, geçen önceki gün yapılan "referandumda görülen ağır hak ve özgürlükler ihlali" olarak açıklandı.

Madrid yönetiminin yasadışı gördüğü referandumda, buna karşın 2,2 milyon kişi oy kullandı.

Ancak İspanyol polisinin oylamayı engelleme girişimlerinde yüzlerce kişi de yaralandı.

Bazı polisler oy kullanılmasını önlemek için plastik mermi kullanırken, bazıları oy verme merkezlerini bastı ve kadınları saçlarından sürükledi.

Katalan sağlık görevlileri olaylar sırasında 33 polis memurunun de yaralandığını belirtti.

Bugünkü genel grevle, toplu taşıma duracak ve Katalonya'daki okullar ve klinikler kapanacak.

Barcelona futbol kulübünün de bugün herhangi bir karşılaşması olmamasına karşın greve katılacağı, üniversite ve kentteki çağdaş sanat müzesinin de kapalı kalacağı bildirildi.

Bu arada, siyasetçilerin krize çözüm bulma çabaları da sürüyor.

Katalonya bölgesi başkanı Carles Puigdemont Madrid'deki merkezi yönetimde yeni bir anlayış görmek istediğini söylerken, Başbakan Mariano Rajoy önderliğindeki İspanyol hükümeti, ülknin kuzeydoğusundaki görece daha varlıklı bölgenin özerkliğinin askıya alınabileceği uyarısında bulundu.

Katalan yetkililer oylama sonucu yüzde 90'a yakın seçmenin bağımsızlığa destek verdiğini belirtilirken, yüzde 42'lik düşük katılım oranının Puigdemont'un konumunu zayıflattığı yorumu yapılıyor.

Başbakan Rajoy oylamanın demokrasiyle "dalga geçmek" anlamına geldiğini söyledi ve Katalanların yasadışı bir oylamada yer almaları için kandırıldığını savundu.

Başbakan Rajoy, dün geç saatlerde ana muhalefetteki Sosyalist Parti'nin lideri Pedro Pedro Sanchez ve Ciudadanos Partisi'nin liderleri Albert Rivera ile görüşme yaptı.

Sanchez Katalonya lideri Puigdemont ile derhal görüşmeler yapılması çğdısında bulunurken, Rivera Katalonya'nın özerkliğine uygulamada son verecek olan anayasanın 155. maddesinin işletilmesini istedi.

Puigdemont ise uluslararası topluma arabuluculuk yapması çağrısında bulundu.

Ancak Avrupa Komisyonu krizini İspanya'nın "iç meselesi" olduğunu ve anayasal düzene bağlı kalınarak çözülmesi gerektiğini açıkladı.

İspanya'ya Katalonya baskısı

BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Zeyd Raad El Hüseyin, Katalonya'daki bağımsızlık referandumunda meydana gelen şiddet eylemlerinden duyduğu rahatsızlığı dile getirdi, İspanya'ya soruşturma çağrısında bulundu. El Hüseyin açıklamasında, "Katalonya'da pazar günü meydana gelen şiddetten çok rahatsız oldum. Mevcut durumun, demokratik özgürlüklere tam saygı ve siyasi diyalog yoluyla çözüleceğine güçlü şekilde inanıyorum" ifadelerine yer verdi.

Uluslararası toplumdan çağrı

AB ve Almanya'dan da benzer talepler geldi. AB Komisyonu Sözcüsü Margaritis Schinas, "Karşılıklı çatışmanın çabucak diyaloğa dönüşmesi gerektiğini" belirterek, "şiddet hiçbir zaman politik bir araç olamaz" dedi.

Brüksel'den yapılan açıklamada aynı zamanda referandumun İspanyol yasalarına uygun olmadığı vurgulandı. AB Komisyonu soruna uzun süre sessiz kalmakla eleştirilmişti.

AB Dönem Başkanı Donald Tusk, İspanya Başbakanı Mariano Rajoy'a çağrıda bulunarak "şiddette son verilmesini" istedi. Tusk, Twitter hesabı üzerinden yayınladığı mesajında, Rajoy ile yaptığı telefon görüşmesinde şiddetin tırmanmasını engellemesini istediğini belirtti.

Almanya Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel de bir açıklama yaparak, Madrid ve Barselona yönetimlerine itidalli olma çağrısında bulundu, tırmanan gerilimle yeni bir boyut kazanan sorunun diyalog yoluyla aşılmasını istedi. 

Alman hükümeti de sözcüsü aracılığıyla yaptığı açıklamada, "Mevcut durumun, İspanyol yasaları çerçevesinde, demokrasi ve diyalog yoluyla bir an önce normalleşmesini umduğunu" belirtti. (BBC Türkçe ve Deutsche Welle Türkçe)

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.