Karabacak SPL’nin büyük hedeflerini anlattı

BORSAGUNDEM.COM / ÖZEL 

Sermaye Piyasası Lisanslama Sicil ve Eğitim Kuruluşu (SPL) Genel Müdürü Serkan Karabacak, tam anlamıyla bir sermaye piyasası gönüllüsü. Heyecanlı, kendinden emin ve önemli hedefleri var. Türkiye’de finansal okuryazarlığı artırmak için gecesine gündüzüne katarak çalışıyor. 9 ay gibi kısa sürede Türkiye’nin en büyük online eğitim ve sınav platformunu kurdu, sırada birçok yeni hedefi var. Yaptığı başarılı eğitim projeleri ve geliştirdiği sistemler nedeniyle İstanbul Finans Merkezi’ne en büyük desteği sağlayacak isimlerden biri olarak gösteriliyor. 
Sermaye piyasası profesyonellerini Singapur’daki, New York’taki, Frankfurt’taki, Londra’daki, rakipleriyle çarpışabilir, rekabet edebilir düzeye ulaştırmak isteyen, “2015’teki en büyük hedeflerimizden birisi Özel İstihdam Bürosu olarak İş-Kur ile masaya oturmak” diyen Serkan Karabacak, SPL’yi 2016 yılından itibaren Türkiye’nin en büyük sınav merkezlerinden biri haline getirmeyi hedefliyor. Uluslararası anlaşmalara imza atan Karabacak, bölge ülkelerindeki lisanslama ve finans eğitimlerine de talip. SPL önümüzdeki dönemde yatırımcılara da kapılarını açıyor. SPYD ile birlikte ‘borsa okuryazarlığı ve sermaye piyasası eğitimleri’ne başlıyor. SPL Genel Müdürü Serkan Karabacak iddialı konuşuyor: “Biz yönetim olarak, sermaye piyasalarının gelişimine katkıda bulunacak her adımın yanındayız. Sermaye piyasasına katkı sağlayacak bütün dernekleri, akademisyenleri bir araya getirmek istiyoruz…”
Sermaye piyasası araçlarını idare edecek kişilere ehliyeti veren kurumu yöneten Serkan Karabacak, Borsagundem.com’a konuştu. Finansal okuryazarlık hedeflerini ve SPL’nin yeni projelerini anlattı. 



AMACIMIZ FİNANSAL OKURYAZARLIĞIN TÜRKİYE’DEKİ BAYRAKTARLIĞINI YAPMAK
-SPL ne zaman kuruldu, neler yapıyor, ortaklık yapısı nasıldır? Özetle anlatabilir misiniz?

-2003 yılından beri lisanslama sınavları yapılıyor. 2011 yılından sonra ise yapıda bir değişiklik gerçekleştirildi. Sermaye Piyasası Kurulu, Borsa İstanbul, Takasbank, Merkezi Kayıt Kuruluşu, Aracı Kuruluşlar Birliği, Türkiye Kurumsal Yatırımcı İlişkileri Derneği ve Değerleme Uzmanlar Birliği’ni bir araya getirerek 2011 yılında Sermaye Piyasası Lisanslama (SPL) şirketini kurdu. Sermaye piyasasının tüm aktörleri bu yapı içerisinde yer aldı. SPL’nin kuruluşunun ana amacı sadece lisanslama sınavı düzenlemek değil, finansal okuryazarlığın Türkiye’deki bayraktarlığını yapmak. Finansal okuryazarlık aslında çok geniş bir kavram…  SPL olarak finansal okuryazarlığın finans profesyonelleri bloğunda yer aldığımızı düşünürsek; finans profesyonellerinin bilgi alt yapısını, dünyanın geliş ülkelerindeki seviyeye getirmeyi amaçlıyoruz. 
Mesela piyasada bir müşteri temsilcisi düzeyine sahip bir sermaye piyasası ilişkiler birim yöneticisi, bir portföy yöneticisi, bir risk yöneticisi bu lisanslara sahipse biz, “Gel, yenileme eğitimleriyle senin alt yapını Singapur’daki, New York’taki, Frankfurt’taki, Londra’daki adamlarla çarpışabilir, rekabet edebilir düzeye getirelim” deme iddiasındayız. Finans profesyonellerinin, finansal okuryazarlık alt yapısını artırmak için öncelikle lisanslama sınavları yapıyoruz. Son sınavımıza 36 bini geçen bir başvuru oldu. Önceden 23 bin başvuruda kalıyordu şu anda 36 bin başvuru aldık. Bu bizim açımızdan çok sevindirici bir rakam.  

-Lisanslama sınavlarını nasıl yapıyorsunuz?

