E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaMakro EkonomiJCR'dan Türkiye-ABD gerilimine ilişkin açıklama---

JCR'dan Türkiye-ABD gerilimine ilişkin açıklama

JCR'dan Türkiye-ABD gerilimine ilişkin açıklama
15 Ağustos 2018 - 09:39 borsaningundemi.com

JCR Başkanı Ökmen: Türkiye ve ABD'nin arasında ortaya çıkan anlaşmazlık, Türkiye ekonomisine yarar sağlamayacaktır dedi

JCR Eurasia Rating Başkanı Orhan Ökmen, Türkiye ve ABD'nin arasında ortaya çıkan anlaşmazlığın Türkiye ekonomisine yarar sağlamayacağını söyledi. Ökmen tarafından yapılan yazılı açıklamada şöyle denildi:

"Yatırım ortamı, Türkiye aleyhine, çok boyutlu sorunlar yumağına doğru evirilmesine dayalı olarak, Türkiye’nin ülke notu JCR (Japan Credit Rating Agency) tarafından yatırım yapılabilir seviyede tutularak, not görünümü “stable” seviyeden ”negatif” seviyeye revize edilmiştir: Büyüme politikasındaki israra bağlı olarak Türkiye'nin dış borç ihtiyacının ve dış borç stokunun yüksek olması, uluslararası fonların Amerika'da kalmasına yönelik FED ’in cazip politikaları,

Türkiye’nin para politikalarındaki tereddütlü yaklaşımları, TL’nin gücünü bariz bir şekilde zayıflatmış ve çok yönlü ekonomik bir baskı içerisine itmiştir. Bu baskının üç ay içerindeki yönüne ve alınacak önlemlerin etkinliğine göre not seviyesi tekrar belirlenecektir.

Türkiye ve ABD’nin arasında ortaya çıkan anlaşmazlık, Türkiye ekonomisine yarar sağlamayacaktır. ABD ile var olan bu anlaşmazlık durumu, tamamen Türkiye’nin istekleri doğrultuda sonuçlansa dahi,
Türkiye ekonomisine ve Türk demokrasisine hiçbir pozitif katkısı olmayacaktır.
Gelişmiş ülkeler arasındaki ticaret savaşları da Türkiye açısından dolar arzını ve Türkiye’nin dolara erişimini zorlaştırmaya başlamıştır.

ABD ile Türkiye arasındaki anlaşmazlığın bir an önce çözüme ulaşmaması halinde, bankacılık kesiminin tahkim edilmiş yeterli likiditesine rağmen, mevcut ekonomik döngü, Türkiye’yi mali bozulmanın içerisine çekerek genel anlamda borç ve likidite sorunlarını artıracaktır: Türk lirasındaki ani ve hızlı düşüşün yarattığı ekonomik döngü, anlamsız ve gereksiz olan bu çıkmaz gündem nedeniyle,

Türkiye’yi mali bir krizin içerisine çekerek genel anlamda borç ve likidite krizine dönüşebilecektir. Zira başlamış olan ve devam eden faiz ve döviz kuru şoklarının gücü, herhangi bir ülkenin mali sistemini dahi bir anda tahrip edebilecek güçlü bir dinamiğe sahiptir.

Yardım ve yapılandırma isteksizliği içerisinde bulunan ve ilgisiz kalan gelişmiş ülkeler, Türkiye’den başlayacak olan bir problemin, bölgesel ve küresel krize evrileceğini ivedilikle gündemlerine almalıdırlar.

ABD ile Türkiye arasındaki tartışmalara ve uygulanan yaptırımlara devam edilmemesi, göz yumulmaması, sadece ve sadece diplomatik hamlelere terkedilmemesi gerektiği gayet açıktır. NATO'nun karşıtı yeni müttefik arayış sinyaller, krizin çözümünden ziyade Türkiye’nin
NATO içindeki konumuna zarar vermektedir. NATO’da ağırlığı olan üye ülke konumunu sürdürerek, NATO dışındaki ülkelerle de iyi ilişkiler kurulması, Türkiye ekonomisinin entegrasyon gücünün ve sağlık koşullarının korunmasına ve hatta yükseltilmesine katkı yapmaya devam edecektir.
ABD ile var olan krizin çözülmesi ve yaptırımların bir an evvel kaldırılması halinde, TL üzerinde siyasi baskılardan kaynaklanmış olan erozyon hemen anında geri kazanılacak, krizin mali sektöre bulaşma etkisi zayıflayacak, TL’nin konvertibilitesi ile dalgalı kur rejiminin devamlılığı konusundaki endişeler kendiliğinden yatışacaktır.

Şu anda döviz piyasalarında görülen sorun ve stresin temel kaynağı, kar elde etmeye yönelik sistematik bir spekülatif saldırı veya atak değil, yatırımcıların korunma amaçlı TL’den panik halde kaçış eylemleridir: Yabancı yatırımcıların fonlarını geri alamamak endişelerine dayalı olarak erkene çekilmiş çıkış istekleri, açık pozisyonda olan yerli yatırımcıların düşük kurdan bir an evvel pozisyon kapatma girişimleri ve hane halklarının ise söylentilere dayalı paniklemeleri TL den kaçısın en temel sebepleridir.

Dolayısıyla döviz piyasalarındaki stresin kaynağı supekülatif ataklar değil, TL’den panik halde kaçış olduğu için, önlem olarak sermaye hareketlerinin kontrol edilmesi, sabit kura geçilmesi gibi önerilerin hiç bir yararı ve geçerliliği bulunmamaktadır. TL’den kaçışı önlemek için, öncelikle ABD ile var olan anlaşmazlığın derhal çözüme kavuşturulması, hukukun üstünlüğünün ve mülkiyet hakkının korunduğu yönünde yatırımcı güveninin arttılması gerekmektedir.
TL’nin değeri düştükçe döviz borçlarının ödenme gücü doğal olarak zayıflamaktadır. Dolayısıyla şu andaki konjonktür içerisinde yabancı para birimleriyle borçlanan şirketlerin ödeyememe olasılıkları istatistiksel olarak yükselmiştir. Zira döviz borcu olan firmalar şu andaki cari kur seviyesi karşısında, öz kaynaklarının yaklaşık ¾’ünü kaybetmiş durumda olması Türk finansal piyasaları ve bankalar açısından yaklaşan bir kredi riskidir. Kur zararlarının şu anda reeskont hesaplarında izlenmesi nedeniyle, işletmeler üzerinde henüz likidite baskısı yaratmamıştır. Ancak, ilerleyen dönemlerde kur zararlarının tahakkuk ve ödeme hesaplarına aktarılması aşaması geldiğinde likidite ve ödeme sıkıntıları başlayacaktır."

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

ETİKETLER :
YORUMLAR (2)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
  • Kadir Bilir 15 Ağustos 2018 19:44

    Bu herif katıksız bir Amerikan uşağıdır...söyledikleri açıkça bunu göstermiyor mu! Korunma amaçlı döviz alımlarıymış! Salak mıyız biz!!!

  • Cezmi15 Ağustos 2018 11:25

    Abd ürünlerinin hepsine boykot Artık yrli dõnüş hızlanmalı Abd yalakalarınin gazına gelmeyelim