İstanbul sanayisiz olmaz

İstanbul Sanayi Odası (İSO), bir yıldır üzerinde çalıştığı ‘İstanbul Sanayi Strateji Belgesi’ni dün açıkladı.

İstanbul Kalkınma Ajansı işbirliğiyle hazırlanan belge, şehir sanayi stratejisi bakımından Türkiye’de bir ilk. Nitelikli işgücü, Ar-Ge, inovasyon ve teknolojik altyapı, üniversitelerle işbirliği, finans kaynaklarına erişim gibi kritik konularda İstanbul sanayisinin küresel rekabet seviyesini yükseltecek çözüm önerileri sunan belge, 18 başlık altında 46 strateji ve 85 eylem planını kapsıyor. İSO Başkanı Erdal Bahçıvan, yaptıkları araştırma sonucunda ortaya çıkan strateji belgesinin ‘İstanbul sanayisiz, sanayi İstanbulsuz olamaz’ gerçeğini bir kez daha gözler önüne serdiğini söyledi. 

ŞAHDAMARI

Daha önce ‘İstanbul’u alışveriş, ticaret, finans ya da moda merkezi şehri yapacağız’ gibi söylemlerin gündeme geldiğini hatırlatan Bahçıvan, “Ama sanayisiz bir İstanbul ile Türkiye’nin makro hedeflere, ulaşması mümkün olmaz.  Türkiye’nin İstanbul dışındaki üretim yerleriyle orta vadeli hedeflere ulaşması asla ve asla mümkün değil” dedi. İstanbul Sanayi Strateji Belgesi’nin tanıtımında konuşan Bahçıvan şunları söyledi: “İstanbul’un yerleşimiyle ilgili tasarlanan gelecek vizyonunda sanayi dışlanıyor. Oysa İstanbul, ülke ekonomisinin şahdamarı. Milli gelirin yüzde 24’ü, ihracatın yüzde 52’si, ithalatın yüzde 56’sı İstanbul’dan yapılıyor İstanbul sanayi stratejileri düşünülmeden 2023 yılında 500 milyar dolar ihracat hedefin hayata geçmesi mümkün olmayacaktır.” 

2023’E UYUM

Bahçıvan, İstanbul’un sanayi strtejisi konusunda en öncelikli konuları şöyle ifade etti: “İstanbul gibi arazi yapılanmasının zor olduğu bir ortamda, sanayinin yerleşiminin, Türkiye’nin 2023 hedefleriyle uyumlu hale getirilmesini çok önemsiyoruz. Yine sanayide işgücünün, yetenekli insan kaynağı seviyesinin geliştirilmesi gerekiyor. Üniversite-sanayi işbirliğinin halen istenilen düzeyde kurulamamış olması önemli. Türkiye’nin yüksek teknoloji içeren ihracatını artırmak istiyorsak, bu konudaki beyin gücümüzü sanayi ile birleştirmek gerek. Aynı şekilde finans kaynağının önemini ihmal edemezsiniz. Kazancınızın yüzde 50 ila 60’ı finans giderlerine gidince, sürdürülebilir başarının ortaya çıkması çok kolay olmuyor.”

Sanayicinin yüzde 88’i finansmana ulaşamıyor

TÜRKİYE’de tasarruf oranlarının düşüklüğüne de değinen Erdal Bahçıvan, araştırmada İstanbul gibi finans merkezi olmayı hedefleyen bir kenttte sanayicinin finansmana erişimde zorlandıklarını söyledi. Bahçıvan “Bankalar vasıtası ile sağlanabilecek sanayi finansmanı gelişmiş ekonomilere göre daha sınırlı. Sanayici karının neredeyse yarısını finansman maliyetine harcıyor. Firmaların yüzde 88’i için finans kaynaklarına ulaşım imkanı düşük veya orta düzeyde” dedi.

Biz inşaat düşmanı değiliz

“BİZ inşaat düşman değiliz” diyen Bahçıvan, “Herkesin inşaatçı olmasına karşıyız. Herkesi inşaatçı yaparsak, burada denge kaçmıştır. Sanayinin önünde cazibe merkezi olmasını risli buluyoruz. Sadece inşaat gibi sektörlere dayalı büyümeyi teşvik, sanayi müteşebbisliğinin önünde engel olması açısından riskli” diye konuştu.

İSTANBUL SANAYİSİ DÜNYADA İLK 3’TE

Şehir Sanayinin  katkısı (% )*
Amsterdam 33,84
Milano 28,97
İstanbul 27,40
Barselona 21,98
Frankfurt 20,5
Berlin 14,63
Hamburg 14,60
Şikago 14,54
Tokyo 14,26
Madrid 13,13
Viyana 12,62
Lizbon 11,18
Paris 10,51
Brüksel 10,09

*Metropol Bölgesindeki Sanayi Sektörünün Metropol Bölgesinin Gayrisafi Katma Değeri İçindeki Payı-ISIC Rev 3 (Yüzde) 2011

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.