E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaYaşam-Magazinİşte şanslı olma formülü!---

İşte şanslı olma formülü!

İşte şanslı olma formülü!
06 Kasım 2011 - 12:30 borsaningundemi.com

Şansınızı yaratabilirsiniz!

Tüm bunlar rastlantı değil. Şanslı olmak öğrenilebilir. Ve basit bir formülü var.
İşte yeni mottonuz: Şanssız olduğunuzu unutun, şanslı olduğunuza inanın. Formülü İstanbul Üniversitesi’nden Prof. Enis Sınıksaran’ın Türkmen Kitabevi’nden çıkan Şansın Matematiği adlı yeni kitabında bulabilirsiniz. Okuduktan sonra soluğu Prof. Sınıksaran’ın yanında aldım ve ona, “Nasıl oluyor da bazılarımız diğerlerinden daha şanslı oluyor” diye sordum. İşte aldığım yanıtlar, talihin ve şansın herkesin anlayabileceği türden matematiksel açılımları...
Nasıl oluyor da bazılarına iki kere piyango çıkabiliyor? Bazı insanların daha şanslı olmasının bir formülü var mı? 49 toplu klasik Sayısal Loto’yu bulma olasılığı, yaklaşık 14 milyonda bir. Haftada bir kolon oynanırsa Loto’da kazanmak için beklenmesi gereken süre 270 bin yıl. Çok düşük bir olasılık. Yıldırım çarpma olasılığı, 2 milyonda bir olduğuna göre, lotoyu bulana kadar 7 kere yıldırım çarpmasını bekleyebiliriz. Tabii parayı bastırıp 14 milyon kolon doldurursanız şans ortadan kalkar. Birilerine çıkacak bu, bazılarına iki kere çıkıyor, şaşılacak bir şey yok. Şans grup olgusudur, birey için çok düşük olasılık sayılan şey, gruplar için hiç de düşük değildir. Bu piyangonun bana çıkma olasılığı çok düşüktür ama herhangi birine çıkma olasılığı neredeyse garantidir.
O zaman aslında devreden haftalar mı sıra dışı durumlar? İnsanlar lotoyu kendileri oynamak yerine makineye bıraksalar o kadar devir de olmaz. Yani işi şansa bıraksalar o kolonlar dolar. Mesela çoğunlukla 11-12-13’ü peş peşe yazmazlar, sayıları atlayarak oynayınca tutabilir gibi düşünüyorlar ama aslında birbirinin aynı onlarca kolon yaratmış oluyorlar.
Şans ve talih birbirinden nasıl ayrılır? 80 yıllık ömrümüzde yüz binde birden daha düşük olasılıklı olaylar bizi bulmaz. Dolayısıyla talih ve şansı birbirinden sayısal bir eşitle ayırmak gerekiyor. Yüz binde birden düşük olasılıklılar talihli/talihsiz, yüz binde birden daha yüksek olasılıklara da şanslı/şanssız diyebiliriz belki. “Talihsizim” demekle “Talihli değilim” demek başka şeyler. Loto bulmak talihli olmak anlamına gelir, tamam. Fakat loto bulmamak talihsiz olmak değil, sadece talihli olmamaktır. Uçak kazası geçirmek talihsizliktir ve bu da sizi bulmayacaktır. Bunları ne kovalayacağız ne de sakınarak yaşayacağız.
Uçak kazasından korkmamam gerek çünkü beni bulma olasılığı düşük. Tabii insanlar daha iyi ilişkilere girebilir, başarılı olabilecekleri işlerde çalışabilirler. Şans denen olgunun bir kontrol edilebilir bir de kontrol edilemez yanı var, dolayısıyla biri “Şanslıyım” dediğinde ona piyango çıkacağını düşünmem, iradesini kullanabiliyor, hayatını iyi idare ediyor, şanssız olayları şansa çevirebiliyor diye düşünürüm.
Bazı insanların hep dört ayak üzerine düştüğünü düşünürüz. Büyük Sayılar Yasası diye bir yasa var, buna göre artılar eksileri götürür. Mesela parayı 10 kere atarsın 8 kere tura gelebilir. O para bin kere atıldığındaysa, yazı ve tura gelme oranları yüzde 50’ye yakın olur. Ne kadar çok deneme yaparsanız gerçeğe yaklaşma olasılığını o kadar arttırırsınız. İnsan zihni bir makine gibi değildir, olayları yanlı algılar. Devreye duygularımız girer, beynimiz objektif kalamaz. İşlerinin hep kötü gittiğini düşünen biri belki de iyi olayları hatırlamıyordur.
FIRSATLARA AÇIK OLUN!
İnsanlar şanslarını artırabilir mi? Şansı artırabilirsiniz. “Şanlıyım” diyenle “Şanssızım” diyenin dünyaya bakışları farklı. “Şanslıyım” diyen insan dünyaya başka pencereden bakıyor. Onun baktığı pencereden fırsatlar daha açık görünüyor. “Şanssızım” diyenlerse, fırsatlara o kadar açık değil.
Kendimizi şanslı ya da şanssız olarak tanımlamamız bir kilidi mi açıyor yani? Açıyor tabii. Bundan etkileniyorsunuz. Böyle deneyler yapılıyor; şanslı ve şanssız olduğunu söyleyen iki kişiye gazete veriyorlar, gazetenin bir yerinde “Para ödülü kazandınız” yazıyor. “Şanslıyım” diyen görüyor, öteki görmüyor. Demek ki şanslı olduğumuza inanmalıyız.
Nasıl yaratılabilir şans? Yüksek donanımla ve çok insan ilişkisiyle... İşin formülü bu.
Uçakta türbülansa girdik. Her yer sallanıyor... “Düşmez” diye düşünmelisiniz.
İDEAL EŞİNİZİ BULMAK İÇİN...
İnsanın ideal eşini bulma şansı ne kadardır? Eş olarak aradığım kişi için kriterler belirlerim, “orta boylu”, “üniversite mezunu” gibi. Orta boyluları bulma olasılığı yüzde 50 desek, üniversite mezunu bulma olasılığı da yüzde 20 olsa; hem orta boylu hem üniversite mezunu bulma olasılığımız bir anda yüzde 10’a düşer.
Yani ideal eşi bulmak için hesap mı yapmak gerekiyor? Bu hesapları hiç yapmadan çok fazla özellik aramamak gerektiğini bilelim yeter. Karşıma niye istediğim gibi biri çıkmıyor serzenişlerinin karşısında bu var.
BAŞARININ OBJEKTİF TANIMI YOK"
Somali’de bir ailenin çocuğu olarak doğarsan açlıktan ölebilirsin, Kraliyet ailesinin çocuğu olarak doğarsan bambaşka. Bunu nasıl değerlendireceğiz? Şansa metafizik bir müdahalenin olduğunu düşünmüyorum, öyleyse de yapacak bir şey yok za ten. Somali’deKi birinin şanstan anladığı yiyecek bulabilmekken, İstanbul’daki birinin şanstan anladığı bambaşka bir şeydir. Meseleye izafi bakmak lazım, bu bir. İkincisi, şans denen şeyin ölçülebilir bir olgu olduğunu görmeliyiz. “Şanslıyım” diyen biri kendini mutlu hissediyordur.
NUR TOPRAKOĞLU/ GAZETE HABERTÜRK

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

ETİKETLER :
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)