AYÇA KARACA – BORSAGUNDEM.COM / ÖZEL HABER İsviçre Merkez Bankası’nın (İMB) minimum kur uygulamasına son vermesi Avrupa piyasalarında büyük dalgalanmalara yol açarken, AB ekonomistleri tarafından dün hazırlanan yayınlanmamış iç hizmet raporunda kararın AB ekonomisi ve bazı üye ülkeler üzerindeki etkileri ele alınıyor.
Raporda İMB’nin avro başına 1,20 frang olarak tuttuğu minimum kur uygulamasına son verip mevduat faiz oranını 50 baz puan düşürerek %- 0,75'e çekmesi sürpriz olarak nitelendiriliyor. Üç yıldır politika aracı olarak kullanılan kur çıpasının deflasyonu önlemek için gerekli olduğunun daha kısa zaman öncesine kadar politika yapıcılar tarafından dile getirildiği hatırlatılıyor. Avronun karardan sonra hızla %30 gerileyerek İsviçre frangı karşısında 1.20’den %30 düşüşle 0,85’e gerilediği ve bu noktadan sonra hızla 1,02 düzeyine yükseldiği ifade ediliyor. Avroya dair derin kaygıların dolar karşısında son 11 yılın en düşük düzeyine (1,15) gerilemesine yol açtığı da belirtiliyor.
Rapora göre, İMB Avrupa Merkez Bankası’nın (AMB) gelecek hafta büyük olasılıkla yeni parasal genişleme politikasını başlatacağını öngördü. Ayrıca yaklaşan Yunan seçimlerinin olası sonuçlarını da dikkate aldı. Bütün bu gelişmelerin İsviçre frangını yatırımcılar gözünde güvenli liman olmaktan çıkaracağından endişe ederek negatif bir şoktan kaçınmak istedi. Avrupa’daki bir çok ekonomi gibi İsviçre’de düşen fiyatlar ve cılız ekonomik büyüme sarmalı tarafından tehdit ediliyor. Avro-frang işlemlerindeki büyük kayıplar panik satışlara neden olmaya başladı. Raporda İMB’nın sürpriz kararının AB içindeki bazı ülkeler de dahil olmak üzere (Polonya, Macaristan, Romanya vs.) gelişen ülkeler için olumlu olmayacağı belirtiliyor. Avronun franga karşı %20 değer kaybettiği ve yeni avronun zayıflığının AMB’yi 22 Ocak’taki Guvenörler Toplantısı’nda piyasalardaki olumsuz havayı dağıtmak için güçlü bir politika karşılığı (Parasal Genişleme) vermeye zorlayacağı öngörülüyor.
AB EKONOMİSİ ÜZERİNDEKİ GENEL ETKİ Kararın AB kredi verme mekenizması üzerindeki etkisinin sınırlı olması bekleniyor, fakat Orta Avrupa’ya özel bir dikkat gösterilmesi gerektiği belirtiliyor. Bu bölgedeki ülkelerin 2008’den beri çeşitli programlarla bu riski azaltmaya çalıştıkları ve bunların arasında Macaristan’ın 2015’e kadar döviz değişimini gerçekleştirme programının en göze çarpan program olduğu ifade ediliyor. Kararın banka bilançolarındaki tasfiye olunacak alacaklar kalemi (non-performing loans) üzerinde etkisinin olacağı ve bankaların sermaye tabanlarının büyük olasılıkla zarar göreceği de öngörülüyor. Bankaların yeniden sermayelendirme gereksinimi duyacakları ve yabancı bankaların bunu yapmaya istekli olduklarını geçmişte kanıtladıkları da vurgulanıyor. Frang cinsinden bankacılık ürünlerini Doğu Avrupa’ya satan Avusturya bankalarının artan tasfiye olunacak alacaklar nedeniyle bu bölgede ve kendi ülkelerinde risk altında olabilecekleri öngörülüyor. Bu bankaların yeniden sermayelendirme gereksinimi duyacakları ve ancak uzun dönemli büyüme potansiyeli gösteren piyasalarda kalabilecekleri ileri sürülüyor.
MACARİSTAN AB ekonomistleri Macaristan’ın döviz cinsinden mortgage kredilerini dönüştürmeleri nedeniyle frangın hareketlerine karşı olan riski büyük ölçüde azalttığını düşünüyorlar. Macaristan Merkez Bankası’nın 2014 sonunda dönüşüm için bankalara avro sağladığı ve bankaların avro/frang pozisyonlarını kapadıkları bu nedenle sistemik olarak frangın yaratacağı riskin az olduğu öngörülüyor.
Raporda Macaristan’ın kalan frang yükümlülüğünün hesaplamalara göre 3-5 milyar avro (GSMH’nın %3-5’i düzeyinde) olduğu tahmin ediliyor. Hane halkının 1,8 milyar avro (GSMH’nın %1,8’i) civarında frang cinsinden kalan borcu olduğu ve bunun daha çok araba kira kontratlarını kapsadığı dolayısıyla tüketim üzerinde çok fazla etkinin oluşmayacağı belirtiliyor. Merkezi hükümetin borcunun tümüyle avroya dönüştürüldüğü de ifade ediliyor. Uzmanların hesaplamalarına göre finans dışı şirketler yaklaşık 2-4 milyar avro düzeyindeki frang cinsinden borçla frangtaki hareketlerden en olumsuz etkilenecek grubu oluşturuyor. Bu da frangtaki hareketlerin şirket karlılığını azaltıp yatırımları engelleyebileceği anlamına gelirken bunun Macar bankacılık sistemi için sitemik bir risk yaratması beklenmiyor.
POLONYA Polonya’da mevut frang cinsinden mortgage kredilerinin yaklaşık 38 milyar frang (GSMH’nın %7,7’si) olduğu tahmin ediliyor. Halen geçerli avro/frang kuruyla Polonya ev sahiplerinin faiz maliyetinin yaklaşık %17 (GSMH’nın %7,7’si) yükselmesi bekleniyor. Bu durumda güçlü frangın Polonya’da tüketim üzerindeki olumsuz etkisinin petrol fiyatlarındaki düşmenin yarattığı pozitif etkiyle (GSMH’nın %0,6 ile %1’i) giderileceği öngörülüyor. Henüz Euro Bölgesi’ne katılmyan Polonya’da para birimi zloty’nin franga karşı değer kaybetmesinin tasfiye olunacak alacaklarda artış yaratabileceği ancak bunun etkisinin sınırlı olacağı tahmin ediliyor. Ancak İMB’nin kararının politik sonuçları açısından belirsizliğin hüküm sürdüğü ve muhalefet partilerinin döviz kredileri sorununa Macaristan’daki gibi sistemik bir çözüm çağrısında bulundukları ifade ediliyor. Sonuç olarak kararın avro/zloty açısından yakın dönemde yukarı yönlü bir risk yarattığı belirtiliyor.
ROMANYA Romanya’da avro cinsinden olmayan döviz kredilerinin az olduğu ve döviz kredilerinin ekonomideki ağırlığının giderek düştüğü ifade ediliyor. İMB’nin kararının Romanya üzerindeki etkisinin çok hissedilmesi beklenmiyor.
Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.