-Mevcut durumda kâğıt ortamında yapıyoruz. En büyük çözüm ortağımız Anadolu Üniversitesi. Daha önce Milli Eğitim Bakanlığı ile yaptık. Ayrıca Anadolu Üniversitesi iyi sınav yapabilme niteliğine sahip… Mevcut durumda 14 merkezde, 13 ilde, İstanbul Anadolu Yakası, Avrupa Yakası dahil olmak üzere Diyarbakır, Gaziantep, Trabzon, Samsun, Ankara, Bursa, İzmir, Antalya, Adana, Kayseri gibi bütün kentlerimizde sınav düzenliyoruz. Ve şu ana kadar SPL’nin en başarılı olduğu konu, hiçbir konuda sıkıntı yaşamaması. Bu konu bizim için çok önemli. 

-Bugüne kadar Türkiye’de kaç kişi lisans aldı?

-Son düzenlemelere kadar sayısı 51 bindi. Önceden ileri düzey için sınava giren bir kişi 8 ders alıyorsa hepsinden minimum 60, ortalamada da 70’i yakalamak zorundaydı. SPK yeni bir düzenleme yaparak “Bundan sonra başarı oranını 50-60’a indiriyorum” dedi. Her bir dersten minimum 50 alırsanız ve ortalamada da 60’ı yakalarsanız lisans alabiliyorsunuz. Bu lisanslar da ‘Düzey 1’, ‘Düzey 2’ ve ‘Düzey 3’ oldu. Ayrıca kurumsal yönetime derecelendirme, gayrimenkul değerleme ve kredi derecelendirme lisansı veriyoruz. Sermaye piyasası ve finans kurumlarında çalışan hemen hemen herkes bizim müşterimiz sayılır. Bu son yerinde regülasyon değişikliğiyle not ortalaması aşağı çekilince lisans sahibi sayısı 60 bini geçti. Bizim en önemli görevimiz lisans vermek. Ancak lisans belgesi vermekle işimiz bitmiyor. Lisans sahipleri 3 yılda bir gelip, bir günlük eğitim alıyor. Eğer 3 yılda bir gelip lisans yenileme yaptırmazsanız lisansınız pasif duruma düşüyor. 


80 BİN KİŞİLİK VERİ TABANINA SAHİBİZ
-Peki, dünya da sistem bu şekilde mi işliyor?

-Amerika’da CFA var. Amerika’da verilen bazı farklı lisanslar da var ama bizim işimizi FINRA yapıyor orada. Tam bizim karşılığımız mı derseniz, değil. Chartered Financial Analyst (CFA) lisansı alırsanız hepsi için geçerli. Veya Londra bacağında (CIMA) var. Dünyada artık mesleki sertifikasyon zorunluluk haline gelmiş durumda. Ve artık üniversite diplomasından bile daha önemli konuma geldi. 
Eskiden kişilere, “Sizin ileri düzey lisansınız var, gelip bizde bir gün geçireceksiniz” diyorduk.  Diyelim ki Adanalı bir finans profesyonelisiniz, bankada çalışıyorsunuz, kalkıp buraya kadar gelmeniz gerekiyordu ama biz Türkiye’nin en büyük online içeriğine sahip platformu 9 ay içinde kurduk.  Artık buraya gelmeye gerek kalmadı. Bir diğer önemli nokta ise, kişinin hangi sınavlara girdiğinden hangi lisansları aldığına kadar insan kaynakları bilgilerini tutuyoruz. Bizim 2015’teki en büyük projelerimizden birisi Özel İstihdam Bürosu olarak İş-Kur ile masaya oturmak. 
Diğer taraftan sektörün önemli dernekleriyle, konusunun en üst düzey kişileriyle bir araya geliyoruz. 80 bin kişilik veri tabanına sahibiz. Sadece regülasyon kapsamında olan eğitimler değil, piyasanın talepleri ve sermaye piyasasını geliştirecek talepler konusunda en uzman kişilerle konuşuyoruz. Eğitmenlerin hepsi de lisanslıdır. Sonuç olarak sermaye piyasalarını geliştirecek piyasa tabanlı eğitimleri gittikçe artırıyoruz. 

-Bu eğitimlerin içeriğini, sınav sorularını, hangi ekip, hangi kadro hazırlıyor?

