E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaPiyasaKâbus senaryosuna karşı 3 yatırım stratejisi---

Kâbus senaryosuna karşı 3 yatırım stratejisi

Kâbus senaryosuna karşı 3 yatırım stratejisi
12 Kasım 2021 - 11:28 borsaningundemi.com

Küresel ekonomide enflasyon artışı ve ekonomik büyümenin yavaşlaması yatırımcıların stagflasyon korkularını besliyor. Ancak stagflasyon sürecinde de yatırımcıların uygulayabileceği stratejiler bulunuyor


BORSAGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ

Küresel ekonominin pandemi sonrasında yeterince hızlanamamasına karşın fiyatların artmaya devam etmesi yatırımcıların stagflasyon korkularına kapılmasına neden oldu. Analistlere göreyse yatırımcılar uygulayacakları birkaç stratejiyle bu risklerin çevresinden dolaşabilir.

Stagflasyon aynı zamanda hem ekonomik aktivitedeki durgunluğu hem de enflasyondaki hızlanmayı işaret eden bir durumdur. Bu fenomen ABD’de ilk olarak 1970'lerdeki petrol krizi sırasında tanınır hale geldi. Borsagundem.com’un derlediği bilgilere göre, söz konusu dönemde küresel petrol fiyatlarındaki artış ABD enflasyonunda ciddi bir yükselişe neden oldu. Ancak ülkedeki gayrisafi yurtiçi hasıla büyümesinde ise keskin bir düşüş görüldü.

Enerji fiyatlarında enflasyondaki artışa destek olması ihtimali bulunan bir yükseliş şu sıralarda da gerçekleşiyor.

ABD bankası Morgan Stanley, Ekim ayında yayınladığı bir raporda stagflasyon risklerinin yatırımcıların dikkatini çektiğini ve bunun bir "tedarik şokundan" kaynaklanabileceğini kaydetti.

Morgan Stanley analistlerinin notunda, “Küresel tedarik zincirlerinin bozulması, enerji ve yarı iletkenler gibi alanlarda kıtlığa neden oldu. Bu sorunlar gelecek yıla sürüklenebilir ve bu da enflasyonist baskıları kısa vadede yüksek tutacaktır” denildi.

Stagflasyon ekonomi politikasında karar alma süreçlerindekiler için büyük bir sorun teşkil ediyor. Zira enflasyonu frenleme yönündeki politikalar (ücret ve fiyat kontrolleri veya para politikasında daralma gibi) işsizliği daha da artırabilir.

Goldman Sachs da Ekim ayında stagflasyonun hisse senetleri için kötü sonuçları olabileceği konusunda uyardı.

CNBC’nin haberinde, analistler yatırımcıların stagflasyon risklerine karşı ayakta kalabilmeleri için birkaç yatırım yaklaşımına yer ver veriliyor:

Halter stratejisini göz önünde bulundurun

Morgan Stanley, yatırımcıların halter stratejisini benimseyebileceğini söylüyor. ABD’li yatırım bankasına göre bu sayede yatırımcılar bir yanda yüksek serbest nakit akışı olan hisselere diğer yanda da temettü veren ucuz fiyatlandırmaları olan hisse senetlerine portföylerinde yer verebilir.

Bu yılın başlarında, Morgan Stanley halter stratejisinin piyasa geri çekilmelerine karşı koruma sağlayabilir olduğunu söyledi.

Borsagundem.com’un derlediği bilgilere göre halter stratejisi yatırımcıların portföylerinde çeşitlendirmenin sağlanması için sıklıkla kullanılan stratejilerden birisi. Söz konusu stratejiye göre yatırımcılar zıt iki uçtaki alanlarda yatırım yaparak (değerinin altındaki hisselere karşı büyüme odaklı hisseler gibi) daha ılımlı hisselerdeki yatırımlarını boş bırakıyorlar. Portföyün görünümünün halter biçimini alması sebebiyle söz konusu yöntem halter stratejisi (barbell strategy) olarak adlandırılıyor.

Fiyatları belirleyen şirketleri tercih edin

Yatırım danışmanlığı firması Gam Investments'ın Gelişmekte Olan Piyasalar Hisse Senedi Yatırım Müdürü Rob Mumford'a göre, stagflasyona karşı uygulanabilecek bir diğer yaklaşım da üretimin ilk aşamasında olan şirketlere yatırım yapmaktır.

Mumford konuyla ilgili açıklamasında, “Akıntının taşıdığı yöne doğru gitmek istemediğiniz bir ortamda kilit nokta fiyatı belirleyen olabilmektir” dedi.

Üretimin ilk aşamasında olan şirketler tüketici malları üretim sürecinde ihtiyaç olan ham madde üretimi yapan firmaları işaret ediyor. Mumford bu tür şirketlere örnek olarak tüketici mallarının üretiminde kritik önemi bulunan çipleri üreten yarı iletken şirketlerini örnek gösteriyor. Otomobillerden tüketici elektroniğine kadar her şeyi üretimini etkileyen küresel tedarik zinciri krizi nedeniyle çip fiyatları bu yıl olağanüstü bir biçimde yükseldi.

Mumford yatırımcıların bu süreçte büyüme odaklı şirketlerin hisse senetlerinden uzak durulması gerektiğini belirtiyor. Borsa uzmanı, “Özellikle de enflasyon trendinin beklentilerin üzerine çıkması halinde büyüme odaklı hisselerin savunmasız kalacağını düşünüyorum” dedi.

Büyüme stokları, piyasadaki ortalamanın önemli ölçüde üzerinde bir oranda büyümesi beklenen hisse senetleridir. Dev sermayeli teknoloji hisseleri bu tür şirketlere örnek olarak verilebilir.

Değerinin altında ve döngüsel hisselere bağlı kalın

Morgan Stanley, enflasyon beklentileri yükseldiğinde en çok değerinin altında olan ve döngüsel ekonomiden faydalanan hisse senetlerinin yüksek performans gösterdiğini belirtiyor. Değerinin altındaki hisse senetleri, analistlerin biçtikleri değerin altında işlem gören hisselerdir. Döngüsel Hisse senetleri ise, makroekonomik koşullarla birlikte yükselen ve düşen, ekonomik döngüleri takip etme eğilimindeki hisselerdir.

Yatırım bankasının açıklamasında, “Stagflasyon riski ortaya çıkmaya devam ederse, kârlılık açısından bir 'tersine ticaret' stratejisi öne çıkabilir. Bu strateji, geçen ayın en geride kalan fiyatlarını satın almayı ve bir sonraki ay bir fiyatlarda geri dönüş beklemeyi gerektirir” ifadelerine yer verildi.

Dolar zirveden vazgeçmiyor

 

Bakan Elvan'dan 'döviz kuru' açıklaması!

 

Altında direniş sürüyor!

 

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)