KAPIŞILAN TAHVİLLER

Brezilya'dan sonra Türkiye ve Şili'nin yaptığı tahvil ihraçlarına gelen yüksek talep ve düşük borçlanma maliyetleri, yatırımcıların gözünü yeniden gelişmekte olan ülkelere çevirdiğini gösterdi. Türkiye ile birlikte Brezilya ve Şili'nin de bu hafta hem yerel para hem de döviz cinsinden gerçekleştirdikleri ihraçlara gelen talep, yatırımcıların yeniden gelişmekte olan ülkelere döndüğüne yönelik yorumların yapılmasına neden oldu. TARİHİN EN UCUZ BORÇLANMASI IMF anlaşmasının iptali ve yurtiç, ve yurtdışı piyasaların sabırsızlıkla beklediği Mali Kural'ın ertelenmesi Türkiye'ye olan ilgiyi azaltmadı. Türk Hazine'si uluslar arası tahvil ihraçlarında rekor üstüne rekor kırmaya devam ederken daha önce 500 milyon dolar borçlanırken ilk kez 1 milyar dolar borçlanmış oldu. Bu yılın dördüncü euro tahvil satışı için önceki gün piyasalara çıkan Hazine, gördüğü ilgiyle Avrupalı devlere parmak ısırtırken, tarihinin en düşük faiziyle 11 yıl vadeli (132 ay) borçlanmayı başardı. BREZİLYA’DA İKİNCİ EN DÜŞÜK FAİZ Brezilya Salı günü gerçekleştirdiği 10 yıllık tahvil ihracında 750 milyon dolar borçlanırken, bu ihaleye 8 kat fazla talep geldiği belirtildi. Brezilya'nın bu ihalede yüzde 4.54 ile borçlandı ve bu, 2009’daki ihalede 4.75 olan 10 yıllık vadeli kağıdın faizinden sonra en düşük oran oldu. Aynı şekilde 6 yıl aradan sonra uluslararası sermaye piyasalarına geri dönen Şili de dolar cinsinden ve yerel para cinsinden yaptığı 10 yıllık tahvil ihracında toplam 1.52 milyar dolar borçlandı. Bir milyar dolarlık kısmı döviz cinsinden yapılan ihalede faiz yüzde 3.89 olurken, talep beklenenin yaklaşık altı katı oldu. Şili Maliye Bakanı Felipe Larrain, Şili’nin bu ihalede son yılların en düşük faiz oranıyla borçlandığına dikkat çekti. Geri kalan miktarı pezo cinsinden yapılan ihraçta ise faiz oranı yüzde 5.5 oldu. ING Bank'ın verilerine göre, gelişmekte olan ülkelerin Temmuz ayında şimdiye kadar yaptığı toplam tahvil ihracı 35 milyar doları geçti. Toplam ihraç en yüksek seviyesini geçtiğimiz Nisan ayında 40 milyar dolarla görmüştü. AZALAN AVRUPA ENDİŞESİ ETKİLİ Analistler, gelişmekte olan ülkelerin tahvillerine olan talebin başlıca nedenini, Avrupa ile ilgili borç krizi kaygılarının azalmasından sonra artan risk iştahı olarak gösteriyor. Ancak uzmanlar aynı zamanda yüksek talebin, bu ülkelerde balon riski yaratmasından da endişe ediyor. Bununla birlikte yatırımcıların, hisse senetleri yerine sabit getirili enstrümanlara yönelmesi, küresel ekonomideki toparlanmaya dönük endişelerin devam ettiğine işaret ediyor. ING Bank’ın New York'ta görevli Sabit Getirili Menkul Kıymetler Müdürü David Spegel, "İş hisse senetlerine geldiğinde yatırımcılar, uzun dönemli büyüme görünümü belirsiz olduğu için çekingen davranıyor... Paranın, bu dönemde ne kadar getiri alacağınızı bildiğiniz sabit getirili enstrümanlara yönetilmesi çok daha iyi bir tercih olabilir" dedi.

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.