-Piyasa tabanlı verilecek eğitimler için ciddi bir eğitmen veri tabanımız oluşmuş durumda. Lisanslama sınavlarına yönelik soruları Anadolu Üniversitesi ve SPK uzmanları hazırlıyor. Anadolu Üniversitesi’nin uygun gördüğü akademisyen kadro ve SPK uzmanları soruları hazırlıyor. Bu da iki kategoriye bölünmüş durumda. Mesela sermaye piyasası mevzuatını şu an Türkiye’de en iyi hazırlayacak kişi SPK uzmanıdır. Portföy yönetimi, risk yönetimi, türev araçları türünden teorik soruları ise sınavı Anadolu Üniversitesi ile yaptığımız için üniversite tarafından uygun görülen akademisyenler hazırlıyor. Buna ek olarak, Bünyemizde Sınav Kurulu kuruldu. Bu kurul sınav süreçlerinin iyileştirilmesiyle görevli. Kurul 5 kişiden oluşuyor. Ancak bu kurul bize bağlı değil çünkü SPL olarak biz işin operasyonel boyutlarını yapıyoruz. Bizim sınavlarda şu iddiamız var; 2016 yılından itibaren Türkiye’nin en büyük sınav merkezlerinden biri olacağız. Yılın her gününde sınava girilebilecek. Mesela sınava İzmir’de girmek istiyorsanız bizim anlaşmalı olduğumuz bir yer olacak orada, saatini belirleyeceksiniz, ücreti kredi kartıyla ödeyeceksiniz ve sınava girebileceksiniz. Türkiye’nin bu anlamda IT alt yapısı çok iyi. Soru havuzunu oluşturduğumuz anda online olabileceğiz.  İstanbul, Ankara, İzmir başta olmak üzere bütün büyük şehirlerde bu sistemi kurmayı planlıyoruz. Bazı küçük illerde yaşayanlar da kendilerine en yakın, daha gelişmiş bir şehre giderek sınava girebilecek. 
Biz uluslararası çapta da anlaşmalara gidiyoruz. Bölge ülkelerinden yoğun talep var. Biz bu sistemi Arapça’ya veya İngilizce’ye çevirebiliriz. Çevirirsek bu hizmeti bölgedeki birçok ülkeye taşıyabiliriz. Tabi öncelikle ülkemizdeki lisans sayısını artırmak istiyoruz. Türkiye’nin en büyük 4. sınav merkezi konumundayız. ÖSYM, Milli Eğitim Bakanlığı, Anadolu Üniversitesi’nden sonra biz geleceğiz diyoruz. Biz bankaların gerçekleştirdikleri sınavlara da talip olmayı planlıyoruz. Bilgisayar alt yapısını kurduk, soru havuzunu hazırlıyoruz, bütün akademisyenleri o havuzun içine sokmak istiyoruz. 
İşte o zaman İstanbul Finans Merkezi’ne çok ciddi bir katkı sağlamış olacağız. İngiltere’ye gidip “Bak, ben bu işleri bu kadar kaliteli yapıyorum ve eşdeğerliğini bana verebilirsin” diyebileceğim. O zaman bizim lisans verdiğimiz kişiler orada da çalışma imkanı bulacak. İşte bunu yapabilmem için biraz daha güçlü olmam lazım. Benim hedefim Londra, yapılmayacak bir şey değil.



BİR SERMAYE PİYASASI ÜNİVERSİTESİ BİLE KURABİLİRİZ
 -Lisans almak pahalı mı? Sınava başvuran bir kişi ne kadar para harcıyor?
-Pahalı değil, aksine fiyatlar çok uygun.  9 derse girecek bir kişi 150 liraya, üniversite 4. sınıflara 100 liraya yapıyoruz. Neredeyse maliyetine, yapıyoruz. Ancak bunun aslında çok daha fazla olması lazım. Türkiye’deki gelir seviyesi de bunu kaldıracak durumda. Bankalarda çalışan ve sınava giren bir kişi zaten kurumdan alıyor parayı. Bizim amacımız gelirlerimizi artırarak elde edeceğimiz kaynakla finansal okuryazarlığa daha aktif destek olmak. Buna ek olarak bir sermaye piyasası üniversitesi bile kurabiliriz. Neden olmasın ki? Ülkemizde sermaye piyasası üniversitesi yok, biz de “Yapalım” diyoruz ama bunun için para lazım. Zaten bu eğitimler de tam hedeflediğimiz noktada değil. Biz bunların sayısını artırmak istiyoruz. Sermaye piyasasına katkı sağlayacak bütün dernekleri, akademisyenleri bir araya getirmek istiyoruz. Biz üniversitelere, derneklere gidip prezantasyonlar yapıyoruz. Lisans denilen bir şey var. “Diploma artık hiçbir işe yaramıyor; bu lisansı almazsanız bir yerde çalışamıyorsunuz” diyoruz. 
 Şu ana kadar hep finans profesyonelleri için yaptığımız eğitimleri şimdi Sermaye Piyasası Yatırımcıları Derneği (SPYD) ile bir araya gelerek yatırımcılara yönelik de yapacağız. Bu eğitimlerimizin de sermaye piyasalarına olumlu yansıyacağı kanaatindeyim.   

-Hedefleriniz ve beklentileriniz neler?

-En önemli hedefimiz İstanbul Finans Merkezi hedefimiz kapsamında Türk finans profesyonellerinin eğitim altyapılarını daha da artırmak. Biz SPK’nın koordinasyonunda, sermaye piyasalarının gelişimine katkıda bulunacak her adımın yanındayız. Hedefimiz, sermaye piyasası profesyonellerinin lisans belgelerine uluslararası geçerlilik sağlamak; sermaye piyasası çalışanları ve sermaye piyasası araçlarına yatırım yapanları bilinçlendirmek. 

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.